Buradasınız

Madde 257 Diğer Ödevler

Resmi Gazete No: 28961 Resmi Gazete Tarihi: Perşembe, 3 Nisan, 2014 Adı: UID:
İçerik:

 

 

 

(451 ve 562 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile Değişen Güncel Hali)

  

 

Kapsam

Bankacılık kartları (Kredi Kartı, Banka Kartı, Ön Ödemeli Kart) kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen perakende teslim ve hizmet ifalarına ilişkin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz (ÖKC) fişlerine dair usul ve esaslar ile (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında Türkiye'de kurulu finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketlerine, 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarına (1) banka ve sigorta muameleleri vergisine (BSMV) tâbi işlemleri nedeniyle fatura yerine geçmek üzere dekont düzenleme zorunluluğu getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin son fıkrasında "Maliye Bakanlığı düzenlenmesi mecburi olan belgelerde bulunması gereken zorunlu bilgileri belirlemeye ... yetkilidir." hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde, Maliye Bakanlığının, mükellef ve meslek grupları itibarıyla muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, mezkûr Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, yine mezkûr Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmış, dördüncü bendinde ise "Bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya" Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Mezkûr Kanunun 149 uncu maddesinde de "Kamu idare ve müesseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve tüzel kişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar." hükmü mevcuttur.

Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler aşağıda yer almaktadır.

1. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Fişleri

Mali bilgileri içeren yeni nesil ÖKC fişleri ile bankacılık işlemine dair bilgileri içeren banka POS harcama belgesi bilgileri bu Tebliğ ekinde yer alan şekilde birleştirilmiştir. Diğer bir ifadeyle, bankacılık kartları ile yapılan teslim ve hizmet ifalarına dair yeni nesil ÖKC fişlerinin müşteri nüshalarında, ÖKC fişlerinde yer alan mali bilgilerin yanı sıra banka POS harcama belgelerinde olması gereken bankacılık bilgileri de yer alacaktır. Yeni nesil ÖKC cihaz fişlerinin müşteri nüshalarının, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde Tebliğ ekindeki örneğe uygun olarak düzenlenmesi ve müşterilere verilmesi gerekmektedir.

Birleşik yeni nesil ÖKC fişlerinde yer alan bilgilerden sadece mali olanlarının ilgili mevzuata uygun şekilde yazar kasanın elektronik kayıt ünitesine (EKÜ) kaydedilmesi, banka POS harcama belgesine dair bilgilerin ise EKÜ'ye kaydedilmeksizin yalnızca kâğıt ruloya basılması gerekmektedir. Bu Tebliğde açıkça ifade edilen hususlar haricinde, banka POS cihazlarından üretilen belgelerin (slip) işyeri nüshalarıyla ilgili herhangi bir değişiklik bahis mevzuu olmayıp bu konuya dair ulusal ve uluslararası kartlı ödeme sistemleri kurallarına uygun şekilde hareket edilmesi icap etmektedir. Bankacılık uygulamaları gereği müşterinin talebi üzerine banka POS harcama belgelerinin müşteri nüshalarının birden fazla basılmasının gerekmesi hâlinde, ikinci çıktı mali bilgileri içermeyecek ve üzerinde "mali değeri yoktur" ibaresi yer alacaktır. Bu çıktıda bankacılık uygulamalarının gerektirdiği tüm bilgilerin yer alacağı tabiidir.

ÖKC fişi müşteri nüshasında bulunacak bilgiler aşağıda sayılmaktadır.

a) Baş tarafta mükellefin faaliyetinde kullandığı ve bankacılık sistemlerinde kayıtlı olan işletme adı (tabela unvanı), adı soyadı/unvanı, adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik/T.C. kimlik numarası ile telefon numarasının kolaylıkla yazılabileceği ve gerektiğinde güncellenebilecek bir kısım yer alır.

b) Diğer bilgilerden ayrı olarak tarih, müteselsil fiş numarası ve saat ("Fiş No" ve "Saat" ibareleri de olacak) bulunmalıdır.

c) Tarih ve müteselsil fiş numarası bir satıra, saat bir alt satıra veya aynı sıra dâhilinde alt alta yazılmalıdır.

ç) Müteselsil fiş numarası, belli bir limite kadar (en az bir milyon) devam edecek veya her günün sonunda "Z" raporu alındıktan sonra sıfırlanıp tekrar 1'den başlayarak ilerleyecek tarzda olmalıdır.

d) Katma değer vergisi (KDV) oranları dikkate alınarak departmanlara programlanan mal cinsleri ve vergi oranları ile vergi dâhil satış tutarları yer almalıdır.

e) Mal cinsleri en az beş harfle (karakterle) kısaltılarak, ancak anlaşılır bir şekilde gösterilmelidir.

f) Vergi oranları ile satış bedelinin birbirine karışmaması için bedelin sol başına (*) işareti konulmalıdır.

g) Alınan toplam katma değer vergisi "TOPKDV" veya "KDV", bunun hemen altında, vergi dâhil toplam satış tutarı "TOPLAM" veya "TOP" olarak gösterilir.

h) "TOPLAM" ve "TOPKDV" ifadeleri diğer bilgilerden ayırdedilebilmesi bakımından, büyük harflerle (çift yazılımlı), değişik renklerde veya iki çizgi arasında gösterilmelidir.

