Buradasınız

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Samsun Defterdarlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-13649056-120[2024-ÖZE-40]-…

02.08.2024

Konu

:

Elektrik dağıtım şebekelerinin 1. ve 2. seviye planlı bakım onarımı, arıza onarımı, önleyici bakımı ile periyodik bakımının, yıllara sari iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … hizmet alımı yapılacağı ve buna ilişkin tanzim edilen … … ile …. … Sözleşmesinin özelge talep formu ekinde sunulduğu, tip sözleşmelerine konu işlerin personel ve araç kullanımına ilişkin olduğu ve sözleşmelerdeki birim fiyatlar dikkate alındığında yapılacak işin enerji nakil hattı yapımı ve/veya büyük onarımı kapsamında bulunmadığını belirterek,

 

- Ekli tip sözleşmeleri kapsamında alınan hizmetin, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesine istinaden yıllara sari inşaat ve onarma işi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,

 

- Yüklenicinin düzenleyeceği hak ediş faturalarında, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tevkifat yapılıp yapılmayacağı

 

hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarım işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir." hükmüne yer verilmiştir.

 

Bir işin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;

- Faaliyet konusunun inşaat (dekapaj işleri dahil) ve onarma işi olması,

- İnşaat ve onarma işinin birden fazla takvim yılına sirayet etmesi,

- İnşaat ve onarma işinin taahhüde bağlı olarak yapılması,

şartlarının bir arada aranılması gerekmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlarca, kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacağı; anılan fıkranın (a) bendinde de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu tevkifat oranı 2009/14594 sayılı BKK  uyarınca 01.03.2021 tarihinden itibaren %5 olarak belirlenmiştir. 

 

Öte yandan, 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun 4 üncü maddesinin "Tanımlar" başlıklı bölümünde, "Yapım: Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihrazat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işleri" şeklinde tanımlanmıştır.

 

Aynı maddede yer alan "Hizmet" ise, "Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, imar uygulama, her ölçekte imar planı, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, mesleki eğitim, fotoğraf, film, fikri ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetleri, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanması ve benzeri diğer hizmetler." olarak tanımlanmıştır.

 

Genel anlamda inşaat, malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle meydana getirilen gayrimenkulün yapı kısmına ait faaliyetlerinin tümünü kapsamakta, onarım ise bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımlarının yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade etmektedir.

 

Dilekçeniz ekinde yer alan;

 

- …. ile imzalanan …. .. Sözleşmesinin İş tanımı başlıklı 5 inci maddesinde sözleşme konusu iş, "…AŞ'ın sorumluluk alanı içerisindeki ve …AŞ'ın sorumluluğundaki … ve … elektrik dağıtım şebekelerinin; arıza onarımı, önleyici bakım, periyodik bakım ve planlı bakımını yapacak personel ve araç tedarikinin YÜKLENİCİ'ye ait olmak üzere bu sözleşme ve eklerine, yürürlükteki mevzuata, teknik ve sanat kurallarına, …AŞ'ın belirleyeceği organizasyona ve iş planına uygun yapılmasıdır." şeklinde,

 

- …. Elektrik Dağıtım Şebekeleri 1. ve 2. Seviye Bakım Onarım Hizmet Alım Sözleşmesinin İş tanımı başlıklı 5 inci maddesinde sözleşme konusu iş, "…AŞ sorumluluk bölgesindeki … ve … elektrik dağıtım şebekelerinin; 1. ve 2. Seviye Planlı Bakım Onarım çalışmalarını hatlarda kilometrik DM/KÖK/fP'lerde adet olarak yürütecek personel, araç YÜKLENİCİ'ye ve malzeme temini …AŞ'a ait olmak üzere bu sözleşme ve eklerine, yürürlükteki mevzuata, teknik ve sanat kurallarına, …AŞ'ın belirleyeceği organizasyona ve iş planına uygun yapılmasıdır." şeklinde

 

tanımlanmıştır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre; … elektrik dağıtım şebekelerinin, kısa vadede arıza kaynağı olabilecek durumlarının giderilmesi için yapılan bakımı, enerji kesilmeden yapılabilecek gözle kontrol gibi tespit işleri, can ve mal güvenliği açısından acil olmayan olumsuzlukların giderilmesi için yapılan bakım çalışmaları ile trafo postalarında teknolojik cihaz desteğiyle gözlem ve olası arızaların önüne geçmek için yapılacak tespit çalışmaları ve benzeri işler, inşaat ve onarma işi olarak değerlendirilemeyeceğinden, birden fazla takvim yılına sirayet etse dahi söz konusu iş dolayısıyla yüklenici adi ortaklığa yapılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Samsun Defterdarlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-13649056-120[2024-ÖZE-40]-…

02.08.2024

Konu

:

Elektrik dağıtım şebekelerinin 1. ve 2. seviye planlı bakım onarımı, arıza onarımı, önleyici bakımı ile periyodik bakımının, yıllara sari iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … hizmet alımı yapılacağı ve buna ilişkin tanzim edilen … … ile …. … Sözleşmesinin özelge talep formu ekinde sunulduğu, tip sözleşmelerine konu işlerin personel ve araç kullanımına ilişkin olduğu ve sözleşmelerdeki birim fiyatlar dikkate alındığında yapılacak işin enerji nakil hattı yapımı ve/veya büyük onarımı kapsamında bulunmadığını belirterek,

 

- Ekli tip sözleşmeleri kapsamında alınan hizmetin, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesine istinaden yıllara sari inşaat ve onarma işi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,

 

- Yüklenicinin düzenleyeceği hak ediş faturalarında, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tevkifat yapılıp yapılmayacağı

 

hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarım işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir." hükmüne yer verilmiştir.

 

Bir işin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;

- Faaliyet konusunun inşaat (dekapaj işleri dahil) ve onarma işi olması,

- İnşaat ve onarma işinin birden fazla takvim yılına sirayet etmesi,

- İnşaat ve onarma işinin taahhüde bağlı olarak yapılması,

şartlarının bir arada aranılması gerekmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlarca, kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacağı; anılan fıkranın (a) bendinde de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu tevkifat oranı 2009/14594 sayılı BKK  uyarınca 01.03.2021 tarihinden itibaren %5 olarak belirlenmiştir. 

 

Öte yandan, 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun 4 üncü maddesinin "Tanımlar" başlıklı bölümünde, "Yapım: Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihrazat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işleri" şeklinde tanımlanmıştır.

 

Aynı maddede yer alan "Hizmet" ise, "Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, imar uygulama, her ölçekte imar planı, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, mesleki eğitim, fotoğraf, film, fikri ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetleri, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanması ve benzeri diğer hizmetler." olarak tanımlanmıştır.

 

Genel anlamda inşaat, malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle meydana getirilen gayrimenkulün yapı kısmına ait faaliyetlerinin tümünü kapsamakta, onarım ise bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımlarının yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade etmektedir.

 

Dilekçeniz ekinde yer alan;

 

- …. ile imzalanan …. .. Sözleşmesinin İş tanımı başlıklı 5 inci maddesinde sözleşme konusu iş, "…AŞ'ın sorumluluk alanı içerisindeki ve …AŞ'ın sorumluluğundaki … ve … elektrik dağıtım şebekelerinin; arıza onarımı, önleyici bakım, periyodik bakım ve planlı bakımını yapacak personel ve araç tedarikinin YÜKLENİCİ'ye ait olmak üzere bu sözleşme ve eklerine, yürürlükteki mevzuata, teknik ve sanat kurallarına, …AŞ'ın belirleyeceği organizasyona ve iş planına uygun yapılmasıdır." şeklinde,

 

- …. Elektrik Dağıtım Şebekeleri 1. ve 2. Seviye Bakım Onarım Hizmet Alım Sözleşmesinin İş tanımı başlıklı 5 inci maddesinde sözleşme konusu iş, "…AŞ sorumluluk bölgesindeki … ve … elektrik dağıtım şebekelerinin; 1. ve 2. Seviye Planlı Bakım Onarım çalışmalarını hatlarda kilometrik DM/KÖK/fP'lerde adet olarak yürütecek personel, araç YÜKLENİCİ'ye ve malzeme temini …AŞ'a ait olmak üzere bu sözleşme ve eklerine, yürürlükteki mevzuata, teknik ve sanat kurallarına, …AŞ'ın belirleyeceği organizasyona ve iş planına uygun yapılmasıdır." şeklinde

 

tanımlanmıştır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre; … elektrik dağıtım şebekelerinin, kısa vadede arıza kaynağı olabilecek durumlarının giderilmesi için yapılan bakımı, enerji kesilmeden yapılabilecek gözle kontrol gibi tespit işleri, can ve mal güvenliği açısından acil olmayan olumsuzlukların giderilmesi için yapılan bakım çalışmaları ile trafo postalarında teknolojik cihaz desteğiyle gözlem ve olası arızaların önüne geçmek için yapılacak tespit çalışmaları ve benzeri işler, inşaat ve onarma işi olarak değerlendirilemeyeceğinden, birden fazla takvim yılına sirayet etse dahi söz konusu iş dolayısıyla yüklenici adi ortaklığa yapılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Samsun Defterdarlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-13649056-120[2024-ÖZE-40]-…

02.08.2024

Konu

:

Elektrik dağıtım şebekelerinin 1. ve 2. seviye planlı bakım onarımı, arıza onarımı, önleyici bakımı ile periyodik bakımının, yıllara sari iş kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hk.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … hizmet alımı yapılacağı ve buna ilişkin tanzim edilen … … ile …. … Sözleşmesinin özelge talep formu ekinde sunulduğu, tip sözleşmelerine konu işlerin personel ve araç kullanımına ilişkin olduğu ve sözleşmelerdeki birim fiyatlar dikkate alındığında yapılacak işin enerji nakil hattı yapımı ve/veya büyük onarımı kapsamında bulunmadığını belirterek,

 

- Ekli tip sözleşmeleri kapsamında alınan hizmetin, Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesine istinaden yıllara sari inşaat ve onarma işi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,

 

- Yüklenicinin düzenleyeceği hak ediş faturalarında, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında tevkifat yapılıp yapılmayacağı

 

hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde, "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarım işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir." hükmüne yer verilmiştir.

