Buradasınız

Madde 1 Konu

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı       :E-97895701-155[2017/33]-1040015                                                                                                                                            16.09.2022

Konu      :İntörn eğitimleri döneminde tıp öğrencilerine yapılan ücret ödemeleri üzerinden 7349 sayılı Kanun kapsamında damga vergisi kesilip kesilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, üniversiteniz tarafından tıp fakültenizin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun ek 29 uncu maddesi gereğince ücret ödendiği, ücret ödemesi nedeniyle düzenlenen kağıtlara, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrası kapsamında damga vergisi istisnası uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisinden müstesna olduğu hükmü yer almaktadır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında ise, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile değişik (34) numaralı fıkrasında ise, "Ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetlere ilişkin olmamak şartıyla gerçek kişiler arasında düzenlenen akitlerle ilgili kâğıtlar (Söz konusu kâğıtlar, resmi dairelere veya noterlere ibraz edildikleri takdirde bu tarih itibarıyla vergiye tâbi tutulur ve ibraz edenlerce ödenir.) ile Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kâğıtlar (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır)." hükmüne yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde, ''Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.)." hükmü yer almakta olup 7349 sayılı Kanunun 2 nci ve 4 üncü  maddeleri 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Ayrıca, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 29 uncu maddesinde, "Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden on iki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir." hükmü yer almaktadır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 29 uncu maddesi kapsamında tıp fakültenizin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde yapılacak olan ücret niteliğindeki ödemeler nedeniyle düzenlenen kağıtlardan, 1/1/2022 tarihinden itibaren 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/34 numaralı fıkrası uyarınca, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı       :E-97895701-155[2017/33]-1040015                                                                                                                                            16.09.2022

Konu      :İntörn eğitimleri döneminde tıp öğrencilerine yapılan ücret ödemeleri üzerinden 7349 sayılı Kanun kapsamında damga vergisi kesilip kesilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, üniversiteniz tarafından tıp fakültenizin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun ek 29 uncu maddesi gereğince ücret ödendiği, ücret ödemesi nedeniyle düzenlenen kağıtlara, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrası kapsamında damga vergisi istisnası uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisinden müstesna olduğu hükmü yer almaktadır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında ise, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile değişik (34) numaralı fıkrasında ise, "Ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetlere ilişkin olmamak şartıyla gerçek kişiler arasında düzenlenen akitlerle ilgili kâğıtlar (Söz konusu kâğıtlar, resmi dairelere veya noterlere ibraz edildikleri takdirde bu tarih itibarıyla vergiye tâbi tutulur ve ibraz edenlerce ödenir.) ile Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kâğıtlar (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır)." hükmüne yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde, ''Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.)." hükmü yer almakta olup 7349 sayılı Kanunun 2 nci ve 4 üncü  maddeleri 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Ayrıca, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 29 uncu maddesinde, "Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden on iki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir." hükmü yer almaktadır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 29 uncu maddesi kapsamında tıp fakültenizin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde yapılacak olan ücret niteliğindeki ödemeler nedeniyle düzenlenen kağıtlardan, 1/1/2022 tarihinden itibaren 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/34 numaralı fıkrası uyarınca, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı       :E-97895701-155[2017/33]-1040015                                                                                                                                            16.09.2022

Konu      :İntörn eğitimleri döneminde tıp öğrencilerine yapılan ücret ödemeleri üzerinden 7349 sayılı Kanun kapsamında damga vergisi kesilip kesilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, üniversiteniz tarafından tıp fakültenizin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun ek 29 uncu maddesi gereğince ücret ödendiği, ücret ödemesi nedeniyle düzenlenen kağıtlara, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrası kapsamında damga vergisi istisnası uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisinden müstesna olduğu hükmü yer almaktadır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında ise, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4 üncü maddesi ile değişik (34) numaralı fıkrasında ise, "Ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetlere ilişkin olmamak şartıyla gerçek kişiler arasında düzenlenen akitlerle ilgili kâğıtlar (Söz konusu kâğıtlar, resmi dairelere veya noterlere ibraz edildikleri takdirde bu tarih itibarıyla vergiye tâbi tutulur ve ibraz edenlerce ödenir.) ile Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kâğıtlar (Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır)." hükmüne yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde, ''Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.)." hükmü yer almakta olup 7349 sayılı Kanunun 2 nci ve 4 üncü  maddeleri 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Ayrıca, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 29 uncu maddesinde, "Üniversitelerin (Gülhane Askeri Tıp Akademisi dahil) tıp fakültelerinin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde öğretim üyesi rehberliğinde yaptıkları uygulama çalışmaları karşılığında ilgili kurumların bütçesinden on iki ay süreyle 4.350 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda aylık ücret ödenir. Bu şekilde ücret ödenmiş olması 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektirmeyeceği gibi bu çalışma sebebiyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası ile analık sigortası açısından sigortalılık ilişkisi kurulamaz. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi kesilmez ve ödemelere ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulunca müştereken belirlenir." hükmü yer almaktadır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ek 29 uncu maddesi kapsamında tıp fakültenizin beşinci yılını tamamlayıp altıncı yıla geçen öğrencilerine intörn eğitimi döneminde yapılacak olan ücret niteliğindeki ödemeler nedeniyle düzenlenen kağıtlardan, 1/1/2022 tarihinden itibaren 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/34 numaralı fıkrası uyarınca, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için damga vergisi aranılmaması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir, Kurumlar ve Diğer Vergiler Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-16700543-155[22-515-10]-76542

03.09.2022

Konu

:

Sulh Sözleşmesinin Damga Vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, Müdürlüğünüz ile  Futbol Kulubü A.Ş arasında geçmiş dönem borçlarının taksitlendirilerek 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde ilam hükmü niteliğinde yeni bir ödeme planı için sulh sözleşmesi imzalandığı, bu borcu ihtiva eden protokollere ait sözleşme damga vergilerinin ödendiği belirtilerek aynı borç için düzenlenen sulh sözleşmesinin damga vergisine tabi olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinde, vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de damga vergisine tabi olacağı; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 10 uncu maddesinde damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

 Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/4 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden tahkimnameler ve sulhnamelerin nispi; aynı bölümün B/2 fıkrasında, belli parayı ihtiva etmeyen sulhnamelerin maktu damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2/11/2011 tarihli 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK), adli ve idari uyuşmazlıkların sulh yoluyla halli, uzlaşma ve vazgeçme yetkileri düzenlenmiş olup; KHK'nın 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin adli yargıda dava açmadan veya icra takibine başlamadan önce karşı tarafı sulhe davet etmesinin esas olduğu; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, sulh anlaşmasının, anlaşma tutanağında belirtilen tutar kadar bir hakkın tanınması, menfaatin terki, bir şeyin verilmesi, yapılması ya da yapılmaması konusunda anlaşmalar veya sözleşme değişikliklerini kapsadığı, üçüncü fıkrasında, bu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılan sulh anlaşmalarına ilişkin tutanağın ilam hükmünde olup, ilamların icrasına dair genel hükümlere göre infaz olunacağı, dördüncü fıkrasında, sulh halinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan "Sulh Sözleşmesi" başlıklı kağıdın incelenmesinden, sözleşmenin Müdürlüğünüz ile Futbol Kulübü A.Ş. arasında tarihinde düzenlendiği, şirket tarafından 2018-2019, 2019-2020, 2020-2021 futbol sezonlarında Stadyumunda oynanan müsabakalara ilişkin saha tahsis, canlı yayın, yakıt ve kiralamalar sebebiyle Müdürlüğünüze olan borcun taksitler halinde ödenmek istenildiği, bu suretle uyuşmazlığın 2/11/2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sulh yoluyla çözümlenmesinin talep edildiği, talebin Bakanlık 1.Hukuki Uyuşmazlık Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirildiği, Bakanlık makamının 31/12/2021 tarihli ve 317 sayılı onayı ile şirket ile sulh sözleşmesinin imzalanmasının uygun bulunduğu, şirketin toplam TL borcunun alacak kalemlerine vade tarihinden …/…/… tarihine kadar faiz işletilip alacak miktarının sabit hale getirileceği ve taksitli ödemeler süresince işleyecek faizlerden vazgeçileceği anlaşılmıştır. 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Futbol Kulübü A.Ş. ile Müdürlüğünüz arasında 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde düzenlenen ve belli para ihtiva eden "Sulh Sözleşmesi" başlıklı kağıdın, sulhname olarak 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-4 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir, Kurumlar ve Diğer Vergiler Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-16700543-155[22-515-10]-76542

03.09.2022

Konu

:

Sulh Sözleşmesinin Damga Vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, Müdürlüğünüz ile  Futbol Kulubü A.Ş arasında geçmiş dönem borçlarının taksitlendirilerek 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde ilam hükmü niteliğinde yeni bir ödeme planı için sulh sözleşmesi imzalandığı, bu borcu ihtiva eden protokollere ait sözleşme damga vergilerinin ödendiği belirtilerek aynı borç için düzenlenen sulh sözleşmesinin damga vergisine tabi olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinde, vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de damga vergisine tabi olacağı; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 10 uncu maddesinde damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

 Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/4 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden tahkimnameler ve sulhnamelerin nispi; aynı bölümün B/2 fıkrasında, belli parayı ihtiva etmeyen sulhnamelerin maktu damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2/11/2011 tarihli 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK), adli ve idari uyuşmazlıkların sulh yoluyla halli, uzlaşma ve vazgeçme yetkileri düzenlenmiş olup; KHK'nın 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin adli yargıda dava açmadan veya icra takibine başlamadan önce karşı tarafı sulhe davet etmesinin esas olduğu; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, sulh anlaşmasının, anlaşma tutanağında belirtilen tutar kadar bir hakkın tanınması, menfaatin terki, bir şeyin verilmesi, yapılması ya da yapılmaması konusunda anlaşmalar veya sözleşme değişikliklerini kapsadığı, üçüncü fıkrasında, bu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılan sulh anlaşmalarına ilişkin tutanağın ilam hükmünde olup, ilamların icrasına dair genel hükümlere göre infaz olunacağı, dördüncü fıkrasında, sulh halinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan "Sulh Sözleşmesi" başlıklı kağıdın incelenmesinden, sözleşmenin Müdürlüğünüz ile Futbol Kulübü A.Ş. arasında tarihinde düzenlendiği, şirket tarafından 2018-2019, 2019-2020, 2020-2021 futbol sezonlarında Stadyumunda oynanan müsabakalara ilişkin saha tahsis, canlı yayın, yakıt ve kiralamalar sebebiyle Müdürlüğünüze olan borcun taksitler halinde ödenmek istenildiği, bu suretle uyuşmazlığın 2/11/2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sulh yoluyla çözümlenmesinin talep edildiği, talebin Bakanlık 1.Hukuki Uyuşmazlık Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirildiği, Bakanlık makamının 31/12/2021 tarihli ve 317 sayılı onayı ile şirket ile sulh sözleşmesinin imzalanmasının uygun bulunduğu, şirketin toplam TL borcunun alacak kalemlerine vade tarihinden …/…/… tarihine kadar faiz işletilip alacak miktarının sabit hale getirileceği ve taksitli ödemeler süresince işleyecek faizlerden vazgeçileceği anlaşılmıştır. 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Futbol Kulübü A.Ş. ile Müdürlüğünüz arasında 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde düzenlenen ve belli para ihtiva eden "Sulh Sözleşmesi" başlıklı kağıdın, sulhname olarak 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-4 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Gaziantep Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir, Kurumlar ve Diğer Vergiler Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-16700543-155[22-515-10]-76542

03.09.2022

Konu

:

Sulh Sözleşmesinin Damga Vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, Müdürlüğünüz ile  Futbol Kulubü A.Ş arasında geçmiş dönem borçlarının taksitlendirilerek 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde ilam hükmü niteliğinde yeni bir ödeme planı için sulh sözleşmesi imzalandığı, bu borcu ihtiva eden protokollere ait sözleşme damga vergilerinin ödendiği belirtilerek aynı borç için düzenlenen sulh sözleşmesinin damga vergisine tabi olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 2 nci maddesinde, vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de damga vergisine tabi olacağı; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 10 uncu maddesinde damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olacağı, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hükümlerine yer verilmiştir.