ı) Ödeme şekilleri (Nakit, Hediye Çeki, Kredi Kartı vesaire.) ile para üstü, "TOPLAM" dan sonra gelecek şekilde ayrıca gösterilmelidir.

i) Mükellefin Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuatına göre tacir sayılması hâlinde, Merkezi Tüzel Kişilik Bilgi Sistemi (MERSİS) numarası ile tescilli internet sitesinin adresi ekteki örneğe uygun olarak fişin orta kısmındaki alana yazılır. Bu durumda baş tarafta unvan olarak ticaret unvanının yer alması gerekir. Ticaret unvanı ve işletme adının tescili bakımından ilgili mevzuat hükümlerinin geçerli olduğu tabiidir.

j) Son kısımda mali sembol, firma kodu ve en az altı rakamdan oluşacak cihaz sicil numarası bulunmalıdır.

k) Bankacılık işlem bilgileri, fişin mali sembolden sonraki satırından itibaren başlayacak ve bu bölümde ulusal ve uluslararası kartlı ödeme kurallarına göre yazılması gereken bilgiler ile bankacılık uygulamalarının gerektirdiği bilgiler yer alacaktır. Bankaların kendi ihtiyaçları doğrultusunda ilave bilgilerin de yer alması mümkün bulunmaktadır. Mükellefin faaliyetinde kullandığı işletme adı (tabela unvanı), unvanı, adres ve tarih bilgileri, fişin mali bilgilerin yer aldığı baş tarafında bulunduğundan, bankacılık bilgilerinin bulunduğu bölümünde tekrar yer almamalıdır.

Banka POS harcama belgesinin (slip) işyeri nüshası, mevcut durumda olduğu gibi (EKÜ'ye kaydedilmeksizin) yeni nesil ÖKC fişinden ayrı bir belge olarak kâğıt ruloya basılacak ve bankacılık uygulamalarının gerektirdiği bilgileri ihtiva edecektir. Ancak bu belgenin işyeri nüshasının üzerinde, ilgili ÖKC'nin firma kodu, sicil numarası ve aynı işlemle ilgili üretilen ÖKC fişinin (hem mali bilgiler hem de bankacılık bilgilerini ihtiva eden müşteri nüshası) sıra numarasının da bulunması zorunludur. Ayrıca banka POS harcama belgelerinin üzerinde kolayca görülecek şekilde "mali değeri yoktur" ibaresinin yer alması gerekmektedir. İşyeri nüshasında, mal cinsleri, vergi oranları, KDV tutarı gibi mali bilgiler (toplam tutar hariç) yer verilmemelidir.

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 inci maddesiyle değişen paragraf; Yürürlük: 3/6/2015) Bu Tebliğ ile ihdas edilen ve bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişleri ile banka POS harcama belgesinin işyeri nüshası sadece yeni nesil ÖKC’nin yazıcısından basılacaktır.

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 inci maddesiyle değişen paragraf; Yürürlük: 3/6/2015) Bankacılık kartları ile yapılan ödeme karşılığında ÖKC fişi yerine fatura düzenlenmesinin söz konusu olduğu durumlarda, mali değeri olan ÖKC fişi yerine, satışın faturalı satış olduğunu belirten bir bilgi fişinin ÖKC’den düzenlenerek müşteriye verilmesi ve bu bilgi fişinde banka POS harcama bilgilerinin de gösterilmesi gerekmektedir. Bilgi fişinde bulunması gereken asgarî bilgiler ile bilgi fişinin düzenlenme usul ve esaslarına ilişkin hususlara Gelir İdaresi Başkanlığı Mesajlaşma Protokolü dokümanlarında yer verilir.(2)ÖKC fişleriyle ilgili işbu Tebliğde açıkça düzenlenen hususlar haricinde, 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun ilgili mevzuatında yer alan düzenlemeler geçerlidir.

1.1. Uygulamaya Geçiş Süresi

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen bölüm; Yürürlük: 3/6/2015)

Yetkili ÖKC firmalarının, 1/8/2014 tarihinden itibaren satacakları EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC’lerin yukarıda açıklandığı şekilde belge düzenleyecek özellikte olması zorunludur. Mezkûr tarihten evvel satılan ve anılan özellikleri ihtiva etmeyen EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC’leri kullanan mükellefler, cihazlarının üretici veya ithalatçısı olan yetkili ÖKC firmalarına müracaat ederek cihazlarını en geç 1/8/2014 tarihine kadar yukarıda sayılan özellikleri haiz hale getirtmeleri mecburidir. Yetkili firmaların bu talepleri yerine getirmeleri zorunludur. Yetkili ÖKC firmaları, basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ÖKC’ler için söz konusu zorunluluğu en geç 1/1/2016 tarihine kadar yerine getireceklerdir.

Faaliyetlerinde seyyar EFT-POS (banka POS) cihazı kullanan mükelleflere 1/10/2013 tarihinden itibaren EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanma mecburiyeti getirildiğinden, bu mükelleflerin seyyar kullanım özelliği olan banka POS cihazı bulundurmamaları ve kullanmamaları gerekmektedir.
Basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ÖKC kullanan mükelleflerin ise, işletmelerindeki harici banka POS cihazlarını 1/1/2016 tarihine kadar yetkili ÖKC firmaları aracılığıyla yeni nesil ÖKC’lere (Gelir İdaresi Başkanlığı Mesajlaşma Protokollerine uygun olarak) bağlatmaları zorunlu olup, bu tarihten sonra yeni nesil ÖKC’den bağımsız banka POS cihazlarını kullanmaları mümkün bulunmamaktadır. (3)

1.2. Cezai Müeyyide

Tebliğin bu bölümünde belirlenen usul ve esaslara riayet edilmemesi halinde ilgililere Vergi Usul Kanununda yer alan cezalar tatbik edilir.