 

Bir işin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;

- Faaliyet konusunun inşaat (dekapaj işleri dahil) ve onarma işi olması,

- İnşaat ve onarma işinin birden fazla takvim yılına sirayet etmesi,

- İnşaat ve onarma işinin taahhüde bağlı olarak yapılması,

şartlarının bir arada aranılması gerekmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlarca, kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılacağı; anılan fıkranın (a) bendinde de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu tevkifat oranı 2009/14594 sayılı BKK  uyarınca 01.03.2021 tarihinden itibaren %5 olarak belirlenmiştir. 

 

Öte yandan, 4735 sayılı Kamu İhale Kanununun 4 üncü maddesinin "Tanımlar" başlıklı bölümünde, "Yapım: Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, taşkın koruma ve dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihrazat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işleri" şeklinde tanımlanmıştır.

 

Aynı maddede yer alan "Hizmet" ise, "Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, mimarlık ve mühendislik, etüt ve proje, harita ve kadastro, imar uygulama, her ölçekte imar planı, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, mesleki eğitim, fotoğraf, film, fikri ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetleri, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanması ve benzeri diğer hizmetler." olarak tanımlanmıştır.

 

Genel anlamda inşaat, malzeme ve işçilik kullanmak suretiyle meydana getirilen gayrimenkulün yapı kısmına ait faaliyetlerinin tümünü kapsamakta, onarım ise bir gayrimenkulün iskeleti dışında harap olan kısımlarının yeniden yapılması ile ilgili büyük ölçüdeki tamirat ve yenileme faaliyetlerini ifade etmektedir.

 

Dilekçeniz ekinde yer alan;

 

- …. ile imzalanan …. .. Sözleşmesinin İş tanımı başlıklı 5 inci maddesinde sözleşme konusu iş, "…AŞ'ın sorumluluk alanı içerisindeki ve …AŞ'ın sorumluluğundaki … ve … elektrik dağıtım şebekelerinin; arıza onarımı, önleyici bakım, periyodik bakım ve planlı bakımını yapacak personel ve araç tedarikinin YÜKLENİCİ'ye ait olmak üzere bu sözleşme ve eklerine, yürürlükteki mevzuata, teknik ve sanat kurallarına, …AŞ'ın belirleyeceği organizasyona ve iş planına uygun yapılmasıdır." şeklinde,

 

- …. Elektrik Dağıtım Şebekeleri 1. ve 2. Seviye Bakım Onarım Hizmet Alım Sözleşmesinin İş tanımı başlıklı 5 inci maddesinde sözleşme konusu iş, "…AŞ sorumluluk bölgesindeki … ve … elektrik dağıtım şebekelerinin; 1. ve 2. Seviye Planlı Bakım Onarım çalışmalarını hatlarda kilometrik DM/KÖK/fP'lerde adet olarak yürütecek personel, araç YÜKLENİCİ'ye ve malzeme temini …AŞ'a ait olmak üzere bu sözleşme ve eklerine, yürürlükteki mevzuata, teknik ve sanat kurallarına, …AŞ'ın belirleyeceği organizasyona ve iş planına uygun yapılmasıdır." şeklinde

 

tanımlanmıştır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre; … elektrik dağıtım şebekelerinin, kısa vadede arıza kaynağı olabilecek durumlarının giderilmesi için yapılan bakımı, enerji kesilmeden yapılabilecek gözle kontrol gibi tespit işleri, can ve mal güvenliği açısından acil olmayan olumsuzlukların giderilmesi için yapılan bakım çalışmaları ile trafo postalarında teknolojik cihaz desteğiyle gözlem ve olası arızaların önüne geçmek için yapılacak tespit çalışmaları ve benzeri işler, inşaat ve onarma işi olarak değerlendirilemeyeceğinden, birden fazla takvim yılına sirayet etse dahi söz konusu iş dolayısıyla yüklenici adi ortaklığa yapılan ödemelerden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

Resmi Gazete No: 32676 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 28 Eylül, 2024 Adı: UID:
İçerik:

Söz konusu Tebliğe ulaşmak için tıklayınız.

İçerik 1:

Söz konusu Tebliğe ulaşmak için tıklayınız.

İçerik 2:

Söz konusu Tebliğe ulaşmak için tıklayınız.

Resmi Gazete No: 32662 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 14 Eylül, 2024 Adı: UID:
İçerik:

Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız.

İçerik 1:

Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız.

İçerik 2:

Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

 

 

 

 

 

Sayı

:

E-50426076-125[10-2023/20-467]-                                                                                 30.07.2024

 

Konu

:

Bağış yapılan okulun kampüsü içerisinde yer alan yemekhane binasının inşaatı nedeniyle yapılan harcamaların kurum kazancından indirilip indirilmeyeceği

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin "… (Giyim Eşyası Hariç)" faaliyeti ile iştigal ettiği, … Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve … Belediye Başkanlığı ile Şirketiniz arasında imzalanan protokol kapsamında Şirketiniz tarafından … İli Melikgazi İlçesinde …derslikli … Lisesi, … yataklı öğrenci yurdu ile öğrenci yemekhanesi binalarının yaptırıldığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağış olarak teslim edildiği belirtilerek, söz konusu okul kampüsünde bulunan yemekhane binası inşası dolayısıyla yapılan harcamalar ile ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerinden yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinde, "(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

 

...

 

c) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5'ine kadar olan kısmı.

 

ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.

 

...

 

(2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu

 

 

oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.

 

..." hükümlerine yer verilmiştir.

 

Konu ile ilgili açıklamalara 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.3.2 Bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde de yer verilmiş olup, Tebliğin;

 

- "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde, "Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri geliştirmek ve devam ettirmek amacıyla yapılan harcamalar kurum kazancının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabilecektir.

 

Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların,

 

...

 

tamamı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.",

 

- "Kapsama dahil bağış ve yardımlar" başlıklı 10.3.2.2.2 bölümünde, "Kapsama dahil olan bağış ve yardımların;

 

Bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası için yapılan harcama,

 

Bu tesislerin inşası için yapılan bağış ve yardım,

 

Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,

 

niteliğinde olması gerekmektedir.

 

Düzenlemedeki "okul" ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir.

 

..."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, okul kampüsünde bulunan ve eğitim-öğretim faaliyetinin icrasında kullanılacak olan yemekhane binasının inşası için yapacağınız harcamaların da tamamının, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü gereğince, kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

 

 

 

 

 

Sayı

:

E-50426076-125[10-2023/20-467]-                                                                                 30.07.2024

 

Konu

:

Bağış yapılan okulun kampüsü içerisinde yer alan yemekhane binasının inşaatı nedeniyle yapılan harcamaların kurum kazancından indirilip indirilmeyeceği

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin "… (Giyim Eşyası Hariç)" faaliyeti ile iştigal ettiği, … Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve … Belediye Başkanlığı ile Şirketiniz arasında imzalanan protokol kapsamında Şirketiniz tarafından … İli Melikgazi İlçesinde …derslikli … Lisesi, … yataklı öğrenci yurdu ile öğrenci yemekhanesi binalarının yaptırıldığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağış olarak teslim edildiği belirtilerek, söz konusu okul kampüsünde bulunan yemekhane binası inşası dolayısıyla yapılan harcamalar ile ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerinden yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinde, "(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

 

...

 

c) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5'ine kadar olan kısmı.

 

ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.

 

...

 

(2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu

 

 

oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.

 

..." hükümlerine yer verilmiştir.

 

Konu ile ilgili açıklamalara 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.3.2 Bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde de yer verilmiş olup, Tebliğin;

 

- "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde, "Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri geliştirmek ve devam ettirmek amacıyla yapılan harcamalar kurum kazancının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabilecektir.

 

Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların,

 

...

 

tamamı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.",

 

- "Kapsama dahil bağış ve yardımlar" başlıklı 10.3.2.2.2 bölümünde, "Kapsama dahil olan bağış ve yardımların;

 

Bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası için yapılan harcama,

 

Bu tesislerin inşası için yapılan bağış ve yardım,

 

Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,

 

niteliğinde olması gerekmektedir.

