Buradasınız

15 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

15 SERİ NO'LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Resmi Gazete No: 
18818
Resmi Gazete Tarihi: 
21/07/1985

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13. maddesinde değişiklik yapan 3174 sayılı Kanun 29 Mart 1985 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Gerek bu Kanun değişikliği, gerekse 3065 sayılı Kanun uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

A _ ARAÇLAR VE PETROL ARAMALARINDA İSTİSNA:

3174 sayılı Kanun ile 3065 sayılı Kanunun 13. maddesinin (a) ve (b) bentleri değiştirilmiş maddeye ayrıca (c) bendi eklenmiştir.

(a) ve (b) bentlerindeki değişiklik esasa ilişkin olmayıp Kanundaki düzenleme amacının daha açık olarak ifade edilmesine yöneliktir.

Maddeye eklenen (c) bendi ile "6326 sayılı Petrol Kanunu hükümleri gereğince petrol arama faaliyetlerine münhasır olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan hizmetler ile mal teslimleri" katma değer vergisinden istisna edilmiştir.

B _ LİMAN VE HAVA MEYDANLARINDA YAPILAN HİZMETLER VE TESLİMLER:

1. Katma Değer Vergisi Kanununun 13/b maddesiyle, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir. Bu hükme göre söz konusu istisna, seyrüsefere ilişkin olmak üzere liman ve hava meydanlarında araçlar için ifa edilen her türlü hizmeti kapsamaktadır. Bu hizmetlerin liman ve hava meydanları işletmeleri yanında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından ifa edilmesi istisnanın uygulanmasına engel olmayacaktır.

2. Uluslararası deniz ve hava taşımacılığına ilişkin olarak araçlara yapılan akaryakıt, su, kumanya, teknik ve diğer malzeme şeklindeki teslimler aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde vergiye tabi olmayacaktır.

a) Kabotaj hakkının düzenlendiği 20 Nisan 1926 tarih ve 815 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince, yabancı bayraklı gemilerin Türkiye içinde taşıma yapma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle yabancı bayraklı gemilere yapılan söz konusu teslimler "yurt dışındaki bir müşteriye" yapılan teslim niteliğinde olduğu ve gümrük hattı dışında bulunan araca yapıldığında Katma Değer Vergisi Kanununun 11 ve 12/1-a maddeleri gereğince ihracat istisnası kapsamına girmektedir.

b) Uluslararası deniz taşımacılığı yapan yerli gemiler ise "yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubesi" niteliği taşıdığından bu gemilere yapılan söz konusu teslimler de aynı Kanunun 11, 12/1-a ve 12/2 maddeleri gereğince ihracat istisnası kapsamına girmektedir.

3. Yukarıda açıklanan ve istisna kapsamına giren teslim ve hizmetlere ilişkin işlem veya ödemelerin acentalar tarafından yapılması istisnasının uygulanmasına engel değildir. Acentalar, sayılan teslim ve hizmetlere muhatap olan alıcı ve faydalananların temsilcisi durumundadır. Bu bakımdan işlem ve ödemeler acentalar tarafından yapılsa bile teslim ve hizmetler asıl muhatap olan araçlara yapılmış olacağından istisna kapsamına girmektedir.

4. Katma Değer Vergisi Kanununun 16/c maddesinde, transit, aktarma, gümrük antreposu, geçici depo, gümrük sahası, serbest bölge rejimlerinin uygulandıkları mal ve hizmetler istisna kapsamına alınmıştır. Bu hükme göre, söz konusu rejimler çerçevesinde yapılan yükleme, boşaltma, depolama, tartı ve benzeri hizmetlerde katma değer vergisi uygulanmayacaktır.

C _ YURT DIŞINDAN SAĞLANAN HİZMETLER:

Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesine göre işlemler Türkiye'de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanunun 6/b maddesine göre, Türkiye'de yapılan, değerlendirilen veya faydalanılan hizmetler Türkiye'de ifa edilmiş sayılacaktır. Yurt dışındaki firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağı açıktır. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef esas olarak yurt dışındaki firma olmakla birlikte, fırmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde vergi, sözü edilen Kanunun 9. maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

D _ ŞAHIS ŞİRKETLERİNCE VERİLECEK BEYANNAMELER:

Adi Ortaklıklar, Kollektif Şirketler ve Adi Komandit Şirketler katma değer vergisi yönünden işletme bazında değerlendirileceklerdir. Buna göre, adi ortaklık ve sözü edilen şirketler işyerlerinin bağlı bulunduğu vergi dairelerine katma değer vergisi mükellefiyetlerini tesis ettireceklerdir. Bunlara ait beyannameler ortaklık veya şirket adına düzenlenecek ve adi ortaklıklarda ortaklardan biri, diğer şirketlerde ise şirket yetkilileri tarafından imzalanarak verilecektir.