(562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025)

2. Finansman Şirketleri, Tasarruf Finansman Şirketleri, Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşlarının Düzenleyeceği Belge (4)

(562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle kaldırılan paragraf; Yürürlük: 01.07.2024) (5)

6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları (6) banker kapsamında BSMV mükellefi olup, bunların yaptığı 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler BSMV'ye, bu işlemlerin dışında kalan diğer işlemleri ise KDV'ye tâbidir.

2.1. 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları (7) BSMV'ye tâbi bütün hizmet veya satışlarını fatura yerine geçmek üzere aşağıdaki şartlara uygun olarak düzenleyecekleri dekontlarla tevsik ederler.

a) Dekontun önyüzünün, üst orta kısmına gelecek şekilde "Dekont (Finansman Şirketi)", (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) “Dekont (Tasarruf Finansman Şirketi)”, “Dekont (Ödeme Kuruluşu)” ya da “Dekont (Elektronik Para Kuruluşu) başlığı bulunur.

b) Dekontlar en az iki örnek olarak düzenlenir, ikiden fazla örnek olarak düzenlendiği takdirde her birinin kaçıncı örnek olduğu belirtilir.

c) Dekontu düzenleyen her şube veya birim itibariyle her hesap dönemi başından itibaren 1'den başlamak üzere düzenleme sırasına göre müteselsil sıra numarası verilir.

ç) Düzenlenecek dekontlarda en az aşağıdaki bilgilere yer verilir.

1) Finansman şirketinin (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) tasarruf finansman şirketinin, ödeme veya elektronik para kuruluşunun (ve şube) unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası,

2) Müşterinin adı-soyadı/unvanı, adresi, vergi dairesi ve T.C. kimlik numarası (vergi kimlik numarası),

3) Düzenleme tarihi,

4) İşin nev'i, miktarı, fiyatı ve tutarı,

5) Belgeyi düzenleyen finansman şirketi, (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) tasarruf finansman şirketi, ödeme veya elektronik para kuruluşu yetkilisinin imzası.

d) Dekontlar BSMV'ye tâbi hizmet veya satışlarda BSMV yükümlülüğünün doğduğu anda düzenlenir. Bu şekilde düzenlenmeyen dekontlar hiç düzenlenmemiş sayılır.

e) Dekontların anlaşmalı matbaalara bastırılması veya notere tasdik ettirilmesi zorunlu bulunmamaktadır.

f) Bir ay içinde düzenlenen dekontlara ilişkin bilgilerin, takip eden ayın on beşinci günü sonuna kadar internet üzerinden, www.gib.gov.tr adresinde hizmet veren İnternet Vergi Dairesine, kullanıcı kodu, parola ve şifre kullanarak giriş yapmak suretiyle Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.

2.2. Dekontlara sıra numarası verildikten sonra işlemden vazgeçilmesi veya düzenlenen belgede hatalı bilgilere yer verildiğinin anlaşılması halinde aşağıdaki şekilde işlem yapılır.

a) Belgenin hatalı düzenlendiği, işlemin muhasebe kayıtlarına alınmasından önce tespit edildiği takdirde belge iptal edilir. Ancak iptal edilen belge muhafaza edilerek talep halinde yetkili mercilere ibraz edilir.

b) Belge muhteviyatının muhasebe kayıtlarına alınmasından sonra düzeltmenin icap ettiği hallerde ise belge iptal edilmeyip bu kaydı düzeltici mahiyette yeni bir belgeye istinaden düzeltme kayıtları yapılır.

2.3. (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 4 üncü maddesiyle değişen bölüm; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025)

6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları BSMV'ye tâbi işlemleri için dekont, BSMV’ye tabi olan işlemleri dışında kalan KDV'ye tâbi teslim ve hizmetleri için fatura düzenleyecektir. Ödeme ve elektronik para kuruluşları ise, faaliyetlerine göre bir, üç, altı ay veya bir yıl gibi belirli hesap devreleri itibariyle, devre sonlarında düzenlenen hesap bildirim cetveli (ekstre) ile bildirilmesi mutad olan BSMV’ye tabi işlemleri için dekont yerine aynı bilgileri taşımak şartı ile hesap bildirim cetveli (ekstre) düzenleyebilecektir. (8)

2.4. Tebliğin bu bölümü ile düzenlenme zorunluluğu getirilen (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 5 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:  12/06/2024) belgelerin (9) düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, aslı ile örneğinde farklı tutara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, her belge için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanununun 353/2 nci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, bir ay içinde düzenlenen (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 5 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:  12/06/2024) söz konusu belgelere (10) ilişkin bilgilerin yukarıda belirtildiği şekilde gönderilmemesi veya süresinde gönderilmemesi veyahut eksik veya yanıltıcı bilgi gönderilmesi halinde de Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilir.