 

 Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/4 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden tahkimnameler ve sulhnamelerin nispi; aynı bölümün B/2 fıkrasında, belli parayı ihtiva etmeyen sulhnamelerin maktu damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2/11/2011 tarihli 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK), adli ve idari uyuşmazlıkların sulh yoluyla halli, uzlaşma ve vazgeçme yetkileri düzenlenmiş olup; KHK'nın 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında, idarelerin adli yargıda dava açmadan veya icra takibine başlamadan önce karşı tarafı sulhe davet etmesinin esas olduğu; 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, sulh anlaşmasının, anlaşma tutanağında belirtilen tutar kadar bir hakkın tanınması, menfaatin terki, bir şeyin verilmesi, yapılması ya da yapılmaması konusunda anlaşmalar veya sözleşme değişikliklerini kapsadığı, üçüncü fıkrasında, bu Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde yapılan sulh anlaşmalarına ilişkin tutanağın ilam hükmünde olup, ilamların icrasına dair genel hükümlere göre infaz olunacağı, dördüncü fıkrasında, sulh halinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükümlerine yer verilmiştir.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan "Sulh Sözleşmesi" başlıklı kağıdın incelenmesinden, sözleşmenin Müdürlüğünüz ile Futbol Kulübü A.Ş. arasında tarihinde düzenlendiği, şirket tarafından 2018-2019, 2019-2020, 2020-2021 futbol sezonlarında Stadyumunda oynanan müsabakalara ilişkin saha tahsis, canlı yayın, yakıt ve kiralamalar sebebiyle Müdürlüğünüze olan borcun taksitler halinde ödenmek istenildiği, bu suretle uyuşmazlığın 2/11/2011 tarihli ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sulh yoluyla çözümlenmesinin talep edildiği, talebin Bakanlık 1.Hukuki Uyuşmazlık Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirildiği, Bakanlık makamının 31/12/2021 tarihli ve 317 sayılı onayı ile şirket ile sulh sözleşmesinin imzalanmasının uygun bulunduğu, şirketin toplam TL borcunun alacak kalemlerine vade tarihinden …/…/… tarihine kadar faiz işletilip alacak miktarının sabit hale getirileceği ve taksitli ödemeler süresince işleyecek faizlerden vazgeçileceği anlaşılmıştır. 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Futbol Kulübü A.Ş. ile Müdürlüğünüz arasında 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde düzenlenen ve belli para ihtiva eden "Sulh Sözleşmesi" başlıklı kağıdın, sulhname olarak 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-4 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2022/155]-979955

02.09.2022

Konu

:

Tasarruf finansman sözleşmesi ve sözleşmenin teminatını oluşturan kağıtların damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, 8/6/2022 tarihli ve 31860 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7/6/2022 tarihli ve 10218 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı gereği, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında tasarruf finansman faaliyetinde bulunduğunuz, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre tasarruf finansman şirketlerinin konut finansmanı kuruluşları arasında sayıldığı belirtilerek tasarruf finansman faaliyetiniz kapsamında müşterileriniz ile imzalanan tasarruf finansman sözleşmesi çerçevesinde sağladığınız konut finansmanından doğmuş/doğacak alacaklarınızın teminatına ilişkin olarak yapılacak gayrimenkul ipotek tesisi işlemlerinin 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendi kapsamında harçtan ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (36) numaralı fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna tutulup tutulmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imzalayanlar olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı; 9 uncu maddesinde, Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükümleri yer almaktadır.

 

Anılan Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar"  başlıklı bölümünün 36 ncı fıkrasında, sermaye piyasası araçlarının ihracına ve 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil bu ihraca konu teminatlara ilişkin olarak düzenlenen makbuz ve kağıtların, konut finansmanı kuruluşlarının konut finansmanı işlemleri ve bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen makbuz ve kağıtların damga vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

Söz konusu fıkranın uygulanmasına ilişkin açıklamaların yapıldığı 49 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin 3.2 no.lu bölümünde, "...2499 sayılı Kanunun 38/A maddesinde konut finansmanı kuruluşları olarak tanımlanan ve konut finansmanı amacıyla doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri ve finansman şirketlerinin, konut finansmanı işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu; 58 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, ipotek tesisinde ipoteği tesis edenlerin tapu harcının mükellefi olduğu; Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin "I-Tapu işlemleri" başlıklı bölümün 7/a fıkrasında ise ipotek tesisinde, ipotekte sağlanan borç miktarı üzerinden nispi harç alınacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendinde, konut finansmanı kuruluşları ve ipotek finansmanı kuruluşları tarafından 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinde tanımlanan konut finansmanı kapsamında tesis olunacak ipotek işlemlerinin tapu harcından istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile yürürlükten kaldırılmış olup, 6362 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinde, mevzuatta 2499 sayılı Kanun hükümlerine yapılan atıfların, bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Diğer taraftan, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları ile finansal kiralama, faktöring, finansman ve tasarruf finansman sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu; 39/A maddesinin birinci fıkrasında, tasarruf finansman sözleşmesinin, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşme olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 6362 sayılı Kanunun "Konut ve varlık finansmanı" başlıklı 57 nci maddesinin birinci fıkrasında; konut finansmanının, konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması ve bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kredi kullandırılması olduğu, konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı fonları ve ipotek finansmanı kuruluşlarının bu kredilere ve alacaklara dayalı veya bunların teminatı altındaki işlemlerinin de bu kapsamda olduğu; aynı maddenin 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 20 nci maddesiyle değişik  ikinci fıkrasında, konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Buna göre, 6362 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasında 7292 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca konut finansmanı kuruluşları arasında yer alan şirketiniz ile Sevim DAĞLI arasında düzenlenen tasarruf finansman sözleşmesine konu gayrimenkulün konut olması kaydıyla, söz konusu sözleşmenin ve bu sözleşme çerçevesinde konut finansmanından doğan alacakların teminatına ilişkin olarak yapılacak ipotek tesisi işlemi nedeniyle düzenlenen kağıdın damga vergisinden, tapuda bu kapsamda yapılacak ipotek tesis işleminin ise harçtan istisna edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2022/155]-979955

02.09.2022

Konu

:

Tasarruf finansman sözleşmesi ve sözleşmenin teminatını oluşturan kağıtların damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, 8/6/2022 tarihli ve 31860 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7/6/2022 tarihli ve 10218 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı gereği, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında tasarruf finansman faaliyetinde bulunduğunuz, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre tasarruf finansman şirketlerinin konut finansmanı kuruluşları arasında sayıldığı belirtilerek tasarruf finansman faaliyetiniz kapsamında müşterileriniz ile imzalanan tasarruf finansman sözleşmesi çerçevesinde sağladığınız konut finansmanından doğmuş/doğacak alacaklarınızın teminatına ilişkin olarak yapılacak gayrimenkul ipotek tesisi işlemlerinin 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendi kapsamında harçtan ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (36) numaralı fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna tutulup tutulmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imzalayanlar olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı; 9 uncu maddesinde, Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükümleri yer almaktadır.

 

Anılan Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar"  başlıklı bölümünün 36 ncı fıkrasında, sermaye piyasası araçlarının ihracına ve 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil bu ihraca konu teminatlara ilişkin olarak düzenlenen makbuz ve kağıtların, konut finansmanı kuruluşlarının konut finansmanı işlemleri ve bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen makbuz ve kağıtların damga vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

Söz konusu fıkranın uygulanmasına ilişkin açıklamaların yapıldığı 49 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin 3.2 no.lu bölümünde, "...2499 sayılı Kanunun 38/A maddesinde konut finansmanı kuruluşları olarak tanımlanan ve konut finansmanı amacıyla doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri ve finansman şirketlerinin, konut finansmanı işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu; 58 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, ipotek tesisinde ipoteği tesis edenlerin tapu harcının mükellefi olduğu; Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin "I-Tapu işlemleri" başlıklı bölümün 7/a fıkrasında ise ipotek tesisinde, ipotekte sağlanan borç miktarı üzerinden nispi harç alınacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendinde, konut finansmanı kuruluşları ve ipotek finansmanı kuruluşları tarafından 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinde tanımlanan konut finansmanı kapsamında tesis olunacak ipotek işlemlerinin tapu harcından istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile yürürlükten kaldırılmış olup, 6362 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinde, mevzuatta 2499 sayılı Kanun hükümlerine yapılan atıfların, bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Diğer taraftan, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları ile finansal kiralama, faktöring, finansman ve tasarruf finansman sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu; 39/A maddesinin birinci fıkrasında, tasarruf finansman sözleşmesinin, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşme olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 6362 sayılı Kanunun "Konut ve varlık finansmanı" başlıklı 57 nci maddesinin birinci fıkrasında; konut finansmanının, konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması ve bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kredi kullandırılması olduğu, konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı fonları ve ipotek finansmanı kuruluşlarının bu kredilere ve alacaklara dayalı veya bunların teminatı altındaki işlemlerinin de bu kapsamda olduğu; aynı maddenin 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 20 nci maddesiyle değişik  ikinci fıkrasında, konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Buna göre, 6362 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasında 7292 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca konut finansmanı kuruluşları arasında yer alan şirketiniz ile Sevim DAĞLI arasında düzenlenen tasarruf finansman sözleşmesine konu gayrimenkulün konut olması kaydıyla, söz konusu sözleşmenin ve bu sözleşme çerçevesinde konut finansmanından doğan alacakların teminatına ilişkin olarak yapılacak ipotek tesisi işlemi nedeniyle düzenlenen kağıdın damga vergisinden, tapuda bu kapsamda yapılacak ipotek tesis işleminin ise harçtan istisna edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2022/155]-979955

02.09.2022

Konu

:

Tasarruf finansman sözleşmesi ve sözleşmenin teminatını oluşturan kağıtların damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, 8/6/2022 tarihli ve 31860 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7/6/2022 tarihli ve 10218 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı gereği, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında tasarruf finansman faaliyetinde bulunduğunuz, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre tasarruf finansman şirketlerinin konut finansmanı kuruluşları arasında sayıldığı belirtilerek tasarruf finansman faaliyetiniz kapsamında müşterileriniz ile imzalanan tasarruf finansman sözleşmesi çerçevesinde sağladığınız konut finansmanından doğmuş/doğacak alacaklarınızın teminatına ilişkin olarak yapılacak gayrimenkul ipotek tesisi işlemlerinin 492 sayılı Harçlar Kanununun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendi kapsamında harçtan ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (36) numaralı fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna tutulup tutulmayacağı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imzalayanlar olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı; 9 uncu maddesinde, Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu hükümleri yer almaktadır.

 

Anılan Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar"  başlıklı bölümünün 36 ncı fıkrasında, sermaye piyasası araçlarının ihracına ve 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil bu ihraca konu teminatlara ilişkin olarak düzenlenen makbuz ve kağıtların, konut finansmanı kuruluşlarının konut finansmanı işlemleri ve bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen makbuz ve kağıtların damga vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

Söz konusu fıkranın uygulanmasına ilişkin açıklamaların yapıldığı 49 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin 3.2 no.lu bölümünde, "...2499 sayılı Kanunun 38/A maddesinde konut finansmanı kuruluşları olarak tanımlanan ve konut finansmanı amacıyla doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri ve finansman şirketlerinin, konut finansmanı işlemlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bu kuruluşların ipotekli sermaye piyasası araçları, varlık teminatlı menkul kıymetler ve varlık finansmanı fonlarını temsilen menkul kıymet ihracı ve bu ihraca konu teminatlarla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 57 nci maddesinde, tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanların, tapu ve kadastro harçlarına tabi olduğu; 58 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, ipotek tesisinde ipoteği tesis edenlerin tapu harcının mükellefi olduğu; Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin "I-Tapu işlemleri" başlıklı bölümün 7/a fıkrasında ise ipotek tesisinde, ipotekte sağlanan borç miktarı üzerinden nispi harç alınacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun 59 uncu maddesinin birinci fıkrasının (o) bendinde, konut finansmanı kuruluşları ve ipotek finansmanı kuruluşları tarafından 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinde tanımlanan konut finansmanı kapsamında tesis olunacak ipotek işlemlerinin tapu harcından istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile yürürlükten kaldırılmış olup, 6362 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinde, mevzuatta 2499 sayılı Kanun hükümlerine yapılan atıfların, bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Diğer taraftan, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; finansal kuruluş olarak faaliyet gösteren finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları ile finansal kiralama, faktöring, finansman ve tasarruf finansman sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu; 39/A maddesinin birinci fıkrasında, tasarruf finansman sözleşmesinin, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşme olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 6362 sayılı Kanunun "Konut ve varlık finansmanı" başlıklı 57 nci maddesinin birinci fıkrasında; konut finansmanının, konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip oldukları konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılması ve bu kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kredi kullandırılması olduğu, konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı fonları ve ipotek finansmanı kuruluşlarının bu kredilere ve alacaklara dayalı veya bunların teminatı altındaki işlemlerinin de bu kapsamda olduğu; aynı maddenin 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 20 nci maddesiyle değişik  ikinci fıkrasında, konut finansmanı kuruluşlarının, konut finansmanı kapsamında doğrudan tüketiciye kredi kullandıran ya da finansal kiralama yapan bankalar ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından konut finansmanı faaliyetinde bulunması uygun görülen finansal kiralama şirketleri, finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketleri olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Buna göre, 6362 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin ikinci fıkrasında 7292 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca konut finansmanı kuruluşları arasında yer alan şirketiniz ile Sevim DAĞLI arasında düzenlenen tasarruf finansman sözleşmesine konu gayrimenkulün konut olması kaydıyla, söz konusu sözleşmenin ve bu sözleşme çerçevesinde konut finansmanından doğan alacakların teminatına ilişkin olarak yapılacak ipotek tesisi işlemi nedeniyle düzenlenen kağıdın damga vergisinden, tapuda bu kapsamda yapılacak ipotek tesis işleminin ise harçtan istisna edilmesi gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-90792880-155.01.01.01[1627]-367529

15.08.2022

Konu

:

Akreditifin teminatına ilişkin düzenlenen temliknamenin damga vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, bankanız müşterilerinden … A.O. (…AO)'nun, …bank müşterisi …  A.Ş.'ye ham petrol sattığı, … A.Ş.'nin ham petrol alışlarına ilişkin vadeli akreditif finansal ürünü kullandığı ve bu kapsamda … A.Ş. talimatıyla …bank'ın akreditif açtığı, lehdar şirket olan …AO'nun, … A.Ş. ile yapmış olduğu ticaret neticesinde doğan ve doğacak tüm alacağına söz konusu akreditif kapsamında iskonto uygulandığı, bu işleme istinaden ..AO tarafından akreditif nezdindeki tüm alacaklarını bankanıza temlik ettiği belirtilerek alacağın temlikine ilişkin düzenlenen kağıdın 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/23 üncü fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde damga vergisinin mükellefinin kağıtları imzalayanlar olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı; Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 23 üncü fıkrasında da, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 4 Seri No.lu Damga Vergisi Sirkülerinde, 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/23 fıkrası uygulamasında, kanun kapsamındaki kredi tanımına Bankalar Kanununa göre kredi olarak kabul edilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve kabuller gibi gayri nakdi kredilerin gireceği, akreditiflerin de bu kapsamda değerlendirileceği belirtilmiştir.