Adi ortaklığın işyerinin bulunmaması halinde, katma değer vergisi mükellefiyeti ortaklardan herhangi birinin bağlı bulunduğu vergi dairesine tesis ettirilecektir.

E _ KATMA DEĞER VERGİSİNİN BELGELERDE GÖSTERİLMESİ:

Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34. maddelerine göre verginin indirim konusu yapılabilmesi için fatura veya benzeri vesikalarda aynca gösterilmesi zorunludur. Ancak Katma Değer Vergisi Kanunun 23. maddesine göre özel matrah şekilleri tespit edilen işlemler ile aynı Kanunun 20/4. fıkrasına göre, tarife ve bilen bedelinin vergi dahil edilerek hesaplandığı hallerde, düzenlenecek vesikalarda verginin ayrıca gösterilmesi şartı aranmayacaktır. Mükellefler bu neviden mal ve hizmet alımları dolayısıyla yüklendikleri vergileri, vergili bedeli 11'e bölerek hesaplayacaklar ve indirim konusu yapabileceklerdir. Mesela; akaryakıt, tekel maddeleri ve biletle tahsil edilen yolculuk giderlerinde indirilecek vergi bu şekilde hesaplanacaktır.

F _ İŞLETMEDE KULLANILMAK ÜZERE İMAL VEYA İNŞA EDİLEN AMORTİSMANA TABİ İKTİSADİ KIYMETLERDE İNDİRİM:

1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin VIII/C-1 bölümünde, işletmede kullanılmak üzere imal veya inşa edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerle ilgili mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen vergilerin, indirim konusu yapılmayıp biriktirileceği ve iktisadi kıymetin aktife alındığı veya kullanılmaya başlandığı dönemde indirim konusu yapılacağı açıklanmıştır. Ancak satın alınan mal ve hizmetlerin böyle bir amaçla kullanılacağının önceden bilinemediği durumlarda ayırma ve biriktirmenin fiilen mümkün olamayacağı gözönüne alınarak 1 Seri No.lu Tebliğin VIII/(C-1 bölümündeki konuyla ilgili 10. paragraf yürürlükten kaldırılmıştır. Buna göre, önceden bilinsin bilinmesin, işletmede imal veya inşa edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlerle ilgili mal ve hizmet alışları dolayısıyla yüklenilen vergiler, ait oldukları dönemde indirim konusu yapılabiIecektir.

G _ TEŞVİK BELGESİNE BAĞLANAN YATIRIMLARDA KULLANI-LACAK YATIRIM MALLARININ İTHALİ

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 46. maddesine 3099 sayılı Kanunla eklenen 6. fıkra gereğince, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı tarafından verilen teşvik belgelerinde gösterilen yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken katma değer vergisi, bu verginin fiilen indirilmesinin mümkün olacağı tarihe kadar ertelenecektir. Söz konusu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak 9 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde gerekli açıklama yapılmıştır.

Ancak Kanunun 32. maddesi kapsamına giren istisnalar ile temel gıda maddeleri kapsamında indirim vergi nispeti uygulanan işlemlerde, sözü edilen 9 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesinde belirtilen prosedürün uygulanması mümkün olmayacaktır. Faaliyetleri kısmen veya tamamen bu tür işlemlerden oluşan mükelleflerin, indirim haklarının doğduğu vergilendirme döneminde Gelirler Genel Müdürlüğüne başvurmaları halinde, durumları incelenerek teminatın çözülmesi konusunda yapılacak işlem kendilerine bildirilecektir.(*)

H _ NAKİL VASITALARININ SATIŞI

Gerçek usulde vergilendirilen katma değer vergisi mükelleflerince işletmelerinde kullanılan otomobil, kamyon, minübüs, otobüs gibi nakil vasıtalarının teslimi vergiye tabidir. İşletmenin mutad faaliyetinin bu malların işletilmesi veya alım satımı olmaması durumu değiştirmeyecektir. Ancak özel hizmetlerde kullanılan binek otomobilleri ile götürü usulde vergilendirilen veya vergiden muaf olanlar tarafından yapılan nakil vasıtaları teslimleri vergiye tabi olmayacaktır.

I _ MUZAYEDE MAHALLİNDE YAPILAN SATIŞLAR:

1. Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-d maddesine göre, cebri icra, izale-i Şuyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerinde yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar katma değer vergisine tabi bulunmaktadır. Ancak sözü edilen Kanunun istisna ve temel gıda maddelerine ilişkin hükümlerinin bu satışlar için de geçerli olacağı tabiidir.