3. Yürürlük

Bu Tebliğin birinci bölümü yayımı tarihinde, ikinci bölümü ise 1/4/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Ek için tıklayınız.

 

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

3/4/2014

28961

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazetelerin

Sıra No

Tebliğin Türü

Tarihi

Sayısı

1.

451

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

3/6/2015

29375

2.

562

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

12/6/2024

32574

 

(1)   Değişmeden önceki şekli:  21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında Türkiye'de kurulu finansman şirketlerine

 

(2) Değişmeden önceki şekli: Yeni nesil ÖKC'lerden EFT-POS özellikli olanlarda bu Tebliğ ile ihdas edilen ve bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişi ile banka POS harcama belgesinin işyeri nüshasının yazar kasanın yazıcısından basılacağı tabiidir. Diğer taraftan, EFT-POS özelliği olmayan yeni nesil ÖKC'lerde bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişi yazar kasanın yazıcısından bastırılacak olup, banka POS harcama belgesinin işyeri nüshası ise POS cihazının veya yazar kasanın yazıcısından bastırılabilir.

Bankacılık kartları ile yapılan ödeme karşılığında ÖKC fişi yerine fatura düzenlenmesi söz konusu ise bu durumda yazar kasa fişi düzenlenmediğinden banka POS harcama belgelerinin müşteri nüshaları ve işyeri nüshalarının öteden beri devam eden uygulamaya göre düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak yeni nesil ÖKC'lerde kayıt oluşturulması gereken hallerde düzenlenecek belgelerin üzerinde (hem müşteri nüshası hem de işyeri nüshasında) diğer bilgilerin yanında ilgili faturanın tarih ve sayısı ile ÖKC'ye ait firma kodu, sicil numarası ve "mali değeri yoktur" ibaresi yer almalıdır. Faturanın elektronik olarak düzenlenmesi söz konusu ise Maliye Bakanlığınca belirlenecek usullere göre hareket edilmelidir.

(3) Değişmeden önceki şekli: Yetkili ÖKC firmalarının, 1/8/2014 tarihinden itibaren satacakları yeni nesil ÖKC'lerin yukarıda açıklandığı şekilde belge düzenleyecek özellikte olması zorunludur. Mezkûr tarihten evvel satılan ve anılan özellikleri ihtiva etmeyen yeni nesil ÖKC'leri kullanan mükellefler, cihazlarının üretici veya ithalatçısı olan yetkili ÖKC firmalarına müracaat ederek cihazlarını en geç 1/8/2014 tarihine kadar yukarıda sayılan özellikleri haiz hale getirtmeleri mecburidir. Yetkili firmaların bu talepleri yerine getirmeleri zorunludur.

(4) Değişmeden önceki şekli: 2. Finansman Şirketlerinin Düzenleyeceği Belge

(5) Kaldırılmadan önceki hali: 6361 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında Türkiye'de kurulu finansman şirketlerinin mezkûr Kanun hükümlerine tâbi olduğu, 39 uncu maddesinde ise finansman sözleşmesinin, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşme olduğu, kredi geri ödemelerinin adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapıldığı, finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmalarının ve finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesinin zorunlu olduğu hükümleri yer almaktadır.

(6) Değişmeden önceki hali: finansman şirketleri

(7) Değişmeden önceki hali: finansman şirketleri

(8) Değişmeden önceki hali: 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren finansman şirketleri BSMV'ye tâbi işlemleri dışında kalan KDV'ye tâbi teslim ve hizmetlerinde fatura düzenlerler

(9) Değişmeden önceki hali: dekontun

(10) Değişmeden önceki hali: dekontlara


VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 435) İlk Haline Ulaşmak İçin Tıklayınız

İçerik 1:

 

 

 

(451 ve 562 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile Değişen Güncel Hali)

  

 

Kapsam

Bankacılık kartları (Kredi Kartı, Banka Kartı, Ön Ödemeli Kart) kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen perakende teslim ve hizmet ifalarına ilişkin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz (ÖKC) fişlerine dair usul ve esaslar ile (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında Türkiye'de kurulu finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketlerine, 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarına (1) banka ve sigorta muameleleri vergisine (BSMV) tâbi işlemleri nedeniyle fatura yerine geçmek üzere dekont düzenleme zorunluluğu getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin son fıkrasında "Maliye Bakanlığı düzenlenmesi mecburi olan belgelerde bulunması gereken zorunlu bilgileri belirlemeye ... yetkilidir." hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde, Maliye Bakanlığının, mükellef ve meslek grupları itibarıyla muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, mezkûr Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, yine mezkûr Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmış, dördüncü bendinde ise "Bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya" Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Mezkûr Kanunun 149 uncu maddesinde de "Kamu idare ve müesseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve tüzel kişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar." hükmü mevcuttur.

Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler aşağıda yer almaktadır.

1. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Fişleri

Mali bilgileri içeren yeni nesil ÖKC fişleri ile bankacılık işlemine dair bilgileri içeren banka POS harcama belgesi bilgileri bu Tebliğ ekinde yer alan şekilde birleştirilmiştir. Diğer bir ifadeyle, bankacılık kartları ile yapılan teslim ve hizmet ifalarına dair yeni nesil ÖKC fişlerinin müşteri nüshalarında, ÖKC fişlerinde yer alan mali bilgilerin yanı sıra banka POS harcama belgelerinde olması gereken bankacılık bilgileri de yer alacaktır. Yeni nesil ÖKC cihaz fişlerinin müşteri nüshalarının, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde Tebliğ ekindeki örneğe uygun olarak düzenlenmesi ve müşterilere verilmesi gerekmektedir.

