Buradasınız

Madde 5 Vergi Mahremiyeti

Resmi Gazete No: 32556 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 25 Mayıs, 2024 Adı: UID:
İçerik:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, beyan edilen matrah üzerinden adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin açıklanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve kapsamını teşkil etmektedir.

Açıklanacak bilgiler

MADDE 2- (1) 213 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden beyan edilen matrah üzerinden adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin açıklanmasında; mükelleflerin yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahlar ve beyanları üzerinden tarh olunan gelir ve kurumlar vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları dikkate alınacaktır.

Açıklamanın şekli

MADDE 3- (1) Açıklama, Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların ad ve unvanları, faaliyet türü, tahakkuk eden vergi tutarı ve mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık bilgilerini içerecek şekilde EK-1 ve EK-2’de yer alan listeler ile yapılacaktır. Ayrıca her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların ad ve unvanları, faaliyet türü, tahakkuk eden vergi tutarı bilgilerini içerecek şekilde EK-3 ve EK-4’te yer alan listeler ile açıklama yapılacaktır.

(2) Listelerde 100 mükellefe kadar Türkiye genelinde ve her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefi yer alacaktır.

(3) Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından Temmuz ayı sonuna kadar, her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) ise mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından Ağustos ayı sonuna kadar hazırlanacaktır.

Açıklamanın yapılacağı yer ve zaman

MADDE 4- (1) 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre hazırlanan ve Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) Gelir İdaresi Başkanlığının resmî internet adresinde Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından her yıl Ağustos ayı sonuna kadar açıklanacaktır.

(2) 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre hazırlanan ve her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından her yıl Eylül ayı sonuna kadar açıklanacaktır.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız.

 
İçerik 1:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, beyan edilen matrah üzerinden adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin açıklanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve kapsamını teşkil etmektedir.

Açıklanacak bilgiler

MADDE 2- (1) 213 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden beyan edilen matrah üzerinden adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin açıklanmasında; mükelleflerin yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahlar ve beyanları üzerinden tarh olunan gelir ve kurumlar vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları dikkate alınacaktır.

Açıklamanın şekli

MADDE 3- (1) Açıklama, Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların ad ve unvanları, faaliyet türü, tahakkuk eden vergi tutarı ve mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık bilgilerini içerecek şekilde EK-1 ve EK-2’de yer alan listeler ile yapılacaktır. Ayrıca her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların ad ve unvanları, faaliyet türü, tahakkuk eden vergi tutarı bilgilerini içerecek şekilde EK-3 ve EK-4’te yer alan listeler ile açıklama yapılacaktır.

(2) Listelerde 100 mükellefe kadar Türkiye genelinde ve her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefi yer alacaktır.

(3) Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından Temmuz ayı sonuna kadar, her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) ise mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından Ağustos ayı sonuna kadar hazırlanacaktır.

Açıklamanın yapılacağı yer ve zaman

MADDE 4- (1) 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre hazırlanan ve Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) Gelir İdaresi Başkanlığının resmî internet adresinde Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından her yıl Ağustos ayı sonuna kadar açıklanacaktır.

(2) 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre hazırlanan ve her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından her yıl Eylül ayı sonuna kadar açıklanacaktır.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız.

 
İçerik 2:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, beyan edilen matrah üzerinden adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin açıklanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve kapsamını teşkil etmektedir.

Açıklanacak bilgiler

MADDE 2- (1) 213 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden beyan edilen matrah üzerinden adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin açıklanmasında; mükelleflerin yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahlar ve beyanları üzerinden tarh olunan gelir ve kurumlar vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları dikkate alınacaktır.

Açıklamanın şekli

MADDE 3- (1) Açıklama, Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların ad ve unvanları, faaliyet türü, tahakkuk eden vergi tutarı ve mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığı/Defterdarlık bilgilerini içerecek şekilde EK-1 ve EK-2’de yer alan listeler ile yapılacaktır. Ayrıca her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların ad ve unvanları, faaliyet türü, tahakkuk eden vergi tutarı bilgilerini içerecek şekilde EK-3 ve EK-4’te yer alan listeler ile açıklama yapılacaktır.

(2) Listelerde 100 mükellefe kadar Türkiye genelinde ve her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefi yer alacaktır.

(3) Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından Temmuz ayı sonuna kadar, her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) ise mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından Ağustos ayı sonuna kadar hazırlanacaktır.

Açıklamanın yapılacağı yer ve zaman

MADDE 4- (1) 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre hazırlanan ve Türkiye genelinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) Gelir İdaresi Başkanlığının resmî internet adresinde Gelir İdaresi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından her yıl Ağustos ayı sonuna kadar açıklanacaktır.

(2) 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre hazırlanan ve her ilin kendi içerisinde adına en fazla vergi tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden 100 mükellefe kadar olanların yer aldığı listeler (bilgilerinin açıklanmasını istemeyenler hariç) mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından her yıl Eylül ayı sonuna kadar açıklanacaktır.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız.

 
Resmi Gazete No: 30851 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 3 Ağustos, 2019 Adı: UID:
İçerik:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2019 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 26/8/2019 ile 9/9/2019 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 10/9/2019 ile 24/9/2019 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2018 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2019 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2018-31/5/2019 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No: 9/1 06450 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

ç) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

d) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

e) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

f) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

g) 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2019 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 26/8/2019 ile 9/9/2019 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 10/9/2019 ile 24/9/2019 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2018 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2019 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2018-31/5/2019 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No: 9/1 06450 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

ç) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

d) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

e) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

f) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

g) 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2019 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 26/8/2019 ile 9/9/2019 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 10/9/2019 ile 24/9/2019 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2018 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2019 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2018-31/5/2019 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No: 9/1 06450 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

ç) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

d) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

e) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

f) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

g) 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 30473 Resmi Gazete Tarihi: Pazartesi, 9 Temmuz, 2018 Adı: UID:
İçerik:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2018 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 17/8/2018 ile 17/9/2018 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 24/9/2018 ile 9/10/2018 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2017 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2018 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2017-31/5/2018 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

 uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

ğ) 11/5/2018 tarihli 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2018 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 17/8/2018 ile 17/9/2018 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 24/9/2018 ile 9/10/2018 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2017 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2018 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2017-31/5/2018 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

 uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

ğ) 11/5/2018 tarihli 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2018 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 17/8/2018 ile 17/9/2018 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 24/9/2018 ile 9/10/2018 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2017 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2018 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2017-31/5/2018 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

 uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

ğ) 11/5/2018 tarihli 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılan (Kanunun 11 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 30111 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 1 Temmuz, 2017 Adı: UID:
İçerik:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2017 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 1/8/2017 ile 25/8/2017 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 11/9/2017 ile 25/9/2017 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2016 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2017 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2016-31/5/2017 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
İçerik 1:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2017 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 1/8/2017 ile 25/8/2017 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 11/9/2017 ile 25/9/2017 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2016 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2017 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2016-31/5/2017 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
İçerik 2:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2017 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 1/8/2017 ile 25/8/2017 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 11/9/2017 ile 25/9/2017 tarihleri arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2016 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2017 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2016-31/5/2017 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)'nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (III), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

f) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

g) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden (Kanunun 5 inci maddesi kapsamındakiler dahil),

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.
Resmi Gazete No: 29749 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 21 Haziran, 2016 Adı: UID:
İçerik:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2016 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 15/7/2016 ile 15/8/2016 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 1/9/2016 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2015 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2016 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev’i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2015-31/5/2016 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin “İnternet Ortamında Açıklama” başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)’nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini (Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (IV), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA) adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA) adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2016 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 15/7/2016 ile 15/8/2016 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 1/9/2016 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2015 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2016 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev’i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2015-31/5/2016 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin “İnternet Ortamında Açıklama” başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)’nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini (Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (IV), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA) adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA) adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

Yetki

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2 – (1) Anılan maddenin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2016 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 15/7/2016 ile 15/8/2016 tarihleri (bu tarihler dahil olmak üzere) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 1/9/2016 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 250.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2015 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30/6/2016 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev’i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2015-31/5/2016 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin “İnternet Ortamında Açıklama” başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)’nin;

1) (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini (Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (IV), Vergilendirme Müdürlüğü, Devlet Mahallesi Merasim Cad. No:9/1 Çankaya/ANKARA) adresine göndermeleri,

2) (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin birer örneğini (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilât ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı II, Tahsilât Takip ve Koordinasyon Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA) adresine göndermeleri,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3 – (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden Hazine Müsteşarlığına borçlu olan ve 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

c) 4/6/2008 tarihli ve 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

ç) 6111 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 73 üncü maddesine göre yapılandırılması devam eden,

e) 6552 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan,

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 25169 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 15 Temmuz, 2003 Adı: UID: 33I2PRYL2CH4Q23U
İçerik:

 

Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re' sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergiler ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilmiştir.

Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden;

-2003 yılında, Türkiye genelinde vergi dairelerinde yapılacak açıklamanın 15 Ağustos 2003 ila 15 Eylül 2003 tarihleri arasında, 1 Eylül 2003 tarihinden itibaren de Gelirler Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yapılması,

-Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 50 milyar TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

-Yapılacak açıklamada, 31/12/2002 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 1/7/2003 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2002 - 31/5/2003 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

-Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması,

-Açıklama kapsamına, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu hükümlerine göre taksitlendirilen vergi ve cezaların alınmaması

uygun görülmüştür.

Tebliğ olunur.









İçerik 1:

 

Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re' sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergiler ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilmiştir.

Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden;

-2003 yılında, Türkiye genelinde vergi dairelerinde yapılacak açıklamanın 15 Ağustos 2003 ila 15 Eylül 2003 tarihleri arasında, 1 Eylül 2003 tarihinden itibaren de Gelirler Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yapılması,

-Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 50 milyar TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

-Yapılacak açıklamada, 31/12/2002 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 1/7/2003 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2002 - 31/5/2003 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

-Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması,

-Açıklama kapsamına, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu hükümlerine göre taksitlendirilen vergi ve cezaların alınmaması

uygun görülmüştür.

Tebliğ olunur.









İçerik 2:

 

Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re' sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergiler ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile tespit edilmiştir.

Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden;

-2003 yılında, Türkiye genelinde vergi dairelerinde yapılacak açıklamanın 15 Ağustos 2003 ila 15 Eylül 2003 tarihleri arasında, 1 Eylül 2003 tarihinden itibaren de Gelirler Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yapılması,

-Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 50 milyar TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

-Yapılacak açıklamada, 31/12/2002 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 1/7/2003 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2002 - 31/5/2003 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

-Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması,

-Açıklama kapsamına, 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu hükümlerine göre taksitlendirilen vergi ve cezaların alınmaması

uygun görülmüştür.

Tebliğ olunur.









Resmi Gazete No: 25813 Resmi Gazete Tarihi: Perşembe, 12 Mayıs, 2005 Adı: UID: 3QU5K89N6ZPQ21GK
İçerik:

Bakanlığımıza yansıyan bazı olaylar nedeniyle uygulama birliğini sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

1. Münhasıran Sürekli Olarak İşlenmiş Altın, Gümüş Alım-Satımı Ve İmali İle İştigal Eden Mükellefler İçin Enflasyon Düzeltmesi Yapma Zorunluluğu

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla(1) değişik Mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendinde, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacakları hükmü yer almıştır.

Mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrasına 5228 sayılı Kanunla(2) eklenen (9) numaralı bent ile de "Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yaparlar." hükmü getirilmiştir.

Ayrıca, 09/08/2004 tarih ve 10 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde, söz konusu mükelleflerden dileyenlerin, 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle 5024 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde yapılan değişikliğe istinaden (31/12/2003 tarihli bilançoları da dahil olmak üzere) 2004 yılına ilişkin geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayabilecekleri açıklanmıştır.

Bu hükümler ve yapılan açıklamalara göre, münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden ve kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, enflasyon düzeltme şartlarının (fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması) oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, 2005 ve müteakip yıllarda her geçici vergi dönemi ve hesap dönemi sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.

2. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren Kıymetlerin ROFM Hesaplamasında Oranın (1)'den Büyük Çıkması Hali

328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin(3) "VI.2.2.1. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren Kıymetler İçin" bölümünde yer alan ROFM formülüne ilişkin olarak anılan Tebliğin (8) numaralı dipnotunda gerekli açıklama yapılmış olmasına rağmen uygulamada farklı anlaşılmaların olduğu Bakanlığımıza yansıyan olaylardan tespit edilmiş olup aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ilgili bölümünde yer alan ROFM formülü şöyledir;







 
İlgili Hesap Dönemine Ait TEFE Artış Oranı
ROFM = Top. Fin. Maliyeti X

 
İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari

Kredi Faiz Oranı


Normal şartlar altında, söz konusu formüldeki oranın, (0) ile (1) arasında gerçekleşmesi gerekir. Oranın (1)'den büyük çıkması, bankacılık sektörünün öngörüler ile belirlediği kredi faiz oranlarının, gerçekleşen TEFE artış oranlarının gerisinde kaldığını ifade etmektedir.

Bu durumda, formüldeki oran (1) olarak alınacak ve toplam finansman maliyetinin tamamının reel olmadığı kabul edilecektir.

3. Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapmaması

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci maddeleri ile kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutacakları hüküm altına alınmış olup, düzeltmeye tabi tutulacak parasal olmayan kıymetler 328 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki (2) sayılı listede yayımlanmıştır.

Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sermaye şirketleri kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup Kanunun 2 inci maddesinde, "Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar, sermaye şirketleridir. Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında sermaye şirketi addolunur. 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanuna göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye'de münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan dar mükellefiyete tabi yatırım fonları, bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan Yatırım Fonları addolunur." hükmüne yer verilmiştir.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun(4) 37 inci maddesinde de menkul kıymet yatırım fonları; "Bu Kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan malvarlığı" olarak tanımlanmıştır.

Menkul kıymet yatırım fonları tarafından uygulanacak muhasebe ilkeleri, Sermaye Piyasası Kurulunca çıkarılan Seri XI, No:6 sayılı Menkul Kıymet Yatırım Fonları Mali Tabloları Ve Raporlarına ilişkin İlke Ve Kurallar Hakkında Tebliğ(5) ve izleyen düzenlemelerde gösterilmiş bulunmaktadır.

Öte yandan, Seri XI, No: 20 sayılı Yüksek Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğinin(6) 2 inci maddesinde, "Ortaklıklar, aracı kurumlar ve yatırım ortaklıkları ile bunların bağlı ortaklıkları ve iştirakleri yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarını bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak hazırlar." denilmiş ve muhasebe işlemleri ile mali tablolarına ilişkin özel düzenlemeleri olan, ayrı bir tüzel kişiliği haiz olmayan ve tamamıyla sözleşmesel bir ilişkiye dayanan malvarlığı statüsüne sahip menkul kıymet yatırım fonlarının, yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarını düzeltmeye tabi tutmayacakları belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ve Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleriyle paralellik sağlamak amacıyla Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendinin (b) alt bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının, 31.12.2003 ve 31.12.2004 tarihli tablolar da dahil olmak üzere, mali tablolarını 5024 sayılı Kanunla getirilen enflasyon düzeltmesi hükümleri uyarınca düzeltmeye tabi tutmamaları uygun bulunmuştur.

4. Serbest Bölgelerde Defter Tutma

5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun(7) 8 inci maddesi ile değişik 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun(8) 6 ncı maddesinde, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmış olup, söz konusu yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler 85 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği(9) ve 345 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(10) ile kamuoyuna duyurulmuştur.