 

Ayrıca, 18 Seri No.lu Damga Vergisi Sirkülerinin "3- Kredinin teminatına ilişkin damga vergisi ve harç istisnası uygulaması" başlıklı bölümünde, söz konusu istisna kapsamında kullandırılan kredinin teminatına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bu amaçla yapılan işlemlere münhasıran kullandırılan krediye ilişkin olması kaydıyla istisnanın uygulanması gerektiği açıklanmıştır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, …AO'nun … A.Ş.'den olan vadeli akreditif alacağına iskonto uygulanması nedeniyle … AO'nun akreditiften kaynaklanan doğmuş ve doğacak alacağının tüm hak ve alacaklarla birlikte bankanız tarafından devralınmasına ilişkin düzenlendiği belirtilen ilgide kayıtlı özelge talep formu eki temliknamenin, … AO'nun … A.Ş.'den alacağına ilişkin açılan akreditifin teminatına ilişkin olması kaydıyla Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/23 numaralı fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-90792880-155.01.01.01[1627]-367529

15.08.2022

Konu

:

Akreditifin teminatına ilişkin düzenlenen temliknamenin damga vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, bankanız müşterilerinden … A.O. (…AO)'nun, …bank müşterisi …  A.Ş.'ye ham petrol sattığı, … A.Ş.'nin ham petrol alışlarına ilişkin vadeli akreditif finansal ürünü kullandığı ve bu kapsamda … A.Ş. talimatıyla …bank'ın akreditif açtığı, lehdar şirket olan …AO'nun, … A.Ş. ile yapmış olduğu ticaret neticesinde doğan ve doğacak tüm alacağına söz konusu akreditif kapsamında iskonto uygulandığı, bu işleme istinaden ..AO tarafından akreditif nezdindeki tüm alacaklarını bankanıza temlik ettiği belirtilerek alacağın temlikine ilişkin düzenlenen kağıdın 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/23 üncü fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde damga vergisinin mükellefinin kağıtları imzalayanlar olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı; Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 23 üncü fıkrasında da, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 4 Seri No.lu Damga Vergisi Sirkülerinde, 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/23 fıkrası uygulamasında, kanun kapsamındaki kredi tanımına Bankalar Kanununa göre kredi olarak kabul edilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve kabuller gibi gayri nakdi kredilerin gireceği, akreditiflerin de bu kapsamda değerlendirileceği belirtilmiştir.

 

Ayrıca, 18 Seri No.lu Damga Vergisi Sirkülerinin "3- Kredinin teminatına ilişkin damga vergisi ve harç istisnası uygulaması" başlıklı bölümünde, söz konusu istisna kapsamında kullandırılan kredinin teminatına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bu amaçla yapılan işlemlere münhasıran kullandırılan krediye ilişkin olması kaydıyla istisnanın uygulanması gerektiği açıklanmıştır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, …AO'nun … A.Ş.'den olan vadeli akreditif alacağına iskonto uygulanması nedeniyle … AO'nun akreditiften kaynaklanan doğmuş ve doğacak alacağının tüm hak ve alacaklarla birlikte bankanız tarafından devralınmasına ilişkin düzenlendiği belirtilen ilgide kayıtlı özelge talep formu eki temliknamenin, … AO'nun … A.Ş.'den alacağına ilişkin açılan akreditifin teminatına ilişkin olması kaydıyla Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/23 numaralı fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-90792880-155.01.01.01[1627]-367529

15.08.2022

Konu

:

Akreditifin teminatına ilişkin düzenlenen temliknamenin damga vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, bankanız müşterilerinden … A.O. (…AO)'nun, …bank müşterisi …  A.Ş.'ye ham petrol sattığı, … A.Ş.'nin ham petrol alışlarına ilişkin vadeli akreditif finansal ürünü kullandığı ve bu kapsamda … A.Ş. talimatıyla …bank'ın akreditif açtığı, lehdar şirket olan …AO'nun, … A.Ş. ile yapmış olduğu ticaret neticesinde doğan ve doğacak tüm alacağına söz konusu akreditif kapsamında iskonto uygulandığı, bu işleme istinaden ..AO tarafından akreditif nezdindeki tüm alacaklarını bankanıza temlik ettiği belirtilerek alacağın temlikine ilişkin düzenlenen kağıdın 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/23 üncü fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde damga vergisinin mükellefinin kağıtları imzalayanlar olduğu; 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden müstesna olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı; Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV-Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün 23 üncü fıkrasında da, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 4 Seri No.lu Damga Vergisi Sirkülerinde, 488 sayılı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun IV/23 fıkrası uygulamasında, kanun kapsamındaki kredi tanımına Bankalar Kanununa göre kredi olarak kabul edilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kefaletler, aval, ciro ve kabuller gibi gayri nakdi kredilerin gireceği, akreditiflerin de bu kapsamda değerlendirileceği belirtilmiştir.

 

Ayrıca, 18 Seri No.lu Damga Vergisi Sirkülerinin "3- Kredinin teminatına ilişkin damga vergisi ve harç istisnası uygulaması" başlıklı bölümünde, söz konusu istisna kapsamında kullandırılan kredinin teminatına ilişkin olarak düzenlenen kağıtlar ile bu amaçla yapılan işlemlere münhasıran kullandırılan krediye ilişkin olması kaydıyla istisnanın uygulanması gerektiği açıklanmıştır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, …AO'nun … A.Ş.'den olan vadeli akreditif alacağına iskonto uygulanması nedeniyle … AO'nun akreditiften kaynaklanan doğmuş ve doğacak alacağının tüm hak ve alacaklarla birlikte bankanız tarafından devralınmasına ilişkin düzenlendiği belirtilen ilgide kayıtlı özelge talep formu eki temliknamenin, … AO'nun … A.Ş.'den alacağına ilişkin açılan akreditifin teminatına ilişkin olması kaydıyla Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/23 numaralı fıkrası kapsamında damga vergisinden istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2022/7]-811702

25.07.2022

Konu

:

Yurt dışında mukim firmadan alınan kredinin damga vergisi yönünden değerlendirilmesi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve dilekçelerinizin incelenmesinden, şirketiniz ile … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) arasında …/…/2021 tarihli … Euro ipotek bedeli içeren  "Kredi Satış Sözleşmesi"nin imzalandığı, söz konusu sözleşmeyle … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) ile … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında daha önceden imzalanan kredi sözleşmesinden doğan kredi borcunun kapatılacağı belirtilerek, söz konusu kredi satış sözleşmesinin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükmüne yer verilmiş olup, (2) sayılı tablonun "IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrasında, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu Anonim Şirketi ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde belirtilen kurumlar tarafından verilecek kefaletler dâhil) bankalar finansman şirketleri, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemlerin (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

 Diğer yandan, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 17/a maddesinde, Türkiye'de yerleşik kişilerin yurt dışından temin ettikleri kredileri bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla kullanmaları gerektiği belirtilmektedir.

 

Söz konusu istisna hükümlerinde bahsi geçen "yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlar" ifadesinden, hangi kurum ve kuruluşların anlaşılması gerektiğine ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2 Mayıs 2018 tarihli Sermaye Hareketleri Genelgesinin;

 

-"Yurt dışından alınan kredinin yurt içine aktarımı" başlıklı 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, "Yurt dışından sağlanan krediye aracılık eden Türkiye'de yerleşik banka, kredi kuruluşunun mahiyeti hakkında tereddüde düşmesi durumunda, kredi kullanıcısının kredi aldığı kuruluşun ilgili ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunu tevsik etmesini ister. Kredi kullanıcısı, kredi veren kuruluşun ilgili ülke resmi makamlarından aldığı kredi kullandırmaya yetkili olduğunu gösteren belgeyi, ilgili ülkede bulunan Türkiye diplomatik temsilciliğine ya da ekonomi müşavirliğine onaylatır ve ilgili bankaya ibraz eder.",

 

-Yurt dışından alınacak nakit kredilerde damga vergisi ve harç mükellefiyeti" başlıklı 32 nci maddesinde " (1) 2 Ocak 2004 tarih ve 25334 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5035 Sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli Ek:2 sayılı Tablonun 23 numaralı fıkrasında yapılan değişiklik ve bu Kanunun 31 inci maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun değiştirilen 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden yurt dışındaki bankalardan, uluslararası kurumlardan ve yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulan şerhler ve teminatlar damga vergisi ve harçtan müstesna tutulur.

 

(2) Yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), Uluslararası Para Fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu ülkelere kredi veren benzeri kuruluşların anlaşılması gerekmektedir."

 

(3) Kredi kuruluşunun yurt dışı kredi kuruluşu olup olmadığı konusunda tereddüt oluşması halinde, 23 üncü maddenin üçüncü fıkrası çerçevesinde işlem yapılır."

 

şeklinde açıklama yapılmıştır.

 

Buna göre, yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için, kredi verenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası genelgesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yurt dışı kredi kuruluşu olduğunun tevsiki koşulu aranacaktır.

 

Özelge talep formunuz ekinde yer alan "Kredi Satış Sözleşmesi" başlıklı kağıdın incelenmesinden, sözleşmenin "Alıcı" sıfatı taşıyan şirketiniz ile "Satıcı" sıfatı taşıyan … Banka A.S. arasında …/…/2021 tarihinde imzalandığı; "Borçlu" … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. ile "Satıcı" … Banka A.S. arasında … tarihli ve … sayılı Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, … A.Ş.'nin tek borç veren, temsilci ve teminat temsilcisi olduğu; bu sözleşmenin ve Devir Sözleşmesinin hüküm ve koşullarına tabi olarak "Satıcı"nın, devredilen varlıkları "Alıcı"ya satmak, "Alıcı"nın da "Satıcı"dan satın almak istediği; devredilen varlıkların "Satıcı"nın "Borçlu"ya ve garantöre karşı teminat belgeleri kapsamındaki menfaatlerle sınırlı olmamak üzere Kredi Belgeleri tahtında sahip olduğu tüm hak ve talepleri ifade ettiği açıklamalarına yer verildiği görülmüştür.

 

Buna göre, şirketiniz ile … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) arasında …/…/2021 tarihli … Euro ipotek bedelli "Kredi Satış Sözleşmesi"nin, daha önce … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) ile … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesinden doğan kredi alacağı ile sözleşme kapsamındaki tüm hak ve varlıkların adı geçen banka tarafından şirketinize devredilmesi amacıyla düzenlendiği anlaşılmaktadır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu "Kredi Satış Sözleşmesi"nin tarafı olan … Banka A.S. unvanlı firmanın bağlı olduğu ülke mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan "Yurt dışı kredi kuruluşu" olduğunun tevsik edilmesi ve … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş.'ye kullandırılan kredinin bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla temin edilmiş olması halinde, söz konusu kredi alacağının temlikine ilişkin sözleşmenin damga vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, kredi alacağının banka tarafından üçüncü kişilere devir ve temlikine ilişkin olarak 492 sayılı Harçlar Kanununda bir istisna hükmü bulunmadığından, söz konusu sözleşme kapsamında yapılacak işlemlerin harçtan istisna tutulması mümkün değildir.

 

Öte yandan, …tarih ve … sayılı dilekçeniz ile ibraz edilen "İpotek Sözleşmesi" başlıklı kağıdın imzasız olması nedeniyle söz konusu sözleşme hakkında değerlendirme yapılamamıştır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2022/7]-811702

25.07.2022

Konu

:

Yurt dışında mukim firmadan alınan kredinin damga vergisi yönünden değerlendirilmesi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve dilekçelerinizin incelenmesinden, şirketiniz ile … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) arasında …/…/2021 tarihli … Euro ipotek bedeli içeren  "Kredi Satış Sözleşmesi"nin imzalandığı, söz konusu sözleşmeyle … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) ile … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında daha önceden imzalanan kredi sözleşmesinden doğan kredi borcunun kapatılacağı belirtilerek, söz konusu kredi satış sözleşmesinin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükmüne yer verilmiş olup, (2) sayılı tablonun "IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrasında, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu Anonim Şirketi ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde belirtilen kurumlar tarafından verilecek kefaletler dâhil) bankalar finansman şirketleri, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemlerin (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

 Diğer yandan, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 17/a maddesinde, Türkiye'de yerleşik kişilerin yurt dışından temin ettikleri kredileri bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla kullanmaları gerektiği belirtilmektedir.

 

Söz konusu istisna hükümlerinde bahsi geçen "yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlar" ifadesinden, hangi kurum ve kuruluşların anlaşılması gerektiğine ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2 Mayıs 2018 tarihli Sermaye Hareketleri Genelgesinin;

 

-"Yurt dışından alınan kredinin yurt içine aktarımı" başlıklı 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, "Yurt dışından sağlanan krediye aracılık eden Türkiye'de yerleşik banka, kredi kuruluşunun mahiyeti hakkında tereddüde düşmesi durumunda, kredi kullanıcısının kredi aldığı kuruluşun ilgili ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunu tevsik etmesini ister. Kredi kullanıcısı, kredi veren kuruluşun ilgili ülke resmi makamlarından aldığı kredi kullandırmaya yetkili olduğunu gösteren belgeyi, ilgili ülkede bulunan Türkiye diplomatik temsilciliğine ya da ekonomi müşavirliğine onaylatır ve ilgili bankaya ibraz eder.",

 

-Yurt dışından alınacak nakit kredilerde damga vergisi ve harç mükellefiyeti" başlıklı 32 nci maddesinde " (1) 2 Ocak 2004 tarih ve 25334 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5035 Sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli Ek:2 sayılı Tablonun 23 numaralı fıkrasında yapılan değişiklik ve bu Kanunun 31 inci maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun değiştirilen 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden yurt dışındaki bankalardan, uluslararası kurumlardan ve yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulan şerhler ve teminatlar damga vergisi ve harçtan müstesna tutulur.

