Buradasınız

Madde 11 Mal ve Hizmet İhracatı

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.837213

12.11.2020

Konu

:

Yurt dışı mukimi firmaların araçlarına Türkiyede verilen modernizasyon ve dizayn işlemlerinin vergilendirilmesi

 

 

İlgi

:

a) 22/11/2018 tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

b) 16/03/2020 tarihli ve … evrak kayıt numaralı dilekçeniz.

 

   İlgi (a)'da kayıtlı özelge talep formunuz ve ilgi (b)'de kayıtlı dilekçeniz ve eklerinin incelenmesinden, Şirketinizin araba dizayn işi ile iştigal ettiği, dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından gelen araçların iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb. işlemleri yapılarak dizayn edildikten sonra tekrar yurt dışına geri gönderildiği belirtilerek, söz konusu işleme ilişkin düzenlenen faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı ve konunun kurumlar vergisi açısından değerlendirilmesi hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

   KDV KANUNU YÖNÜNDEN:

   3065 sayılı KDV Kanununun;

   -1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

   -11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna edildiği,

   -12/1 inci maddesinde ise, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya yapılması, teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması gerektiği

   hüküm altına alınmıştır.

   Buna göre, dahilde işleme rejimi kapsamında (5100 rejim kodu ile) Türkiye'ye gelen araçların dizayn edilerek (iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb. işlemleri yapıldıktan sonra) bu rejim kapsamında (3151 rejim kodu ile) gümrük beyannamesi ile tekrar yurt dışına gönderilmesi işlemi, KDV Kanununun 11/1-a maddesine istinaden mal ihracı olarak değerlendirilecek olup KDV'den istisna tutulacaktır.

   KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

   Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

   Buna göre, yurt dışındaki müşterilerinize yurt dışından gelen araçlarının iç dizaynı kapsamında verdiğiniz hizmetler (iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb.) dolayısıyla elde ettiğiniz kazancın ilgili dönem kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.837213

12.11.2020

Konu

:

Yurt dışı mukimi firmaların araçlarına Türkiyede verilen modernizasyon ve dizayn işlemlerinin vergilendirilmesi

 

 

İlgi

:

a) 22/11/2018 tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

b) 16/03/2020 tarihli ve … evrak kayıt numaralı dilekçeniz.

 

   İlgi (a)'da kayıtlı özelge talep formunuz ve ilgi (b)'de kayıtlı dilekçeniz ve eklerinin incelenmesinden, Şirketinizin araba dizayn işi ile iştigal ettiği, dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından gelen araçların iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb. işlemleri yapılarak dizayn edildikten sonra tekrar yurt dışına geri gönderildiği belirtilerek, söz konusu işleme ilişkin düzenlenen faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı ve konunun kurumlar vergisi açısından değerlendirilmesi hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

   KDV KANUNU YÖNÜNDEN:

   3065 sayılı KDV Kanununun;

   -1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

   -11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna edildiği,

   -12/1 inci maddesinde ise, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya yapılması, teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması gerektiği

   hüküm altına alınmıştır.

   Buna göre, dahilde işleme rejimi kapsamında (5100 rejim kodu ile) Türkiye'ye gelen araçların dizayn edilerek (iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb. işlemleri yapıldıktan sonra) bu rejim kapsamında (3151 rejim kodu ile) gümrük beyannamesi ile tekrar yurt dışına gönderilmesi işlemi, KDV Kanununun 11/1-a maddesine istinaden mal ihracı olarak değerlendirilecek olup KDV'den istisna tutulacaktır.

   KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

   Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

   Buna göre, yurt dışındaki müşterilerinize yurt dışından gelen araçlarının iç dizaynı kapsamında verdiğiniz hizmetler (iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb.) dolayısıyla elde ettiğiniz kazancın ilgili dönem kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.837213

12.11.2020

Konu

:

Yurt dışı mukimi firmaların araçlarına Türkiyede verilen modernizasyon ve dizayn işlemlerinin vergilendirilmesi

 

 

İlgi

:

a) 22/11/2018 tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

b) 16/03/2020 tarihli ve … evrak kayıt numaralı dilekçeniz.

 

   İlgi (a)'da kayıtlı özelge talep formunuz ve ilgi (b)'de kayıtlı dilekçeniz ve eklerinin incelenmesinden, Şirketinizin araba dizayn işi ile iştigal ettiği, dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından gelen araçların iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb. işlemleri yapılarak dizayn edildikten sonra tekrar yurt dışına geri gönderildiği belirtilerek, söz konusu işleme ilişkin düzenlenen faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı ve konunun kurumlar vergisi açısından değerlendirilmesi hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

   KDV KANUNU YÖNÜNDEN:

   3065 sayılı KDV Kanununun;

   -1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

   -11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna edildiği,

   -12/1 inci maddesinde ise, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya serbest bölgedeki alıcıya yapılması, teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması gerektiği

   hüküm altına alınmıştır.

   Buna göre, dahilde işleme rejimi kapsamında (5100 rejim kodu ile) Türkiye'ye gelen araçların dizayn edilerek (iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb. işlemleri yapıldıktan sonra) bu rejim kapsamında (3151 rejim kodu ile) gümrük beyannamesi ile tekrar yurt dışına gönderilmesi işlemi, KDV Kanununun 11/1-a maddesine istinaden mal ihracı olarak değerlendirilecek olup KDV'den istisna tutulacaktır.

   KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

   Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

   Buna göre, yurt dışındaki müşterilerinize yurt dışından gelen araçlarının iç dizaynı kapsamında verdiğiniz hizmetler (iç kaplama, koltuk, buzdolabı, tesisat vb.) dolayısıyla elde ettiğiniz kazancın ilgili dönem kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

16700543-130[16-515-47]-63525

12.11.2020

Konu

:

KDV İadesi

 

İlgi

:

22.02.2016 tarihli özelge talep formunuz.

 

            İlgide kayıtlı talep formunuzda, firmanız tarafından P.P halı ipliği ve P.P makine halısı imalatı yapıldığı, yurt dışından DİİB kapsamında P.P granül ithalatı yapılarak P.P halı ipliği imal edildiği ve imal edilen P.P halı ipliği ile P.P makine halısı imalatı yapılarak DİİB kapsamında direkt ihracatının gerçekleştirildiği, dahilde işleme izin belgesinde bir miktar jüt ipliği ve çözgü ipliği ithalatı taahhüdünüzün de bulunduğu, ithalatını da ihracatını da firmanızın yaptığı, özetle yapmış olduğunuz P.P makine halısı ihracatlarının bünyesine giren P.P halı ipliğinin DİİB'li, jüt ve çözgü ipliklerinin bir kısmının DİİB'li, bir kısmının yurt içi KDV'li alış olduğu belirtilerek, KDV iadesinde DİİB'li alış olan granül, jüt ve çözgü için sıfır yüklenim yapılarak KDV'li alış olan jüt ve çözgüden dolayı iade talep edilip edilemeyeceği, hesaplamanın ne şekilde yapılacağı ve iadenin ne zaman talep edilebileceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            -11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

            -32 nci maddesinde, bu Kanunun 11, 13, 14, 15 inci maddeleri ile 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV'den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV'nin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı (7104 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile değişmeden önceki hali),

            -Geçici 17 nci maddesinde, dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2020 tarihine kadar tesliminde KDV Kanununun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Cumhurbaşkanının yetkili olduğu, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği

            hüküm altına alınmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

            -"Uygulama Kapsamında Teslim Edilebilecek Mallar" başlıklı (II/A-9.4.) bölümünde; "Dahilde işleme rejimi kapsamında alınan maddelerin, işlendikten sonra elde edilen mamul mal içerisinde ihraç edilmesi esastır. Önceden satın alınan maddeler kullanılmak suretiyle vücuda getirilen ve söz konusu rejim kapsamında ihraç edilen malların bünyesine giren maddelerin (eşdeğer eşya) belge kapsamında olsa dahi sonradan belge sahiplerine tesliminde veya ithalinde KDV tahsil edilmeksizin işlem yapılması mümkündür. Ancak bu uygulama kapsamında DİİB sahibi mükellefin veya ihracatçının iade talebi DİİB kapatılmadan yerine getirilmez."

            -"DİİB Sahibi Mükellefin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV" başlıklı (IV/A-1.5) bölümünde ise; "Eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle KDV ödeyerek satın aldığı girdileri kullanarak vücuda getirdiği ürünü ihraç eden ve bunun karşılığında da DİİB kapsamında KDV ödemeyerek söz konusu girdi veya eşdeğer eşyasını temin etme hakkı kazanan mükellefin KDV ödeyerek satın aldığı girdilere ilişkin KDV'yi başlangıçta iade olarak talep etmesi mümkün değildir. İade edilecek KDV'nin hesabı, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temininden sonra yapılır. Bu durumda iade edilecek KDV tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi olanı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz."