Bu düzenlemelere ilaveten, 3218 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tam mükellefiyete tabi gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) serbest bölgede faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgede faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge dışında ancak Türkiye sınırları içerisinde faaliyette bulunan şubeleri hariç olmak üzere, serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerden isteyenlerin, defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca, kuru günlük olarak belirlenen) herhangi bir yabancı para birimi ile de yapabilmeleri Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

Buna göre serbest bölgede faaliyet gösteren söz konusu mükellefler, Türk para birimiyle veya başka bir yabancı para birimiyle yapılan işlemlerini, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevirecekler, iktisadi işletmeye dahil kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine göre tespit edecekler, ancak beyannamelerini (verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla) Türk parasına çevirerek vereceklerdir.

Defter kayıtlarına esas alınan yabancı para biriminden ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil beşinci hesap döneminin sonuna kadar dönülemeyecektir.

Verginin ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde de Türk para birimi esas alınacaktır.

Serbest bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin, istemeleri halinde defterlerini Türk para birimine göre tutabilecekleri ise tabiidir.

5. Anlaşmalı Matbaalara İlişkin Tip Anlaşma Metni

Defterdarlıklarla anlaşma yapacak olan matbaa işletmecileri ile ilgili olarak Anlaşma metni yeniden düzenlenmiş ve 347 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(11) ekinde yer almıştır. Ancak, bu metnin 5 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi uygun görülmüştür.

5- "Matbaa işletmecileri, mükellefler tarafından bastırılacak olan belgelere öncelik tanırlar ve siparişleri on beş gün içinde basıp teslime hazır hale getirirler."

Tebliğ olunur.







(1) 30/12/2003 tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(2) 31/07/2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(3) 28/02/2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(4) 30/7/1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(5) 28/2/1990 tarih ve 20447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(6) 28/11/2001 tarih ve 24597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(7) 6/2/2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(8) 15/6/1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(9) 4/9/2004 tarih ve 25573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(10) 28/2/2005 tarih ve 25741 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(11) 7/4/2005 tarih ve 25779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.









İçerik 1:

Bakanlığımıza yansıyan bazı olaylar nedeniyle uygulama birliğini sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

1. Münhasıran Sürekli Olarak İşlenmiş Altın, Gümüş Alım-Satımı Ve İmali İle İştigal Eden Mükellefler İçin Enflasyon Düzeltmesi Yapma Zorunluluğu

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla(1) değişik Mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendinde, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacakları hükmü yer almıştır.

Mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrasına 5228 sayılı Kanunla(2) eklenen (9) numaralı bent ile de "Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yaparlar." hükmü getirilmiştir.

Ayrıca, 09/08/2004 tarih ve 10 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde, söz konusu mükelleflerden dileyenlerin, 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle 5024 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde yapılan değişikliğe istinaden (31/12/2003 tarihli bilançoları da dahil olmak üzere) 2004 yılına ilişkin geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayabilecekleri açıklanmıştır.

Bu hükümler ve yapılan açıklamalara göre, münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden ve kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, enflasyon düzeltme şartlarının (fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması) oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, 2005 ve müteakip yıllarda her geçici vergi dönemi ve hesap dönemi sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.

2. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren Kıymetlerin ROFM Hesaplamasında Oranın (1)'den Büyük Çıkması Hali

328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin(3) "VI.2.2.1. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren Kıymetler İçin" bölümünde yer alan ROFM formülüne ilişkin olarak anılan Tebliğin (8) numaralı dipnotunda gerekli açıklama yapılmış olmasına rağmen uygulamada farklı anlaşılmaların olduğu Bakanlığımıza yansıyan olaylardan tespit edilmiş olup aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ilgili bölümünde yer alan ROFM formülü şöyledir;







 
İlgili Hesap Dönemine Ait TEFE Artış Oranı
ROFM = Top. Fin. Maliyeti X

 
İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari

Kredi Faiz Oranı


Normal şartlar altında, söz konusu formüldeki oranın, (0) ile (1) arasında gerçekleşmesi gerekir. Oranın (1)'den büyük çıkması, bankacılık sektörünün öngörüler ile belirlediği kredi faiz oranlarının, gerçekleşen TEFE artış oranlarının gerisinde kaldığını ifade etmektedir.

Bu durumda, formüldeki oran (1) olarak alınacak ve toplam finansman maliyetinin tamamının reel olmadığı kabul edilecektir.

3. Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapmaması

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci maddeleri ile kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutacakları hüküm altına alınmış olup, düzeltmeye tabi tutulacak parasal olmayan kıymetler 328 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki (2) sayılı listede yayımlanmıştır.

Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sermaye şirketleri kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup Kanunun 2 inci maddesinde, "Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar, sermaye şirketleridir. Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında sermaye şirketi addolunur. 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanuna göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye'de münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan dar mükellefiyete tabi yatırım fonları, bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan Yatırım Fonları addolunur." hükmüne yer verilmiştir.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun(4) 37 inci maddesinde de menkul kıymet yatırım fonları; "Bu Kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan malvarlığı" olarak tanımlanmıştır.

Menkul kıymet yatırım fonları tarafından uygulanacak muhasebe ilkeleri, Sermaye Piyasası Kurulunca çıkarılan Seri XI, No:6 sayılı Menkul Kıymet Yatırım Fonları Mali Tabloları Ve Raporlarına ilişkin İlke Ve Kurallar Hakkında Tebliğ(5) ve izleyen düzenlemelerde gösterilmiş bulunmaktadır.

Öte yandan, Seri XI, No: 20 sayılı Yüksek Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğinin(6) 2 inci maddesinde, "Ortaklıklar, aracı kurumlar ve yatırım ortaklıkları ile bunların bağlı ortaklıkları ve iştirakleri yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarını bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak hazırlar." denilmiş ve muhasebe işlemleri ile mali tablolarına ilişkin özel düzenlemeleri olan, ayrı bir tüzel kişiliği haiz olmayan ve tamamıyla sözleşmesel bir ilişkiye dayanan malvarlığı statüsüne sahip menkul kıymet yatırım fonlarının, yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarını düzeltmeye tabi tutmayacakları belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ve Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleriyle paralellik sağlamak amacıyla Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendinin (b) alt bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının, 31.12.2003 ve 31.12.2004 tarihli tablolar da dahil olmak üzere, mali tablolarını 5024 sayılı Kanunla getirilen enflasyon düzeltmesi hükümleri uyarınca düzeltmeye tabi tutmamaları uygun bulunmuştur.

4. Serbest Bölgelerde Defter Tutma

5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun(7) 8 inci maddesi ile değişik 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun(8) 6 ncı maddesinde, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmış olup, söz konusu yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler 85 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği(9) ve 345 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(10) ile kamuoyuna duyurulmuştur.

Bu düzenlemelere ilaveten, 3218 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tam mükellefiyete tabi gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) serbest bölgede faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgede faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge dışında ancak Türkiye sınırları içerisinde faaliyette bulunan şubeleri hariç olmak üzere, serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerden isteyenlerin, defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca, kuru günlük olarak belirlenen) herhangi bir yabancı para birimi ile de yapabilmeleri Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

Buna göre serbest bölgede faaliyet gösteren söz konusu mükellefler, Türk para birimiyle veya başka bir yabancı para birimiyle yapılan işlemlerini, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevirecekler, iktisadi işletmeye dahil kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine göre tespit edecekler, ancak beyannamelerini (verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla) Türk parasına çevirerek vereceklerdir.

Defter kayıtlarına esas alınan yabancı para biriminden ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil beşinci hesap döneminin sonuna kadar dönülemeyecektir.

Verginin ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde de Türk para birimi esas alınacaktır.

Serbest bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin, istemeleri halinde defterlerini Türk para birimine göre tutabilecekleri ise tabiidir.

5. Anlaşmalı Matbaalara İlişkin Tip Anlaşma Metni

Defterdarlıklarla anlaşma yapacak olan matbaa işletmecileri ile ilgili olarak Anlaşma metni yeniden düzenlenmiş ve 347 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(11) ekinde yer almıştır. Ancak, bu metnin 5 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi uygun görülmüştür.

5- "Matbaa işletmecileri, mükellefler tarafından bastırılacak olan belgelere öncelik tanırlar ve siparişleri on beş gün içinde basıp teslime hazır hale getirirler."