Birleşik yeni nesil ÖKC fişlerinde yer alan bilgilerden sadece mali olanlarının ilgili mevzuata uygun şekilde yazar kasanın elektronik kayıt ünitesine (EKÜ) kaydedilmesi, banka POS harcama belgesine dair bilgilerin ise EKÜ'ye kaydedilmeksizin yalnızca kâğıt ruloya basılması gerekmektedir. Bu Tebliğde açıkça ifade edilen hususlar haricinde, banka POS cihazlarından üretilen belgelerin (slip) işyeri nüshalarıyla ilgili herhangi bir değişiklik bahis mevzuu olmayıp bu konuya dair ulusal ve uluslararası kartlı ödeme sistemleri kurallarına uygun şekilde hareket edilmesi icap etmektedir. Bankacılık uygulamaları gereği müşterinin talebi üzerine banka POS harcama belgelerinin müşteri nüshalarının birden fazla basılmasının gerekmesi hâlinde, ikinci çıktı mali bilgileri içermeyecek ve üzerinde "mali değeri yoktur" ibaresi yer alacaktır. Bu çıktıda bankacılık uygulamalarının gerektirdiği tüm bilgilerin yer alacağı tabiidir.

ÖKC fişi müşteri nüshasında bulunacak bilgiler aşağıda sayılmaktadır.

a) Baş tarafta mükellefin faaliyetinde kullandığı ve bankacılık sistemlerinde kayıtlı olan işletme adı (tabela unvanı), adı soyadı/unvanı, adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik/T.C. kimlik numarası ile telefon numarasının kolaylıkla yazılabileceği ve gerektiğinde güncellenebilecek bir kısım yer alır.

b) Diğer bilgilerden ayrı olarak tarih, müteselsil fiş numarası ve saat ("Fiş No" ve "Saat" ibareleri de olacak) bulunmalıdır.

c) Tarih ve müteselsil fiş numarası bir satıra, saat bir alt satıra veya aynı sıra dâhilinde alt alta yazılmalıdır.

ç) Müteselsil fiş numarası, belli bir limite kadar (en az bir milyon) devam edecek veya her günün sonunda "Z" raporu alındıktan sonra sıfırlanıp tekrar 1'den başlayarak ilerleyecek tarzda olmalıdır.

d) Katma değer vergisi (KDV) oranları dikkate alınarak departmanlara programlanan mal cinsleri ve vergi oranları ile vergi dâhil satış tutarları yer almalıdır.

e) Mal cinsleri en az beş harfle (karakterle) kısaltılarak, ancak anlaşılır bir şekilde gösterilmelidir.

f) Vergi oranları ile satış bedelinin birbirine karışmaması için bedelin sol başına (*) işareti konulmalıdır.

g) Alınan toplam katma değer vergisi "TOPKDV" veya "KDV", bunun hemen altında, vergi dâhil toplam satış tutarı "TOPLAM" veya "TOP" olarak gösterilir.

h) "TOPLAM" ve "TOPKDV" ifadeleri diğer bilgilerden ayırdedilebilmesi bakımından, büyük harflerle (çift yazılımlı), değişik renklerde veya iki çizgi arasında gösterilmelidir.

ı) Ödeme şekilleri (Nakit, Hediye Çeki, Kredi Kartı vesaire.) ile para üstü, "TOPLAM" dan sonra gelecek şekilde ayrıca gösterilmelidir.

i) Mükellefin Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuatına göre tacir sayılması hâlinde, Merkezi Tüzel Kişilik Bilgi Sistemi (MERSİS) numarası ile tescilli internet sitesinin adresi ekteki örneğe uygun olarak fişin orta kısmındaki alana yazılır. Bu durumda baş tarafta unvan olarak ticaret unvanının yer alması gerekir. Ticaret unvanı ve işletme adının tescili bakımından ilgili mevzuat hükümlerinin geçerli olduğu tabiidir.

j) Son kısımda mali sembol, firma kodu ve en az altı rakamdan oluşacak cihaz sicil numarası bulunmalıdır.

k) Bankacılık işlem bilgileri, fişin mali sembolden sonraki satırından itibaren başlayacak ve bu bölümde ulusal ve uluslararası kartlı ödeme kurallarına göre yazılması gereken bilgiler ile bankacılık uygulamalarının gerektirdiği bilgiler yer alacaktır. Bankaların kendi ihtiyaçları doğrultusunda ilave bilgilerin de yer alması mümkün bulunmaktadır. Mükellefin faaliyetinde kullandığı işletme adı (tabela unvanı), unvanı, adres ve tarih bilgileri, fişin mali bilgilerin yer aldığı baş tarafında bulunduğundan, bankacılık bilgilerinin bulunduğu bölümünde tekrar yer almamalıdır.