 

Düzenlemedeki "okul" ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir.

 

..."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, okul kampüsünde bulunan ve eğitim-öğretim faaliyetinin icrasında kullanılacak olan yemekhane binasının inşası için yapacağınız harcamaların da tamamının, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü gereğince, kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

 

 

 

 

 

Sayı

:

E-50426076-125[10-2023/20-467]-                                                                                 30.07.2024

 

Konu

:

Bağış yapılan okulun kampüsü içerisinde yer alan yemekhane binasının inşaatı nedeniyle yapılan harcamaların kurum kazancından indirilip indirilmeyeceği

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin "… (Giyim Eşyası Hariç)" faaliyeti ile iştigal ettiği, … Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve … Belediye Başkanlığı ile Şirketiniz arasında imzalanan protokol kapsamında Şirketiniz tarafından … İli Melikgazi İlçesinde …derslikli … Lisesi, … yataklı öğrenci yurdu ile öğrenci yemekhanesi binalarının yaptırıldığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağış olarak teslim edildiği belirtilerek, söz konusu okul kampüsünde bulunan yemekhane binası inşası dolayısıyla yapılan harcamalar ile ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükümlerinden yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinde, "(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

 

...

 

c) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5'ine kadar olan kısmı.

 

ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.

 

...

 

(2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu

 

 

oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.

 

..." hükümlerine yer verilmiştir.

 

Konu ile ilgili açıklamalara 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.3.2 Bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde de yer verilmiş olup, Tebliğin;

 

- "10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar" başlıklı bölümünde, "Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri geliştirmek ve devam ettirmek amacıyla yapılan harcamalar kurum kazancının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabilecektir.

 

Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların,

 

...

 

tamamı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.",

 

- "Kapsama dahil bağış ve yardımlar" başlıklı 10.3.2.2.2 bölümünde, "Kapsama dahil olan bağış ve yardımların;

 

Bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası için yapılan harcama,

 

Bu tesislerin inşası için yapılan bağış ve yardım,

 

Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,

 

niteliğinde olması gerekmektedir.

 

Düzenlemedeki "okul" ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir.

 

..."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, okul kampüsünde bulunan ve eğitim-öğretim faaliyetinin icrasında kullanılacak olan yemekhane binasının inşası için yapacağınız harcamaların da tamamının, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü gereğince, kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

E-76464994-130[KDV.2023.132]-…

30.07.2024

Konu

:

Yurt dışında mukim firmaya verilen tasarım, yazılım ve danışmanlık hizmetinin KDV ve KVK karşısındaki durumu

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizin … bulunan …firması üzerinden bu firmanın bulduğu gerçek veya tüzel kişilere tasarım, yazılım, mimarlık ve mimari danışmanlık hizmetleri verdiği ve … firması tarafından mimari projelerinize ilişkin aylık tahakkuk eden proje bedelleri üzerinden komisyon alındıktan sonra kalan tutarın şirketiniz hesabına yatırıldığı belirtilmiş olup, şirketinizce düzenlenecek faturanın hizmet ihracı kapsamında olup olmadığı ve bu kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup aynı Kanunun 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun 10 uncu maddesinde, "(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

 

...

 

ğ) Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartıyla, %80'i.

 

Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.

 

Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya ve Türkiye'ye transfer edilecek kazanç tutarını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulanmasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

..." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, konu ile ilgili açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5.Türkiye'den yurt dışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde yer verilmiş olup "10.5.2. İndirimden faydalanma şartları" ana başlığı altında yer alan alt başlıklı bölümlerde de indirimden faydalanmanın şartları açıklanmıştır.

 

Buna göre, söz konusu indirim hükmünden yararlanılabilmesi için;

 

- İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi, mesleki eğitim, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bulunması,

 

- Hizmetin, Türkiye'den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması,

 

- Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi,

 

- Türkiye'den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması,

 

- İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetleri ile mesleki eğitim hizmetlerinin yararlanıcısının yurt dışında olması,

 

- Kazancın tamamının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi

 

gerekmektedir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, özelge talep formunuz ekinde yer alan faturanın vermiş olduğunuz mimari tasarım hizmetine ilişkin olduğu anlaşılmış olup diğer şartların da sağlanması kaydıyla yurt dışı mukimi firmalara verilen söz konusu mimarlık hizmetlerinden elde edilen kazancın %80'inin, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre kurum kazancından indirim konusu yapılması mümkündür.

 

Diğer taraftan, kazanç indirimine yönelik anılan Kanunda danışmanlık hizmetleri yer almamakta olup, özelge talebinizde belirtilen söz konusu danışmanlık faaliyetinizin mimarlık hizmetinizden bağımsız müstakil olarak yapılması durumunda, bu faaliyetinizden elde ettiğiniz kazanç için anılan indirim uygulamasından yararlanılamayacağı tabiidir. Ancak söz konusu danışmanlık faaliyetinin mimari hizmetinizin bir parçası olarak ifa edilmesi durumunda yapılan hizmet bir bütün olarak değerlendirilecek ve yukarıda belirtilen tüm şartların sağlanması kaydıyla, anılan Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında değerlendirilebilecektir.

 

Ayrıca, şirketiniz ana sözleşmesinde yazılı esas faaliyet konularınız arasında "tasarım ve yazılım hizmeti’nin yer alması halinde bu hizmetleriniz için de anılan indirim uygulanmasından yararlanılabileceğiniz tabiidir.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

 

- 4/1 inci maddesinde, hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,

 

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu,

 

- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği,

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Konuya ilişkin KDV Genel Uygulama Tebliğinin "II/A-2.1. İstisnanın Kapsamı" başlıklı bölümünde, "3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2)nci maddesine göre;

 

- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

 

- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

 

gerekir.

 

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

 

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

 

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye'ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye'de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye'de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV'ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.

 

..." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, şirketiniz tarafından verilen tasarım, yazılım, danışmanlık hizmetinin yurtdışındaki müşteri için yapılması ve bu hizmetten yurtdışında faydalanılması şartıyla hizmet ihracı kapsamında değerlendirilerek 3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre KDV den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

E-76464994-130[KDV.2023.132]-…

30.07.2024

Konu

:

Yurt dışında mukim firmaya verilen tasarım, yazılım ve danışmanlık hizmetinin KDV ve KVK karşısındaki durumu

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizin … bulunan …firması üzerinden bu firmanın bulduğu gerçek veya tüzel kişilere tasarım, yazılım, mimarlık ve mimari danışmanlık hizmetleri verdiği ve … firması tarafından mimari projelerinize ilişkin aylık tahakkuk eden proje bedelleri üzerinden komisyon alındıktan sonra kalan tutarın şirketiniz hesabına yatırıldığı belirtilmiş olup, şirketinizce düzenlenecek faturanın hizmet ihracı kapsamında olup olmadığı ve bu kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup aynı Kanunun 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun 10 uncu maddesinde, "(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

 

...

 

ğ) Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartıyla, %80'i.

 

Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.

 

Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya ve Türkiye'ye transfer edilecek kazanç tutarını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulanmasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

..." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, konu ile ilgili açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5.Türkiye'den yurt dışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde yer verilmiş olup "10.5.2. İndirimden faydalanma şartları" ana başlığı altında yer alan alt başlıklı bölümlerde de indirimden faydalanmanın şartları açıklanmıştır.

 

Buna göre, söz konusu indirim hükmünden yararlanılabilmesi için;

 

- İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi, mesleki eğitim, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bulunması,

 

- Hizmetin, Türkiye'den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması,

 

- Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi,

 

- Türkiye'den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması,

 

- İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetleri ile mesleki eğitim hizmetlerinin yararlanıcısının yurt dışında olması,

 

- Kazancın tamamının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi

 

gerekmektedir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, özelge talep formunuz ekinde yer alan faturanın vermiş olduğunuz mimari tasarım hizmetine ilişkin olduğu anlaşılmış olup diğer şartların da sağlanması kaydıyla yurt dışı mukimi firmalara verilen söz konusu mimarlık hizmetlerinden elde edilen kazancın %80'inin, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre kurum kazancından indirim konusu yapılması mümkündür.

 

Diğer taraftan, kazanç indirimine yönelik anılan Kanunda danışmanlık hizmetleri yer almamakta olup, özelge talebinizde belirtilen söz konusu danışmanlık faaliyetinizin mimarlık hizmetinizden bağımsız müstakil olarak yapılması durumunda, bu faaliyetinizden elde ettiğiniz kazanç için anılan indirim uygulamasından yararlanılamayacağı tabiidir. Ancak söz konusu danışmanlık faaliyetinin mimari hizmetinizin bir parçası olarak ifa edilmesi durumunda yapılan hizmet bir bütün olarak değerlendirilecek ve yukarıda belirtilen tüm şartların sağlanması kaydıyla, anılan Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında değerlendirilebilecektir.