 

(2) Yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), Uluslararası Para Fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu ülkelere kredi veren benzeri kuruluşların anlaşılması gerekmektedir."

 

(3) Kredi kuruluşunun yurt dışı kredi kuruluşu olup olmadığı konusunda tereddüt oluşması halinde, 23 üncü maddenin üçüncü fıkrası çerçevesinde işlem yapılır."

 

şeklinde açıklama yapılmıştır.

 

Buna göre, yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için, kredi verenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası genelgesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yurt dışı kredi kuruluşu olduğunun tevsiki koşulu aranacaktır.

 

Özelge talep formunuz ekinde yer alan "Kredi Satış Sözleşmesi" başlıklı kağıdın incelenmesinden, sözleşmenin "Alıcı" sıfatı taşıyan şirketiniz ile "Satıcı" sıfatı taşıyan … Banka A.S. arasında …/…/2021 tarihinde imzalandığı; "Borçlu" … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. ile "Satıcı" … Banka A.S. arasında … tarihli ve … sayılı Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, … A.Ş.'nin tek borç veren, temsilci ve teminat temsilcisi olduğu; bu sözleşmenin ve Devir Sözleşmesinin hüküm ve koşullarına tabi olarak "Satıcı"nın, devredilen varlıkları "Alıcı"ya satmak, "Alıcı"nın da "Satıcı"dan satın almak istediği; devredilen varlıkların "Satıcı"nın "Borçlu"ya ve garantöre karşı teminat belgeleri kapsamındaki menfaatlerle sınırlı olmamak üzere Kredi Belgeleri tahtında sahip olduğu tüm hak ve talepleri ifade ettiği açıklamalarına yer verildiği görülmüştür.

 

Buna göre, şirketiniz ile … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) arasında …/…/2021 tarihli … Euro ipotek bedelli "Kredi Satış Sözleşmesi"nin, daha önce … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) ile … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesinden doğan kredi alacağı ile sözleşme kapsamındaki tüm hak ve varlıkların adı geçen banka tarafından şirketinize devredilmesi amacıyla düzenlendiği anlaşılmaktadır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu "Kredi Satış Sözleşmesi"nin tarafı olan … Banka A.S. unvanlı firmanın bağlı olduğu ülke mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan "Yurt dışı kredi kuruluşu" olduğunun tevsik edilmesi ve … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş.'ye kullandırılan kredinin bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla temin edilmiş olması halinde, söz konusu kredi alacağının temlikine ilişkin sözleşmenin damga vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, kredi alacağının banka tarafından üçüncü kişilere devir ve temlikine ilişkin olarak 492 sayılı Harçlar Kanununda bir istisna hükmü bulunmadığından, söz konusu sözleşme kapsamında yapılacak işlemlerin harçtan istisna tutulması mümkün değildir.

 

Öte yandan, …tarih ve … sayılı dilekçeniz ile ibraz edilen "İpotek Sözleşmesi" başlıklı kağıdın imzasız olması nedeniyle söz konusu sözleşme hakkında değerlendirme yapılamamıştır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2022/7]-811702

25.07.2022

Konu

:

Yurt dışında mukim firmadan alınan kredinin damga vergisi yönünden değerlendirilmesi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve dilekçelerinizin incelenmesinden, şirketiniz ile … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) arasında …/…/2021 tarihli … Euro ipotek bedeli içeren  "Kredi Satış Sözleşmesi"nin imzalandığı, söz konusu sözleşmeyle … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) ile … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında daha önceden imzalanan kredi sözleşmesinden doğan kredi borcunun kapatılacağı belirtilerek, söz konusu kredi satış sözleşmesinin damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımızdan bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde, bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükmüne yer verilmiş olup, (2) sayılı tablonun "IV. Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (23) numaralı fıkrasında, bankalar, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine ilişkin kağıtlar ile bu kağıtlar üzerine konulacak şerhlerin (kredilerin kullanımları hariç) damga vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

 492 sayılı Harçlar Kanununun 123 üncü maddesinde, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri (Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu Anonim Şirketi ve 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde belirtilen kurumlar tarafından verilecek kefaletler dâhil) bankalar finansman şirketleri, yurt dışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilere, bunların teminatlarına ve geri ödenmelerine ilişkin işlemlerin (yargı harçları hariç) bu Kanunda yazılı harçlardan müstesna edildiği hükme bağlanmıştır.

 

 Diğer yandan, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kararın 17/a maddesinde, Türkiye'de yerleşik kişilerin yurt dışından temin ettikleri kredileri bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla kullanmaları gerektiği belirtilmektedir.

 

Söz konusu istisna hükümlerinde bahsi geçen "yurt dışı kredi kuruluşları ile uluslararası kurumlar" ifadesinden, hangi kurum ve kuruluşların anlaşılması gerektiğine ilişkin olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2 Mayıs 2018 tarihli Sermaye Hareketleri Genelgesinin;

 

-"Yurt dışından alınan kredinin yurt içine aktarımı" başlıklı 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, "Yurt dışından sağlanan krediye aracılık eden Türkiye'de yerleşik banka, kredi kuruluşunun mahiyeti hakkında tereddüde düşmesi durumunda, kredi kullanıcısının kredi aldığı kuruluşun ilgili ülke mevzuatına göre kredi vermeye yetkili kuruluş olduğunu tevsik etmesini ister. Kredi kullanıcısı, kredi veren kuruluşun ilgili ülke resmi makamlarından aldığı kredi kullandırmaya yetkili olduğunu gösteren belgeyi, ilgili ülkede bulunan Türkiye diplomatik temsilciliğine ya da ekonomi müşavirliğine onaylatır ve ilgili bankaya ibraz eder.",

 

-Yurt dışından alınacak nakit kredilerde damga vergisi ve harç mükellefiyeti" başlıklı 32 nci maddesinde " (1) 2 Ocak 2004 tarih ve 25334 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5035 Sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli Ek:2 sayılı Tablonun 23 numaralı fıkrasında yapılan değişiklik ve bu Kanunun 31 inci maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun değiştirilen 123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına istinaden yurt dışındaki bankalardan, uluslararası kurumlardan ve yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ve geri ödenmesi amacıyla düzenlenecek kâğıtlar ile bu kâğıtlar üzerine konulan şerhler ve teminatlar damga vergisi ve harçtan müstesna tutulur.

 

(2) Yurt dışı kredi kuruluşları ifadesinden; bu kuruluşların mukimi bulundukları ülkenin mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan kuruluşların; uluslararası kurumlar ifadesinden ise Dünya Bankası (Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası), Uluslararası Para Fonu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarının veya bir ülkenin yeniden yapılandırılmasının finansmanının temini amacıyla bu ülkelere kredi veren benzeri kuruluşların anlaşılması gerekmektedir."

 

(3) Kredi kuruluşunun yurt dışı kredi kuruluşu olup olmadığı konusunda tereddüt oluşması halinde, 23 üncü maddenin üçüncü fıkrası çerçevesinde işlem yapılır."

 

şeklinde açıklama yapılmıştır.

 

Buna göre, yurt dışı kredi kuruluşlarından sağlanan kredilerin temini ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için, kredi verenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası genelgesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yurt dışı kredi kuruluşu olduğunun tevsiki koşulu aranacaktır.

 

Özelge talep formunuz ekinde yer alan "Kredi Satış Sözleşmesi" başlıklı kağıdın incelenmesinden, sözleşmenin "Alıcı" sıfatı taşıyan şirketiniz ile "Satıcı" sıfatı taşıyan … Banka A.S. arasında …/…/2021 tarihinde imzalandığı; "Borçlu" … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. ile "Satıcı" … Banka A.S. arasında … tarihli ve … sayılı Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, … A.Ş.'nin tek borç veren, temsilci ve teminat temsilcisi olduğu; bu sözleşmenin ve Devir Sözleşmesinin hüküm ve koşullarına tabi olarak "Satıcı"nın, devredilen varlıkları "Alıcı"ya satmak, "Alıcı"nın da "Satıcı"dan satın almak istediği; devredilen varlıkların "Satıcı"nın "Borçlu"ya ve garantöre karşı teminat belgeleri kapsamındaki menfaatlerle sınırlı olmamak üzere Kredi Belgeleri tahtında sahip olduğu tüm hak ve talepleri ifade ettiği açıklamalarına yer verildiği görülmüştür.

 

Buna göre, şirketiniz ile … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) arasında …/…/2021 tarihli … Euro ipotek bedelli "Kredi Satış Sözleşmesi"nin, daha önce … Banka A.S. (Çek Cumhuriyeti) ile … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesinden doğan kredi alacağı ile sözleşme kapsamındaki tüm hak ve varlıkların adı geçen banka tarafından şirketinize devredilmesi amacıyla düzenlendiği anlaşılmaktadır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, söz konusu "Kredi Satış Sözleşmesi"nin tarafı olan … Banka A.S. unvanlı firmanın bağlı olduğu ülke mevzuatına göre mali kaynak sağlamaya yetkili olan ve esas faaliyet konularından birisi kredi vermek olan "Yurt dışı kredi kuruluşu" olduğunun tevsik edilmesi ve … Enerji Elektrik Üretimi ve Madencilik A.Ş.'ye kullandırılan kredinin bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla temin edilmiş olması halinde, söz konusu kredi alacağının temlikine ilişkin sözleşmenin damga vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, kredi alacağının banka tarafından üçüncü kişilere devir ve temlikine ilişkin olarak 492 sayılı Harçlar Kanununda bir istisna hükmü bulunmadığından, söz konusu sözleşme kapsamında yapılacak işlemlerin harçtan istisna tutulması mümkün değildir.

 

Öte yandan, …tarih ve … sayılı dilekçeniz ile ibraz edilen "İpotek Sözleşmesi" başlıklı kağıdın imzasız olması nedeniyle söz konusu sözleşme hakkında değerlendirme yapılamamıştır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2019/301]-626764

06.06.2022

Konu

:

Belediyenin damga vergisi beyan ve ödeme mükellefiyeti

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Başkanlığınızca yapılan ihaleler nedeniyle ihaleyi alan firmalarla sözleşme imzalandığı, firmaların ihale kararı ve sözleşmeye ait damga vergilerini Başkanlığınızın veznesine yatırmak istediklerini belirterek, firmalar tarafından söz konusu damga vergilerinin vergi dairesine ödenmek üzere belediye veznesine yatırılıp yatırılmayacağı, yatırılması halinde yatırılan bedelleri hangi süre içinde vergi dairesine ödeyecekleri, ödemenin muhtasar beyanname ile mi yoksa damga vergisi beyannamesi ile mi yapılacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 19 uncu maddesinde, genel ve özel bütçeli dairelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kağıtlara ait vergilerin, bu ödemelerin yapılması, avans suretiyle ödemelerde avansın itası sırasında ilgili daire ve müesseseler tarafından istihkaklardan kesinti yapılması şekliyle tahsil edileceği; 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (115 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yirmialtıncı) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği; (b) bendinde, (a) bendi dışındaki hallerde, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve aynı süre içinde ödeneceği; 23 üncü maddesinde, genel bütçeli daireler dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda bulunan daire ve müesseseler tarafından bir ay içinde kesilen damga vergisinin, ertesi ayın yirminci (115 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yirmialtıncı) günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği, 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmıyan veya noksan alınan kağıtların vergisinin mükelleflere, cezasının düzenleyenlere ait olduğu, beşinci fıkrasında, vergi ve cezanın, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenliyenlerden alınacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/9 fıkrasında, resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmelerin; "II.Kararlar ve mazbatalar" başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasında, İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 16, 32 ve 43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğlerinde, belediyeler de dahil olmak üzere sürekli mükellefiyet tesis ettirecek olan kurum ve kuruluşlar belirtilmiş olup, bu kapsamda kamu kurumlarının zorunlu sürekli mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği; 43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin (3.5.1) bölümünde ise 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren kurumlarca, damga vergisinin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip ödenmesi uygulamasına devam edileceği hususu düzenlenmiştir.

 

43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "4-Vergi ve cezada sorumluluk" başlıklı bölümünde; Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde, zorunlu veya ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettirenler için taraf oldukları işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin beyan ve ödenmesi bakımından sorumluluk getirildiği, buna göre, zorunlu veya ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler ile diğer kişiler arasında düzenlenen ve damga vergisine tabi olan kâğıtlara ait verginin tamamının sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler tarafından Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirlenen süre içinde beyan edilip ödeneceği, verginin zamanında beyan edilip ödenmemesi veya eksik ödenmesi durumunda, vergi, ceza ve ferilerinin işleme taraf olan ve damga vergisini sürekli makbuz verilmesi şekliyle ödemek zorunda olan mükelleflerden alınacağı, ancak bu mükelleflerin vergi aslı için karşı tarafa rücu hakkının saklı olduğu açıklamaları yer almaktadır.