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, yurt içinden KDV ödenerek temin edilen girdilere ilişkin yüklenilen KDV'nin, yurt içi ve/veya yurt dışından eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödenmeksizin temin edilmek suretiyle telafi edilmesi halinde, yapılan ihracat dolayısıyla yüklenilen KDV'nin eşdeğer eşyaya isabet eden kısmının iade edilebilecek KDV hesabına dahil edilmesinin mümkün olmadığı, aksi takdirde aynı işlem nedeniyle yüklenilen KDV'nin hem eşdeğer eşya kapsamında KDV ödenmemek suretiyle hem de iadeye konu edilmek suretiyle mükerrer alınmış olacağı tabiidir.

            Bu itibarla, KDV ödenerek satın alınan girdi kullanılması ile imal edilen ürünün ihracı halinde söz konusu iade talebi, DİİB'in kapatılma tarihi itibarıyla sonuçlandırılabilecektir. KDV ödenerek satın alınan girdi kullanımıyla imal edilen ürün ihraç edilmekle birlikte, daha sonra DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi halinde, ihracat teslimlerine ilişkin yüklenilen KDV hesabına söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının dahil edilmesi mümkün değildir. Eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi hakkının kullanılmaması halinde ise DİİB'in kapatılma tarihinden sonra söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Diğer taraftan, mükellefin alabileceği azami iade tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır.

            Ancak, KDV'siz alım hakkı olduğu halde KDV'siz alım yapılmaksızın DİİB belgesinin kapatılması halinde, yukarıda yer verilen kısıtlamaların uygulanmayacağı tabiidir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

16700543-130[16-515-47]-63525

12.11.2020

Konu

:

KDV İadesi

 

İlgi

:

22.02.2016 tarihli özelge talep formunuz.

 

            İlgide kayıtlı talep formunuzda, firmanız tarafından P.P halı ipliği ve P.P makine halısı imalatı yapıldığı, yurt dışından DİİB kapsamında P.P granül ithalatı yapılarak P.P halı ipliği imal edildiği ve imal edilen P.P halı ipliği ile P.P makine halısı imalatı yapılarak DİİB kapsamında direkt ihracatının gerçekleştirildiği, dahilde işleme izin belgesinde bir miktar jüt ipliği ve çözgü ipliği ithalatı taahhüdünüzün de bulunduğu, ithalatını da ihracatını da firmanızın yaptığı, özetle yapmış olduğunuz P.P makine halısı ihracatlarının bünyesine giren P.P halı ipliğinin DİİB'li, jüt ve çözgü ipliklerinin bir kısmının DİİB'li, bir kısmının yurt içi KDV'li alış olduğu belirtilerek, KDV iadesinde DİİB'li alış olan granül, jüt ve çözgü için sıfır yüklenim yapılarak KDV'li alış olan jüt ve çözgüden dolayı iade talep edilip edilemeyeceği, hesaplamanın ne şekilde yapılacağı ve iadenin ne zaman talep edilebileceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            -11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

            -32 nci maddesinde, bu Kanunun 11, 13, 14, 15 inci maddeleri ile 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV'den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV'nin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı (7104 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile değişmeden önceki hali),

            -Geçici 17 nci maddesinde, dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2020 tarihine kadar tesliminde KDV Kanununun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Cumhurbaşkanının yetkili olduğu, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği

            hüküm altına alınmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

            -"Uygulama Kapsamında Teslim Edilebilecek Mallar" başlıklı (II/A-9.4.) bölümünde; "Dahilde işleme rejimi kapsamında alınan maddelerin, işlendikten sonra elde edilen mamul mal içerisinde ihraç edilmesi esastır. Önceden satın alınan maddeler kullanılmak suretiyle vücuda getirilen ve söz konusu rejim kapsamında ihraç edilen malların bünyesine giren maddelerin (eşdeğer eşya) belge kapsamında olsa dahi sonradan belge sahiplerine tesliminde veya ithalinde KDV tahsil edilmeksizin işlem yapılması mümkündür. Ancak bu uygulama kapsamında DİİB sahibi mükellefin veya ihracatçının iade talebi DİİB kapatılmadan yerine getirilmez."

            -"DİİB Sahibi Mükellefin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV" başlıklı (IV/A-1.5) bölümünde ise; "Eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle KDV ödeyerek satın aldığı girdileri kullanarak vücuda getirdiği ürünü ihraç eden ve bunun karşılığında da DİİB kapsamında KDV ödemeyerek söz konusu girdi veya eşdeğer eşyasını temin etme hakkı kazanan mükellefin KDV ödeyerek satın aldığı girdilere ilişkin KDV'yi başlangıçta iade olarak talep etmesi mümkün değildir. İade edilecek KDV'nin hesabı, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temininden sonra yapılır. Bu durumda iade edilecek KDV tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi olanı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz."

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, yurt içinden KDV ödenerek temin edilen girdilere ilişkin yüklenilen KDV'nin, yurt içi ve/veya yurt dışından eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödenmeksizin temin edilmek suretiyle telafi edilmesi halinde, yapılan ihracat dolayısıyla yüklenilen KDV'nin eşdeğer eşyaya isabet eden kısmının iade edilebilecek KDV hesabına dahil edilmesinin mümkün olmadığı, aksi takdirde aynı işlem nedeniyle yüklenilen KDV'nin hem eşdeğer eşya kapsamında KDV ödenmemek suretiyle hem de iadeye konu edilmek suretiyle mükerrer alınmış olacağı tabiidir.

            Bu itibarla, KDV ödenerek satın alınan girdi kullanılması ile imal edilen ürünün ihracı halinde söz konusu iade talebi, DİİB'in kapatılma tarihi itibarıyla sonuçlandırılabilecektir. KDV ödenerek satın alınan girdi kullanımıyla imal edilen ürün ihraç edilmekle birlikte, daha sonra DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi halinde, ihracat teslimlerine ilişkin yüklenilen KDV hesabına söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının dahil edilmesi mümkün değildir. Eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi hakkının kullanılmaması halinde ise DİİB'in kapatılma tarihinden sonra söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Diğer taraftan, mükellefin alabileceği azami iade tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır.

            Ancak, KDV'siz alım hakkı olduğu halde KDV'siz alım yapılmaksızın DİİB belgesinin kapatılması halinde, yukarıda yer verilen kısıtlamaların uygulanmayacağı tabiidir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

GAZİANTEP VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Vergi ve Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

16700543-130[16-515-47]-63525

12.11.2020

Konu

:

KDV İadesi

 

İlgi

:

22.02.2016 tarihli özelge talep formunuz.

 

            İlgide kayıtlı talep formunuzda, firmanız tarafından P.P halı ipliği ve P.P makine halısı imalatı yapıldığı, yurt dışından DİİB kapsamında P.P granül ithalatı yapılarak P.P halı ipliği imal edildiği ve imal edilen P.P halı ipliği ile P.P makine halısı imalatı yapılarak DİİB kapsamında direkt ihracatının gerçekleştirildiği, dahilde işleme izin belgesinde bir miktar jüt ipliği ve çözgü ipliği ithalatı taahhüdünüzün de bulunduğu, ithalatını da ihracatını da firmanızın yaptığı, özetle yapmış olduğunuz P.P makine halısı ihracatlarının bünyesine giren P.P halı ipliğinin DİİB'li, jüt ve çözgü ipliklerinin bir kısmının DİİB'li, bir kısmının yurt içi KDV'li alış olduğu belirtilerek, KDV iadesinde DİİB'li alış olan granül, jüt ve çözgü için sıfır yüklenim yapılarak KDV'li alış olan jüt ve çözgüden dolayı iade talep edilip edilemeyeceği, hesaplamanın ne şekilde yapılacağı ve iadenin ne zaman talep edilebileceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

            -11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

            -32 nci maddesinde, bu Kanunun 11, 13, 14, 15 inci maddeleri ile 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV'den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV'nin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı (7104 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ile değişmeden önceki hali),

            -Geçici 17 nci maddesinde, dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2020 tarihine kadar tesliminde KDV Kanununun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (c) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Cumhurbaşkanının yetkili olduğu, bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen sürelerin esas alınacağı, ihracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan verginin, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edileceği

            hüküm altına alınmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin;

            -"Uygulama Kapsamında Teslim Edilebilecek Mallar" başlıklı (II/A-9.4.) bölümünde; "Dahilde işleme rejimi kapsamında alınan maddelerin, işlendikten sonra elde edilen mamul mal içerisinde ihraç edilmesi esastır. Önceden satın alınan maddeler kullanılmak suretiyle vücuda getirilen ve söz konusu rejim kapsamında ihraç edilen malların bünyesine giren maddelerin (eşdeğer eşya) belge kapsamında olsa dahi sonradan belge sahiplerine tesliminde veya ithalinde KDV tahsil edilmeksizin işlem yapılması mümkündür. Ancak bu uygulama kapsamında DİİB sahibi mükellefin veya ihracatçının iade talebi DİİB kapatılmadan yerine getirilmez."