 

Ayrıca, şirketiniz ana sözleşmesinde yazılı esas faaliyet konularınız arasında "tasarım ve yazılım hizmeti’nin yer alması halinde bu hizmetleriniz için de anılan indirim uygulanmasından yararlanılabileceğiniz tabiidir.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

 

- 4/1 inci maddesinde, hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,

 

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu,

 

- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği,

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Konuya ilişkin KDV Genel Uygulama Tebliğinin "II/A-2.1. İstisnanın Kapsamı" başlıklı bölümünde, "3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2)nci maddesine göre;

 

- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

 

- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

 

gerekir.

 

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

 

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

 

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye'ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye'de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye'de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV'ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.

 

..." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, şirketiniz tarafından verilen tasarım, yazılım, danışmanlık hizmetinin yurtdışındaki müşteri için yapılması ve bu hizmetten yurtdışında faydalanılması şartıyla hizmet ihracı kapsamında değerlendirilerek 3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre KDV den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

E-76464994-130[KDV.2023.132]-…

30.07.2024

Konu

:

Yurt dışında mukim firmaya verilen tasarım, yazılım ve danışmanlık hizmetinin KDV ve KVK karşısındaki durumu

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizin … bulunan …firması üzerinden bu firmanın bulduğu gerçek veya tüzel kişilere tasarım, yazılım, mimarlık ve mimari danışmanlık hizmetleri verdiği ve … firması tarafından mimari projelerinize ilişkin aylık tahakkuk eden proje bedelleri üzerinden komisyon alındıktan sonra kalan tutarın şirketiniz hesabına yatırıldığı belirtilmiş olup, şirketinizce düzenlenecek faturanın hizmet ihracı kapsamında olup olmadığı ve bu kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup aynı Kanunun 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun 10 uncu maddesinde, "(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

 

...

 

ğ) Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartıyla, %80'i.

 

Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.

 

Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya ve Türkiye'ye transfer edilecek kazanç tutarını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulanmasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 

..." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, konu ile ilgili açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5.Türkiye'den yurt dışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde yer verilmiş olup "10.5.2. İndirimden faydalanma şartları" ana başlığı altında yer alan alt başlıklı bölümlerde de indirimden faydalanmanın şartları açıklanmıştır.

 

Buna göre, söz konusu indirim hükmünden yararlanılabilmesi için;

 

- İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi, mesleki eğitim, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bulunması,

 

- Hizmetin, Türkiye'den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması,

 

- Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi,

 

- Türkiye'den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması,

 

- İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetleri ile mesleki eğitim hizmetlerinin yararlanıcısının yurt dışında olması,

 

- Kazancın tamamının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi

 

gerekmektedir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, özelge talep formunuz ekinde yer alan faturanın vermiş olduğunuz mimari tasarım hizmetine ilişkin olduğu anlaşılmış olup diğer şartların da sağlanması kaydıyla yurt dışı mukimi firmalara verilen söz konusu mimarlık hizmetlerinden elde edilen kazancın %80'inin, Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre kurum kazancından indirim konusu yapılması mümkündür.

 

Diğer taraftan, kazanç indirimine yönelik anılan Kanunda danışmanlık hizmetleri yer almamakta olup, özelge talebinizde belirtilen söz konusu danışmanlık faaliyetinizin mimarlık hizmetinizden bağımsız müstakil olarak yapılması durumunda, bu faaliyetinizden elde ettiğiniz kazanç için anılan indirim uygulamasından yararlanılamayacağı tabiidir. Ancak söz konusu danışmanlık faaliyetinin mimari hizmetinizin bir parçası olarak ifa edilmesi durumunda yapılan hizmet bir bütün olarak değerlendirilecek ve yukarıda belirtilen tüm şartların sağlanması kaydıyla, anılan Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında değerlendirilebilecektir.

 

Ayrıca, şirketiniz ana sözleşmesinde yazılı esas faaliyet konularınız arasında "tasarım ve yazılım hizmeti’nin yer alması halinde bu hizmetleriniz için de anılan indirim uygulanmasından yararlanılabileceğiniz tabiidir.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

 

- 4/1 inci maddesinde, hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,

 

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu,

 

- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği,

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Konuya ilişkin KDV Genel Uygulama Tebliğinin "II/A-2.1. İstisnanın Kapsamı" başlıklı bölümünde, "3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2)nci maddesine göre;

 

- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

 

- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

 

gerekir.

 

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

 

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

 

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye'ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye'de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye'de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV'ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.

 

..." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Buna göre, şirketiniz tarafından verilen tasarım, yazılım, danışmanlık hizmetinin yurtdışındaki müşteri için yapılması ve bu hizmetten yurtdışında faydalanılması şartıyla hizmet ihracı kapsamında değerlendirilerek 3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre KDV den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

64597866-125-                                                                                               30.07.2024

 

Konu

:

Geri kazanım katılım payı

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin akaryakıt ve madeni yağ satışı, pazarlaması, dağıtımı ve ithali faaliyetleri ile iştigal ettiği, ... EPDK lisans numarası ile madeni yağ üretimi, satışı, pazarlaması, dağıtımı ve ithalatı operasyonu yürüten şirketinizin 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesine göre "geri kazanım katılım payı" uygulaması kapsamında geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğü altına girdiği belirtilerek, geri kazanım katılım payının müşterilerinize düzenlenecek faturalarda ayrı olarak gösterilip gösterilemeyeceği, geri kazanım katılım payının hasılat içerisinde yer alıp almayacağı, geri kazanım katılım payının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca KDV matrahına dahil edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrası ile de safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş olup bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun,

 

- 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

 

- 38 inci maddesinde, "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

 

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

 

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

 

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur."

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde indirim konusu olarak dikkate alınabileceği hükme bağlanmış olup, yapılan giderlerin bu hüküm uyarınca indirim konusu yapılabilmesi için söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması zorunludur. Bu mahiyette olmayan giderler ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.

 

Diğer taraftan 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesinde,

 

"Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir. Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu listede yer alan veya bu fıkra uyarınca yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenen tutarları iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir.

 

Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği tarihi takip eden ayın yirmi dördüncü günü sonuna kadar ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar tarafından ise Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenecek vergi dairesine beyan edilerek aynı ayın sonuna kadar ödenir. Katılım payının süresinde beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin tespiti halinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilir. Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının beyan edilmesi gereken son günden ödendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanarak aynı Kanuna göre tahsil edilir. Bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar genel bütçeye gelir kaydedilir.

 

..." hükümlerine yer verilmiştir.

 

 

Öte yandan, 1 seri no.lu Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliğinde 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan ürünler için ödenecek geri kazanım katılım payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

 

Konuya ilişkin olarak Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğinin "İlkeler" başlıklı beşinci maddesinde 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlere ilişkin idari ve teknik usul ve esaslara yer verilmiştir.

 

Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasında

 

-Şirketiniz tarafından Geri Kazanım Katılım Payı olarak tahsil edilen tutarların hasılat olarak dikkat alınması,

 

-Şirketiniz tarafından ödenen, Geri Kazanım Katılım Payının beyan edilerek fiilen ödendiği tarih itibarıyla Gelir Vergisi Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması

 

gerekmektedir.

 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getirilen belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

 

Bu kapsamda, mezkûr Kanunun;

 

- 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

 

- Mezkur Kanunun 230 uncu maddesinde; "Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:

 

1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

 

2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;

 

3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;

 

4. Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;

 

5. Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, ..."

 

hükümleri yer almaktadır.

 

Bunun yanı sıra, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi, "Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir..." hükümlerine amir olup, söz konusu Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesi, beyan edilmesi, tahsilatı ve izlenmesi ile bahse konu ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esaslar ise 31/12/2019 tarihli ve 30995 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik" ile belirlenmiştir.

 

Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasındaki teslimlerine ilişkin düzenlenecek faturalarda;

 

- Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer almaması halinde, 213 sayılı Kanun gereğince yer verilmesi gereken bilgilerin (malın/işin türü, miktarı, fiyatı, tutarı gibi) yer alması kaydıyla, geri kazanım katılım payının ayrıca gösterilmesi/belirtilmesi,

 

- Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer alması halinde ise, "Bedelin ... TL'si ilgili mevzuat dahilinde geri kazanım katılım payı olarak beyan edilip ödenmektedir." mahiyetinde bir dipnota/açıklamaya yer verilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

-20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

 

-20/2 nci maddesinde, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

 

-24/b maddesinde, ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların matraha dahil olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Buna göre, Geri Kazanım Katılım Payına ilişkin mevzuat kapsamındaki madeni yağlarla ilgili olarak beyanı gereken ve teslim konusu bu mala ilişkin vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi bir unsur niteliğinde bulunan geri kazanım katılım payının, KDV Kanununun 24/b maddesi gereğince KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

 

İçerik 1:

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

64597866-125-                                                                                               30.07.2024

 

Konu

:

Geri kazanım katılım payı

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin akaryakıt ve madeni yağ satışı, pazarlaması, dağıtımı ve ithali faaliyetleri ile iştigal ettiği, ... EPDK lisans numarası ile madeni yağ üretimi, satışı, pazarlaması, dağıtımı ve ithalatı operasyonu yürüten şirketinizin 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesine göre "geri kazanım katılım payı" uygulaması kapsamında geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğü altına girdiği belirtilerek, geri kazanım katılım payının müşterilerinize düzenlenecek faturalarda ayrı olarak gösterilip gösterilemeyeceği, geri kazanım katılım payının hasılat içerisinde yer alıp almayacağı, geri kazanım katılım payının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca KDV matrahına dahil edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrası ile de safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş olup bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun,

 

- 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

 

- 38 inci maddesinde, "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

 

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

 

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

 

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur."