Tebliğ olunur.







(1) 30/12/2003 tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(2) 31/07/2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(3) 28/02/2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(4) 30/7/1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(5) 28/2/1990 tarih ve 20447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(6) 28/11/2001 tarih ve 24597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(7) 6/2/2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(8) 15/6/1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(9) 4/9/2004 tarih ve 25573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(10) 28/2/2005 tarih ve 25741 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(11) 7/4/2005 tarih ve 25779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.









İçerik 2:

Bakanlığımıza yansıyan bazı olaylar nedeniyle uygulama birliğini sağlamak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

1. Münhasıran Sürekli Olarak İşlenmiş Altın, Gümüş Alım-Satımı Ve İmali İle İştigal Eden Mükellefler İçin Enflasyon Düzeltmesi Yapma Zorunluluğu

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla(1) değişik Mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendinde, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacakları hükmü yer almıştır.

Mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrasına 5228 sayılı Kanunla(2) eklenen (9) numaralı bent ile de "Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yaparlar." hükmü getirilmiştir.

Ayrıca, 09/08/2004 tarih ve 10 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde, söz konusu mükelleflerden dileyenlerin, 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle 5024 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde yapılan değişikliğe istinaden (31/12/2003 tarihli bilançoları da dahil olmak üzere) 2004 yılına ilişkin geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayabilecekleri açıklanmıştır.

Bu hükümler ve yapılan açıklamalara göre, münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden ve kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, enflasyon düzeltme şartlarının (fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması) oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, 2005 ve müteakip yıllarda her geçici vergi dönemi ve hesap dönemi sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.

2. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren Kıymetlerin ROFM Hesaplamasında Oranın (1)'den Büyük Çıkması Hali

328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin(3) "VI.2.2.1. Son Beş Hesap Dönemi İçinde Aktife Giren Kıymetler İçin" bölümünde yer alan ROFM formülüne ilişkin olarak anılan Tebliğin (8) numaralı dipnotunda gerekli açıklama yapılmış olmasına rağmen uygulamada farklı anlaşılmaların olduğu Bakanlığımıza yansıyan olaylardan tespit edilmiş olup aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

328 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ilgili bölümünde yer alan ROFM formülü şöyledir;







 
İlgili Hesap Dönemine Ait TEFE Artış Oranı
ROFM = Top. Fin. Maliyeti X

 
İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari

Kredi Faiz Oranı


Normal şartlar altında, söz konusu formüldeki oranın, (0) ile (1) arasında gerçekleşmesi gerekir. Oranın (1)'den büyük çıkması, bankacılık sektörünün öngörüler ile belirlediği kredi faiz oranlarının, gerçekleşen TEFE artış oranlarının gerisinde kaldığını ifade etmektedir.

Bu durumda, formüldeki oran (1) olarak alınacak ve toplam finansman maliyetinin tamamının reel olmadığı kabul edilecektir.

3. Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının Enflasyon Düzeltmesi Yapmaması

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişik mükerrer 298 inci ve geçici 25 inci maddeleri ile kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutacakları hüküm altına alınmış olup, düzeltmeye tabi tutulacak parasal olmayan kıymetler 328 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki (2) sayılı listede yayımlanmıştır.

Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde sermaye şirketleri kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup Kanunun 2 inci maddesinde, "Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, eshamlı komandit ve limited şirketler ile aynı mahiyetteki yabancı kurumlar, sermaye şirketleridir. Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında sermaye şirketi addolunur. 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanuna göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle Türkiye'de münhasıran portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunan dar mükellefiyete tabi yatırım fonları, bu Kanunun ve Gelir Vergisi Kanununun uygulanmasında Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulan Yatırım Fonları addolunur." hükmüne yer verilmiştir.

2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun(4) 37 inci maddesinde de menkul kıymet yatırım fonları; "Bu Kanun hükümleri uyarınca halktan katılma belgeleri karşılığında toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek amacıyla kurulan malvarlığı" olarak tanımlanmıştır.

Menkul kıymet yatırım fonları tarafından uygulanacak muhasebe ilkeleri, Sermaye Piyasası Kurulunca çıkarılan Seri XI, No:6 sayılı Menkul Kıymet Yatırım Fonları Mali Tabloları Ve Raporlarına ilişkin İlke Ve Kurallar Hakkında Tebliğ(5) ve izleyen düzenlemelerde gösterilmiş bulunmaktadır.

Öte yandan, Seri XI, No: 20 sayılı Yüksek Enflasyon Dönemlerinde Mali Tabloların Düzeltilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Sermaye Piyasası Kurulu Tebliğinin(6) 2 inci maddesinde, "Ortaklıklar, aracı kurumlar ve yatırım ortaklıkları ile bunların bağlı ortaklıkları ve iştirakleri yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarını bu Tebliğde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak hazırlar." denilmiş ve muhasebe işlemleri ile mali tablolarına ilişkin özel düzenlemeleri olan, ayrı bir tüzel kişiliği haiz olmayan ve tamamıyla sözleşmesel bir ilişkiye dayanan malvarlığı statüsüne sahip menkul kıymet yatırım fonlarının, yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarını düzeltmeye tabi tutmayacakları belirtilmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ve Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeleriyle paralellik sağlamak amacıyla Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendinin (b) alt bendinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden Menkul Kıymet Yatırım Fonlarının, 31.12.2003 ve 31.12.2004 tarihli tablolar da dahil olmak üzere, mali tablolarını 5024 sayılı Kanunla getirilen enflasyon düzeltmesi hükümleri uyarınca düzeltmeye tabi tutmamaları uygun bulunmuştur.

4. Serbest Bölgelerde Defter Tutma

5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun(7) 8 inci maddesi ile değişik 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun(8) 6 ncı maddesinde, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmış olup, söz konusu yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler 85 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği(9) ve 345 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(10) ile kamuoyuna duyurulmuştur.

Bu düzenlemelere ilaveten, 3218 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tam mükellefiyete tabi gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) serbest bölgede faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgede faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge dışında ancak Türkiye sınırları içerisinde faaliyette bulunan şubeleri hariç olmak üzere, serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerden isteyenlerin, defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca, kuru günlük olarak belirlenen) herhangi bir yabancı para birimi ile de yapabilmeleri Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

Buna göre serbest bölgede faaliyet gösteren söz konusu mükellefler, Türk para birimiyle veya başka bir yabancı para birimiyle yapılan işlemlerini, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevirecekler, iktisadi işletmeye dahil kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine göre tespit edecekler, ancak beyannamelerini (verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla) Türk parasına çevirerek vereceklerdir.

Defter kayıtlarına esas alınan yabancı para biriminden ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil beşinci hesap döneminin sonuna kadar dönülemeyecektir.

Verginin ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde de Türk para birimi esas alınacaktır.

Serbest bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin, istemeleri halinde defterlerini Türk para birimine göre tutabilecekleri ise tabiidir.

5. Anlaşmalı Matbaalara İlişkin Tip Anlaşma Metni

Defterdarlıklarla anlaşma yapacak olan matbaa işletmecileri ile ilgili olarak Anlaşma metni yeniden düzenlenmiş ve 347 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği(11) ekinde yer almıştır. Ancak, bu metnin 5 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi uygun görülmüştür.

5- "Matbaa işletmecileri, mükellefler tarafından bastırılacak olan belgelere öncelik tanırlar ve siparişleri on beş gün içinde basıp teslime hazır hale getirirler."

Tebliğ olunur.







(1) 30/12/2003 tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(2) 31/07/2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(3) 28/02/2004 tarih ve 25387 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(4) 30/7/1981 tarih ve 17416 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(5) 28/2/1990 tarih ve 20447 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(6) 28/11/2001 tarih ve 24597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(7) 6/2/2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(8) 15/6/1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(9) 4/9/2004 tarih ve 25573 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(10) 28/2/2005 tarih ve 25741 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

(11) 7/4/2005 tarih ve 25779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.