            -"DİİB Sahibi Mükellefin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV" başlıklı (IV/A-1.5) bölümünde ise; "Eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle KDV ödeyerek satın aldığı girdileri kullanarak vücuda getirdiği ürünü ihraç eden ve bunun karşılığında da DİİB kapsamında KDV ödemeyerek söz konusu girdi veya eşdeğer eşyasını temin etme hakkı kazanan mükellefin KDV ödeyerek satın aldığı girdilere ilişkin KDV'yi başlangıçta iade olarak talep etmesi mümkün değildir. İade edilecek KDV'nin hesabı, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temininden sonra yapılır. Bu durumda iade edilecek KDV tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi olanı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz."

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, yurt içinden KDV ödenerek temin edilen girdilere ilişkin yüklenilen KDV'nin, yurt içi ve/veya yurt dışından eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödenmeksizin temin edilmek suretiyle telafi edilmesi halinde, yapılan ihracat dolayısıyla yüklenilen KDV'nin eşdeğer eşyaya isabet eden kısmının iade edilebilecek KDV hesabına dahil edilmesinin mümkün olmadığı, aksi takdirde aynı işlem nedeniyle yüklenilen KDV'nin hem eşdeğer eşya kapsamında KDV ödenmemek suretiyle hem de iadeye konu edilmek suretiyle mükerrer alınmış olacağı tabiidir.

            Bu itibarla, KDV ödenerek satın alınan girdi kullanılması ile imal edilen ürünün ihracı halinde söz konusu iade talebi, DİİB'in kapatılma tarihi itibarıyla sonuçlandırılabilecektir. KDV ödenerek satın alınan girdi kullanımıyla imal edilen ürün ihraç edilmekle birlikte, daha sonra DİİB kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi halinde, ihracat teslimlerine ilişkin yüklenilen KDV hesabına söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının dahil edilmesi mümkün değildir. Eşdeğer eşya uygulaması kapsamında KDV ödemeksizin girdi temin edilmesi hakkının kullanılmaması halinde ise DİİB'in kapatılma tarihinden sonra söz konusu girdilere ilişkin KDV tutarlarının iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Diğer taraftan, mükellefin alabileceği azami iade tutarı, ihracat bedeli ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurt içi ve yurt dışından temin edilen girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamayacaktır.

            Ancak, KDV'siz alım hakkı olduğu halde KDV'siz alım yapılmaksızın DİİB belgesinin kapatılması halinde, yukarıda yer verilen kısıtlamaların uygulanmayacağı tabiidir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

63611781-130[11-2019/12]-E.21256

12.08.2020

Konu

:

Stoktan ihraç kayıtlı teslim

 


 

İlgi

:

02/09/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz..

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin 31.12.2018 tarihli bilançosunda kayıtlı olarak stokta bulunan 1.557.253,83 TL tutarındaki 6252 ton blok mermerin, ülke ve dünya pazarındaki olumsuzluklar nedeniyle satışının yapılamadığı gerekçesiyle geçici tatil (üretime ara verme) talebi ile Maden İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, bu nedenle 14.5.2019 tarihinde süresi dolan 2.5.2017 tarih ve … sayılı Kapasite Raporunun yenilenmediği, söz konusu kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretiminin yapıldığı belirtilen bu malların stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra (2019/Ağustos) ihraç kayıtlı olarak tesliminin yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait KDV'nin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması" başlıklı (II/A-8.) bölümünde yer alan;

-"Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar" alt başlıklı (8.3.) ayrımında;

"Tecil-terkin uygulamasından "imalatçı" vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

İmalatçının;

- Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde "imalatçı belgesi" olarak anılacaktır.)

- İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

- Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

gerekmektedir.

Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere "imalatçı belgesi" ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.…",

-"Tecil Edilecek Verginin Hesabı ve Terkini" alt başlıklı (8.5.) ayrımında;

"…İhraç kaydıyla mal teslimlerine ait beyan edilen ve tecil edilen KDV, ihracata konu malın süresi içinde ihraç edildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla terkin edilir.

Terkin işleminin yapılabilmesi için, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğini gösteren gümrük beyannamesi veya listesinin ihraç kaydıyla satış faturaları ile birlikte vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.…"

açıklamaları yapılmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 14.5.2019 tarihinde süresi dolan kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretiminin yapıldığı belirtilen söz konusu malların, stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra Şirketiniz tarafından ihraç kayıtlı olarak satışı, bahse konusu malların üretiminin yapıldığı dönemde imalatçı sayılmanın koşullarının sağlanması şartıyla mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

63611781-130[11-2019/12]-E.21256

12.08.2020

Konu

:

Stoktan ihraç kayıtlı teslim

 


 

İlgi

:

02/09/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz..

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin 31.12.2018 tarihli bilançosunda kayıtlı olarak stokta bulunan 1.557.253,83 TL tutarındaki 6252 ton blok mermerin, ülke ve dünya pazarındaki olumsuzluklar nedeniyle satışının yapılamadığı gerekçesiyle geçici tatil (üretime ara verme) talebi ile Maden İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, bu nedenle 14.5.2019 tarihinde süresi dolan 2.5.2017 tarih ve … sayılı Kapasite Raporunun yenilenmediği, söz konusu kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretiminin yapıldığı belirtilen bu malların stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra (2019/Ağustos) ihraç kayıtlı olarak tesliminin yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait KDV'nin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması" başlıklı (II/A-8.) bölümünde yer alan;

-"Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar" alt başlıklı (8.3.) ayrımında;

"Tecil-terkin uygulamasından "imalatçı" vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

İmalatçının;

- Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde "imalatçı belgesi" olarak anılacaktır.)

- İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

- Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

gerekmektedir.

Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere "imalatçı belgesi" ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.…",

-"Tecil Edilecek Verginin Hesabı ve Terkini" alt başlıklı (8.5.) ayrımında;

"…İhraç kaydıyla mal teslimlerine ait beyan edilen ve tecil edilen KDV, ihracata konu malın süresi içinde ihraç edildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla terkin edilir.

Terkin işleminin yapılabilmesi için, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğini gösteren gümrük beyannamesi veya listesinin ihraç kaydıyla satış faturaları ile birlikte vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.…"

açıklamaları yapılmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 14.5.2019 tarihinde süresi dolan kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretiminin yapıldığı belirtilen söz konusu malların, stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra Şirketiniz tarafından ihraç kayıtlı olarak satışı, bahse konusu malların üretiminin yapıldığı dönemde imalatçı sayılmanın koşullarının sağlanması şartıyla mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

63611781-130[11-2019/12]-E.21256

12.08.2020

Konu

:

Stoktan ihraç kayıtlı teslim

 


 

İlgi

:

02/09/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz..

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin 31.12.2018 tarihli bilançosunda kayıtlı olarak stokta bulunan 1.557.253,83 TL tutarındaki 6252 ton blok mermerin, ülke ve dünya pazarındaki olumsuzluklar nedeniyle satışının yapılamadığı gerekçesiyle geçici tatil (üretime ara verme) talebi ile Maden İşleri Genel Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, bu nedenle 14.5.2019 tarihinde süresi dolan 2.5.2017 tarih ve … sayılı Kapasite Raporunun yenilenmediği, söz konusu kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretiminin yapıldığı belirtilen bu malların stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra (2019/Ağustos) ihraç kayıtlı olarak tesliminin yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait KDV'nin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması" başlıklı (II/A-8.) bölümünde yer alan;

-"Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar" alt başlıklı (8.3.) ayrımında;

"Tecil-terkin uygulamasından "imalatçı" vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

İmalatçının;

- Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde "imalatçı belgesi" olarak anılacaktır.)

- İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

- Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

gerekmektedir.

Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere "imalatçı belgesi" ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.…",

-"Tecil Edilecek Verginin Hesabı ve Terkini" alt başlıklı (8.5.) ayrımında;

"…İhraç kaydıyla mal teslimlerine ait beyan edilen ve tecil edilen KDV, ihracata konu malın süresi içinde ihraç edildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla terkin edilir.

