Buradasınız

Özelge: Alacaklar için karşılık ayrılıp ayrılamayacağı veya alacağın değersiz alacak olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda..

Özelge: Alacaklar için karşılık ayrılıp ayrılamayacağı veya alacağın değersiz alacak olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda..

Sayı: 
B.07.1.GİB..0.02.29/2978-323-243
Tarih: 
16/02/2009

 

T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

 

SAYI   : B.07.1.GİB..0.02.29/2978-323-243

KONU :

 

.................... SAN. TİC. LTD. ŞTİ

..................

 

İLGİ:  ............. tarihli dilekçeniz.

 

İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, şirketinizin ABD'de faaliyette bulunan ............... Firmasına ihraç ettiği mermer ve travertenlerden dolayı 48.110,40 $ alacaklı olduğunuz, anılan firmanın iflas etmesi nedeniyle adı geçen ülkenin .............eyaletinde bulunan  ............... isimli tasfiye şirketinin denetimine girdiği, söz konusu eyalette 50 yıldır uygulanan batmakta olan şirketin işlerinin genel hukuk aracılığı ile tamamlanmasına ve iflas davası açılmasına bir alternatif olan "Genel Devir" müessesesinin uygulandığı, tasfiye şirketiyle yapılan yazışmalar sonucunda iflas eden firmadan olan alacağınızın tahsil imkanı kalmadığı ve anılan eyalet yasalarına göre ayrıca bir dava açma veya icrai takibat yapma imkanının olmadığından bahisle bahsi geçen firmadan olan alacaklarınız için karşılık ayrılıp ayrılamayacağı veya değersiz alacak olarak kabul edilip edilmeyeceği hususlarında tereddüte düştüğünüz belirtilerek Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmayan alacakların değersiz alacak olduğu, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilecekleri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacaklarını gider kaydetmek suretiyle yok edecekleri hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 323 üncü maddesinde "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;

1-Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;

2-Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;

şüpheli alacak sayılır.

Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.

Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.

Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir." hükmü yer almaktadır.

322 nci madde hükmüne göre, anılan firmadan olan alacağınızın değersiz alacak sayılabilmesi için kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya ihtiyaç bulunmakta olup, bu alacaklarınıza ilişkin herhangi bir kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesika olmadığından söz konusu alacaklarınız değersiz alacak kapsamına girmemektedir.

323 üncü madde hükmünden anlaşıldığı üzere bir alacağın şüpheli hale gelebilmesi için alacak ya dava veya icra safhasında bulunmalı ya da yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklardan oluşmalıdır. Alacağın yurt içinden veya yurt dışından olması bir önem taşımadığından yurt dışından olan alacaklar için de bu madde hükümleri geçerlidir.

Yurt dışından olan alacakların şüpheli hale geldiğinin ispatlanabilmesi için, ticari iş yaptığınız firmanın mukim olduğu ülkenin mahkemelerinde dava açmanız veya icra takibinde bulunmanız gerekmektedir. Yurt dışından alacaklar dönem sonunda değerlenmesi nedeniyle oluşacak kur farkları da asıl alacağın akıbetine tabi olduğundan asıl alacağınız şüpheli hale geldikten sonra bu alacağa bağlı olarak oluşan kur farkları da şüpheli hale gelmiş sayılarak karşılık ayrılabilinir. Bu itibarla bedeli tahsil edilemeyen döviz cinsinden yurt dışı alacaklarınız için Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde bu alacaklarınız için karşılık ayırmanız mümkün olacaktır.

Dilekçenizden anlaşıldığı kadarıyla yurt dışından olan alacaklarınız için 31.12.2008 tarihine kadar alacaklı olduğunuz firmanın mukim olduğu ABD'de dava açmadığınız ve icra takibi yapmadığınızdan dolayı anılan firmadan olan alacaklarınız için 31.12.2008 tarihi itibarıyla karşılık ayırmanız mümkün bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

Başkan a.

NOT: Yurtdışından olan ticari alacaklar için, Türkiye’de başlatılan yasal takibe dayanılarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 323 üncü maddesi kapsamında şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi için gerekli şartlar ve dayanak yasal mevzuat için 25.04.2018 tarihli ve 406842 sayılı emsale de bakınız.