 

Buna göre, istihkaktan kesinti suretiyle ödeme şekli, belediyelerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kağıtlara ait damga vergisinin ödeme şekli olup, bu kapsamda ihale kararı ile sözleşmeye ilişkin damga vergisinin hakedişten kesinti suretiyle ödenmesi mümkün değildir.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde,

 

-Sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan Belediyenizce tek taraflı olarak imzalanan ihale kararlarına ait damga vergilerinin, Damga Vergisi Kanununa göre kişi konumunda bulunan yüklenici firmaların sürekli ve süreksiz damga vergisi mükellefiyeti olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici firmalardan tahsil edilerek Belediyeniz tarafından,

 

-Belediyeniz ile sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan mükellefler arasında imzalanan sözleşmelere ait damga vergilerinin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre kişi konumunda bulunan yüklenici firmalardan tahsil edilerek Belediyeniz tarafından,

 

-Belediyeniz ile sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükellefler arasında düzenlenen sözleşmeye ilişkin damga vergisinin taraflardan herhangi birince (Belediyeniz tarafından beyan edilip ödenmesi durumunda, Belediyenizin damga vergisi uygulamasında resmi daire olması nedeniyle karşı taraftan tahsil edilmek suretiyle)

 

488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, kağıtların düzenlendiği tarihi takip eden ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar sürekli damga vergisi mükellefiyeti yönünden bağlı bulunulan vergi dairesine (0040 vergi türü koduyla) damga vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi ve aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, verginin zamanında beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi durumunda, alınmayan damga vergisi ve vergi ziyaı cezasından 488 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereği Belediyenizin sorumlu olacağı tabiidir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2019/301]-626764

06.06.2022

Konu

:

Belediyenin damga vergisi beyan ve ödeme mükellefiyeti

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Başkanlığınızca yapılan ihaleler nedeniyle ihaleyi alan firmalarla sözleşme imzalandığı, firmaların ihale kararı ve sözleşmeye ait damga vergilerini Başkanlığınızın veznesine yatırmak istediklerini belirterek, firmalar tarafından söz konusu damga vergilerinin vergi dairesine ödenmek üzere belediye veznesine yatırılıp yatırılmayacağı, yatırılması halinde yatırılan bedelleri hangi süre içinde vergi dairesine ödeyecekleri, ödemenin muhtasar beyanname ile mi yoksa damga vergisi beyannamesi ile mi yapılacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 19 uncu maddesinde, genel ve özel bütçeli dairelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kağıtlara ait vergilerin, bu ödemelerin yapılması, avans suretiyle ödemelerde avansın itası sırasında ilgili daire ve müesseseler tarafından istihkaklardan kesinti yapılması şekliyle tahsil edileceği; 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (115 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yirmialtıncı) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği; (b) bendinde, (a) bendi dışındaki hallerde, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve aynı süre içinde ödeneceği; 23 üncü maddesinde, genel bütçeli daireler dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda bulunan daire ve müesseseler tarafından bir ay içinde kesilen damga vergisinin, ertesi ayın yirminci (115 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yirmialtıncı) günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği, 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmıyan veya noksan alınan kağıtların vergisinin mükelleflere, cezasının düzenleyenlere ait olduğu, beşinci fıkrasında, vergi ve cezanın, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenliyenlerden alınacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/9 fıkrasında, resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmelerin; "II.Kararlar ve mazbatalar" başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasında, İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 16, 32 ve 43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğlerinde, belediyeler de dahil olmak üzere sürekli mükellefiyet tesis ettirecek olan kurum ve kuruluşlar belirtilmiş olup, bu kapsamda kamu kurumlarının zorunlu sürekli mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği; 43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin (3.5.1) bölümünde ise 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren kurumlarca, damga vergisinin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip ödenmesi uygulamasına devam edileceği hususu düzenlenmiştir.

 

43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "4-Vergi ve cezada sorumluluk" başlıklı bölümünde; Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde, zorunlu veya ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettirenler için taraf oldukları işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin beyan ve ödenmesi bakımından sorumluluk getirildiği, buna göre, zorunlu veya ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler ile diğer kişiler arasında düzenlenen ve damga vergisine tabi olan kâğıtlara ait verginin tamamının sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler tarafından Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirlenen süre içinde beyan edilip ödeneceği, verginin zamanında beyan edilip ödenmemesi veya eksik ödenmesi durumunda, vergi, ceza ve ferilerinin işleme taraf olan ve damga vergisini sürekli makbuz verilmesi şekliyle ödemek zorunda olan mükelleflerden alınacağı, ancak bu mükelleflerin vergi aslı için karşı tarafa rücu hakkının saklı olduğu açıklamaları yer almaktadır.

 

Buna göre, istihkaktan kesinti suretiyle ödeme şekli, belediyelerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kağıtlara ait damga vergisinin ödeme şekli olup, bu kapsamda ihale kararı ile sözleşmeye ilişkin damga vergisinin hakedişten kesinti suretiyle ödenmesi mümkün değildir.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde,

 

-Sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan Belediyenizce tek taraflı olarak imzalanan ihale kararlarına ait damga vergilerinin, Damga Vergisi Kanununa göre kişi konumunda bulunan yüklenici firmaların sürekli ve süreksiz damga vergisi mükellefiyeti olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici firmalardan tahsil edilerek Belediyeniz tarafından,

 

-Belediyeniz ile sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan mükellefler arasında imzalanan sözleşmelere ait damga vergilerinin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre kişi konumunda bulunan yüklenici firmalardan tahsil edilerek Belediyeniz tarafından,

 

-Belediyeniz ile sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükellefler arasında düzenlenen sözleşmeye ilişkin damga vergisinin taraflardan herhangi birince (Belediyeniz tarafından beyan edilip ödenmesi durumunda, Belediyenizin damga vergisi uygulamasında resmi daire olması nedeniyle karşı taraftan tahsil edilmek suretiyle)

 

488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, kağıtların düzenlendiği tarihi takip eden ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar sürekli damga vergisi mükellefiyeti yönünden bağlı bulunulan vergi dairesine (0040 vergi türü koduyla) damga vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi ve aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, verginin zamanında beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi durumunda, alınmayan damga vergisi ve vergi ziyaı cezasından 488 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereği Belediyenizin sorumlu olacağı tabiidir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2019/301]-626764

06.06.2022

Konu

:

Belediyenin damga vergisi beyan ve ödeme mükellefiyeti

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Başkanlığınızca yapılan ihaleler nedeniyle ihaleyi alan firmalarla sözleşme imzalandığı, firmaların ihale kararı ve sözleşmeye ait damga vergilerini Başkanlığınızın veznesine yatırmak istediklerini belirterek, firmalar tarafından söz konusu damga vergilerinin vergi dairesine ödenmek üzere belediye veznesine yatırılıp yatırılmayacağı, yatırılması halinde yatırılan bedelleri hangi süre içinde vergi dairesine ödeyecekleri, ödemenin muhtasar beyanname ile mi yoksa damga vergisi beyannamesi ile mi yapılacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisi mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı; 19 uncu maddesinde, genel ve özel bütçeli dairelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kağıtlara ait vergilerin, bu ödemelerin yapılması, avans suretiyle ödemelerde avansın itası sırasında ilgili daire ve müesseseler tarafından istihkaklardan kesinti yapılması şekliyle tahsil edileceği; 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci (115 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yirmialtıncı) günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği; (b) bendinde, (a) bendi dışındaki hallerde, kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve aynı süre içinde ödeneceği; 23 üncü maddesinde, genel bütçeli daireler dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda bulunan daire ve müesseseler tarafından bir ay içinde kesilen damga vergisinin, ertesi ayın yirminci (115 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile yirmialtıncı) günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmialtıncı günü akşamına kadar ödeneceği, 24 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmıyan veya noksan alınan kağıtların vergisinin mükelleflere, cezasının düzenleyenlere ait olduğu, beşinci fıkrasında, vergi ve cezanın, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenliyenlerden alınacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/9 fıkrasında, resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmelerin; "II.Kararlar ve mazbatalar" başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasında, İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 16, 32 ve 43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğlerinde, belediyeler de dahil olmak üzere sürekli mükellefiyet tesis ettirecek olan kurum ve kuruluşlar belirtilmiş olup, bu kapsamda kamu kurumlarının zorunlu sürekli mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği; 43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin (3.5.1) bölümünde ise 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren kurumlarca, damga vergisinin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip ödenmesi uygulamasına devam edileceği hususu düzenlenmiştir.

 

43 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin "4-Vergi ve cezada sorumluluk" başlıklı bölümünde; Damga Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde, zorunlu veya ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettirenler için taraf oldukları işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin beyan ve ödenmesi bakımından sorumluluk getirildiği, buna göre, zorunlu veya ihtiyari olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler ile diğer kişiler arasında düzenlenen ve damga vergisine tabi olan kâğıtlara ait verginin tamamının sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettiren mükellefler tarafından Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirlenen süre içinde beyan edilip ödeneceği, verginin zamanında beyan edilip ödenmemesi veya eksik ödenmesi durumunda, vergi, ceza ve ferilerinin işleme taraf olan ve damga vergisini sürekli makbuz verilmesi şekliyle ödemek zorunda olan mükelleflerden alınacağı, ancak bu mükelleflerin vergi aslı için karşı tarafa rücu hakkının saklı olduğu açıklamaları yer almaktadır.

 

Buna göre, istihkaktan kesinti suretiyle ödeme şekli, belediyelerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kağıtlara ait damga vergisinin ödeme şekli olup, bu kapsamda ihale kararı ile sözleşmeye ilişkin damga vergisinin hakedişten kesinti suretiyle ödenmesi mümkün değildir.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde,

 

-Sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan Belediyenizce tek taraflı olarak imzalanan ihale kararlarına ait damga vergilerinin, Damga Vergisi Kanununa göre kişi konumunda bulunan yüklenici firmaların sürekli ve süreksiz damga vergisi mükellefiyeti olup olmadığına bakılmaksızın yüklenici firmalardan tahsil edilerek Belediyeniz tarafından,

 

-Belediyeniz ile sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan mükellefler arasında imzalanan sözleşmelere ait damga vergilerinin, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre kişi konumunda bulunan yüklenici firmalardan tahsil edilerek Belediyeniz tarafından,

 

-Belediyeniz ile sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükellefler arasında düzenlenen sözleşmeye ilişkin damga vergisinin taraflardan herhangi birince (Belediyeniz tarafından beyan edilip ödenmesi durumunda, Belediyenizin damga vergisi uygulamasında resmi daire olması nedeniyle karşı taraftan tahsil edilmek suretiyle)

 

488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, kağıtların düzenlendiği tarihi takip eden ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar sürekli damga vergisi mükellefiyeti yönünden bağlı bulunulan vergi dairesine (0040 vergi türü koduyla) damga vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi ve aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.

 

Diğer taraftan, verginin zamanında beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi durumunda, alınmayan damga vergisi ve vergi ziyaı cezasından 488 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları gereği Belediyenizin sorumlu olacağı tabiidir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2021/34]-442194

21.04.2022

Konu

:

Personele ait ulaşım kartları (İstanbulkart) için ödenen tutarların vergilendirilmesi

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Şirketinizin Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.'ye kurumsal başvuru yaparak İETT elektronik kart satın aldığı, temin edilen İstanbulkartların şirket personeline teslim edildiği, söz konusu karta aylık abonman bedeli olarak 275 TL yüklenerek personelin yol ihtiyacının karşılandığı, Şirket adına satın alınarak İstanbulkarta yüklenen yol paralarının bordroda gösterilmesi halinde damga vergisi ödenip ödenmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

Gelir Vergisi Kanunu Yönünden   :

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 

- 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.",

 

- 23 üncü maddesinde, "Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir;

 

...

 

10) Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri (7194 sayılı kanunun 11 inci maddesiyle eklenen parantez içi hüküm; Yürürlük: 01.01.2020) (İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 (313 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere 13 TL.) Türk lirasını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.);

 

..."

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış olup aynı fıkranın (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

 

Öte yandan, 311 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "İstisnanın kapsamı ve uygulaması" başlıklı 8 inci maddesinde, "(1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi hükmüne istinaden, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla vasıta temini veya hizmet satın alınması suretiyle işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri nedeniyle hizmet erbabına sağlanan menfaatlere uygulanan gelir vergisi istisnası devam etmektedir.

 

(2) 7194 sayılı Kanunla, 1/1/2020 tarihinden itibaren elde edilen ücret gelirlerine uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine eklenen parantez içi hükümle, işverenler tarafından hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerine yönelik taşıma hizmeti verilmediği durumlarda, hizmet erbabına verilen toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları için yapılan ödemeler nedeniyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

 

(3) Hizmet erbabının toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisnadan faydalanılabilmesi için;

 

a) İşveren tarafından, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla ulaşım vasıtası temini veya hizmet satın alınması suretiyle taşıma hizmeti verilmiyor olması,

 

b) Taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının, münhasıran hizmet erbabının işyerine gidip gelmesi için kullanacağı toplu taşıma araçlarında geçerli olması (Ulaşım bedeli için yüklenen tutarın sadece ulaşımda kullanılabilecek şekilde sınırlandırıldığı başka amaçlarla da kullanılabilen ödeme araçlarının kullanımı bu şartın ihlali sayılmaz),

 

c) Yapılan ödemenin fiilen çalışılan günlerle sınırlı olması,

 

ç) Ulaşım bedelinin günlük belirlenen tutarı (2021 yılı için 13 TL) aşmaması,

 

d) Toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının teminine ilişkin harcamaların belgelendirilmesi,

 

gerekmektedir.

 

...

 

(8) 213 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrasında, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, işverenlerce hizmet erbabına, işyerine gidip gelmesi için toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları vermek suretiyle sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

..." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, işveren tarafından hizmet erbabına taşıma gideri ödenmesi suretiyle sağlanan menfaatler, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi kapsamında ücret olarak değerlendirilmekte ve yukarıda belirtilen şartlarla gelir vergisinden istisna edilmektedir.