Terkin işleminin yapılabilmesi için, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğini gösteren gümrük beyannamesi veya listesinin ihraç kaydıyla satış faturaları ile birlikte vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.…"

açıklamaları yapılmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, 14.5.2019 tarihinde süresi dolan kapasite raporunda yer alan belirlemelere uygun olarak üretiminin yapıldığı belirtilen söz konusu malların, stokta kayıtlı miktarla sınırlı olarak, kapasite raporunun geçerlilik süresinin sona erdiği tarihten sonra Şirketiniz tarafından ihraç kayıtlı olarak satışı, bahse konusu malların üretiminin yapıldığı dönemde imalatçı sayılmanın koşullarının sağlanması şartıyla mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

21152195-130[11-2019/2234]-E.227088

12.08.2020

Konu

:

Yurt dışında mukim firmadan alınan reklam ve pazarlama hizmetinin vergilendirilmesi ve tevkifat uygulaması

 

  

İlgi

:

10/09/2019 tarihli özelge talep formu

 

   İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizce yurt içi ve yurt dışı müşterilere yönelik olarak web sitesi hazırlandığı, söz konusu web sitelerinin yurt dışı mukimi bir firma tarafından yurt dışında reklamının ve pazarlamasının yapıldığı, bu hizmet karşılığında düzenlenen faturalarda reklam verilen ilgili ülke detayı ile birlikte ücretlendirme yapılarak web sitelerinin satışı üzerinden Şirketinizden komisyon adı altında bir ödeme alındığı belirtilerek, söz konusu hizmetler nedeniyle katma değer vergisi (KDV) hesaplanarak 2 no.lu KDV beyannamesiyle beyan edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

   3065 sayılı KDV Kanununun;

   -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV'ye tabi olduğu,

   -6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği

   hüküm altına alınmıştır.

   Diğer taraftan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1.) bölümünde, "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir." ifadelerine yer verilmiştir.

   Buna göre, yurt dışında mukim bir firma tarafından Şirketinizce yapılan web sitelerinin yurt dışında reklamının ve pazarlamasının yapılmasına yönelik olarak verilen hizmetler, yurt dışında ifa edilmesi ve yurt dışında yararlanılması şartıyla KDV'nin konusuna girmemektedir.

   Bu itibarla, söz konusu hizmetler karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapacağınız ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

   Ancak, yurt dışındaki firmanın Şirketinizce yapılan web sitelerinin yurt içinde de reklamının ve/veya pazarlamasının yapılmasına yönelik olarak hizmet vermesi halinde, bu hizmetlerin KDV'ye tabi olacağı ve sorumlu sıfatıyla KDV hesaplayıp beyan etmeniz gerekeceği tabiidir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

21152195-130[11-2019/2234]-E.227088

12.08.2020

Konu

:

Yurt dışında mukim firmadan alınan reklam ve pazarlama hizmetinin vergilendirilmesi ve tevkifat uygulaması

 

  

İlgi

:

10/09/2019 tarihli özelge talep formu

 

   İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizce yurt içi ve yurt dışı müşterilere yönelik olarak web sitesi hazırlandığı, söz konusu web sitelerinin yurt dışı mukimi bir firma tarafından yurt dışında reklamının ve pazarlamasının yapıldığı, bu hizmet karşılığında düzenlenen faturalarda reklam verilen ilgili ülke detayı ile birlikte ücretlendirme yapılarak web sitelerinin satışı üzerinden Şirketinizden komisyon adı altında bir ödeme alındığı belirtilerek, söz konusu hizmetler nedeniyle katma değer vergisi (KDV) hesaplanarak 2 no.lu KDV beyannamesiyle beyan edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

   3065 sayılı KDV Kanununun;

   -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV'ye tabi olduğu,

   -6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği

   hüküm altına alınmıştır.

   Diğer taraftan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1.) bölümünde, "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir." ifadelerine yer verilmiştir.

   Buna göre, yurt dışında mukim bir firma tarafından Şirketinizce yapılan web sitelerinin yurt dışında reklamının ve pazarlamasının yapılmasına yönelik olarak verilen hizmetler, yurt dışında ifa edilmesi ve yurt dışında yararlanılması şartıyla KDV'nin konusuna girmemektedir.

   Bu itibarla, söz konusu hizmetler karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapacağınız ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

   Ancak, yurt dışındaki firmanın Şirketinizce yapılan web sitelerinin yurt içinde de reklamının ve/veya pazarlamasının yapılmasına yönelik olarak hizmet vermesi halinde, bu hizmetlerin KDV'ye tabi olacağı ve sorumlu sıfatıyla KDV hesaplayıp beyan etmeniz gerekeceği tabiidir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

21152195-130[11-2019/2234]-E.227088

12.08.2020

Konu

:

Yurt dışında mukim firmadan alınan reklam ve pazarlama hizmetinin vergilendirilmesi ve tevkifat uygulaması

 

  

İlgi

:

10/09/2019 tarihli özelge talep formu

 

   İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Şirketinizce yurt içi ve yurt dışı müşterilere yönelik olarak web sitesi hazırlandığı, söz konusu web sitelerinin yurt dışı mukimi bir firma tarafından yurt dışında reklamının ve pazarlamasının yapıldığı, bu hizmet karşılığında düzenlenen faturalarda reklam verilen ilgili ülke detayı ile birlikte ücretlendirme yapılarak web sitelerinin satışı üzerinden Şirketinizden komisyon adı altında bir ödeme alındığı belirtilerek, söz konusu hizmetler nedeniyle katma değer vergisi (KDV) hesaplanarak 2 no.lu KDV beyannamesiyle beyan edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

   3065 sayılı KDV Kanununun;

   -1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV'ye tabi olduğu,

   -6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği

   hüküm altına alınmıştır.

   Diğer taraftan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1.) bölümünde, "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir." ifadelerine yer verilmiştir.

   Buna göre, yurt dışında mukim bir firma tarafından Şirketinizce yapılan web sitelerinin yurt dışında reklamının ve pazarlamasının yapılmasına yönelik olarak verilen hizmetler, yurt dışında ifa edilmesi ve yurt dışında yararlanılması şartıyla KDV'nin konusuna girmemektedir.

   Bu itibarla, söz konusu hizmetler karşılığında yurt dışında mukim firmaya yapacağınız ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV hesaplanıp beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

   Ancak, yurt dışındaki firmanın Şirketinizce yapılan web sitelerinin yurt içinde de reklamının ve/veya pazarlamasının yapılmasına yönelik olarak hizmet vermesi halinde, bu hizmetlerin KDV'ye tabi olacağı ve sorumlu sıfatıyla KDV hesaplayıp beyan etmeniz gerekeceği tabiidir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

93996897-130-E.64952

12.08.2020

Konu

:

Youtube'da yayınlanan videolarda yer alan reklam gelirlerinin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

İlgi

:

14/12/2018 tarihli özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, video çekim faaliyetiyle iştigal ettiğinizi, ancak bu videoların ücret karşılığında satışını yapmadığınızı, … firmasının bu videoları kendisine ait olan … web sitesinde yayınladığını, söz konusu Şirket tarafından videolarınızın belirli aralıklarına reklam yerleştirildiği, bu reklamların ise izlenen ülkelere göre farklılık gösterdiği, … tarafından sunulan ara yüzden de videolarınızın hangi ülkede ne kadar izlendiği ve izlenme oranına bağlı olarak ne kadar reklam geliri elde edildiğinin anlaşıldığı, Türkiye'de yararlanma oranının ortalama % 13 olduğu, elde edilen reklam geliri üzerinden İrlanda firması olan … tarafınıza belirli bir oranda pay verdiği belirtilerek, konunun hizmet ihracı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

- 12/2 nci maddesinde ise, bir hizmetin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II.A/2.1.) bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

"

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre,  …’da yayımlanan video içeriklerinizin münhasıran yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanununun 11/1-a maddesine göre (hizmet ihracına ilişkin diğer şartların da sağlanması koşuluyla) hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.

 

Ancak, …’da yayımlanan video içeriklerinizin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, münhasıran yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde ettiğiniz gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

93996897-130-E.64952

12.08.2020

Konu

:

Youtube'da yayınlanan videolarda yer alan reklam gelirlerinin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

İlgi

:

14/12/2018 tarihli özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, video çekim faaliyetiyle iştigal ettiğinizi, ancak bu videoların ücret karşılığında satışını yapmadığınızı, … firmasının bu videoları kendisine ait olan … web sitesinde yayınladığını, söz konusu Şirket tarafından videolarınızın belirli aralıklarına reklam yerleştirildiği, bu reklamların ise izlenen ülkelere göre farklılık gösterdiği, … tarafından sunulan ara yüzden de videolarınızın hangi ülkede ne kadar izlendiği ve izlenme oranına bağlı olarak ne kadar reklam geliri elde edildiğinin anlaşıldığı, Türkiye'de yararlanma oranının ortalama % 13 olduğu, elde edilen reklam geliri üzerinden İrlanda firması olan … tarafınıza belirli bir oranda pay verdiği belirtilerek, konunun hizmet ihracı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

- 12/2 nci maddesinde ise, bir hizmetin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II.A/2.1.) bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

"

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre,  …’da yayımlanan video içeriklerinizin münhasıran yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanununun 11/1-a maddesine göre (hizmet ihracına ilişkin diğer şartların da sağlanması koşuluyla) hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.