Banka POS harcama belgesinin (slip) işyeri nüshası, mevcut durumda olduğu gibi (EKÜ'ye kaydedilmeksizin) yeni nesil ÖKC fişinden ayrı bir belge olarak kâğıt ruloya basılacak ve bankacılık uygulamalarının gerektirdiği bilgileri ihtiva edecektir. Ancak bu belgenin işyeri nüshasının üzerinde, ilgili ÖKC'nin firma kodu, sicil numarası ve aynı işlemle ilgili üretilen ÖKC fişinin (hem mali bilgiler hem de bankacılık bilgilerini ihtiva eden müşteri nüshası) sıra numarasının da bulunması zorunludur. Ayrıca banka POS harcama belgelerinin üzerinde kolayca görülecek şekilde "mali değeri yoktur" ibaresinin yer alması gerekmektedir. İşyeri nüshasında, mal cinsleri, vergi oranları, KDV tutarı gibi mali bilgiler (toplam tutar hariç) yer verilmemelidir.

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 inci maddesiyle değişen paragraf; Yürürlük: 3/6/2015) Bu Tebliğ ile ihdas edilen ve bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişleri ile banka POS harcama belgesinin işyeri nüshası sadece yeni nesil ÖKC’nin yazıcısından basılacaktır.

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 inci maddesiyle değişen paragraf; Yürürlük: 3/6/2015) Bankacılık kartları ile yapılan ödeme karşılığında ÖKC fişi yerine fatura düzenlenmesinin söz konusu olduğu durumlarda, mali değeri olan ÖKC fişi yerine, satışın faturalı satış olduğunu belirten bir bilgi fişinin ÖKC’den düzenlenerek müşteriye verilmesi ve bu bilgi fişinde banka POS harcama bilgilerinin de gösterilmesi gerekmektedir. Bilgi fişinde bulunması gereken asgarî bilgiler ile bilgi fişinin düzenlenme usul ve esaslarına ilişkin hususlara Gelir İdaresi Başkanlığı Mesajlaşma Protokolü dokümanlarında yer verilir.(2)ÖKC fişleriyle ilgili işbu Tebliğde açıkça düzenlenen hususlar haricinde, 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun ilgili mevzuatında yer alan düzenlemeler geçerlidir.

1.1. Uygulamaya Geçiş Süresi

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen bölüm; Yürürlük: 3/6/2015)

Yetkili ÖKC firmalarının, 1/8/2014 tarihinden itibaren satacakları EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC’lerin yukarıda açıklandığı şekilde belge düzenleyecek özellikte olması zorunludur. Mezkûr tarihten evvel satılan ve anılan özellikleri ihtiva etmeyen EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC’leri kullanan mükellefler, cihazlarının üretici veya ithalatçısı olan yetkili ÖKC firmalarına müracaat ederek cihazlarını en geç 1/8/2014 tarihine kadar yukarıda sayılan özellikleri haiz hale getirtmeleri mecburidir. Yetkili firmaların bu talepleri yerine getirmeleri zorunludur. Yetkili ÖKC firmaları, basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ÖKC’ler için söz konusu zorunluluğu en geç 1/1/2016 tarihine kadar yerine getireceklerdir.

Faaliyetlerinde seyyar EFT-POS (banka POS) cihazı kullanan mükelleflere 1/10/2013 tarihinden itibaren EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanma mecburiyeti getirildiğinden, bu mükelleflerin seyyar kullanım özelliği olan banka POS cihazı bulundurmamaları ve kullanmamaları gerekmektedir.
Basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ÖKC kullanan mükelleflerin ise, işletmelerindeki harici banka POS cihazlarını 1/1/2016 tarihine kadar yetkili ÖKC firmaları aracılığıyla yeni nesil ÖKC’lere (Gelir İdaresi Başkanlığı Mesajlaşma Protokollerine uygun olarak) bağlatmaları zorunlu olup, bu tarihten sonra yeni nesil ÖKC’den bağımsız banka POS cihazlarını kullanmaları mümkün bulunmamaktadır. (3)

1.2. Cezai Müeyyide

Tebliğin bu bölümünde belirlenen usul ve esaslara riayet edilmemesi halinde ilgililere Vergi Usul Kanununda yer alan cezalar tatbik edilir.

(562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025)

2. Finansman Şirketleri, Tasarruf Finansman Şirketleri, Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşlarının Düzenleyeceği Belge (4)

(562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle kaldırılan paragraf; Yürürlük: 01.07.2024) (5)

6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları (6) banker kapsamında BSMV mükellefi olup, bunların yaptığı 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler BSMV'ye, bu işlemlerin dışında kalan diğer işlemleri ise KDV'ye tâbidir.

2.1. 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları (7) BSMV'ye tâbi bütün hizmet veya satışlarını fatura yerine geçmek üzere aşağıdaki şartlara uygun olarak düzenleyecekleri dekontlarla tevsik ederler.

a) Dekontun önyüzünün, üst orta kısmına gelecek şekilde "Dekont (Finansman Şirketi)", (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) “Dekont (Tasarruf Finansman Şirketi)”, “Dekont (Ödeme Kuruluşu)” ya da “Dekont (Elektronik Para Kuruluşu) başlığı bulunur.

b) Dekontlar en az iki örnek olarak düzenlenir, ikiden fazla örnek olarak düzenlendiği takdirde her birinin kaçıncı örnek olduğu belirtilir.

c) Dekontu düzenleyen her şube veya birim itibariyle her hesap dönemi başından itibaren 1'den başlamak üzere düzenleme sırasına göre müteselsil sıra numarası verilir.