 

Buna göre, personelin ulaşım ihtiyacının karşılanması amacıyla temin edilen ulaşım kartlarına yüklenen bedellerin, çalışılan günlerin karşılığı olması ve günlük belirlenen tutarın aşılmaması kaydıyla, gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, bu kapsamda sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

Damga Vergisi Kanunu Yönünden   :

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçer bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde ise bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisinden müstesna olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında ise, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz personelinin ulaşım ihtiyacının karşılanması amacıyla temin edilen ulaşım kartlarına yüklenen bedelleri ihtiva eden ücretin ödenmesine ilişkin kağıtların, söz konusu bedellerin Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 10 uncu fıkrası kapsamında gelir vergisinden istisna edilen kısmının damga vergisinden de istisna tutulması, istisna edilen tutarı aşan kısmının ise 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2021/34]-442194

21.04.2022

Konu

:

Personele ait ulaşım kartları (İstanbulkart) için ödenen tutarların vergilendirilmesi

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Şirketinizin Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.'ye kurumsal başvuru yaparak İETT elektronik kart satın aldığı, temin edilen İstanbulkartların şirket personeline teslim edildiği, söz konusu karta aylık abonman bedeli olarak 275 TL yüklenerek personelin yol ihtiyacının karşılandığı, Şirket adına satın alınarak İstanbulkarta yüklenen yol paralarının bordroda gösterilmesi halinde damga vergisi ödenip ödenmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

Gelir Vergisi Kanunu Yönünden   :

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 

- 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.",

 

- 23 üncü maddesinde, "Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir;

 

...

 

10) Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri (7194 sayılı kanunun 11 inci maddesiyle eklenen parantez içi hüküm; Yürürlük: 01.01.2020) (İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 (313 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere 13 TL.) Türk lirasını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.);

 

..."

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış olup aynı fıkranın (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

 

Öte yandan, 311 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "İstisnanın kapsamı ve uygulaması" başlıklı 8 inci maddesinde, "(1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi hükmüne istinaden, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla vasıta temini veya hizmet satın alınması suretiyle işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri nedeniyle hizmet erbabına sağlanan menfaatlere uygulanan gelir vergisi istisnası devam etmektedir.

 

(2) 7194 sayılı Kanunla, 1/1/2020 tarihinden itibaren elde edilen ücret gelirlerine uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine eklenen parantez içi hükümle, işverenler tarafından hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerine yönelik taşıma hizmeti verilmediği durumlarda, hizmet erbabına verilen toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları için yapılan ödemeler nedeniyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

 

(3) Hizmet erbabının toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisnadan faydalanılabilmesi için;

 

a) İşveren tarafından, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla ulaşım vasıtası temini veya hizmet satın alınması suretiyle taşıma hizmeti verilmiyor olması,

 

b) Taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının, münhasıran hizmet erbabının işyerine gidip gelmesi için kullanacağı toplu taşıma araçlarında geçerli olması (Ulaşım bedeli için yüklenen tutarın sadece ulaşımda kullanılabilecek şekilde sınırlandırıldığı başka amaçlarla da kullanılabilen ödeme araçlarının kullanımı bu şartın ihlali sayılmaz),

 

c) Yapılan ödemenin fiilen çalışılan günlerle sınırlı olması,

 

ç) Ulaşım bedelinin günlük belirlenen tutarı (2021 yılı için 13 TL) aşmaması,

 

d) Toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının teminine ilişkin harcamaların belgelendirilmesi,

 

gerekmektedir.

 

...

 

(8) 213 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrasında, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, işverenlerce hizmet erbabına, işyerine gidip gelmesi için toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları vermek suretiyle sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

..." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, işveren tarafından hizmet erbabına taşıma gideri ödenmesi suretiyle sağlanan menfaatler, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi kapsamında ücret olarak değerlendirilmekte ve yukarıda belirtilen şartlarla gelir vergisinden istisna edilmektedir.

 

Buna göre, personelin ulaşım ihtiyacının karşılanması amacıyla temin edilen ulaşım kartlarına yüklenen bedellerin, çalışılan günlerin karşılığı olması ve günlük belirlenen tutarın aşılmaması kaydıyla, gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, bu kapsamda sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

Damga Vergisi Kanunu Yönünden   :

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçer bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde ise bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisinden müstesna olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında ise, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz personelinin ulaşım ihtiyacının karşılanması amacıyla temin edilen ulaşım kartlarına yüklenen bedelleri ihtiva eden ücretin ödenmesine ilişkin kağıtların, söz konusu bedellerin Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 10 uncu fıkrası kapsamında gelir vergisinden istisna edilen kısmının damga vergisinden de istisna tutulması, istisna edilen tutarı aşan kısmının ise 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-97895701-155[2021/34]-442194

21.04.2022

Konu

:

Personele ait ulaşım kartları (İstanbulkart) için ödenen tutarların vergilendirilmesi

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Şirketinizin Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.'ye kurumsal başvuru yaparak İETT elektronik kart satın aldığı, temin edilen İstanbulkartların şirket personeline teslim edildiği, söz konusu karta aylık abonman bedeli olarak 275 TL yüklenerek personelin yol ihtiyacının karşılandığı, Şirket adına satın alınarak İstanbulkarta yüklenen yol paralarının bordroda gösterilmesi halinde damga vergisi ödenip ödenmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

Gelir Vergisi Kanunu Yönünden   :

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 

- 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.",

 

- 23 üncü maddesinde, "Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir;

 

...

 

10) Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri (7194 sayılı kanunun 11 inci maddesiyle eklenen parantez içi hüküm; Yürürlük: 01.01.2020) (İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 (313 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2021 yılında uygulanmak üzere 13 TL.) Türk lirasını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.);

 

..."

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış olup aynı fıkranın (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

 

Öte yandan, 311 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "İstisnanın kapsamı ve uygulaması" başlıklı 8 inci maddesinde, "(1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi hükmüne istinaden, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla vasıta temini veya hizmet satın alınması suretiyle işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri nedeniyle hizmet erbabına sağlanan menfaatlere uygulanan gelir vergisi istisnası devam etmektedir.

 

(2) 7194 sayılı Kanunla, 1/1/2020 tarihinden itibaren elde edilen ücret gelirlerine uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine eklenen parantez içi hükümle, işverenler tarafından hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerine yönelik taşıma hizmeti verilmediği durumlarda, hizmet erbabına verilen toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları için yapılan ödemeler nedeniyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

 

(3) Hizmet erbabının toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin istisnadan faydalanılabilmesi için;

 

a) İşveren tarafından, hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla ulaşım vasıtası temini veya hizmet satın alınması suretiyle taşıma hizmeti verilmiyor olması,

 

b) Taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının, münhasıran hizmet erbabının işyerine gidip gelmesi için kullanacağı toplu taşıma araçlarında geçerli olması (Ulaşım bedeli için yüklenen tutarın sadece ulaşımda kullanılabilecek şekilde sınırlandırıldığı başka amaçlarla da kullanılabilen ödeme araçlarının kullanımı bu şartın ihlali sayılmaz),

 

c) Yapılan ödemenin fiilen çalışılan günlerle sınırlı olması,

 

ç) Ulaşım bedelinin günlük belirlenen tutarı (2021 yılı için 13 TL) aşmaması,

 

d) Toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının teminine ilişkin harcamaların belgelendirilmesi,

 

gerekmektedir.

 

...

 

(8) 213 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin birinci fıkrasında, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, işverenlerce hizmet erbabına, işyerine gidip gelmesi için toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçları vermek suretiyle sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

..." açıklamalarına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, işveren tarafından hizmet erbabına taşıma gideri ödenmesi suretiyle sağlanan menfaatler, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi kapsamında ücret olarak değerlendirilmekte ve yukarıda belirtilen şartlarla gelir vergisinden istisna edilmektedir.

 

Buna göre, personelin ulaşım ihtiyacının karşılanması amacıyla temin edilen ulaşım kartlarına yüklenen bedellerin, çalışılan günlerin karşılığı olması ve günlük belirlenen tutarın aşılmaması kaydıyla, gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, bu kapsamda sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmının da ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir.

 

Damga Vergisi Kanunu Yönünden   :

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçer bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 9 uncu maddesinde ise bu Kanuna ekli (2) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisinden müstesna olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 1/b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanuna ekli (2) sayılı tablonun "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında ise, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ücretlere ilişkin kağıtların damga vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz personelinin ulaşım ihtiyacının karşılanması amacıyla temin edilen ulaşım kartlarına yüklenen bedelleri ihtiva eden ücretin ödenmesine ilişkin kağıtların, söz konusu bedellerin Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 10 uncu fıkrası kapsamında gelir vergisinden istisna edilen kısmının damga vergisinden de istisna tutulması, istisna edilen tutarı aşan kısmının ise 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

 İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

97895701-155[2020/250]-441495

20.04.2022

Konu

:

"Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, maliklerinden olduğunuz … ili, …. İlçesi, … Mahallesinde kain, … pafta … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın riskli yapı gereğince yıkıldığı, arsa haline gelen yere ne yapılacağı konusunda maliklerin 2/3 çoğunluğu ile toplantı yapıldığı ve toplantıda alınan kararlara ilişkin olarak ortak karar protokolü düzenlendiği belirtilerek, söz konusu kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hakkında bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılıp buna göre tabloda yazılı değerinin bulunacağı ve kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, riskli yapıların tespitinin, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacağı ve sonucun Bakanlığa veya İdareye bildirileceği, ikinci fıkrasında, riskli yapıların, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirileceği, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verileceği; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, uygulama alanında cins değişikliği, tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk ve tescil işlemlerinin muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılacağı veya yaptırılacağı, bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas olduğu, bu çerçevede riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verileceği, bu karara katılmayanların arsa paylarının, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde bu payların, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılacağı veya Bakanlıkça uygun görülenlerin TOKİ'ye veya İdareye devredilebileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanacağı, hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsalarının veya arsa paylarının Kanun uyarınca satış yapılıncaya kadar, anlaşma sağlayan paydaşlar dışındaki üçüncü kişilere satılması durumunda, tapuda tescil işlemi yapılabilmesi için satın alanın elektronik tebligat adresini tapu müdürlüğüne bildirmesinin zorunlu olduğu; 7 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasında ise,

 

 

"Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;

 

 

a) Bu Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır."

 

 

hükümleri yer almaktadır.

 

 

Söz konusu hükmün uygulama usul ve esaslarını düzenleyen 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında da paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile verilen kararın, anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif ile birlikte karara katılmayanlara noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edileceği; bu tebliğde, on beş gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satılacağının bildirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz eki "Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın incelenmesinden, paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile toplanıldığı, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı gereğince yıkılmış olan … İlçesi, … Mahallesi, … pafta … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın yerine yapılacak binayla ilgili olarak şirketinizle yapılan Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmeye göre yapılacak binada oluşacak bağımsız bölümlerin paylaşımına 2/3 oy çokluğu ile karar verildiği, 2/3 çoğunluk ile birlikte hareket etmeyen ve müteahhit firma ile anlaşmayan hissedarlara teklif edilecek dairelerin belirlenerek 2/3 oy çokluğuyla kabul edildiği, bina pay sahiplerinden 2/3 oy çoğunluğuna ve/veya ortak karar protokolünde alınan kararlara uymayan ve toplantı çağrısına katılmayan diğer bina pay sahiplerine 7201 sayılı Kanuna göre ihtarname tebliğ edileceği ve ihtarnameyi dikkate almayanlar için 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hisselerinin satışının istenmesine 2/3 oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmıştır.

 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan "Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın, yıkılıp yeniden yapılmak suretiyle oluşacak binadaki bağımsız bölümlerin paylaşımına ilişkin olarak paydaşların üçte iki çoğunluğunca alınan karara ilişkin olduğu ve paydaşların yine en az üçte iki çoğunluğu ile imzalandığının anlaşıldığı dikkate alındığında, söz konusu kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

 

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

 İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

97895701-155[2020/250]-441495

20.04.2022

Konu

:

"Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, maliklerinden olduğunuz … ili, …. İlçesi, … Mahallesinde kain, … pafta … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın riskli yapı gereğince yıkıldığı, arsa haline gelen yere ne yapılacağı konusunda maliklerin 2/3 çoğunluğu ile toplantı yapıldığı ve toplantıda alınan kararlara ilişkin olarak ortak karar protokolü düzenlendiği belirtilerek, söz konusu kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hakkında bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılıp buna göre tabloda yazılı değerinin bulunacağı ve kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, riskli yapıların tespitinin, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacağı ve sonucun Bakanlığa veya İdareye bildirileceği, ikinci fıkrasında, riskli yapıların, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirileceği, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verileceği; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, uygulama alanında cins değişikliği, tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk ve tescil işlemlerinin muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılacağı veya yaptırılacağı, bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas olduğu, bu çerçevede riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verileceği, bu karara katılmayanların arsa paylarının, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde bu payların, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılacağı veya Bakanlıkça uygun görülenlerin TOKİ'ye veya İdareye devredilebileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanacağı, hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsalarının veya arsa paylarının Kanun uyarınca satış yapılıncaya kadar, anlaşma sağlayan paydaşlar dışındaki üçüncü kişilere satılması durumunda, tapuda tescil işlemi yapılabilmesi için satın alanın elektronik tebligat adresini tapu müdürlüğüne bildirmesinin zorunlu olduğu; 7 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasında ise,

 

 

"Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;

 

 

a) Bu Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır."

 

 

hükümleri yer almaktadır.

 

 

Söz konusu hükmün uygulama usul ve esaslarını düzenleyen 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında da paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile verilen kararın, anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif ile birlikte karara katılmayanlara noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edileceği; bu tebliğde, on beş gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satılacağının bildirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz eki "Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın incelenmesinden, paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile toplanıldığı, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı gereğince yıkılmış olan … İlçesi, … Mahallesi, … pafta … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın yerine yapılacak binayla ilgili olarak şirketinizle yapılan Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmeye göre yapılacak binada oluşacak bağımsız bölümlerin paylaşımına 2/3 oy çokluğu ile karar verildiği, 2/3 çoğunluk ile birlikte hareket etmeyen ve müteahhit firma ile anlaşmayan hissedarlara teklif edilecek dairelerin belirlenerek 2/3 oy çokluğuyla kabul edildiği, bina pay sahiplerinden 2/3 oy çoğunluğuna ve/veya ortak karar protokolünde alınan kararlara uymayan ve toplantı çağrısına katılmayan diğer bina pay sahiplerine 7201 sayılı Kanuna göre ihtarname tebliğ edileceği ve ihtarnameyi dikkate almayanlar için 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hisselerinin satışının istenmesine 2/3 oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmıştır.