 

Ancak, …’da yayımlanan video içeriklerinizin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, münhasıran yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde ettiğiniz gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

93996897-130-E.64952

12.08.2020

Konu

:

Youtube'da yayınlanan videolarda yer alan reklam gelirlerinin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

İlgi

:

14/12/2018 tarihli özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, video çekim faaliyetiyle iştigal ettiğinizi, ancak bu videoların ücret karşılığında satışını yapmadığınızı, … firmasının bu videoları kendisine ait olan … web sitesinde yayınladığını, söz konusu Şirket tarafından videolarınızın belirli aralıklarına reklam yerleştirildiği, bu reklamların ise izlenen ülkelere göre farklılık gösterdiği, … tarafından sunulan ara yüzden de videolarınızın hangi ülkede ne kadar izlendiği ve izlenme oranına bağlı olarak ne kadar reklam geliri elde edildiğinin anlaşıldığı, Türkiye'de yararlanma oranının ortalama % 13 olduğu, elde edilen reklam geliri üzerinden İrlanda firması olan … tarafınıza belirli bir oranda pay verdiği belirtilerek, konunun hizmet ihracı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 4 üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimlerinin ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

- 12/2 nci maddesinde ise, bir hizmetin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II.A/2.1.) bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

- Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

- Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

"

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre,  …’da yayımlanan video içeriklerinizin münhasıran yurt dışında izlenme karşılığında sunulan bir video gösterim hizmeti olması halinde, söz konusu hizmet KDV Kanununun 11/1-a maddesine göre (hizmet ihracına ilişkin diğer şartların da sağlanması koşuluyla) hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek ve bu hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmayacaktır.

 

Ancak, …’da yayımlanan video içeriklerinizin yurt dışının yanı sıra yurt içinde de izlenmesinin mümkün olması durumunda, münhasıran yurt dışındaki müşteriler için yapılmayan söz konusu hizmete ilişkin elde ettiğiniz gelirlerin, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamakta olup, bu hizmetler için genel hükümlere göre KDV hesaplanması gerekmektedir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

26696128-130[11-2019/27]-E.36770

07.09.2020

Konu

:

Yurtdışındaki firmaya verilen hizmette KDV istisnası.

 

 

İlgi

:

26/11/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Üniversitenizin Tıp Fakültesi Hastanesinde sorumlu araştırıcı öğretim üyelerince gönüllü "Akut Kroner Sendromlu" hastalar üzerinde yapılan laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri vb. uygulamaların sonucunda elde edilen klinik araştırmaları değerlendirme sonuçlarının yurt dışı merkezli (Türkiye şubesi bulunmayan) firmaya, yapılan hasta visitleri karşılığında gönderildiği belirtilerek söz konusu sonuçların gönderilmesi işleminin katma değer vergisi (KDV) uygulaması bakımından hizmet ihracı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İstisnanın Kapsamı" başlıklı (II/A-2.1.) bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

- Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması,

- Hizmetten yurt dışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

…"

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Üniversiteniz Tıp Fakültesi tarafından gönüllü hastalar üzerinde yapılan laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri vb. uygulamalar sonucunda elde edilen klinik araştırmaları değerlendirme raporları vb. sonuçların yurt dışındaki mukim firmaya gönderilmesi işlemi, söz konusu sonuçların yurt dışındaki firmanın Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgili olmaması kaydıyla, KDV Kanununun 11/1-a maddesine göre hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek olup, bu takdirde düzenlenecek faturada da hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

26696128-130[11-2019/27]-E.36770

07.09.2020

Konu

:

Yurtdışındaki firmaya verilen hizmette KDV istisnası.

 

 

İlgi

:

26/11/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Üniversitenizin Tıp Fakültesi Hastanesinde sorumlu araştırıcı öğretim üyelerince gönüllü "Akut Kroner Sendromlu" hastalar üzerinde yapılan laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri vb. uygulamaların sonucunda elde edilen klinik araştırmaları değerlendirme sonuçlarının yurt dışı merkezli (Türkiye şubesi bulunmayan) firmaya, yapılan hasta visitleri karşılığında gönderildiği belirtilerek söz konusu sonuçların gönderilmesi işleminin katma değer vergisi (KDV) uygulaması bakımından hizmet ihracı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İstisnanın Kapsamı" başlıklı (II/A-2.1.) bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

- Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması,

- Hizmetten yurt dışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

…"

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Üniversiteniz Tıp Fakültesi tarafından gönüllü hastalar üzerinde yapılan laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri vb. uygulamalar sonucunda elde edilen klinik araştırmaları değerlendirme raporları vb. sonuçların yurt dışındaki mukim firmaya gönderilmesi işlemi, söz konusu sonuçların yurt dışındaki firmanın Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgili olmaması kaydıyla, KDV Kanununun 11/1-a maddesine göre hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek olup, bu takdirde düzenlenecek faturada da hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

26696128-130[11-2019/27]-E.36770

07.09.2020

Konu

:

Yurtdışındaki firmaya verilen hizmette KDV istisnası.

 

 

İlgi

:

26/11/2019 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Üniversitenizin Tıp Fakültesi Hastanesinde sorumlu araştırıcı öğretim üyelerince gönüllü "Akut Kroner Sendromlu" hastalar üzerinde yapılan laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri vb. uygulamaların sonucunda elde edilen klinik araştırmaları değerlendirme sonuçlarının yurt dışı merkezli (Türkiye şubesi bulunmayan) firmaya, yapılan hasta visitleri karşılığında gönderildiği belirtilerek söz konusu sonuçların gönderilmesi işleminin katma değer vergisi (KDV) uygulaması bakımından hizmet ihracı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 6/b maddesinde, hizmet işlemlerinde hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemin Türkiye'de yapılmasını ifade ettiği,

- 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV'den istisna olduğu,

- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin "İstisnanın Kapsamı" başlıklı (II/A-2.1.) bölümünde;

"3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV'den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

- Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılması,

- Hizmetten yurt dışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurt dışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye'de yurt dışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurt dışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

…"

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Üniversiteniz Tıp Fakültesi tarafından gönüllü hastalar üzerinde yapılan laboratuvar tetkikleri, radyoloji tetkikleri vb. uygulamalar sonucunda elde edilen klinik araştırmaları değerlendirme raporları vb. sonuçların yurt dışındaki mukim firmaya gönderilmesi işlemi, söz konusu sonuçların yurt dışındaki firmanın Türkiye'deki faaliyetleri ile ilgili olmaması kaydıyla, KDV Kanununun 11/1-a maddesine göre hizmet ihracı kapsamında değerlendirilecek olup, bu takdirde düzenlenecek faturada da hizmet bedeli üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

97726449-130[1980015098]-E.68147

12.08.2020

Konu

:

Vize Süresi Dolmuş Sanayi Sicil Belgesi ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde İade Talebi Hk

 

 

İlgi

:

28/05/2019 tarih ve … gelen evrak sayılı özelge talebiniz.

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, 16/1/2001 tarihi itibari ile sanayi sicil belgeniz ve kapasite raporunuzun mevcut olduğu, 16/1/2019 tarihinde yaptırmamız gereken vize işleminizin sehven 29/04/2019 tarihinde yaptırıldığı belirtilerek 16/1/2019 tarihi ile 29/4/2019 tarihleri arasındaki ihraç kayıtlı satışlarınız ile ilgili tecil terkin işlemlerinizin yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin olunacağı hüküm altına alınmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II-A/8.3.) bölümünde;

            ''Tecil-terkin uygulamasından "imalatçı" vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

            İmalatçının;

            - Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde "imalatçı belgesi" olarak anılacaktır.)

            - İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

            - Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

            gerekmektedir.

            Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere "imalatçı belgesi" ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

            İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.

            …

            gerekmektedir.

            ...

            İmalatçı kapsamına girmeyen mükellefler, tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz. Ancak, diğer şartları taşımakla beraber, sadece imalatçı belgesine sahip olmayan mükelleflerden, ilgili Kuruma başvuran ve bu Kurumdan söz konusu belgenin verileceğine ilişkin olumlu görüş alanlar da bu belgelerin verilmesi beklenilmeden tecil-terkin uygulamasından yararlanırlar.

            İlgili Kurumdan olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgili vergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki söz konusu teslimlerinde de tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmaları mümkündür.