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde indirim konusu olarak dikkate alınabileceği hükme bağlanmış olup, yapılan giderlerin bu hüküm uyarınca indirim konusu yapılabilmesi için söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması zorunludur. Bu mahiyette olmayan giderler ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.

 

Diğer taraftan 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesinde,

 

"Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir. Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu listede yer alan veya bu fıkra uyarınca yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenen tutarları iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir.

 

Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği tarihi takip eden ayın yirmi dördüncü günü sonuna kadar ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar tarafından ise Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenecek vergi dairesine beyan edilerek aynı ayın sonuna kadar ödenir. Katılım payının süresinde beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin tespiti halinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilir. Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının beyan edilmesi gereken son günden ödendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanarak aynı Kanuna göre tahsil edilir. Bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar genel bütçeye gelir kaydedilir.

 

..." hükümlerine yer verilmiştir.

 

 

Öte yandan, 1 seri no.lu Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliğinde 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan ürünler için ödenecek geri kazanım katılım payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

 

Konuya ilişkin olarak Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğinin "İlkeler" başlıklı beşinci maddesinde 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlere ilişkin idari ve teknik usul ve esaslara yer verilmiştir.

 

Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasında

 

-Şirketiniz tarafından Geri Kazanım Katılım Payı olarak tahsil edilen tutarların hasılat olarak dikkat alınması,

 

-Şirketiniz tarafından ödenen, Geri Kazanım Katılım Payının beyan edilerek fiilen ödendiği tarih itibarıyla Gelir Vergisi Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması

 

gerekmektedir.

 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getirilen belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

 

Bu kapsamda, mezkûr Kanunun;

 

- 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

 

- Mezkur Kanunun 230 uncu maddesinde; "Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:

 

1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

 

2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;

 

3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;

 

4. Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;

 

5. Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, ..."

 

hükümleri yer almaktadır.

 

Bunun yanı sıra, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi, "Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir..." hükümlerine amir olup, söz konusu Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesi, beyan edilmesi, tahsilatı ve izlenmesi ile bahse konu ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esaslar ise 31/12/2019 tarihli ve 30995 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik" ile belirlenmiştir.

 

Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasındaki teslimlerine ilişkin düzenlenecek faturalarda;

 

- Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer almaması halinde, 213 sayılı Kanun gereğince yer verilmesi gereken bilgilerin (malın/işin türü, miktarı, fiyatı, tutarı gibi) yer alması kaydıyla, geri kazanım katılım payının ayrıca gösterilmesi/belirtilmesi,

 

- Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer alması halinde ise, "Bedelin ... TL'si ilgili mevzuat dahilinde geri kazanım katılım payı olarak beyan edilip ödenmektedir." mahiyetinde bir dipnota/açıklamaya yer verilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

-20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

 

-20/2 nci maddesinde, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

 

-24/b maddesinde, ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların matraha dahil olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Buna göre, Geri Kazanım Katılım Payına ilişkin mevzuat kapsamındaki madeni yağlarla ilgili olarak beyanı gereken ve teslim konusu bu mala ilişkin vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi bir unsur niteliğinde bulunan geri kazanım katılım payının, KDV Kanununun 24/b maddesi gereğince KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

 

İçerik 2:

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

64597866-125-                                                                                               30.07.2024

 

Konu

:

Geri kazanım katılım payı

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin akaryakıt ve madeni yağ satışı, pazarlaması, dağıtımı ve ithali faaliyetleri ile iştigal ettiği, ... EPDK lisans numarası ile madeni yağ üretimi, satışı, pazarlaması, dağıtımı ve ithalatı operasyonu yürüten şirketinizin 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesine göre "geri kazanım katılım payı" uygulaması kapsamında geri kazanım katılım payı beyanı ve ödeme yükümlülüğü altına girdiği belirtilerek, geri kazanım katılım payının müşterilerinize düzenlenecek faturalarda ayrı olarak gösterilip gösterilemeyeceği, geri kazanım katılım payının hasılat içerisinde yer alıp almayacağı, geri kazanım katılım payının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca KDV matrahına dahil edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrası ile kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrası ile de safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş olup bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun,

 

- 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır."

 

- 38 inci maddesinde, "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

 

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

 

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

 

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur."

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde indirim konusu olarak dikkate alınabileceği hükme bağlanmış olup, yapılan giderlerin bu hüküm uyarınca indirim konusu yapılabilmesi için söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması zorunludur. Bu mahiyette olmayan giderler ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacaktır.

 

Diğer taraftan 2872 sayılı Çevre Kanununun ek 11 inci maddesinde,

 

"Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir. Bu listede yer alan tutarlar takvim yılı başından geçerli olmak üzere her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu şekilde hesaplanan tutarların %5'ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Cumhurbaşkanı, bu listede yer alan veya bu fıkra uyarınca yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle belirlenen tutarları iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye yetkilidir.

 

Geri kazanım katılım payları ürünün piyasaya sürüldüğü/ithal edildiği tarihi takip eden ayın yirmi dördüncü günü sonuna kadar ilgililerin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar tarafından ise Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenecek vergi dairesine beyan edilerek aynı ayın sonuna kadar ödenir. Katılım payının süresinde beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin tespiti halinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilir. Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının beyan edilmesi gereken son günden ödendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanarak aynı Kanuna göre tahsil edilir. Bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar genel bütçeye gelir kaydedilir.

 

..." hükümlerine yer verilmiştir.

 

 

Öte yandan, 1 seri no.lu Geri Kazanım Katılım Payı Beyannamesi Genel Tebliğinde 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan ürünler için ödenecek geri kazanım katılım payının beyanı ve tahsiline ilişkin usul ve esaslara ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

 

Konuya ilişkin olarak Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmeliğinin "İlkeler" başlıklı beşinci maddesinde 2872 sayılı Çevre Kanununa ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlere ilişkin idari ve teknik usul ve esaslara yer verilmiştir.

 

Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasında

 

-Şirketiniz tarafından Geri Kazanım Katılım Payı olarak tahsil edilen tutarların hasılat olarak dikkat alınması,

 

-Şirketiniz tarafından ödenen, Geri Kazanım Katılım Payının beyan edilerek fiilen ödendiği tarih itibarıyla Gelir Vergisi Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasına göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması

 

gerekmektedir.

 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getirilen belgelerden uygun olanı ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

 

Bu kapsamda, mezkûr Kanunun;

 

- 229 uncu maddesinde, "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

 

- Mezkur Kanunun 230 uncu maddesinde; "Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:

 

1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;

 

2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;

 

3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;

 

4. Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;

 

5. Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, ..."

 

hükümleri yer almaktadır.

 

Bunun yanı sıra, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi, "Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan bu listede belirtilen tutarda geri kazanım katılım payı tahsil edilir. Bu listedeki ürünlerden herhangi birinin piyasaya arzının, farklı bir ürünün, malzemenin veya eşyanın ithalatı ile birlikte gerçekleşmesi halinde geri kazanım katılım payı ithalatçıdan tahsil edilir..." hükümlerine amir olup, söz konusu Kanunun ek-1 sayılı listesinde yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için piyasaya sürenlerden/ithalatçılardan tahsil edilecek geri kazanım katılım paylarının belirlenmesi, beyan edilmesi, tahsilatı ve izlenmesi ile bahse konu ürünlerden, plastik poşetler için satış noktalarınca, diğer ürünler için piyasaya sürenlerce/ithalatçılarca uyulacak hükümlere ilişkin idari ve teknik usul ve esaslar ise 31/12/2019 tarihli ve 30995 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Geri Kazanım Katılım Payına İlişkin Yönetmelik" ile belirlenmiştir.

 

Bu itibarla, 2872 sayılı Çevre Kanunun ek 11 inci maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasındaki teslimlerine ilişkin düzenlenecek faturalarda;

 

- Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer almaması halinde, 213 sayılı Kanun gereğince yer verilmesi gereken bilgilerin (malın/işin türü, miktarı, fiyatı, tutarı gibi) yer alması kaydıyla, geri kazanım katılım payının ayrıca gösterilmesi/belirtilmesi,

 

- Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer alması halinde ise, "Bedelin ... TL'si ilgili mevzuat dahilinde geri kazanım katılım payı olarak beyan edilip ödenmektedir." mahiyetinde bir dipnota/açıklamaya yer verilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

-20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

 

-20/2 nci maddesinde, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

 

-24/b maddesinde, ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların matraha dahil olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

Buna göre, Geri Kazanım Katılım Payına ilişkin mevzuat kapsamındaki madeni yağlarla ilgili olarak beyanı gereken ve teslim konusu bu mala ilişkin vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi bir unsur niteliğinde bulunan geri kazanım katılım payının, KDV Kanununun 24/b maddesi gereğince KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

 

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

30.07.2024

Konu

:

Belediyeye Ait Yeni Terminal Binasındaki İşyerlerinin Kiralanması Hk.