Resmi Gazete No: 19824 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 27 Mayıs, 1988 Adı: UID: 43AT8HF3ZIH2NSC4
İçerik:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergi mahremiyeti ile ilgili 5. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre, Vergi Usul Kanununda yer alan belge düzenine uymayan veya kaçakçılık fiili ile vergi ziyaına neden olup, tarh edilen vergi ve kesilen cezası kesinleşen mükellef veya vergi sorumlusunun, Bakanlığımızca belirlenecek usul ve esaslara göre basın ve TRT yolu ile açıklanması vergi mahremiyetini ihlal sayılmamaktadır.

Söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak Bakanlığımızca belirlenen usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

1) Vergi Usul Kanununun mükerrer 354. maddesi uyarınca aynı işyerinin kapatılmasına aynı yıl içinde birden fazla karar verilen mükellefler, Türkiye genelinde yayınlanan yüksek tirajlı iki gazete'de ilan edilecektir

Kapama cezasına bir yıl içinde ilk defa muhatap olan mükelleflerin ilanı sözkonusu olmayacaktır.

Kapatılmasına Valilikçe karar verilen mükelleflerin ilanı, ilgili Defterdarlıkça, kapatılmasına Maliye ve Gümrük Bakanlığınca karar verilen mükelleflerin ilanı ise Bakanlıkça yapılacaktır.

Bu ilanlar, Maliye ve Gümrük Bakanınca uygun görülen hallerde radyo ve televizyonda da yaptırılacaktır.

2) Vergi Usul Kanununun 344. maddesinde yer alan fiillerden herhangi birisi dolayısıyla kaçakçılık cezası kesilen mükellef veya vergi sorumlularının ad veya ünvanlarının açıklanabilmesi için aşağıdaki şartlar topluca aranacaktır.

a) Kesilen kaçakçılık cezası 1/1/1986 tarihinden sonraki bir döneme ait olmalıdır.

b) Kesilen kaçakçılık cezası 10.000.000 lirayı (on milyon lira dahil) aşmalıdır.

c) Kesilen kaçakçılık cezası temyiz edilmemiş ise vergi mahkemesi, temyiz edilmiş ise Danıştay kararı ile kesinleşmelidir.

3) Yukarıdaki şartlar çerçevesinde, kaçakçılık cezası kesinleşenleri açıklamaya yetkili makam, bazı hallerde defterdarlık bazı hallerde de doğrudan Bakanlık olacaktır.

a) Defterdarlıklarca yapılacak açıklamalar :

2. Maddedeki şartları taşıyan ve kesinleşen kaçakçılık cezası 10.000.000 lira ile 100.000.000 lira arasında olan (yüz milyon lira dahil) mükellef veya sorumlular hakkında açıklamayı ilgili defterdarlık yapacaktır. Açıklama, kesinleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde, Türkiye genelinde yayınlanan tirajı yüksek iki gazetede iki gün süre ile yapılacaktır. Bu ilan ayrıca 2 gün süre ile mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu bölgedeki gazete dışında kalan mutad ilan vasıtalarıyla da (Bulunması halinde belediye hoparlörleri ile) yapılacaktır.

b) Bakanlıkça yapılacak açıklamalar ;

Yargı organı kararı ile kesinleşen kaçakçılık cezası tutarının 100.000.000 liranın üzerinde olması halinde, durum ilgili defterdarlıklarca Bakanlığa bildirilecek ve açıklama Bakanlıkça Türkiye genelinde yayınlanan iki gazete'de iki gün süre ile yapılacaktır. Yargı organı kararı ile kesinleşen kaçakçılık cezası tutarının 1.000.000.000 (bir milyar) liranın üzerinde olması halinde, açıklama ayrıca Bakanlıkça radyo ve televizyonda da yaptırılacaktır.

4) Yapılacak ilanda, ilanın kanuni dayanağı, mûkellef veya vergi sorumlusunun adı, soyadı veya ünvanı ziyaa uğratılan vergi ve kesilen ceza türü ve miktarı ile işyerinin kapatılması nedeniyle ilan yapılıyorsa işyerinin kapatılması sebebi, açıkça belirtilecektir.

5) Türkiye genelinde yayınlanan iki gazetede, iki gün süre ile yapılacak ilanların boyutu, defterdarlıklarca yapılanlarda sayfanın azami 1/4'ü Bakanlıkça yapılanlarda ise azami 1/2'si büyüklüğünde olacaktır.

6) Bu tebliğ esaslarına göre ilan edilen mükelleflerin bu durumları, bir yazı ile bağlı oldukları mesleki kuruluşlara (Kanunla kurulan) da bildirilecektir.

Tebliğ olunur.

(*) Güncelliği kalmamıştır.

İçerik 1:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergi mahremiyeti ile ilgili 5. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre, Vergi Usul Kanununda yer alan belge düzenine uymayan veya kaçakçılık fiili ile vergi ziyaına neden olup, tarh edilen vergi ve kesilen cezası kesinleşen mükellef veya vergi sorumlusunun, Bakanlığımızca belirlenecek usul ve esaslara göre basın ve TRT yolu ile açıklanması vergi mahremiyetini ihlal sayılmamaktadır.

Söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak Bakanlığımızca belirlenen usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

1) Vergi Usul Kanununun mükerrer 354. maddesi uyarınca aynı işyerinin kapatılmasına aynı yıl içinde birden fazla karar verilen mükellefler, Türkiye genelinde yayınlanan yüksek tirajlı iki gazete'de ilan edilecektir

Kapama cezasına bir yıl içinde ilk defa muhatap olan mükelleflerin ilanı sözkonusu olmayacaktır.

Kapatılmasına Valilikçe karar verilen mükelleflerin ilanı, ilgili Defterdarlıkça, kapatılmasına Maliye ve Gümrük Bakanlığınca karar verilen mükelleflerin ilanı ise Bakanlıkça yapılacaktır.

Bu ilanlar, Maliye ve Gümrük Bakanınca uygun görülen hallerde radyo ve televizyonda da yaptırılacaktır.

2) Vergi Usul Kanununun 344. maddesinde yer alan fiillerden herhangi birisi dolayısıyla kaçakçılık cezası kesilen mükellef veya vergi sorumlularının ad veya ünvanlarının açıklanabilmesi için aşağıdaki şartlar topluca aranacaktır.

a) Kesilen kaçakçılık cezası 1/1/1986 tarihinden sonraki bir döneme ait olmalıdır.

b) Kesilen kaçakçılık cezası 10.000.000 lirayı (on milyon lira dahil) aşmalıdır.

c) Kesilen kaçakçılık cezası temyiz edilmemiş ise vergi mahkemesi, temyiz edilmiş ise Danıştay kararı ile kesinleşmelidir.

3) Yukarıdaki şartlar çerçevesinde, kaçakçılık cezası kesinleşenleri açıklamaya yetkili makam, bazı hallerde defterdarlık bazı hallerde de doğrudan Bakanlık olacaktır.

a) Defterdarlıklarca yapılacak açıklamalar :

2. Maddedeki şartları taşıyan ve kesinleşen kaçakçılık cezası 10.000.000 lira ile 100.000.000 lira arasında olan (yüz milyon lira dahil) mükellef veya sorumlular hakkında açıklamayı ilgili defterdarlık yapacaktır. Açıklama, kesinleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde, Türkiye genelinde yayınlanan tirajı yüksek iki gazetede iki gün süre ile yapılacaktır. Bu ilan ayrıca 2 gün süre ile mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu bölgedeki gazete dışında kalan mutad ilan vasıtalarıyla da (Bulunması halinde belediye hoparlörleri ile) yapılacaktır.

b) Bakanlıkça yapılacak açıklamalar ;

Yargı organı kararı ile kesinleşen kaçakçılık cezası tutarının 100.000.000 liranın üzerinde olması halinde, durum ilgili defterdarlıklarca Bakanlığa bildirilecek ve açıklama Bakanlıkça Türkiye genelinde yayınlanan iki gazete'de iki gün süre ile yapılacaktır. Yargı organı kararı ile kesinleşen kaçakçılık cezası tutarının 1.000.000.000 (bir milyar) liranın üzerinde olması halinde, açıklama ayrıca Bakanlıkça radyo ve televizyonda da yaptırılacaktır.