            …''

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Konuya ilişkin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görüşü, uygulamada olan SGM 2008/2 sayılı Sanayi Sicil Tebliğinin 5 inci maddesine göre, süresi içerisinde vize işleminin yapılmamasının sanayi sicil belgesinin iptal nedenleri arasında yer almadığı yönündedir.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 16/1/2019 tarihinde vize süresi dolan Sanayi Sicil Belgesi vizesinin 29/4/2019 tarihinde yaptırıldığı hususu dikkate alındığında, 16/1/2019 tarihi ile 29/4/2019 tarihleri arasında ihraç kaydıyla teslimlerin yapıldığı dönemde sanayi sicil belgesine sahip olduğu anlaşılan Şirketinizin imalatçı sayılmanın diğer şartlarını taşıması kaydıyla tecil-terkin uygulamasından faydalanması mümkün olup, sahip olunan sanayi sicil belgesine ait vize işlemlerinin süresinden sonra yaptırılmasının bu duruma herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

97726449-130[1980015098]-E.68147

12.08.2020

Konu

:

Vize Süresi Dolmuş Sanayi Sicil Belgesi ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde İade Talebi Hk

 

 

İlgi

:

28/05/2019 tarih ve … gelen evrak sayılı özelge talebiniz.

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, 16/1/2001 tarihi itibari ile sanayi sicil belgeniz ve kapasite raporunuzun mevcut olduğu, 16/1/2019 tarihinde yaptırmamız gereken vize işleminizin sehven 29/04/2019 tarihinde yaptırıldığı belirtilerek 16/1/2019 tarihi ile 29/4/2019 tarihleri arasındaki ihraç kayıtlı satışlarınız ile ilgili tecil terkin işlemlerinizin yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin olunacağı hüküm altına alınmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II-A/8.3.) bölümünde;

            ''Tecil-terkin uygulamasından "imalatçı" vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

            İmalatçının;

            - Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde "imalatçı belgesi" olarak anılacaktır.)

            - İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

            - Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

            gerekmektedir.

            Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere "imalatçı belgesi" ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

            İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.

            …

            gerekmektedir.

            ...

            İmalatçı kapsamına girmeyen mükellefler, tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz. Ancak, diğer şartları taşımakla beraber, sadece imalatçı belgesine sahip olmayan mükelleflerden, ilgili Kuruma başvuran ve bu Kurumdan söz konusu belgenin verileceğine ilişkin olumlu görüş alanlar da bu belgelerin verilmesi beklenilmeden tecil-terkin uygulamasından yararlanırlar.

            İlgili Kurumdan olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgili vergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki söz konusu teslimlerinde de tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmaları mümkündür.

            …''

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Konuya ilişkin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görüşü, uygulamada olan SGM 2008/2 sayılı Sanayi Sicil Tebliğinin 5 inci maddesine göre, süresi içerisinde vize işleminin yapılmamasının sanayi sicil belgesinin iptal nedenleri arasında yer almadığı yönündedir.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 16/1/2019 tarihinde vize süresi dolan Sanayi Sicil Belgesi vizesinin 29/4/2019 tarihinde yaptırıldığı hususu dikkate alındığında, 16/1/2019 tarihi ile 29/4/2019 tarihleri arasında ihraç kaydıyla teslimlerin yapıldığı dönemde sanayi sicil belgesine sahip olduğu anlaşılan Şirketinizin imalatçı sayılmanın diğer şartlarını taşıması kaydıyla tecil-terkin uygulamasından faydalanması mümkün olup, sahip olunan sanayi sicil belgesine ait vize işlemlerinin süresinden sonra yaptırılmasının bu duruma herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

97726449-130[1980015098]-E.68147

12.08.2020

Konu

:

Vize Süresi Dolmuş Sanayi Sicil Belgesi ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde İade Talebi Hk

 

 

İlgi

:

28/05/2019 tarih ve … gelen evrak sayılı özelge talebiniz.

 

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, 16/1/2001 tarihi itibari ile sanayi sicil belgeniz ve kapasite raporunuzun mevcut olduğu, 16/1/2019 tarihinde yaptırmamız gereken vize işleminizin sehven 29/04/2019 tarihinde yaptırıldığı belirtilerek 16/1/2019 tarihi ile 29/4/2019 tarihleri arasındaki ihraç kayıtlı satışlarınız ile ilgili tecil terkin işlemlerinizin yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin olunacağı hüküm altına alınmıştır.

            KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II-A/8.3.) bölümünde;

            ''Tecil-terkin uygulamasından "imalatçı" vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

            İmalatçının;

            - Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde "imalatçı belgesi" olarak anılacaktır.)

            - İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

            - Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

            gerekmektedir.

            Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere "imalatçı belgesi" ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

            İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.

            …

            gerekmektedir.

            ...

            İmalatçı kapsamına girmeyen mükellefler, tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz. Ancak, diğer şartları taşımakla beraber, sadece imalatçı belgesine sahip olmayan mükelleflerden, ilgili Kuruma başvuran ve bu Kurumdan söz konusu belgenin verileceğine ilişkin olumlu görüş alanlar da bu belgelerin verilmesi beklenilmeden tecil-terkin uygulamasından yararlanırlar.

            İlgili Kurumdan olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgili vergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki söz konusu teslimlerinde de tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmaları mümkündür.

            …''

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Konuya ilişkin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının görüşü, uygulamada olan SGM 2008/2 sayılı Sanayi Sicil Tebliğinin 5 inci maddesine göre, süresi içerisinde vize işleminin yapılmamasının sanayi sicil belgesinin iptal nedenleri arasında yer almadığı yönündedir.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 16/1/2019 tarihinde vize süresi dolan Sanayi Sicil Belgesi vizesinin 29/4/2019 tarihinde yaptırıldığı hususu dikkate alındığında, 16/1/2019 tarihi ile 29/4/2019 tarihleri arasında ihraç kaydıyla teslimlerin yapıldığı dönemde sanayi sicil belgesine sahip olduğu anlaşılan Şirketinizin imalatçı sayılmanın diğer şartlarını taşıması kaydıyla tecil-terkin uygulamasından faydalanması mümkün olup, sahip olunan sanayi sicil belgesine ait vize işlemlerinin süresinden sonra yaptırılmasının bu duruma herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı

(Kdv-Ötv Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

20811645-130[18-415-31]-E.44367

12.08.2020

Konu

:

Geçici İhracatta KDV

 

İlgi

:

13.06.2018 havale tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanızın leasing kapsamında cihaz aldığı, cihazların bir kısmının serbest bölgedeki şubenizde kullanılmak üzere geçici ihracat yolu ile serbest bölgeye gönderildiği, düzenlemiş olduğunuz faturada gümrük kıymeti açısından bedel belirtildiği fakat bedelsiz ibaresi kullanıldığı, bu durumda faturada belirtilen gümrük kıymet bedelinin katma değer vergisi (KDV) beyannamesinin "Tam İstisnalar" bölümünün "301-Mal ihracatı" satırında gösterilip gösterilmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

-11 ve 12 nci maddelerinde, serbest bölgedeki alıcılara yapılan teslimlerin, teslime konu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir serbest bölgeye vasıl olması kaydıyla KDV'den istisna tutulacağı, yurt dışındaki müşteri tabirinin ise ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği

hüküm altına alınmıştır.

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 18/1 inci maddesinde, finansal kiralama sözleşmesinin; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşme olduğu, 23 üncü maddesinde, finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu, ancak tarafların sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, finansal kiralamaya konu malın mülkiyeti sözleşme süresince finansal kiralama şirketine ait olup, sözleşmede öngörülmesi halinde ise sözleşme süresinin bitiminde malın mülkiyeti kiracıya geçmektedir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

-Finansal kiralama sözleşmesine konu olan ve kira ödemeleri devam eden cihazın mülkiyeti finansal kiralama şirketinde olacağından, Şirketinizce söz konusu cihazların geçici ihracat yöntemiyle serbest bölgedeki şubenize gönderilmesinin, KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddeleri kapsamında ihracat istisnası olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

-Şirketinizin finansal kiralama sözleşme süresinin bitiminden sonra satın aldığı cihazın geçici ihracat yoluyla serbest bölgeye gönderilmesi durumunda, söz konusu işlem ancak şubenizin kendi adına müstakilen faaliyet gösteriyor olması kaydıyla ve kesin ihracatın yapıldığı vergilendirme döneminde mal ihracı kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda da söz konusu cihazın teslim alınmasından önce ödenen kira bedellerine ait KDV'nin ihracat istisnası kapsamında yüklenilen vergi olarak dikkate alınmasına imkan bulunmadığından, bu vergilerin iadesi talep edilemeyecektir.