 

 

 

 

İlgi

:

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan büro ve ofislerin kiralanması durumunda bu kiralama işleminin KDV'ye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin "2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler" bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

 

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

 

Öte yandan, adı geçen Tebliğin "Diğer kurumlar vergisi mükelleflerine ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.3.) bölümünde Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmayacağı, bu kurumların elde ettikleri kira gelirlerinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edileceği; aynı Genel Tebliğin "Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.4.) bölümünde ise Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir.

 

Kiralama faaliyetlerinde iktisadi işletme oluşup oluşmadığı hususunun, faaliyetin herhangi bir organizasyon dahilinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine, ticari bir amaçla veya devamlı surette belirli hacim ve önemde yapılıp yapılmadığına bakılarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Belediyenizin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların kiraya verilmesi işleminin, ticari amaçla ya da ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmesi veya devamlı surette belirli bir hacim ve ehemmiyette olması hallerinde Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.

 

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde kiraya verilmesi, ticari faaliyetin varlığının kabulünü gerektirdiğinden, bu faaliyet nedeniyle oluşan iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Bu kapsamda, söz konusu kiralama işlemleri dolayısıyla elde edilecek kira gelirlerinin, oluşacak iktisadi kamu kuruluşu tarafından kurum kazancına dâhil edilerek ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmekte olup, kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

 

- 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,

 

- 17/4-d maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin KDV'den müstesna olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar ile Mesleki Kuruluşların Vergilendirilmesi" başlıklı (I/B-2.) bölümünde de,

 

"3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesinde sayılan; genel bütçeye dâhil idareler, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, dernek ve vakıflar ile her türlü mesleki kuruluşların ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri vergiye tabi değildir.

 

Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesi kapsamına giren mal ve hakların kiralanması işlemleri Kanunun (1/3-f) maddesine göre KDV'ye tabidir. Ancak yukarıda sayılan kuruluşların, iktisadi işletmelerine dahil olmayan gayrimenkullerinin kiraya verilmesi işlemleri Kanunun (17/4-d) maddesine göre vergiden istisnadır.

 

Öte yandan yukarıda sayılan kuruluşlara ait veya tabi olan veya bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar, iktisadi işletme olarak mütalaa edilir. Bunların ticari, sınaî, zirai ve mesleki faaliyetleri vergiye tabi tutulur. Bu çerçevede belediyelere bağlı otobüs, havagazı, su, elektrik, mezbaha, soğuk hava deposu vb. işletmeler ile döner sermayeli kuruluşlar, istisna kapsamına girmeyen faaliyetleri dolayısıyla vergiye tabi olurlar."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer yandan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Kiralama İşlemleri" başlıklı (1.4.) bölümünde ise,

 

"- Belediye veya bir devlet üniversitesine ait arsanın kiraya verilmesi KDV Kanununun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak arsanın, bu kurumların iktisadi işletmesine dahil olması veya bu kiralama işlemi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşması halinde, söz konusu kiralama işlemi Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.

 

- Belediye veya bir devlet üniversitesi tarafından bir yerin çay bahçesi olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi durumunda işletme hakkının kiralanması söz konusu olacağından, çay bahçesinin, kiraya veren kurumun bir iktisadi işletmesine dahil olup olmadığına bakılmaksızın, bu kiralama işlemi Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV'ye tabi tutulacaktır."

 

açıklamaları yer almaktadır.

 

Buna göre, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların kiraya verilmesi nedeniyle Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşunun işlemleri 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

30.07.2024

Konu

:

Belediyeye Ait Yeni Terminal Binasındaki İşyerlerinin Kiralanması Hk.

 

 

 

 

İlgi

:

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan büro ve ofislerin kiralanması durumunda bu kiralama işleminin KDV'ye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin "2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler" bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

 

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

 

Öte yandan, adı geçen Tebliğin "Diğer kurumlar vergisi mükelleflerine ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.3.) bölümünde Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmayacağı, bu kurumların elde ettikleri kira gelirlerinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edileceği; aynı Genel Tebliğin "Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.4.) bölümünde ise Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir.

 

Kiralama faaliyetlerinde iktisadi işletme oluşup oluşmadığı hususunun, faaliyetin herhangi bir organizasyon dahilinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine, ticari bir amaçla veya devamlı surette belirli hacim ve önemde yapılıp yapılmadığına bakılarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Belediyenizin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların kiraya verilmesi işleminin, ticari amaçla ya da ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmesi veya devamlı surette belirli bir hacim ve ehemmiyette olması hallerinde Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.

 

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde kiraya verilmesi, ticari faaliyetin varlığının kabulünü gerektirdiğinden, bu faaliyet nedeniyle oluşan iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Bu kapsamda, söz konusu kiralama işlemleri dolayısıyla elde edilecek kira gelirlerinin, oluşacak iktisadi kamu kuruluşu tarafından kurum kazancına dâhil edilerek ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmekte olup, kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

 

- 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,

 

- 17/4-d maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin KDV'den müstesna olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar ile Mesleki Kuruluşların Vergilendirilmesi" başlıklı (I/B-2.) bölümünde de,

 

"3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesinde sayılan; genel bütçeye dâhil idareler, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, dernek ve vakıflar ile her türlü mesleki kuruluşların ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri vergiye tabi değildir.

 

Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesi kapsamına giren mal ve hakların kiralanması işlemleri Kanunun (1/3-f) maddesine göre KDV'ye tabidir. Ancak yukarıda sayılan kuruluşların, iktisadi işletmelerine dahil olmayan gayrimenkullerinin kiraya verilmesi işlemleri Kanunun (17/4-d) maddesine göre vergiden istisnadır.

 

Öte yandan yukarıda sayılan kuruluşlara ait veya tabi olan veya bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar, iktisadi işletme olarak mütalaa edilir. Bunların ticari, sınaî, zirai ve mesleki faaliyetleri vergiye tabi tutulur. Bu çerçevede belediyelere bağlı otobüs, havagazı, su, elektrik, mezbaha, soğuk hava deposu vb. işletmeler ile döner sermayeli kuruluşlar, istisna kapsamına girmeyen faaliyetleri dolayısıyla vergiye tabi olurlar."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer yandan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Kiralama İşlemleri" başlıklı (1.4.) bölümünde ise,

 

"- Belediye veya bir devlet üniversitesine ait arsanın kiraya verilmesi KDV Kanununun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak arsanın, bu kurumların iktisadi işletmesine dahil olması veya bu kiralama işlemi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşması halinde, söz konusu kiralama işlemi Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.

 

- Belediye veya bir devlet üniversitesi tarafından bir yerin çay bahçesi olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi durumunda işletme hakkının kiralanması söz konusu olacağından, çay bahçesinin, kiraya veren kurumun bir iktisadi işletmesine dahil olup olmadığına bakılmaksızın, bu kiralama işlemi Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV'ye tabi tutulacaktır."

 

açıklamaları yer almaktadır.

 

Buna göre, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların kiraya verilmesi nedeniyle Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşunun işlemleri 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

30.07.2024

Konu

:

Belediyeye Ait Yeni Terminal Binasındaki İşyerlerinin Kiralanması Hk.

 

 

 

 

İlgi

:

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan büro ve ofislerin kiralanması durumunda bu kiralama işleminin KDV'ye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1.) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin "2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler" bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

 

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde ise iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliklerinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

 

Öte yandan, adı geçen Tebliğin "Diğer kurumlar vergisi mükelleflerine ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.3.) bölümünde Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sayılan kurumlar vergisi mükelleflerine (kooperatifler hariç) ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi yapılmayacağı, bu kurumların elde ettikleri kira gelirlerinin ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edileceği; aynı Genel Tebliğin "Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.4.) bölümünde ise Devlete, özel idarelere, belediyelere ve köylere ait taşınmazların kiralanması karşılığında, anılan kamu kurumlarına yapılan kira ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir.

 

Kiralama faaliyetlerinde iktisadi işletme oluşup oluşmadığı hususunun, faaliyetin herhangi bir organizasyon dahilinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine, ticari bir amaçla veya devamlı surette belirli hacim ve önemde yapılıp yapılmadığına bakılarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

 

Belediyenizin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakla birlikte Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların kiraya verilmesi işleminin, ticari amaçla ya da ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmesi veya devamlı surette belirli bir hacim ve ehemmiyette olması hallerinde Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir.

 

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde kiraya verilmesi, ticari faaliyetin varlığının kabulünü gerektirdiğinden, bu faaliyet nedeniyle oluşan iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Bu kapsamda, söz konusu kiralama işlemleri dolayısıyla elde edilecek kira gelirlerinin, oluşacak iktisadi kamu kuruluşu tarafından kurum kazancına dâhil edilerek ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmekte olup, kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılmayacaktır.