 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan "Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın, yıkılıp yeniden yapılmak suretiyle oluşacak binadaki bağımsız bölümlerin paylaşımına ilişkin olarak paydaşların üçte iki çoğunluğunca alınan karara ilişkin olduğu ve paydaşların yine en az üçte iki çoğunluğu ile imzalandığının anlaşıldığı dikkate alındığında, söz konusu kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

 

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

 İstanbul Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

97895701-155[2020/250]-441495

20.04.2022

Konu

:

"Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, maliklerinden olduğunuz … ili, …. İlçesi, … Mahallesinde kain, … pafta … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın riskli yapı gereğince yıkıldığı, arsa haline gelen yere ne yapılacağı konusunda maliklerin 2/3 çoğunluğu ile toplantı yapıldığı ve toplantıda alınan kararlara ilişkin olarak ortak karar protokolü düzenlendiği belirtilerek, söz konusu kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna olup olmadığı hakkında bilgi verilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılıp buna göre tabloda yazılı değerinin bulunacağı ve kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin nispi damga vergisine olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde, bu Kanunun amacının; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasların belirlenmesi olduğu; 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, riskli yapıların tespitinin, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılacağı ve sonucun Bakanlığa veya İdareye bildirileceği, ikinci fıkrasında, riskli yapıların, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirileceği, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verileceği; 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, uygulama alanında cins değişikliği, tevhit, ifraz, alan düzeltme, taksim, ihdas, terk ve tescil işlemlerinin muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından resen yapılacağı veya yaptırılacağı, bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesinin esas olduğu, bu çerçevede riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verileceği, bu karara katılmayanların arsa paylarının, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde bu payların, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılacağı veya Bakanlıkça uygun görülenlerin TOKİ'ye veya İdareye devredilebileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanacağı, hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsalarının veya arsa paylarının Kanun uyarınca satış yapılıncaya kadar, anlaşma sağlayan paydaşlar dışındaki üçüncü kişilere satılması durumunda, tapuda tescil işlemi yapılabilmesi için satın alanın elektronik tebligat adresini tapu müdürlüğüne bildirmesinin zorunlu olduğu; 7 nci maddesinin dokuzuncu fıkrasında ise,

 

 

"Bu Kanun uyarınca yapılacak olan ve Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve dönüşüme konu yapıların inşası işini yüklenen müteahhit ile malik ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinden birinin taraf olduğu;

 

 

a) Bu Kanun kapsamındaki taşınmazların dönüşüme tabi tutulmadan önce ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri ile bu Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların malik, işi yüklenen müteahhit ve en az bir yıldır kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak riskli yapıyı kullanan gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerine ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

b) Bu Kanun kapsamındaki bir yapıdan dolayı, bu Kanun kapsamındaki parsellerde veya alanlarda veya söz konusu parsel ve alanların dışındaki parsellerde yeni bir yapı yapılması ya da mevcut bir yapının satın alınması veya ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

c) Kanun kapsamında yapılacak uygulamalar neticesinde meydana gelen yeni yapıların işi yüklenen müteahhit, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi, İdare ve bunların iştirakleri tarafından gerçekleştirilecek ilk satışı, devri, tescili ve ipotek tesis edilmesi işlemleri,

 

 

ile bu bentlerde belirtilen yapıların dönüşümüne ilişkin olarak Kanun uyarınca yapılacak diğer işlemler noter harcı, tapu harcı, belediyelerce alınan ücret ve harçlardan, veraset ve intikal vergisi, döner sermaye ücreti ve diğer ücretlerden, bu işlemler nedeniyle düzenlenecek kâğıtlar, resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlar da dahil olmak üzere damga vergisinden, bu Kanun kapsamındaki yapıların maliklerine ve malik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bunlarda işyeri bulunduğu tespit edilenlere bu amaçlarla kullandırılan krediler dolayısıyla lehe alınacak paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır. Bu Kanun kapsamındaki iş, işlem ve uygulamalar, Bakanlık, TOKİ, İller Bankası Anonim Şirketi ve İdarenin, sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları şirketleri tarafından yürütülüyor ise, bu şirketlerce yapılan iş, işlem ve uygulamalarda da bu fıkrada belirtilen vergi, harç ve ücret muafiyetleri uygulanır."

 

 

hükümleri yer almaktadır.

 

 

Söz konusu hükmün uygulama usul ve esaslarını düzenleyen 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında da paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile verilen kararın, anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif ile birlikte karara katılmayanlara noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edileceği; bu tebliğde, on beş gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satılacağının bildirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz eki "Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın incelenmesinden, paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile toplanıldığı, 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı gereğince yıkılmış olan … İlçesi, … Mahallesi, … pafta … parsel numarasında kayıtlı taşınmazın yerine yapılacak binayla ilgili olarak şirketinizle yapılan Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geçerli olduğu, sözleşmeye göre yapılacak binada oluşacak bağımsız bölümlerin paylaşımına 2/3 oy çokluğu ile karar verildiği, 2/3 çoğunluk ile birlikte hareket etmeyen ve müteahhit firma ile anlaşmayan hissedarlara teklif edilecek dairelerin belirlenerek 2/3 oy çokluğuyla kabul edildiği, bina pay sahiplerinden 2/3 oy çoğunluğuna ve/veya ortak karar protokolünde alınan kararlara uymayan ve toplantı çağrısına katılmayan diğer bina pay sahiplerine 7201 sayılı Kanuna göre ihtarname tebliğ edileceği ve ihtarnameyi dikkate almayanlar için 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hisselerinin satışının istenmesine 2/3 oy çokluğu ile karar verildiği anlaşılmıştır.

 

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilgide kayıtlı özelge talep formunuz ekinde yer alan "Ortak Karar Protokolü" başlıklı kağıdın, yıkılıp yeniden yapılmak suretiyle oluşacak binadaki bağımsız bölümlerin paylaşımına ilişkin olarak paydaşların üçte iki çoğunluğunca alınan karara ilişkin olduğu ve paydaşların yine en az üçte iki çoğunluğu ile imzalandığının anlaşıldığı dikkate alındığında, söz konusu kağıdın 6306 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

 

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Ankara Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

90792880-155.01.01.01[2455]-181933

19.04.2022

Konu

:

Araç Kiralama Sözleşmesi Damga Vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketiniz ile … arasında 29/09/2020 tarihinde"Sürücüsüz Araç Kiralanması Hizmet Alımına Ait Sözleşmesi"nin düzenlendiği, söz konusu  sözleşmenin damga vergisi oranı hususunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek konu hakkında Başkanlığımızın görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 6 ncı maddesinde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin; A/2 fıkrasında ise kira mukavelenamelerinin mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

 

Başvuru konusu sözleşme ile sözleşme eki olan idari şartname ve özel teknik şartname başlıklı kağıtların incelenmesinden,

 

- Sözleşmenin 5 inci maddesinde, sözleşme konusu işin 433 adet sürücüsüz araç kiralanması işi olduğu ve işin teknik özellikleri ve diğer ayrıntılarının sözleşme ekinde yer alan ve ihale dokümanını oluşturan belgelerde düzenlendiği; 6 ncı maddesinde, sözleşmenin birim fiyat sözleşme olduğu, idarece hazırlanmış cetvelde yer alan her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan 8.118.322,70 TL bedel üzerinden akdedildiği; 7 nci maddesinde, taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderlerinin sözleşme bedeline dahil olduğu, hesaplanacak katma değer vergisinin ise sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından yükleniciye ödeneceği; 11 inci maddesinde yüklenicinin bu işe ilişkin olarak 490.000 TL kesin teminat verdiği,

 

- İdari Şartnamenin 5 inci maddesinde, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin ihale dokümanı kapsamında verilmediği; 25 inci maddesinde, araçların yakıtının idare tarafından karşılanacağı, taşıtlarla ilgili diğer tüm giderlerin yüklenici firmaya ait olduğu, teknik şartnamede teklife dahil edilmesi öngörülen gider kalemlerinin teklife dahil olduğu,

 

-Teknik Şartnamenin 1 inci maddesinde, bu kiralamanın konusu ve kapsamının, …'nin ihtiyacı olan, niteliği, nevi, miktarı ve teslim yeri bu teknik şartnamede belirtilen sürücüsüz araçların kiralanması hizmet alımı işi olduğu, 6 ncı maddesinde ise, araçlarda yakıt ve katkı maddesinin idareye ait olduğu, araçların tamir, bakım ve onarımı (lastik, cam değiştirme vs. dahil) yükleniciye ait olduğu

 

anlaşılmıştır.

 

Buna göre, … ile 29/09/2020 tarihinde düzenlediğiniz "Sürücüsüz Araç Kiralanması Hizmet Alımına Ait Sözleşme"nin muhteviyatı itibariyle kiralama sözleşmesi olduğu dikkate alındığında, söz konusu sözleşmenin Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca en yüksek vergi alınmasını gerektiren toplam kira bedeli olan 8.118.322,70 TL üzerinden aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Ankara Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

90792880-155.01.01.01[2455]-181933

19.04.2022

Konu

:

Araç Kiralama Sözleşmesi Damga Vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketiniz ile … arasında 29/09/2020 tarihinde"Sürücüsüz Araç Kiralanması Hizmet Alımına Ait Sözleşmesi"nin düzenlendiği, söz konusu  sözleşmenin damga vergisi oranı hususunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek konu hakkında Başkanlığımızın görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 6 ncı maddesinde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin; A/2 fıkrasında ise kira mukavelenamelerinin mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

 

Başvuru konusu sözleşme ile sözleşme eki olan idari şartname ve özel teknik şartname başlıklı kağıtların incelenmesinden,

 

- Sözleşmenin 5 inci maddesinde, sözleşme konusu işin 433 adet sürücüsüz araç kiralanması işi olduğu ve işin teknik özellikleri ve diğer ayrıntılarının sözleşme ekinde yer alan ve ihale dokümanını oluşturan belgelerde düzenlendiği; 6 ncı maddesinde, sözleşmenin birim fiyat sözleşme olduğu, idarece hazırlanmış cetvelde yer alan her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan 8.118.322,70 TL bedel üzerinden akdedildiği; 7 nci maddesinde, taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderlerinin sözleşme bedeline dahil olduğu, hesaplanacak katma değer vergisinin ise sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından yükleniciye ödeneceği; 11 inci maddesinde yüklenicinin bu işe ilişkin olarak 490.000 TL kesin teminat verdiği,

 

- İdari Şartnamenin 5 inci maddesinde, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin ihale dokümanı kapsamında verilmediği; 25 inci maddesinde, araçların yakıtının idare tarafından karşılanacağı, taşıtlarla ilgili diğer tüm giderlerin yüklenici firmaya ait olduğu, teknik şartnamede teklife dahil edilmesi öngörülen gider kalemlerinin teklife dahil olduğu,

 

-Teknik Şartnamenin 1 inci maddesinde, bu kiralamanın konusu ve kapsamının, …'nin ihtiyacı olan, niteliği, nevi, miktarı ve teslim yeri bu teknik şartnamede belirtilen sürücüsüz araçların kiralanması hizmet alımı işi olduğu, 6 ncı maddesinde ise, araçlarda yakıt ve katkı maddesinin idareye ait olduğu, araçların tamir, bakım ve onarımı (lastik, cam değiştirme vs. dahil) yükleniciye ait olduğu

 

anlaşılmıştır.

 

Buna göre, … ile 29/09/2020 tarihinde düzenlediğiniz "Sürücüsüz Araç Kiralanması Hizmet Alımına Ait Sözleşme"nin muhteviyatı itibariyle kiralama sözleşmesi olduğu dikkate alındığında, söz konusu sözleşmenin Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca en yüksek vergi alınmasını gerektiren toplam kira bedeli olan 8.118.322,70 TL üzerinden aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Ankara Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

90792880-155.01.01.01[2455]-181933

19.04.2022

Konu

:

Araç Kiralama Sözleşmesi Damga Vergisi

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketiniz ile … arasında 29/09/2020 tarihinde"Sürücüsüz Araç Kiralanması Hizmet Alımına Ait Sözleşmesi"nin düzenlendiği, söz konusu  sözleşmenin damga vergisi oranı hususunda tereddüte düşüldüğü belirtilerek konu hakkında Başkanlığımızın görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınacağı; 6 ncı maddesinde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kâğıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında, belli parayı ihtiva eden mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerin; A/2 fıkrasında ise kira mukavelenamelerinin mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

 

Başvuru konusu sözleşme ile sözleşme eki olan idari şartname ve özel teknik şartname başlıklı kağıtların incelenmesinden,

 

- Sözleşmenin 5 inci maddesinde, sözleşme konusu işin 433 adet sürücüsüz araç kiralanması işi olduğu ve işin teknik özellikleri ve diğer ayrıntılarının sözleşme ekinde yer alan ve ihale dokümanını oluşturan belgelerde düzenlendiği; 6 ncı maddesinde, sözleşmenin birim fiyat sözleşme olduğu, idarece hazırlanmış cetvelde yer alan her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan 8.118.322,70 TL bedel üzerinden akdedildiği; 7 nci maddesinde, taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin ulaşım, sigorta, vergi, resim ve harç giderlerinin sözleşme bedeline dahil olduğu, hesaplanacak katma değer vergisinin ise sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından yükleniciye ödeneceği; 11 inci maddesinde yüklenicinin bu işe ilişkin olarak 490.000 TL kesin teminat verdiği,

 

- İdari Şartnamenin 5 inci maddesinde, Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin ihale dokümanı kapsamında verilmediği; 25 inci maddesinde, araçların yakıtının idare tarafından karşılanacağı, taşıtlarla ilgili diğer tüm giderlerin yüklenici firmaya ait olduğu, teknik şartnamede teklife dahil edilmesi öngörülen gider kalemlerinin teklife dahil olduğu,

 

-Teknik Şartnamenin 1 inci maddesinde, bu kiralamanın konusu ve kapsamının, …'nin ihtiyacı olan, niteliği, nevi, miktarı ve teslim yeri bu teknik şartnamede belirtilen sürücüsüz araçların kiralanması hizmet alımı işi olduğu, 6 ncı maddesinde ise, araçlarda yakıt ve katkı maddesinin idareye ait olduğu, araçların tamir, bakım ve onarımı (lastik, cam değiştirme vs. dahil) yükleniciye ait olduğu

 

anlaşılmıştır.