Öte yandan, geçici ihracat yoluyla serbest bölgedeki şubenize gönderilen cihazın kesin ihracatı yapılmadığı sürece KDV beyannamesinin 301 kod numaralı "Mal İhracı" satırında beyanı söz konusu olmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı

(Kdv-Ötv Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

20811645-130[18-415-31]-E.44367

12.08.2020

Konu

:

Geçici İhracatta KDV

 

İlgi

:

13.06.2018 havale tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanızın leasing kapsamında cihaz aldığı, cihazların bir kısmının serbest bölgedeki şubenizde kullanılmak üzere geçici ihracat yolu ile serbest bölgeye gönderildiği, düzenlemiş olduğunuz faturada gümrük kıymeti açısından bedel belirtildiği fakat bedelsiz ibaresi kullanıldığı, bu durumda faturada belirtilen gümrük kıymet bedelinin katma değer vergisi (KDV) beyannamesinin "Tam İstisnalar" bölümünün "301-Mal ihracatı" satırında gösterilip gösterilmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

-11 ve 12 nci maddelerinde, serbest bölgedeki alıcılara yapılan teslimlerin, teslime konu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir serbest bölgeye vasıl olması kaydıyla KDV'den istisna tutulacağı, yurt dışındaki müşteri tabirinin ise ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği

hüküm altına alınmıştır.

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 18/1 inci maddesinde, finansal kiralama sözleşmesinin; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşme olduğu, 23 üncü maddesinde, finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu, ancak tarafların sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, finansal kiralamaya konu malın mülkiyeti sözleşme süresince finansal kiralama şirketine ait olup, sözleşmede öngörülmesi halinde ise sözleşme süresinin bitiminde malın mülkiyeti kiracıya geçmektedir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

-Finansal kiralama sözleşmesine konu olan ve kira ödemeleri devam eden cihazın mülkiyeti finansal kiralama şirketinde olacağından, Şirketinizce söz konusu cihazların geçici ihracat yöntemiyle serbest bölgedeki şubenize gönderilmesinin, KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddeleri kapsamında ihracat istisnası olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

-Şirketinizin finansal kiralama sözleşme süresinin bitiminden sonra satın aldığı cihazın geçici ihracat yoluyla serbest bölgeye gönderilmesi durumunda, söz konusu işlem ancak şubenizin kendi adına müstakilen faaliyet gösteriyor olması kaydıyla ve kesin ihracatın yapıldığı vergilendirme döneminde mal ihracı kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda da söz konusu cihazın teslim alınmasından önce ödenen kira bedellerine ait KDV'nin ihracat istisnası kapsamında yüklenilen vergi olarak dikkate alınmasına imkan bulunmadığından, bu vergilerin iadesi talep edilemeyecektir.

Öte yandan, geçici ihracat yoluyla serbest bölgedeki şubenize gönderilen cihazın kesin ihracatı yapılmadığı sürece KDV beyannamesinin 301 kod numaralı "Mal İhracı" satırında beyanı söz konusu olmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı

(Kdv-Ötv Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

20811645-130[18-415-31]-E.44367

12.08.2020

Konu

:

Geçici İhracatta KDV

 

İlgi

:

13.06.2018 havale tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, firmanızın leasing kapsamında cihaz aldığı, cihazların bir kısmının serbest bölgedeki şubenizde kullanılmak üzere geçici ihracat yolu ile serbest bölgeye gönderildiği, düzenlemiş olduğunuz faturada gümrük kıymeti açısından bedel belirtildiği fakat bedelsiz ibaresi kullanıldığı, bu durumda faturada belirtilen gümrük kıymet bedelinin katma değer vergisi (KDV) beyannamesinin "Tam İstisnalar" bölümünün "301-Mal ihracatı" satırında gösterilip gösterilmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

-11 ve 12 nci maddelerinde, serbest bölgedeki alıcılara yapılan teslimlerin, teslime konu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir serbest bölgeye vasıl olması kaydıyla KDV'den istisna tutulacağı, yurt dışındaki müşteri tabirinin ise ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği

hüküm altına alınmıştır.

6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 18/1 inci maddesinde, finansal kiralama sözleşmesinin; kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü bir kişiden veya bizzat kiracıdan satın aldığı veya başka suretle temin ettiği veya daha önce mülkiyetine geçirmiş bulunduğu bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören sözleşme olduğu, 23 üncü maddesinde, finansal kiralama konusu malın mülkiyetinin kiralayana ait olduğu, ancak tarafların sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, finansal kiralamaya konu malın mülkiyeti sözleşme süresince finansal kiralama şirketine ait olup, sözleşmede öngörülmesi halinde ise sözleşme süresinin bitiminde malın mülkiyeti kiracıya geçmektedir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

-Finansal kiralama sözleşmesine konu olan ve kira ödemeleri devam eden cihazın mülkiyeti finansal kiralama şirketinde olacağından, Şirketinizce söz konusu cihazların geçici ihracat yöntemiyle serbest bölgedeki şubenize gönderilmesinin, KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddeleri kapsamında ihracat istisnası olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

-Şirketinizin finansal kiralama sözleşme süresinin bitiminden sonra satın aldığı cihazın geçici ihracat yoluyla serbest bölgeye gönderilmesi durumunda, söz konusu işlem ancak şubenizin kendi adına müstakilen faaliyet gösteriyor olması kaydıyla ve kesin ihracatın yapıldığı vergilendirme döneminde mal ihracı kapsamında değerlendirilecektir. Bu durumda da söz konusu cihazın teslim alınmasından önce ödenen kira bedellerine ait KDV'nin ihracat istisnası kapsamında yüklenilen vergi olarak dikkate alınmasına imkan bulunmadığından, bu vergilerin iadesi talep edilemeyecektir.

Öte yandan, geçici ihracat yoluyla serbest bölgedeki şubenize gönderilen cihazın kesin ihracatı yapılmadığı sürece KDV beyannamesinin 301 kod numaralı "Mal İhracı" satırında beyanı söz konusu olmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.356288

08.05.2020

Konu

:

Serbest bölge mukimi firmadan alınan fason dikim hizmetinin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

… tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, konfeksiyon ürünleri imal ve ihracı ile uğraşan Şirketiniz tarafından satış faturası düzenlenerek gümrük beyannamesi ile serbest bölgeye ihraç edilen konfeksiyon malzemelerinin serbest bölgedeki mukim firma tarafından fason dikim hizmeti verilmek suretiyle konfeksiyon ürünü haline getirilerek serbest bölgede Şirketinize teslim edildiği, bu ürünlerin Şirketiniz tarafından serbest bölgeden doğrudan yurt dışına gönderildiği belirtilerek serbest bölge mukimi firma tarafından serbest bölgede Şirketinize verilen fason işçilik hizmetinin katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı, bu işleme ilişkin KDV tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

 

-4 üncü maddesinde hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işletmek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

-6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye' de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

 

-11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin KDV'den istisna olduğu,

 

-12/1 inci maddesinde, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için, teslimin serbest bölgedeki alıcıya yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak serbest bölgeye vasıl olması şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği,

 

-16/1-c maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların tesliminin, 17/4-ı maddesinde ise serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işlerinin KDV'den istisna olduğu,

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-1) bölümünde mal ihracında istisna uygulaması hakkında açıklamalara yer verilmiştir.

 

Buna göre, Şirketiniz tarafından serbest bölge mukimi firmaya fatura düzenlenerek gümrük beyannamesi ile konfeksiyon malzemelerinin teslimi 3065 sayılı Kanunun 11/1-a maddesine göre KDV'den istisna olacaktır. Konfeksiyon malzemelerinin serbest bölge mukimi firma tarafından konfeksiyon ürünü haline getirilerek serbest bölgede Şirketinize teslimi 3065 sayılı Kanunun 16/1-c maddesine göre KDV'den istisna olacak ve bu işleme ilişkin Şirketinizce KDV tevkifatı yapılmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

İmza                           

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.356288

08.05.2020

Konu

:

Serbest bölge mukimi firmadan alınan fason dikim hizmetinin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

… tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, konfeksiyon ürünleri imal ve ihracı ile uğraşan Şirketiniz tarafından satış faturası düzenlenerek gümrük beyannamesi ile serbest bölgeye ihraç edilen konfeksiyon malzemelerinin serbest bölgedeki mukim firma tarafından fason dikim hizmeti verilmek suretiyle konfeksiyon ürünü haline getirilerek serbest bölgede Şirketinize teslim edildiği, bu ürünlerin Şirketiniz tarafından serbest bölgeden doğrudan yurt dışına gönderildiği belirtilerek serbest bölge mukimi firma tarafından serbest bölgede Şirketinize verilen fason işçilik hizmetinin katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı, bu işleme ilişkin KDV tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

 

-4 üncü maddesinde hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işletmek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

-6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye' de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

 

-11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin KDV'den istisna olduğu,

 

-12/1 inci maddesinde, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için, teslimin serbest bölgedeki alıcıya yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak serbest bölgeye vasıl olması şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği,

 

-16/1-c maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların tesliminin, 17/4-ı maddesinde ise serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işlerinin KDV'den istisna olduğu,

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-1) bölümünde mal ihracında istisna uygulaması hakkında açıklamalara yer verilmiştir.