4) Yapılacak ilanda, ilanın kanuni dayanağı, mûkellef veya vergi sorumlusunun adı, soyadı veya ünvanı ziyaa uğratılan vergi ve kesilen ceza türü ve miktarı ile işyerinin kapatılması nedeniyle ilan yapılıyorsa işyerinin kapatılması sebebi, açıkça belirtilecektir.

5) Türkiye genelinde yayınlanan iki gazetede, iki gün süre ile yapılacak ilanların boyutu, defterdarlıklarca yapılanlarda sayfanın azami 1/4'ü Bakanlıkça yapılanlarda ise azami 1/2'si büyüklüğünde olacaktır.

6) Bu tebliğ esaslarına göre ilan edilen mükelleflerin bu durumları, bir yazı ile bağlı oldukları mesleki kuruluşlara (Kanunla kurulan) da bildirilecektir.

Tebliğ olunur.

(*) Güncelliği kalmamıştır.

İçerik 2:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergi mahremiyeti ile ilgili 5. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre, Vergi Usul Kanununda yer alan belge düzenine uymayan veya kaçakçılık fiili ile vergi ziyaına neden olup, tarh edilen vergi ve kesilen cezası kesinleşen mükellef veya vergi sorumlusunun, Bakanlığımızca belirlenecek usul ve esaslara göre basın ve TRT yolu ile açıklanması vergi mahremiyetini ihlal sayılmamaktadır.

Söz konusu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak Bakanlığımızca belirlenen usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

1) Vergi Usul Kanununun mükerrer 354. maddesi uyarınca aynı işyerinin kapatılmasına aynı yıl içinde birden fazla karar verilen mükellefler, Türkiye genelinde yayınlanan yüksek tirajlı iki gazete'de ilan edilecektir

Kapama cezasına bir yıl içinde ilk defa muhatap olan mükelleflerin ilanı sözkonusu olmayacaktır.

Kapatılmasına Valilikçe karar verilen mükelleflerin ilanı, ilgili Defterdarlıkça, kapatılmasına Maliye ve Gümrük Bakanlığınca karar verilen mükelleflerin ilanı ise Bakanlıkça yapılacaktır.

Bu ilanlar, Maliye ve Gümrük Bakanınca uygun görülen hallerde radyo ve televizyonda da yaptırılacaktır.

2) Vergi Usul Kanununun 344. maddesinde yer alan fiillerden herhangi birisi dolayısıyla kaçakçılık cezası kesilen mükellef veya vergi sorumlularının ad veya ünvanlarının açıklanabilmesi için aşağıdaki şartlar topluca aranacaktır.

a) Kesilen kaçakçılık cezası 1/1/1986 tarihinden sonraki bir döneme ait olmalıdır.

b) Kesilen kaçakçılık cezası 10.000.000 lirayı (on milyon lira dahil) aşmalıdır.

c) Kesilen kaçakçılık cezası temyiz edilmemiş ise vergi mahkemesi, temyiz edilmiş ise Danıştay kararı ile kesinleşmelidir.

3) Yukarıdaki şartlar çerçevesinde, kaçakçılık cezası kesinleşenleri açıklamaya yetkili makam, bazı hallerde defterdarlık bazı hallerde de doğrudan Bakanlık olacaktır.

a) Defterdarlıklarca yapılacak açıklamalar :

2. Maddedeki şartları taşıyan ve kesinleşen kaçakçılık cezası 10.000.000 lira ile 100.000.000 lira arasında olan (yüz milyon lira dahil) mükellef veya sorumlular hakkında açıklamayı ilgili defterdarlık yapacaktır. Açıklama, kesinleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde, Türkiye genelinde yayınlanan tirajı yüksek iki gazetede iki gün süre ile yapılacaktır. Bu ilan ayrıca 2 gün süre ile mükellefin bağlı olduğu vergi dairesinin bulunduğu bölgedeki gazete dışında kalan mutad ilan vasıtalarıyla da (Bulunması halinde belediye hoparlörleri ile) yapılacaktır.

b) Bakanlıkça yapılacak açıklamalar ;

Yargı organı kararı ile kesinleşen kaçakçılık cezası tutarının 100.000.000 liranın üzerinde olması halinde, durum ilgili defterdarlıklarca Bakanlığa bildirilecek ve açıklama Bakanlıkça Türkiye genelinde yayınlanan iki gazete'de iki gün süre ile yapılacaktır. Yargı organı kararı ile kesinleşen kaçakçılık cezası tutarının 1.000.000.000 (bir milyar) liranın üzerinde olması halinde, açıklama ayrıca Bakanlıkça radyo ve televizyonda da yaptırılacaktır.

4) Yapılacak ilanda, ilanın kanuni dayanağı, mûkellef veya vergi sorumlusunun adı, soyadı veya ünvanı ziyaa uğratılan vergi ve kesilen ceza türü ve miktarı ile işyerinin kapatılması nedeniyle ilan yapılıyorsa işyerinin kapatılması sebebi, açıkça belirtilecektir.

5) Türkiye genelinde yayınlanan iki gazetede, iki gün süre ile yapılacak ilanların boyutu, defterdarlıklarca yapılanlarda sayfanın azami 1/4'ü Bakanlıkça yapılanlarda ise azami 1/2'si büyüklüğünde olacaktır.

6) Bu tebliğ esaslarına göre ilan edilen mükelleflerin bu durumları, bir yazı ile bağlı oldukları mesleki kuruluşlara (Kanunla kurulan) da bildirilecektir.

Tebliğ olunur.

(*) Güncelliği kalmamıştır.

Resmi Gazete No: 19455 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 9 Mayıs, 1987 Adı: UID: 4UR62NY2WATJNKSX
İçerik:

Bakanlığınıza intikal eden olaylardan; turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan bazı firmaların kendi otobüsleriyle veya kiraladıkları otobüslerle yerli ve yabancı turistler için tur düzenledikleri, tur süresince sunulan ulaştırma, konaklama, yeme-içme ve eğlence hizmetleri karşılığında tura katılanlardan alınan bedeller için toplu bir fatura veya perakende satış fişi tanzim ettikleri, ancak bazı yoklama memurlarının yol denetimleri sırasında tuttukları tutanaklara dayanılarak, yolcu bileti ve yolcu listesi düzenlemedikleri ve ayrıca vergi levhası da bulunmadığı gerekçesiyle vergi dairelerince mükelleflere ceza kesildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 2l3 sayılı Vergi Usul Kanununun perakende satış vesikalarına ilişkin 233 üncü maddesine göre, şehirler arasında yapılan yolcu taşımalarında yolcu taşıma bileti kesilmesi mecburidir

Diğer taraftan, yolcu taşıma bileti kesmeye mecbur olan mükellefler aynı Kanunun 240 ıncı maddesine göre de yolcu listesi düzenlemek mecburiyetindedirler.

I - Yolcu Bileti ve Yolcu Listesi Aranmayacak Haller :

Turizm organizasyonunda bulunan firmaların yaptıkları tur hizmetleri, şehirlerarası yolcu taşıma amacına yönelik olmayıp başladığı noktada veya herhangi bir yerde bitebilen, bir programa bağlı olarak yapılan ve bu programda öngörülen taşıma dahil gerekli bütün hizmetleri kapsayan bir organizasyondur.

Bu nedenle, turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan fırmaların, düzenledikleri turlara ait vasıtaların seyri sırasında; vasıtada aşağıdaki belge ve bilgilerin bulunması ve istenildiğinde yetkililere ibraz edilmesi şartıyla ayrıca yolcu listesi ve yolcu taşıma bileti aranmıyacaktır.

A) Kendi vasıtaları ile turizm organizasyonu yapan fırmaların vasıtanın seyri sırasında, araçta bulunduracakları belgeler :

1 - Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilmiş bulunan "Seyahat ve Acenta İşletme Belgesi" nin aslı veya noter tasdikli sureti.