2. Bu satışlarda vergiyi doğuran olay, satışın yapıldığı tarihte vuku bulmaktadır. Verginin mükellefi satışları düzenleyen özel ve resmi kişi ve kuruluşlar olup, Katma Değer Vergisi Kanununun 23/d maddesi hükmüne göre satılan malın kesin satış bedeli katma değer vergisinin matrahı olacaktır. Ancak izale-i şuyu çerçevesinde yapılan satışlarda alıcının hissedarlardan biri olması halinde hissesi, bu hisse için mülkiyet devri söz konusu olmadığından matrahtan indirilecektir.

3. Müzayede mahallinde yapılan satışlarda giderler dolayısıyla ödenen vergiler, malın kesin satış bedeli üzerinden hesaplanan vergiden indirilemeyecek, ancak müzayedeyi düzenleyenin komisyonu üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilecektir. Bir komisyon söz konusu değilse, yüklenilen vergiler masraf unsuru olarak dikkate alınacaktır.

4. Söz konusu satışlar dolayısıyla Kanunun 40. maddesi gereğince sürekli beyanname veren mükellefler dışında kalan resmi kuruluşlar tarafından bu şekilde tahsil edilen katma değer vergisi yetkili alanı içerisinde bulunulan vergi dairelerine en geç 7 (yedi) gün içinde ödenecektir. Ancak tahsilat tutarının 50.000.-TL.nı aşması halinde bu süre beklenilmeksizin, ertesi gün mesai bitimine kadar ödenmesi zorunludur.

5. Müzayede mahallinde yapılan satışlarda, satışın herhangi bir sebeple gerçekleşmemesi halinde vergi tahakkuk ettirilmeyecek, tahakkuk ettirilen vergi terkin edilecektir.

J _ AVUKATLIK ÜCRETLERİ:

Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi katma değer vergisinin konusuna girmemektedir. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olacaktır. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenleyecekler, makbuzla alınan tutar üzerinden katma değer vergisini hesaplayıp aynca göstereceklerdir.

K _ EK VERGİ:

Katma Değer Vergisi Kanununun 60. maddesinde düzenlenen ek verginin mükellefi, 1. fıkrada zikredilen malların imalatçı ve ithalatçılarıdır. 1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde de açıklandığı üzere ek vergi tek safhada alınacak, imalatın birden fazla safhada yapılması halinde vergiyi doğuran olay ise, ek vergiye tabi malın tüketime hazır hale getirildiği anda vuku bulacaktır.

Söz edilen 60. maddenin 3. fıkrasında ek verginin tarh, tahakkuk ve ödenmesi ile vergilendirmeye ilişkin diğer hususlar hakkında Katma Değer Vergisi Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmaktadır. Bu hükme göre ek vergiye tabi malların vergilendirilmesinde aşağıdaki esaslara göre işlem yapılacaktır.

1. İşletmede üretilen ek vergiye tabi bir maddenin, yine işletmede üretilen ek vergiye tabi olmayan maddeler için kullanılması veya sarfı Katma Değer Vergisi Kanununun 3/b maddesi gereğince "teslim sayılan haller" kapsamında ek vergiye tabi olacaktır.

2. Ek vergiye tabi maddelerin üretiminde kullanılan girdiler dolayısıyla hesaplanan ve fatura veya benzeri vesikalarda ayrıca gösterilen ek vergiler, bu maddelerin teslimi dolayısıyla hesaplanan ek vergiden; Katma Değer Vergisi Kanununun genel hükümleri çerçevesinde indirilebilecektir. Bu indirim ile ilgili olmak üzere indirilecek ek vergiye ilişkin alış belgelerinde yer alan bilgileri ihtiva eden bir liste hazırlanarak ilgili dönemin ek vergi beyannamesine eklenecektir.

Ek vergi hiç bir şekilde katma değer vergisinden indirilemiyecektir.

3. Katma Değer Vergisi Kanununun istisna hükümleri ek vergi bakımından da geçerlidir. Buna göre, ek vergi mükellefi olan imalatçı veya ithalatçılar, istisnalar kapsamına giren teslimlerinde ek vergi tahakkuk ettirmeyeceklerdir. Bu istisnalardan sözü edilen Kanunun 32. maddesine girenlerle ilgili teslimlerde ise iktisap sırasında ortaya çıkan ve fatura veya benzeri vesikalarda ayrıca gösterilen ek vergiler mükellefin varsa vergiye tabi satışları üzerinden hesaplanan ek vergiden indirilecek, indirilemiyen kısım ise genel hükümler çerçevesinde mükellefe iade edilecektir.

Tebliğ olunur,

(*) Güncelliği Kalmamıştır.