 

Buna göre, Şirketiniz tarafından serbest bölge mukimi firmaya fatura düzenlenerek gümrük beyannamesi ile konfeksiyon malzemelerinin teslimi 3065 sayılı Kanunun 11/1-a maddesine göre KDV'den istisna olacaktır. Konfeksiyon malzemelerinin serbest bölge mukimi firma tarafından konfeksiyon ürünü haline getirilerek serbest bölgede Şirketinize teslimi 3065 sayılı Kanunun 16/1-c maddesine göre KDV'den istisna olacak ve bu işleme ilişkin Şirketinizce KDV tevkifatı yapılmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

İmza                           

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.356288

08.05.2020

Konu

:

Serbest bölge mukimi firmadan alınan fason dikim hizmetinin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

… tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, konfeksiyon ürünleri imal ve ihracı ile uğraşan Şirketiniz tarafından satış faturası düzenlenerek gümrük beyannamesi ile serbest bölgeye ihraç edilen konfeksiyon malzemelerinin serbest bölgedeki mukim firma tarafından fason dikim hizmeti verilmek suretiyle konfeksiyon ürünü haline getirilerek serbest bölgede Şirketinize teslim edildiği, bu ürünlerin Şirketiniz tarafından serbest bölgeden doğrudan yurt dışına gönderildiği belirtilerek serbest bölge mukimi firma tarafından serbest bölgede Şirketinize verilen fason işçilik hizmetinin katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı, bu işleme ilişkin KDV tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

3065 sayılı KDV Kanununun;

 

-1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

 

-4 üncü maddesinde hizmetin; teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işletmek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

 

-6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye' de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,

 

-11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetlerin, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetlerin ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetlerinin KDV'den istisna olduğu,

 

-12/1 inci maddesinde, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için, teslimin serbest bölgedeki alıcıya yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak serbest bölgeye vasıl olması şartlarının yerine getirilmiş olması gerektiği,

 

-16/1-c maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların tesliminin, 17/4-ı maddesinde ise serbest bölgelerde verilen hizmetler ile serbest bölgelere veya bu bölgelerden yapılan ihraç amaçlı yük taşıma işlerinin KDV'den istisna olduğu,

 

hüküm altına alınmıştır.

 

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-1) bölümünde mal ihracında istisna uygulaması hakkında açıklamalara yer verilmiştir.

 

Buna göre, Şirketiniz tarafından serbest bölge mukimi firmaya fatura düzenlenerek gümrük beyannamesi ile konfeksiyon malzemelerinin teslimi 3065 sayılı Kanunun 11/1-a maddesine göre KDV'den istisna olacaktır. Konfeksiyon malzemelerinin serbest bölge mukimi firma tarafından konfeksiyon ürünü haline getirilerek serbest bölgede Şirketinize teslimi 3065 sayılı Kanunun 16/1-c maddesine göre KDV'den istisna olacak ve bu işleme ilişkin Şirketinizce KDV tevkifatı yapılmayacaktır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

İmza                           

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv-Ötv Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.985768

18.11.2019

Konu

:

Türkiye'de mukim sağlık kuruluşlarının tanıtımı amacıyla yurt dışında verilen hizmetlerin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

 

 

İlgi

:

23/11/2017 tarih ve 1962573 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, sağlık turizmi faaliyetlerini geliştirmek ve yurt dışından gelen hasta sayısını artırmak amacıyla yurt dışında çeşitli ülkelerde Türkiye'nin çeşitli illerindeki sağlık kuruluşlarının katılacağı Sağlık Turizm B2B (Business to Business) ve workshop etkinliği düzenleyeceğiniz belirtilerek, söz konusu etkinlik kapsamında alınan katılım bedelleri karşılığında yurt içinde mukim katılımcı kuruluşlara düzenleyeceğiniz faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye'de yapıldığını ifade ettiği,

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Hizmetin Türkiye'de Yapılması" başlıklı (I/A-6.2) bölümünde; " Hizmet ifalarında işlemin Türkiye'de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye'de yapılması veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye'de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye'de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye'de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye'de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye'de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye'de yapılmış sayılır."

açıklamaları yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak, 60 No.lu KDV Sirkülerinin;

- "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1) bölümünde; "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.

Buna göre, Türkiye'deki bir mükellefin;

...

- Türkiye'deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,

...

Türkiye'de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir."

- "Türkiye'deki İşlemler" başlıklı (1.1.2) bölümünde; "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, Türkiye'de gerçekleşen mal teslimleri ile Türkiye'de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabidir. Bu teslim ve hizmetlerin yabancı firmalara yapılması bu durumu değiştirmez."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından Türkiye'de yerleşik sağlık kuruluşlarının tanıtımı amacıyla yurt içi mukimi sağlık kuruluşlarına yurt dışında verilen etkinlik hizmeti, Türkiye'de ifa edilmediğinden ve hizmetten Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv-Ötv Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.985768

18.11.2019

Konu

:

Türkiye'de mukim sağlık kuruluşlarının tanıtımı amacıyla yurt dışında verilen hizmetlerin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

 

 

İlgi

:

23/11/2017 tarih ve 1962573 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, sağlık turizmi faaliyetlerini geliştirmek ve yurt dışından gelen hasta sayısını artırmak amacıyla yurt dışında çeşitli ülkelerde Türkiye'nin çeşitli illerindeki sağlık kuruluşlarının katılacağı Sağlık Turizm B2B (Business to Business) ve workshop etkinliği düzenleyeceğiniz belirtilerek, söz konusu etkinlik kapsamında alınan katılım bedelleri karşılığında yurt içinde mukim katılımcı kuruluşlara düzenleyeceğiniz faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye'de yapıldığını ifade ettiği,

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Hizmetin Türkiye'de Yapılması" başlıklı (I/A-6.2) bölümünde; " Hizmet ifalarında işlemin Türkiye'de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye'de yapılması veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye'de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye'de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye'de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye'de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye'de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye'de yapılmış sayılır."

açıklamaları yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak, 60 No.lu KDV Sirkülerinin;

- "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1) bölümünde; "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.

Buna göre, Türkiye'deki bir mükellefin;

...

- Türkiye'deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,

...

Türkiye'de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir."

- "Türkiye'deki İşlemler" başlıklı (1.1.2) bölümünde; "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, Türkiye'de gerçekleşen mal teslimleri ile Türkiye'de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabidir. Bu teslim ve hizmetlerin yabancı firmalara yapılması bu durumu değiştirmez."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından Türkiye'de yerleşik sağlık kuruluşlarının tanıtımı amacıyla yurt içi mukimi sağlık kuruluşlarına yurt dışında verilen etkinlik hizmeti, Türkiye'de ifa edilmediğinden ve hizmetten Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv-Ötv Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

39044742-130[Özelge]-E.985768

18.11.2019

Konu

:

Türkiye'de mukim sağlık kuruluşlarının tanıtımı amacıyla yurt dışında verilen hizmetlerin KDV'ye tabi olup olmadığı

 

 

 

İlgi

:

23/11/2017 tarih ve 1962573 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, sağlık turizmi faaliyetlerini geliştirmek ve yurt dışından gelen hasta sayısını artırmak amacıyla yurt dışında çeşitli ülkelerde Türkiye'nin çeşitli illerindeki sağlık kuruluşlarının katılacağı Sağlık Turizm B2B (Business to Business) ve workshop etkinliği düzenleyeceğiniz belirtilerek, söz konusu etkinlik kapsamında alınan katılım bedelleri karşılığında yurt içinde mukim katılımcı kuruluşlara düzenleyeceğiniz faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,

- 4 üncü maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu; bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

- 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye'de yapılmasının veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye'de yapıldığını ifade ettiği,

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin "Hizmetin Türkiye'de Yapılması" başlıklı (I/A-6.2) bölümünde; " Hizmet ifalarında işlemin Türkiye'de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye'de yapılması veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye'de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye'de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye'de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye'de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye'de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye'de yapılmış sayılır."

açıklamaları yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak, 60 No.lu KDV Sirkülerinin;

- "Yurtdışındaki İşlemler" başlıklı (1.1.1) bölümünde; "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV'nin konusuna girmemektedir. Türkiye'de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.

Buna göre, Türkiye'deki bir mükellefin;

...

- Türkiye'deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,

...

Türkiye'de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir."

- "Türkiye'deki İşlemler" başlıklı (1.1.2) bölümünde; "KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, Türkiye'de gerçekleşen mal teslimleri ile Türkiye'de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabidir. Bu teslim ve hizmetlerin yabancı firmalara yapılması bu durumu değiştirmez."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından Türkiye'de yerleşik sağlık kuruluşlarının tanıtımı amacıyla yurt içi mukimi sağlık kuruluşlarına yurt dışında verilen etkinlik hizmeti, Türkiye'de ifa edilmediğinden ve hizmetten Türkiye'de faydalanılmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Sayfalar