2 - Vasıtanın turizm şirketine ait olduğunu ispatlayan belge (ruhsatname).

3 - Tura iştirak edenlerin isim listesi ve gidecekleri yeri gösteren belge.

B) Kendi vasıtaları yanısıra başkalarına ait vasıtaların da kiralanması suretiyle veya sadece başkalarına ait vasıtaların kiralanması suretiyle turizm organizasyonu yapan firmaların araçların seyri sırasında araçlarda bulunduracakları belgeler :

1 - Yukarıda A fıkrasında belirtilen belgeler (ikinci bentte belirtilen belge hariç).

2 - Turizm organizasyonu yapan firma ile kiralanan vasıta sahibi arasında yapılan kira sözleşmesi veya vasıta sahibi tarafından sefere çıkılmadan önce düzenlenmiş, seyahat yerlerini ve süresini de içeren fatura.

C) Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerin (mesela : bir iş yerinde çalışanların veya okulların) tur düzenlemesi halinde de otobüs firmasınca seyahat yerlerini ve süresini içerecek şekilde sefere çıkılmadan önce düzenlenmiş fatura veya varsa yazılı sözleşme.

Yukarıda belirtilen durumlarda; ayrıca, vasıtatarın üzerinde turistik tura ait olduğunu gösterir sabit bir yazı veya vasıtaların herkes tarafırıdan görülebilecek bir yerine asılmış bir levhanın bulundurulması gerekmektedir.

(400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliğiyle Yürürlükten Kaldırılmıştır.)II - Vergi Levhası :

Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Gelir Vergisi mükellefleri (Götürü usulde vergilendirilen mükellefler dahil) ile sermaye Şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca belli edilir." hükmü yer almıştır.

Ayrıca, söz konusu madde hükmü ile ilgili açıklamalar ise 142 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılmıştır.

Buna göre, turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan firmaların, vergi levhalarını sabit işyerlerine asmaları yeterli olup ayrıca kendilerine ait vasıtalara veya kiraladıkları vasıtalara vergi levhası asmalarına gerek bulunmamaktadır.

Ancak, kiralanan vasıtalarda vasıta sahibine ait vergi levhasının asılı olması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

İçerik 1:

Bakanlığınıza intikal eden olaylardan; turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan bazı firmaların kendi otobüsleriyle veya kiraladıkları otobüslerle yerli ve yabancı turistler için tur düzenledikleri, tur süresince sunulan ulaştırma, konaklama, yeme-içme ve eğlence hizmetleri karşılığında tura katılanlardan alınan bedeller için toplu bir fatura veya perakende satış fişi tanzim ettikleri, ancak bazı yoklama memurlarının yol denetimleri sırasında tuttukları tutanaklara dayanılarak, yolcu bileti ve yolcu listesi düzenlemedikleri ve ayrıca vergi levhası da bulunmadığı gerekçesiyle vergi dairelerince mükelleflere ceza kesildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 2l3 sayılı Vergi Usul Kanununun perakende satış vesikalarına ilişkin 233 üncü maddesine göre, şehirler arasında yapılan yolcu taşımalarında yolcu taşıma bileti kesilmesi mecburidir

Diğer taraftan, yolcu taşıma bileti kesmeye mecbur olan mükellefler aynı Kanunun 240 ıncı maddesine göre de yolcu listesi düzenlemek mecburiyetindedirler.

I - Yolcu Bileti ve Yolcu Listesi Aranmayacak Haller :

Turizm organizasyonunda bulunan firmaların yaptıkları tur hizmetleri, şehirlerarası yolcu taşıma amacına yönelik olmayıp başladığı noktada veya herhangi bir yerde bitebilen, bir programa bağlı olarak yapılan ve bu programda öngörülen taşıma dahil gerekli bütün hizmetleri kapsayan bir organizasyondur.

Bu nedenle, turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan fırmaların, düzenledikleri turlara ait vasıtaların seyri sırasında; vasıtada aşağıdaki belge ve bilgilerin bulunması ve istenildiğinde yetkililere ibraz edilmesi şartıyla ayrıca yolcu listesi ve yolcu taşıma bileti aranmıyacaktır.

A) Kendi vasıtaları ile turizm organizasyonu yapan fırmaların vasıtanın seyri sırasında, araçta bulunduracakları belgeler :

1 - Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilmiş bulunan "Seyahat ve Acenta İşletme Belgesi" nin aslı veya noter tasdikli sureti.

2 - Vasıtanın turizm şirketine ait olduğunu ispatlayan belge (ruhsatname).

3 - Tura iştirak edenlerin isim listesi ve gidecekleri yeri gösteren belge.

B) Kendi vasıtaları yanısıra başkalarına ait vasıtaların da kiralanması suretiyle veya sadece başkalarına ait vasıtaların kiralanması suretiyle turizm organizasyonu yapan firmaların araçların seyri sırasında araçlarda bulunduracakları belgeler :

1 - Yukarıda A fıkrasında belirtilen belgeler (ikinci bentte belirtilen belge hariç).

2 - Turizm organizasyonu yapan firma ile kiralanan vasıta sahibi arasında yapılan kira sözleşmesi veya vasıta sahibi tarafından sefere çıkılmadan önce düzenlenmiş, seyahat yerlerini ve süresini de içeren fatura.

C) Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerin (mesela : bir iş yerinde çalışanların veya okulların) tur düzenlemesi halinde de otobüs firmasınca seyahat yerlerini ve süresini içerecek şekilde sefere çıkılmadan önce düzenlenmiş fatura veya varsa yazılı sözleşme.

Yukarıda belirtilen durumlarda; ayrıca, vasıtatarın üzerinde turistik tura ait olduğunu gösterir sabit bir yazı veya vasıtaların herkes tarafırıdan görülebilecek bir yerine asılmış bir levhanın bulundurulması gerekmektedir.

(400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliğiyle Yürürlükten Kaldırılmıştır.)II - Vergi Levhası :

Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Gelir Vergisi mükellefleri (Götürü usulde vergilendirilen mükellefler dahil) ile sermaye Şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca belli edilir." hükmü yer almıştır.

Ayrıca, söz konusu madde hükmü ile ilgili açıklamalar ise 142 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılmıştır.

Buna göre, turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan firmaların, vergi levhalarını sabit işyerlerine asmaları yeterli olup ayrıca kendilerine ait vasıtalara veya kiraladıkları vasıtalara vergi levhası asmalarına gerek bulunmamaktadır.

Ancak, kiralanan vasıtalarda vasıta sahibine ait vergi levhasının asılı olması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

İçerik 2:

Bakanlığınıza intikal eden olaylardan; turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan bazı firmaların kendi otobüsleriyle veya kiraladıkları otobüslerle yerli ve yabancı turistler için tur düzenledikleri, tur süresince sunulan ulaştırma, konaklama, yeme-içme ve eğlence hizmetleri karşılığında tura katılanlardan alınan bedeller için toplu bir fatura veya perakende satış fişi tanzim ettikleri, ancak bazı yoklama memurlarının yol denetimleri sırasında tuttukları tutanaklara dayanılarak, yolcu bileti ve yolcu listesi düzenlemedikleri ve ayrıca vergi levhası da bulunmadığı gerekçesiyle vergi dairelerince mükelleflere ceza kesildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 2l3 sayılı Vergi Usul Kanununun perakende satış vesikalarına ilişkin 233 üncü maddesine göre, şehirler arasında yapılan yolcu taşımalarında yolcu taşıma bileti kesilmesi mecburidir

Diğer taraftan, yolcu taşıma bileti kesmeye mecbur olan mükellefler aynı Kanunun 240 ıncı maddesine göre de yolcu listesi düzenlemek mecburiyetindedirler.

I - Yolcu Bileti ve Yolcu Listesi Aranmayacak Haller :

Turizm organizasyonunda bulunan firmaların yaptıkları tur hizmetleri, şehirlerarası yolcu taşıma amacına yönelik olmayıp başladığı noktada veya herhangi bir yerde bitebilen, bir programa bağlı olarak yapılan ve bu programda öngörülen taşıma dahil gerekli bütün hizmetleri kapsayan bir organizasyondur.