 

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME

 

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

 

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

 

- 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,

 

- 17/4-d maddesinde, iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin KDV'den müstesna olduğu

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Kamu Kurum ve Kuruluşları, Dernek ve Vakıflar ile Mesleki Kuruluşların Vergilendirilmesi" başlıklı (I/B-2.) bölümünde de,

 

"3065 sayılı Kanunun (1/3-g) maddesinde sayılan; genel bütçeye dâhil idareler, özel bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, dernek ve vakıflar ile her türlü mesleki kuruluşların ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyet kapsamına girmeyen, kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri vergiye tabi değildir.

 

Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesi kapsamına giren mal ve hakların kiralanması işlemleri Kanunun (1/3-f) maddesine göre KDV'ye tabidir. Ancak yukarıda sayılan kuruluşların, iktisadi işletmelerine dahil olmayan gayrimenkullerinin kiraya verilmesi işlemleri Kanunun (17/4-d) maddesine göre vergiden istisnadır.

 

Öte yandan yukarıda sayılan kuruluşlara ait veya tabi olan veya bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar, iktisadi işletme olarak mütalaa edilir. Bunların ticari, sınaî, zirai ve mesleki faaliyetleri vergiye tabi tutulur. Bu çerçevede belediyelere bağlı otobüs, havagazı, su, elektrik, mezbaha, soğuk hava deposu vb. işletmeler ile döner sermayeli kuruluşlar, istisna kapsamına girmeyen faaliyetleri dolayısıyla vergiye tabi olurlar."

 

açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer yandan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Kiralama İşlemleri" başlıklı (1.4.) bölümünde ise,

 

"- Belediye veya bir devlet üniversitesine ait arsanın kiraya verilmesi KDV Kanununun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak arsanın, bu kurumların iktisadi işletmesine dahil olması veya bu kiralama işlemi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşması halinde, söz konusu kiralama işlemi Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.

 

- Belediye veya bir devlet üniversitesi tarafından bir yerin çay bahçesi olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi durumunda işletme hakkının kiralanması söz konusu olacağından, çay bahçesinin, kiraya veren kurumun bir iktisadi işletmesine dahil olup olmadığına bakılmaksızın, bu kiralama işlemi Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV'ye tabi tutulacaktır."

 

açıklamaları yer almaktadır.

 

Buna göre, Belediyenize ait yeni terminal binasında yer alan ofis ve büroların kiraya verilmesi nedeniyle Belediyeniz bünyesinde oluşacak iktisadi kamu kuruluşunun işlemleri 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-62030549-125-….

29.07.2024

Konu

:

İhracattan elde edilen döviz gelirlerinin Türk Lirasına dönüştürülmesi kapsamında elde edilen döviz dönüşüm desteğinin Kurumlar Vergisi oranında 5 puan ind.uygulanıp uygulanmayacağı hk

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …. yılında yapmış olduğunuz ihracat nedeniyle yurda getirdiğiniz yurtdışı kaynaklı döviz gelirlerinin bir kısmının "Firmaların Yurtdışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" kapsamında …. satıldığı belirtilerek, ilgili Tebliğ hükmüne istinaden döviz sahibi kurumlara dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde …'si kadar verilen döviz dönüşüm desteği kazançlarının da ihracat faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu kazançlara kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Başkanlığımızın görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasında,  "...

 

(7) İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanır. Aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da bu indirim uygulanır.

 

...

 

(9) Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanır." hükmü yer almaktadır.

 

 Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara ise 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 2023/5 Sayılı "Firmaların Yurt Dışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" in "Yurt dışı kaynaklı dövizlerin Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesinde döviz dönüşüm desteği sağlanması" başlıklı 5 inci maddesinde,  (1) Yurda getirilen yurt dışı kaynaklı dövizin en az yüzde 40'ı Merkez Bankasına satıldıktan sonra getirilen dövizin kalan kısmının dönüşüm kuru üzerinden Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesi ve Merkez Bankasınca belirlenecek süre boyunca Merkez Bankasına satılan tutardan daha fazla döviz alımı yapmama taahhüdünde bulunulması şartıyla, taahhüt sahibi firmalara dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde 2'si kadar döviz dönüşüm desteği sağlanır.

 

..." açıklamaları yer almaktadır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması şirketlerin münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançları ile sınırlı olduğundan, şirketinizin ihracat dolayısıyla elde ettiği döviz gelirlerinin dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi karşılığı aldığı döviz dönüşüm desteği kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-62030549-125-….

29.07.2024

Konu

:

İhracattan elde edilen döviz gelirlerinin Türk Lirasına dönüştürülmesi kapsamında elde edilen döviz dönüşüm desteğinin Kurumlar Vergisi oranında 5 puan ind.uygulanıp uygulanmayacağı hk

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …. yılında yapmış olduğunuz ihracat nedeniyle yurda getirdiğiniz yurtdışı kaynaklı döviz gelirlerinin bir kısmının "Firmaların Yurtdışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" kapsamında …. satıldığı belirtilerek, ilgili Tebliğ hükmüne istinaden döviz sahibi kurumlara dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde …'si kadar verilen döviz dönüşüm desteği kazançlarının da ihracat faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu kazançlara kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Başkanlığımızın görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasında,  "...

 

(7) İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanır. Aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da bu indirim uygulanır.

 

...

 

(9) Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanır." hükmü yer almaktadır.

 

 Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara ise 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 2023/5 Sayılı "Firmaların Yurt Dışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" in "Yurt dışı kaynaklı dövizlerin Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesinde döviz dönüşüm desteği sağlanması" başlıklı 5 inci maddesinde,  (1) Yurda getirilen yurt dışı kaynaklı dövizin en az yüzde 40'ı Merkez Bankasına satıldıktan sonra getirilen dövizin kalan kısmının dönüşüm kuru üzerinden Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesi ve Merkez Bankasınca belirlenecek süre boyunca Merkez Bankasına satılan tutardan daha fazla döviz alımı yapmama taahhüdünde bulunulması şartıyla, taahhüt sahibi firmalara dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde 2'si kadar döviz dönüşüm desteği sağlanır.

 

..." açıklamaları yer almaktadır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması şirketlerin münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançları ile sınırlı olduğundan, şirketinizin ihracat dolayısıyla elde ettiği döviz gelirlerinin dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi karşılığı aldığı döviz dönüşüm desteği kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-62030549-125-….

29.07.2024

Konu

:

İhracattan elde edilen döviz gelirlerinin Türk Lirasına dönüştürülmesi kapsamında elde edilen döviz dönüşüm desteğinin Kurumlar Vergisi oranında 5 puan ind.uygulanıp uygulanmayacağı hk

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …. yılında yapmış olduğunuz ihracat nedeniyle yurda getirdiğiniz yurtdışı kaynaklı döviz gelirlerinin bir kısmının "Firmaların Yurtdışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" kapsamında …. satıldığı belirtilerek, ilgili Tebliğ hükmüne istinaden döviz sahibi kurumlara dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde …'si kadar verilen döviz dönüşüm desteği kazançlarının da ihracat faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve bu kazançlara kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Başkanlığımızın görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasında,  "...

 

(7) İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanır. Aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da bu indirim uygulanır.

 

...

 

(9) Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanır." hükmü yer almaktadır.

 

 Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara ise 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 2023/5 Sayılı "Firmaların Yurt Dışı Kaynaklı Dövizlerinin Türk Lirasına Dönüşümünün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ" in "Yurt dışı kaynaklı dövizlerin Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesinde döviz dönüşüm desteği sağlanması" başlıklı 5 inci maddesinde,  (1) Yurda getirilen yurt dışı kaynaklı dövizin en az yüzde 40'ı Merkez Bankasına satıldıktan sonra getirilen dövizin kalan kısmının dönüşüm kuru üzerinden Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesi ve Merkez Bankasınca belirlenecek süre boyunca Merkez Bankasına satılan tutardan daha fazla döviz alımı yapmama taahhüdünde bulunulması şartıyla, taahhüt sahibi firmalara dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen tutarın yüzde 2'si kadar döviz dönüşüm desteği sağlanır.

 

..." açıklamaları yer almaktadır.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması şirketlerin münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançları ile sınırlı olduğundan, şirketinizin ihracat dolayısıyla elde ettiği döviz gelirlerinin dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi karşılığı aldığı döviz dönüşüm desteği kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-84098128-125[32-2022/32]-….

25.07.2024

Konu

:

Türkiye deki yat limanlarında yabancı bayraklı gemilere verilen hizmetlerin hizmet ihracaatı sayılarak KVK 32 nci madde hükmüne göre %1 vergi indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı Hk.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinde,  …. Yat Limanında yabancı bayraklı teknelere çeşitli hizmetler (Forklift kullanımı, payanda değişimi, çekme atma, kara park, dalgıç, çekek havuzu kullanımı,  marina içi yedekleme, pedestal servis, vinç, usta, acil su boşaltma, depo kira, katı atık alınması, alt yıkama, tekne temizlik, su, elektrik, personel ek mesai, ekipman hasar, otopark  girişi, adaptör ve çevre temizlik hizmetleri gibi) verildiği belirtilerek söz konusu hizmetlerden elde edilen kazançlara, Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne göre kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1/1/2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanacağı hükme bağlanmış olup, 7456 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "32.1.2.5. İhracat faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanması" başlıklı bölümünde, "İhracat yapan kurumlar, gerek mal gerekse hizmet ihraçlarından elde ettikleri kazançlarına münhasır olmak üzere ilgili dönemde geçerli olan kurumlar vergisi oranını 1 puan indirimli uygulayabileceklerdir. Bu madde uygulamasında hizmet ihracı, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsamaktadır. Ayrıca, karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinden elde edilen kazançlar da oranın 1 puan indirimli uygulanacağı kazançlar arasında kabul edilecektir. ..." açıklamasına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketiniz tarafından Çeşme Yat Limanında yabancı bayraklı teknelere verilen bahse konu hizmetleriniz Türkiye'de verildiğinden ve bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanıldığından, bu faaliyetlerinizden elde ettiğiniz kazancınıza, kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanması mümkün değildir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-84098128-125[32-2022/32]-….