ç) Düzenlenecek dekontlarda en az aşağıdaki bilgilere yer verilir.

1) Finansman şirketinin (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) tasarruf finansman şirketinin, ödeme veya elektronik para kuruluşunun (ve şube) unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası,

2) Müşterinin adı-soyadı/unvanı, adresi, vergi dairesi ve T.C. kimlik numarası (vergi kimlik numarası),

3) Düzenleme tarihi,

4) İşin nev'i, miktarı, fiyatı ve tutarı,

5) Belgeyi düzenleyen finansman şirketi, (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) tasarruf finansman şirketi, ödeme veya elektronik para kuruluşu yetkilisinin imzası.

d) Dekontlar BSMV'ye tâbi hizmet veya satışlarda BSMV yükümlülüğünün doğduğu anda düzenlenir. Bu şekilde düzenlenmeyen dekontlar hiç düzenlenmemiş sayılır.

e) Dekontların anlaşmalı matbaalara bastırılması veya notere tasdik ettirilmesi zorunlu bulunmamaktadır.

f) Bir ay içinde düzenlenen dekontlara ilişkin bilgilerin, takip eden ayın on beşinci günü sonuna kadar internet üzerinden, www.gib.gov.tr adresinde hizmet veren İnternet Vergi Dairesine, kullanıcı kodu, parola ve şifre kullanarak giriş yapmak suretiyle Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.

2.2. Dekontlara sıra numarası verildikten sonra işlemden vazgeçilmesi veya düzenlenen belgede hatalı bilgilere yer verildiğinin anlaşılması halinde aşağıdaki şekilde işlem yapılır.

a) Belgenin hatalı düzenlendiği, işlemin muhasebe kayıtlarına alınmasından önce tespit edildiği takdirde belge iptal edilir. Ancak iptal edilen belge muhafaza edilerek talep halinde yetkili mercilere ibraz edilir.

b) Belge muhteviyatının muhasebe kayıtlarına alınmasından sonra düzeltmenin icap ettiği hallerde ise belge iptal edilmeyip bu kaydı düzeltici mahiyette yeni bir belgeye istinaden düzeltme kayıtları yapılır.

2.3. (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 4 üncü maddesiyle değişen bölüm; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025)

6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları BSMV'ye tâbi işlemleri için dekont, BSMV’ye tabi olan işlemleri dışında kalan KDV'ye tâbi teslim ve hizmetleri için fatura düzenleyecektir. Ödeme ve elektronik para kuruluşları ise, faaliyetlerine göre bir, üç, altı ay veya bir yıl gibi belirli hesap devreleri itibariyle, devre sonlarında düzenlenen hesap bildirim cetveli (ekstre) ile bildirilmesi mutad olan BSMV’ye tabi işlemleri için dekont yerine aynı bilgileri taşımak şartı ile hesap bildirim cetveli (ekstre) düzenleyebilecektir. (8)

2.4. Tebliğin bu bölümü ile düzenlenme zorunluluğu getirilen (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 5 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:  12/06/2024) belgelerin (9) düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, aslı ile örneğinde farklı tutara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, her belge için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanununun 353/2 nci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, bir ay içinde düzenlenen (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 5 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:  12/06/2024) söz konusu belgelere (10) ilişkin bilgilerin yukarıda belirtildiği şekilde gönderilmemesi veya süresinde gönderilmemesi veyahut eksik veya yanıltıcı bilgi gönderilmesi halinde de Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilir.

3. Yürürlük

Bu Tebliğin birinci bölümü yayımı tarihinde, ikinci bölümü ise 1/4/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Ek için tıklayınız.

 

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

3/4/2014

28961

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazetelerin

Sıra No

Tebliğin Türü

Tarihi

Sayısı

1.

451

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

3/6/2015

29375

2.

562

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

12/6/2024

32574

 

(1)   Değişmeden önceki şekli:  21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında Türkiye'de kurulu finansman şirketlerine

 

(2) Değişmeden önceki şekli: Yeni nesil ÖKC'lerden EFT-POS özellikli olanlarda bu Tebliğ ile ihdas edilen ve bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişi ile banka POS harcama belgesinin işyeri nüshasının yazar kasanın yazıcısından basılacağı tabiidir. Diğer taraftan, EFT-POS özelliği olmayan yeni nesil ÖKC'lerde bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişi yazar kasanın yazıcısından bastırılacak olup, banka POS harcama belgesinin işyeri nüshası ise POS cihazının veya yazar kasanın yazıcısından bastırılabilir.

Bankacılık kartları ile yapılan ödeme karşılığında ÖKC fişi yerine fatura düzenlenmesi söz konusu ise bu durumda yazar kasa fişi düzenlenmediğinden banka POS harcama belgelerinin müşteri nüshaları ve işyeri nüshalarının öteden beri devam eden uygulamaya göre düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak yeni nesil ÖKC'lerde kayıt oluşturulması gereken hallerde düzenlenecek belgelerin üzerinde (hem müşteri nüshası hem de işyeri nüshasında) diğer bilgilerin yanında ilgili faturanın tarih ve sayısı ile ÖKC'ye ait firma kodu, sicil numarası ve "mali değeri yoktur" ibaresi yer almalıdır. Faturanın elektronik olarak düzenlenmesi söz konusu ise Maliye Bakanlığınca belirlenecek usullere göre hareket edilmelidir.