Bu nedenle, turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan fırmaların, düzenledikleri turlara ait vasıtaların seyri sırasında; vasıtada aşağıdaki belge ve bilgilerin bulunması ve istenildiğinde yetkililere ibraz edilmesi şartıyla ayrıca yolcu listesi ve yolcu taşıma bileti aranmıyacaktır.

A) Kendi vasıtaları ile turizm organizasyonu yapan fırmaların vasıtanın seyri sırasında, araçta bulunduracakları belgeler :

1 - Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilmiş bulunan "Seyahat ve Acenta İşletme Belgesi" nin aslı veya noter tasdikli sureti.

2 - Vasıtanın turizm şirketine ait olduğunu ispatlayan belge (ruhsatname).

3 - Tura iştirak edenlerin isim listesi ve gidecekleri yeri gösteren belge.

B) Kendi vasıtaları yanısıra başkalarına ait vasıtaların da kiralanması suretiyle veya sadece başkalarına ait vasıtaların kiralanması suretiyle turizm organizasyonu yapan firmaların araçların seyri sırasında araçlarda bulunduracakları belgeler :

1 - Yukarıda A fıkrasında belirtilen belgeler (ikinci bentte belirtilen belge hariç).

2 - Turizm organizasyonu yapan firma ile kiralanan vasıta sahibi arasında yapılan kira sözleşmesi veya vasıta sahibi tarafından sefere çıkılmadan önce düzenlenmiş, seyahat yerlerini ve süresini de içeren fatura.

C) Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerin (mesela : bir iş yerinde çalışanların veya okulların) tur düzenlemesi halinde de otobüs firmasınca seyahat yerlerini ve süresini içerecek şekilde sefere çıkılmadan önce düzenlenmiş fatura veya varsa yazılı sözleşme.

Yukarıda belirtilen durumlarda; ayrıca, vasıtatarın üzerinde turistik tura ait olduğunu gösterir sabit bir yazı veya vasıtaların herkes tarafırıdan görülebilecek bir yerine asılmış bir levhanın bulundurulması gerekmektedir.

(400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliğiyle Yürürlükten Kaldırılmıştır.)II - Vergi Levhası :

Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Gelir Vergisi mükellefleri (Götürü usulde vergilendirilen mükellefler dahil) ile sermaye Şirketleri her yıl Mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar. İlan ve levhalara ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığınca belli edilir." hükmü yer almıştır.

Ayrıca, söz konusu madde hükmü ile ilgili açıklamalar ise 142 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılmıştır.

Buna göre, turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan firmaların, vergi levhalarını sabit işyerlerine asmaları yeterli olup ayrıca kendilerine ait vasıtalara veya kiraladıkları vasıtalara vergi levhası asmalarına gerek bulunmamaktadır.

Ancak, kiralanan vasıtalarda vasıta sahibine ait vergi levhasının asılı olması gerekmektedir.

Tebliğ olunur.

Resmi Gazete No: 27629 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 2 Temmuz, 2010 Adı: UID: 52Iwn3kRbP0itczx
İçerik:

 

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 398)

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği¹ ile tespit edilmiştir.

Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden;

- 2010 yılında yapılacak açıklamaların, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde (vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle) 15 Temmuz 2010 ila 15 Ağustos 2010 tarihleri arasında, 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yapılması,

- Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 150.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

- Yapılacak açıklamada, 31/12/2009 tarihi itibarıyla vadesi geçtiği halde 30/06/2010 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 01/06/2009-31/05/2010 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

- Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması, ancak sözü edilen tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki açıklamalar uyarınca Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıklar tarafından 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin; (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı, Veri Oluşturma Yön. Enformasyonu Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA) ve (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı, Tahsilatın Takibi ve Değerlendirilmesi Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No: 16 06110 Dışkapı/ANKARA)  adresine gönderilmesi,

- Açıklama kapsamına,

a) 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun Geçici 3 üncü maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerin vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanuna göre taksitlendirilen ve ödeme süresi henüz sona ermemiş,

c) 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 6 ncı maddesi ile 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

d) 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanunun, 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla değişik Geçici 1 inci maddesi kapsamında ertelenen,

alacakların alınmaması,

uygun görülmüştür.

Diğer taraftan, 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci maddesine göre taksitlendirilen alacakların, 31/12/2009 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve 30/06/2010 tarihi itibariyle ödenmemiş olan taksitlerinin ilan kapsamına alınması gerektiği tabiidir.

Tebliğ olunur.

 

____________________________________________

¹ 27.01.2001 tarih ve 24300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

İçerik 1:

 

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 398)

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği¹ ile tespit edilmiştir.

Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden;

- 2010 yılında yapılacak açıklamaların, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde (vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle) 15 Temmuz 2010 ila 15 Ağustos 2010 tarihleri arasında, 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yapılması,

- Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 150.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

- Yapılacak açıklamada, 31/12/2009 tarihi itibarıyla vadesi geçtiği halde 30/06/2010 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 01/06/2009-31/05/2010 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

- Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması, ancak sözü edilen tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki açıklamalar uyarınca Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıklar tarafından 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin; (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı, Veri Oluşturma Yön. Enformasyonu Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA) ve (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı, Tahsilatın Takibi ve Değerlendirilmesi Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No: 16 06110 Dışkapı/ANKARA)  adresine gönderilmesi,

- Açıklama kapsamına,

a) 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun Geçici 3 üncü maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerin vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanuna göre taksitlendirilen ve ödeme süresi henüz sona ermemiş,

c) 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 6 ncı maddesi ile 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

d) 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanunun, 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla değişik Geçici 1 inci maddesi kapsamında ertelenen,

alacakların alınmaması,

uygun görülmüştür.

Diğer taraftan, 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci maddesine göre taksitlendirilen alacakların, 31/12/2009 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve 30/06/2010 tarihi itibariyle ödenmemiş olan taksitlerinin ilan kapsamına alınması gerektiği tabiidir.

Tebliğ olunur.

 

____________________________________________

¹ 27.01.2001 tarih ve 24300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

İçerik 2:

 

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 398)

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği¹ ile tespit edilmiştir.

Anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden;

- 2010 yılında yapılacak açıklamaların, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde (vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle) 15 Temmuz 2010 ila 15 Ağustos 2010 tarihleri arasında, 1 Eylül 2010 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yapılması,

- Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 150.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

- Yapılacak açıklamada, 31/12/2009 tarihi itibarıyla vadesi geçtiği halde 30/06/2010 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 01/06/2009-31/05/2010 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

- Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması, ancak sözü edilen tebliğin "İnternet Ortamında Açıklama" başlıklı III/B bölümündeki açıklamalar uyarınca Vergi Dairesi Başkanlıkları ve Defterdarlıklar tarafından 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin; (I-A) Bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Uygulama ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı, Veri Oluşturma Yön. Enformasyonu Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No:16 06110 Dışkapı/ANKARA) ve (I-B) Bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı, Tahsilatın Takibi ve Değerlendirilmesi Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No: 16 06110 Dışkapı/ANKARA)  adresine gönderilmesi,

- Açıklama kapsamına,

a) 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun Geçici 3 üncü maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun Geçici 5 inci maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığına yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerin vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanuna göre taksitlendirilen ve ödeme süresi henüz sona ermemiş,

c) 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 6 ncı maddesi ile 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre taksitlendirilen,

d) 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanunun, 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla değişik Geçici 1 inci maddesi kapsamında ertelenen,

alacakların alınmaması,

uygun görülmüştür.

Diğer taraftan, 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanunun 1 inci maddesine göre taksitlendirilen alacakların, 31/12/2009 tarihi itibariyle vadesi geçmiş ve 30/06/2010 tarihi itibariyle ödenmemiş olan taksitlerinin ilan kapsamına alınması gerektiği tabiidir.

Tebliğ olunur.

 

____________________________________________

¹ 27.01.2001 tarih ve 24300 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

Sayfalar