25.07.2024

Konu

:

Türkiye deki yat limanlarında yabancı bayraklı gemilere verilen hizmetlerin hizmet ihracaatı sayılarak KVK 32 nci madde hükmüne göre %1 vergi indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı Hk.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinde,  …. Yat Limanında yabancı bayraklı teknelere çeşitli hizmetler (Forklift kullanımı, payanda değişimi, çekme atma, kara park, dalgıç, çekek havuzu kullanımı,  marina içi yedekleme, pedestal servis, vinç, usta, acil su boşaltma, depo kira, katı atık alınması, alt yıkama, tekne temizlik, su, elektrik, personel ek mesai, ekipman hasar, otopark  girişi, adaptör ve çevre temizlik hizmetleri gibi) verildiği belirtilerek söz konusu hizmetlerden elde edilen kazançlara, Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne göre kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1/1/2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanacağı hükme bağlanmış olup, 7456 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "32.1.2.5. İhracat faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanması" başlıklı bölümünde, "İhracat yapan kurumlar, gerek mal gerekse hizmet ihraçlarından elde ettikleri kazançlarına münhasır olmak üzere ilgili dönemde geçerli olan kurumlar vergisi oranını 1 puan indirimli uygulayabileceklerdir. Bu madde uygulamasında hizmet ihracı, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsamaktadır. Ayrıca, karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinden elde edilen kazançlar da oranın 1 puan indirimli uygulanacağı kazançlar arasında kabul edilecektir. ..." açıklamasına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketiniz tarafından Çeşme Yat Limanında yabancı bayraklı teknelere verilen bahse konu hizmetleriniz Türkiye'de verildiğinden ve bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanıldığından, bu faaliyetlerinizden elde ettiğiniz kazancınıza, kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanması mümkün değildir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-84098128-125[32-2022/32]-….

25.07.2024

Konu

:

Türkiye deki yat limanlarında yabancı bayraklı gemilere verilen hizmetlerin hizmet ihracaatı sayılarak KVK 32 nci madde hükmüne göre %1 vergi indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı Hk.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinde,  …. Yat Limanında yabancı bayraklı teknelere çeşitli hizmetler (Forklift kullanımı, payanda değişimi, çekme atma, kara park, dalgıç, çekek havuzu kullanımı,  marina içi yedekleme, pedestal servis, vinç, usta, acil su boşaltma, depo kira, katı atık alınması, alt yıkama, tekne temizlik, su, elektrik, personel ek mesai, ekipman hasar, otopark  girişi, adaptör ve çevre temizlik hizmetleri gibi) verildiği belirtilerek söz konusu hizmetlerden elde edilen kazançlara, Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne göre kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanıp uygulanamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1/1/2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanacağı hükme bağlanmış olup, 7456 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "32.1.2.5. İhracat faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli uygulanması" başlıklı bölümünde, "İhracat yapan kurumlar, gerek mal gerekse hizmet ihraçlarından elde ettikleri kazançlarına münhasır olmak üzere ilgili dönemde geçerli olan kurumlar vergisi oranını 1 puan indirimli uygulayabileceklerdir. Bu madde uygulamasında hizmet ihracı, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsamaktadır. Ayrıca, karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinden elde edilen kazançlar da oranın 1 puan indirimli uygulanacağı kazançlar arasında kabul edilecektir. ..." açıklamasına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketiniz tarafından Çeşme Yat Limanında yabancı bayraklı teknelere verilen bahse konu hizmetleriniz Türkiye'de verildiğinden ve bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanıldığından, bu faaliyetlerinizden elde ettiğiniz kazancınıza, kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanması mümkün değildir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

E-84098128-125[32-2023/45]-429238

24.07.2024

Konu

:

Yurtdışı mukimlerine verdiği sağlık hizmetleri nedeniyle KVK 10-1/ğ md. istisnadan yararlanan mükellefin, istisna uygulanmayan kazanca uygulanacak KV oranının %5 indirimli uygulanıp uygulanamayacağı.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt içinde bulunan sağlık kurumlarınızda yabancı hastalara sağlık hizmeti verildiği ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında hüküm altına alınan kazanç indiriminden yararlanıldığı belirtilerek, şirketinizin kazancın istisnadan yararlanılmayan ve beyana konu edilen kısmına ihracat yapan şirketler için uygulanan beş puan indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartıyla (1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere) %80'inin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili açıklamalara ise, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5. Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı" başlıklı 32 nci maddesinin 7 nci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının, 1/10/2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "32.1. Kurumlar vergisi oranı ve geçici vergi" başlıklı bölümünde, bu madde uygulamasında hizmet ihracının, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsadığı belirtilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve konuya ilişkin yayımlanan ilgili Tebliğ kapsamında, münhasıran Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere sunduğunuz sağlık hizmetlerinden elde ettiğiniz kazancın %80'ini, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca göstermek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

 

Öte yandan, Türkiye'de yurtdışı mukimlerine verilen bahse konu sağlık hizmetleri hizmet ihracatı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 10-1/ğ maddesinde belirtilen indirimden yararlanılmayan %20 oranındaki kazançlarınıza Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

E-84098128-125[32-2023/45]-429238

24.07.2024

Konu

:

Yurtdışı mukimlerine verdiği sağlık hizmetleri nedeniyle KVK 10-1/ğ md. istisnadan yararlanan mükellefin, istisna uygulanmayan kazanca uygulanacak KV oranının %5 indirimli uygulanıp uygulanamayacağı.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt içinde bulunan sağlık kurumlarınızda yabancı hastalara sağlık hizmeti verildiği ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında hüküm altına alınan kazanç indiriminden yararlanıldığı belirtilerek, şirketinizin kazancın istisnadan yararlanılmayan ve beyana konu edilen kısmına ihracat yapan şirketler için uygulanan beş puan indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartıyla (1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere) %80'inin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili açıklamalara ise, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5. Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı" başlıklı 32 nci maddesinin 7 nci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının, 1/10/2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "32.1. Kurumlar vergisi oranı ve geçici vergi" başlıklı bölümünde, bu madde uygulamasında hizmet ihracının, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsadığı belirtilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve konuya ilişkin yayımlanan ilgili Tebliğ kapsamında, münhasıran Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere sunduğunuz sağlık hizmetlerinden elde ettiğiniz kazancın %80'ini, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca göstermek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

 

Öte yandan, Türkiye'de yurtdışı mukimlerine verilen bahse konu sağlık hizmetleri hizmet ihracatı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 10-1/ğ maddesinde belirtilen indirimden yararlanılmayan %20 oranındaki kazançlarınıza Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

 

Sayı

:

E-84098128-125[32-2023/45]-429238

24.07.2024

Konu

:

Yurtdışı mukimlerine verdiği sağlık hizmetleri nedeniyle KVK 10-1/ğ md. istisnadan yararlanan mükellefin, istisna uygulanmayan kazanca uygulanacak KV oranının %5 indirimli uygulanıp uygulanamayacağı.

 

 

 

 

 

İlgi

:

….

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt içinde bulunan sağlık kurumlarınızda yabancı hastalara sağlık hizmeti verildiği ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında hüküm altına alınan kazanç indiriminden yararlanıldığı belirtilerek, şirketinizin kazancın istisnadan yararlanılmayan ve beyana konu edilen kısmına ihracat yapan şirketler için uygulanan beş puan indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye'ye transfer edilmesi şartıyla (1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere) %80'inin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili açıklamalara ise, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.5. Türkiye'den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler" başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı" başlıklı 32 nci maddesinin 7 nci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının, 1/10/2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "32.1. Kurumlar vergisi oranı ve geçici vergi" başlıklı bölümünde, bu madde uygulamasında hizmet ihracının, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsadığı belirtilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve konuya ilişkin yayımlanan ilgili Tebliğ kapsamında, münhasıran Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere sunduğunuz sağlık hizmetlerinden elde ettiğiniz kazancın %80'ini, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca göstermek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

 

Öte yandan, Türkiye'de yurtdışı mukimlerine verilen bahse konu sağlık hizmetleri hizmet ihracatı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 10-1/ğ maddesinde belirtilen indirimden yararlanılmayan %20 oranındaki kazançlarınıza Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Sayfalar