 

Buna göre, … ile 29/09/2020 tarihinde düzenlediğiniz "Sürücüsüz Araç Kiralanması Hizmet Alımına Ait Sözleşme"nin muhteviyatı itibariyle kiralama sözleşmesi olduğu dikkate alındığında, söz konusu sözleşmenin Damga Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca en yüksek vergi alınmasını gerektiren toplam kira bedeli olan 8.118.322,70 TL üzerinden aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrasına göre nispi damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

 

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

64597866-155-6721

13.04.2022

Konu

:

Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında imzalanan Alım (İştira) Sözleşmesinin harç ve damga vergisinden muaf olup / olmadığı hk.

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, alacaklı kuruluşlar olan Bankanız ve …bank ile borçlu … A.Ş. arasında 1/4/2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ("FYYS") düzenlendiği, yeniden yapılandırma sözleşmesi kapsamında borçlu ile Bankanız arasında "Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesi"nin imzalandığı, konuya ilişkin olarak noterlerde tereddütlerin yaşandığı belirtilerek "Alım Hakkı Sözleşmesi"nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunun geçici 32 nci maddesi uyarınca damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında da, belli parayı ihtiva eden mukavelename, taahhütname ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde, noter işlemlerinden bu kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğu, birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedeli ihtiva eden kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha için harç tahsil olunacağı; 41 inci maddesinde, noter harçlarının (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 sayılı Kanununun 123 üncü maddesinde de "Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle istisna edilen işlemlerden harç alınmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Diğer taraftan, 5411 sayılı Bankacılık Kanununa 19/7/2019 tarih ve 30836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 17 nci maddesi ile eklenen geçici 32 nci maddede, "Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile bu maddede tanımlanan diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilir. Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenir. Bu madde hükümleri bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanır. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

 

 Bu maddenin uygulanmasında;

...

 

d) Çerçeve Anlaşmaları: Kurumca çıkarılan yönetmelik uyarınca Birlik tarafından hazırlanan ve alacaklı kuruluşlarca imzalanan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını,

 

e) Sözleşme: Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında borçlu ile alacaklı kuruluşlar arasında imzalanan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini,

 

... ifade eder.

 

Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca;

 

a) Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan (yargı harcı dahil) ve düzenlenecek kağıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan damga vergisinden,

 

b) Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,

 

c) Kullandırılan ve kullandırılacak krediler kaynak kullanımını destekleme fonundan,

 

müstesnadır. Bu fıkrada yer alan istisnalar, alacaklı kuruluşların Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, alacaklı kuruluş …bank A.Ş. ile borçlu … A.Ş. ile kefil … arasında imzalanan … tarihli Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesinin incelenmesinden, 2 nci maddesinde, tarafların bu sözleşme ile … A.Ş'nin …bank'a olan asaleten/kefaleten kredi borçlarına mahsup edilmek üzere "FYYS" kapsamında, işbu sözleşmenin 3 üncü maddesinde tapu kaydı belirtilen ipotekli taşınmazın …bank'a devrine ilişkin usul, esas ve şartların belirlenmesi amacıyla taraflar arasında tanzim ve imza edildiği; 3 üncü maddesinde de "FYYS" eki ayrılmaz parçası olan işbu sözleşmenin, Türkiye Bankalar Birliğince hazırlanan, Alacaklı Kuruluşlarca imzalanıp T.C. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından onaylanmak suretiyle yürürlüğe giren 8/11/2019 tarihli Finansal Yerinden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması Küçük Ölçekli Uygulama (Çerçeve Anlaşma) hükümleri, ilgili yönetmelikler ve 4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında imzalanmış olduğu, işbu sözleşmeye konu taşınmazların Denizbank'ın "FYYS"ye konu alacaklarının teminatında yer aldığı ve taşınmazların tapuda borçlu şirket adına kayıtlı olduğu açıklamalarına yer verildiği anlaşılmıştır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, alacaklı kuruluşlar …bank A.Ş. ve …bank A.Ş. ile borçlu … A.Ş. ile kefil … arasında … tarihinde düzenlenen "Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi" kapsamında imzalandığı anlaşılan "Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesi"nin, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 32 nci maddesi uyarınca damga vergisinden ve noter  harcından müstesna tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 1:

 

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

64597866-155-6721

13.04.2022

Konu

:

Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında imzalanan Alım (İştira) Sözleşmesinin harç ve damga vergisinden muaf olup / olmadığı hk.

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, alacaklı kuruluşlar olan Bankanız ve …bank ile borçlu … A.Ş. arasında 1/4/2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ("FYYS") düzenlendiği, yeniden yapılandırma sözleşmesi kapsamında borçlu ile Bankanız arasında "Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesi"nin imzalandığı, konuya ilişkin olarak noterlerde tereddütlerin yaşandığı belirtilerek "Alım Hakkı Sözleşmesi"nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunun geçici 32 nci maddesi uyarınca damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında da, belli parayı ihtiva eden mukavelename, taahhütname ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde, noter işlemlerinden bu kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğu, birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedeli ihtiva eden kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha için harç tahsil olunacağı; 41 inci maddesinde, noter harçlarının (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 sayılı Kanununun 123 üncü maddesinde de "Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle istisna edilen işlemlerden harç alınmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Diğer taraftan, 5411 sayılı Bankacılık Kanununa 19/7/2019 tarih ve 30836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 17 nci maddesi ile eklenen geçici 32 nci maddede, "Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile bu maddede tanımlanan diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilir. Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenir. Bu madde hükümleri bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanır. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

 

 Bu maddenin uygulanmasında;

...

 

d) Çerçeve Anlaşmaları: Kurumca çıkarılan yönetmelik uyarınca Birlik tarafından hazırlanan ve alacaklı kuruluşlarca imzalanan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını,

 

e) Sözleşme: Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında borçlu ile alacaklı kuruluşlar arasında imzalanan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini,

 

... ifade eder.

 

Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca;

 

a) Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan (yargı harcı dahil) ve düzenlenecek kağıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan damga vergisinden,

 

b) Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,

 

c) Kullandırılan ve kullandırılacak krediler kaynak kullanımını destekleme fonundan,

 

müstesnadır. Bu fıkrada yer alan istisnalar, alacaklı kuruluşların Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, alacaklı kuruluş …bank A.Ş. ile borçlu … A.Ş. ile kefil … arasında imzalanan … tarihli Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesinin incelenmesinden, 2 nci maddesinde, tarafların bu sözleşme ile … A.Ş'nin …bank'a olan asaleten/kefaleten kredi borçlarına mahsup edilmek üzere "FYYS" kapsamında, işbu sözleşmenin 3 üncü maddesinde tapu kaydı belirtilen ipotekli taşınmazın …bank'a devrine ilişkin usul, esas ve şartların belirlenmesi amacıyla taraflar arasında tanzim ve imza edildiği; 3 üncü maddesinde de "FYYS" eki ayrılmaz parçası olan işbu sözleşmenin, Türkiye Bankalar Birliğince hazırlanan, Alacaklı Kuruluşlarca imzalanıp T.C. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından onaylanmak suretiyle yürürlüğe giren 8/11/2019 tarihli Finansal Yerinden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması Küçük Ölçekli Uygulama (Çerçeve Anlaşma) hükümleri, ilgili yönetmelikler ve 4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında imzalanmış olduğu, işbu sözleşmeye konu taşınmazların Denizbank'ın "FYYS"ye konu alacaklarının teminatında yer aldığı ve taşınmazların tapuda borçlu şirket adına kayıtlı olduğu açıklamalarına yer verildiği anlaşılmıştır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, alacaklı kuruluşlar …bank A.Ş. ve …bank A.Ş. ile borçlu … A.Ş. ile kefil … arasında … tarihinde düzenlenen "Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi" kapsamında imzalandığı anlaşılan "Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesi"nin, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 32 nci maddesi uyarınca damga vergisinden ve noter  harcından müstesna tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

İçerik 2:

 

 

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi̇ Dairesi̇ Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

64597866-155-6721

13.04.2022

Konu

:

Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi kapsamında imzalanan Alım (İştira) Sözleşmesinin harç ve damga vergisinden muaf olup / olmadığı hk.

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, alacaklı kuruluşlar olan Bankanız ve …bank ile borçlu … A.Ş. arasında 1/4/2020 tarihinde Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi ("FYYS") düzenlendiği, yeniden yapılandırma sözleşmesi kapsamında borçlu ile Bankanız arasında "Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesi"nin imzalandığı, konuya ilişkin olarak noterlerde tereddütlerin yaşandığı belirtilerek "Alım Hakkı Sözleşmesi"nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunun geçici 32 nci maddesi uyarınca damga vergisi ve harçtan istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I.Akitlerle ilgili kağıtlar" başlıklı bölümünün A/1 fıkrasında da, belli parayı ihtiva eden mukavelename, taahhütname ve temliknamelerin nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 sayılı Harçlar Kanununun 38 inci maddesinde, noter işlemlerinden bu kanuna bağlı (2) sayılı tarifede yazılı olanların noter harçlarına tabi olduğu, birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedeli ihtiva eden kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha için harç tahsil olunacağı; 41 inci maddesinde, noter harçlarının (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınacağı hükme bağlanmıştır.

 

492 sayılı Kanununun 123 üncü maddesinde de "Özel kanunlarla harçtan muaf tutulan kişilerle istisna edilen işlemlerden harç alınmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Diğer taraftan, 5411 sayılı Bankacılık Kanununa 19/7/2019 tarih ve 30836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7186 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 17 nci maddesi ile eklenen geçici 32 nci maddede, "Türkiye'de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile bu maddede tanımlanan diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Kurum tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkân verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilir. Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenir. Bu madde hükümleri bu maddenin yayımı tarihinden itibaren iki yıl süreyle uygulanır. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

 

 Bu maddenin uygulanmasında;

...

 

d) Çerçeve Anlaşmaları: Kurumca çıkarılan yönetmelik uyarınca Birlik tarafından hazırlanan ve alacaklı kuruluşlarca imzalanan Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını,

 

e) Sözleşme: Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında borçlu ile alacaklı kuruluşlar arasında imzalanan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini,

 

... ifade eder.

 

Bu maddeye göre yapılan Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmelerde belirlenen esaslar uyarınca;

 

a) Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan (yargı harcı dahil) ve düzenlenecek kağıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa göre alınan damga vergisinden,

 

b) Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden,

 

c) Kullandırılan ve kullandırılacak krediler kaynak kullanımını destekleme fonundan,

 

müstesnadır. Bu fıkrada yer alan istisnalar, alacaklı kuruluşların Çerçeve Anlaşmaları ve bu Anlaşmalar kapsamında düzenlenen Sözleşmeler kapsamındaki işlemleri dolayısıyla doğrudan veya dolaylı edindikleri varlıkları ve teminatları, alacaklı kuruluşların kendi aralarında veya borçluya devri hariç, elden çıkardıkları hâllerde uygulanmaz." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, alacaklı kuruluş …bank A.Ş. ile borçlu … A.Ş. ile kefil … arasında imzalanan … tarihli Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesinin incelenmesinden, 2 nci maddesinde, tarafların bu sözleşme ile … A.Ş'nin …bank'a olan asaleten/kefaleten kredi borçlarına mahsup edilmek üzere "FYYS" kapsamında, işbu sözleşmenin 3 üncü maddesinde tapu kaydı belirtilen ipotekli taşınmazın …bank'a devrine ilişkin usul, esas ve şartların belirlenmesi amacıyla taraflar arasında tanzim ve imza edildiği; 3 üncü maddesinde de "FYYS" eki ayrılmaz parçası olan işbu sözleşmenin, Türkiye Bankalar Birliğince hazırlanan, Alacaklı Kuruluşlarca imzalanıp T.C. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından onaylanmak suretiyle yürürlüğe giren 8/11/2019 tarihli Finansal Yerinden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması Küçük Ölçekli Uygulama (Çerçeve Anlaşma) hükümleri, ilgili yönetmelikler ve 4743 sayılı Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamında imzalanmış olduğu, işbu sözleşmeye konu taşınmazların Denizbank'ın "FYYS"ye konu alacaklarının teminatında yer aldığı ve taşınmazların tapuda borçlu şirket adına kayıtlı olduğu açıklamalarına yer verildiği anlaşılmıştır.

 

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, alacaklı kuruluşlar …bank A.Ş. ve …bank A.Ş. ile borçlu … A.Ş. ile kefil … arasında … tarihinde düzenlenen "Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi" kapsamında imzalandığı anlaşılan "Alım (İştira) Hakkı Sözleşmesi"nin, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 32 nci maddesi uyarınca damga vergisinden ve noter  harcından müstesna tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

 

Sayfalar