(3) Değişmeden önceki şekli: Yetkili ÖKC firmalarının, 1/8/2014 tarihinden itibaren satacakları yeni nesil ÖKC'lerin yukarıda açıklandığı şekilde belge düzenleyecek özellikte olması zorunludur. Mezkûr tarihten evvel satılan ve anılan özellikleri ihtiva etmeyen yeni nesil ÖKC'leri kullanan mükellefler, cihazlarının üretici veya ithalatçısı olan yetkili ÖKC firmalarına müracaat ederek cihazlarını en geç 1/8/2014 tarihine kadar yukarıda sayılan özellikleri haiz hale getirtmeleri mecburidir. Yetkili firmaların bu talepleri yerine getirmeleri zorunludur.

(4) Değişmeden önceki şekli: 2. Finansman Şirketlerinin Düzenleyeceği Belge

(5) Kaldırılmadan önceki hali: 6361 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında Türkiye'de kurulu finansman şirketlerinin mezkûr Kanun hükümlerine tâbi olduğu, 39 uncu maddesinde ise finansman sözleşmesinin, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşme olduğu, kredi geri ödemelerinin adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapıldığı, finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmalarının ve finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesinin zorunlu olduğu hükümleri yer almaktadır.

(6) Değişmeden önceki hali: finansman şirketleri

(7) Değişmeden önceki hali: finansman şirketleri

(8) Değişmeden önceki hali: 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren finansman şirketleri BSMV'ye tâbi işlemleri dışında kalan KDV'ye tâbi teslim ve hizmetlerinde fatura düzenlerler

(9) Değişmeden önceki hali: dekontun

(10) Değişmeden önceki hali: dekontlara


VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 435) İlk Haline Ulaşmak İçin Tıklayınız

İçerik 2:

 

 

 

(451 ve 562 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Tebliği ile Değişen Güncel Hali)

  

 

Kapsam

Bankacılık kartları (Kredi Kartı, Banka Kartı, Ön Ödemeli Kart) kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen perakende teslim ve hizmet ifalarına ilişkin yeni nesil ödeme kaydedici cihaz (ÖKC) fişlerine dair usul ve esaslar ile (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında Türkiye'de kurulu finansman şirketleri ve tasarruf finansman şirketlerine, 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşlarına (1) banka ve sigorta muameleleri vergisine (BSMV) tâbi işlemleri nedeniyle fatura yerine geçmek üzere dekont düzenleme zorunluluğu getirilmesi bu Tebliğin konusunu teşkil etmektedir.

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin son fıkrasında "Maliye Bakanlığı düzenlenmesi mecburi olan belgelerde bulunması gereken zorunlu bilgileri belirlemeye ... yetkilidir." hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde, Maliye Bakanlığının, mükellef ve meslek grupları itibarıyla muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, mezkûr Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya; bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, yine mezkûr Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya yetkili olduğu hükme bağlanmış, dördüncü bendinde ise "Bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan istenilen bilgiler ile vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, beyanname, bildirim ve bilgilerin aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu zorunluluğu beyanname, bildirim veya bilgi çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya" Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Mezkûr Kanunun 149 uncu maddesinde de "Kamu idare ve müesseseleri (Kamu hizmeti ifa eden kurum ve kuruluşlar dahil) ile gerçek ve tüzel kişiler vergilendirmeye ilişkin olaylarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve vergi dairesince kendilerinden yazı ile istenecek bilgileri belli fasılalarla ve devamlı olarak yazı ile vermeye mecburdurlar." hükmü mevcuttur.

Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yapılan düzenlemeler aşağıda yer almaktadır.

1. Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz Fişleri

Mali bilgileri içeren yeni nesil ÖKC fişleri ile bankacılık işlemine dair bilgileri içeren banka POS harcama belgesi bilgileri bu Tebliğ ekinde yer alan şekilde birleştirilmiştir. Diğer bir ifadeyle, bankacılık kartları ile yapılan teslim ve hizmet ifalarına dair yeni nesil ÖKC fişlerinin müşteri nüshalarında, ÖKC fişlerinde yer alan mali bilgilerin yanı sıra banka POS harcama belgelerinde olması gereken bankacılık bilgileri de yer alacaktır. Yeni nesil ÖKC cihaz fişlerinin müşteri nüshalarının, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde Tebliğ ekindeki örneğe uygun olarak düzenlenmesi ve müşterilere verilmesi gerekmektedir.

Birleşik yeni nesil ÖKC fişlerinde yer alan bilgilerden sadece mali olanlarının ilgili mevzuata uygun şekilde yazar kasanın elektronik kayıt ünitesine (EKÜ) kaydedilmesi, banka POS harcama belgesine dair bilgilerin ise EKÜ'ye kaydedilmeksizin yalnızca kâğıt ruloya basılması gerekmektedir. Bu Tebliğde açıkça ifade edilen hususlar haricinde, banka POS cihazlarından üretilen belgelerin (slip) işyeri nüshalarıyla ilgili herhangi bir değişiklik bahis mevzuu olmayıp bu konuya dair ulusal ve uluslararası kartlı ödeme sistemleri kurallarına uygun şekilde hareket edilmesi icap etmektedir. Bankacılık uygulamaları gereği müşterinin talebi üzerine banka POS harcama belgelerinin müşteri nüshalarının birden fazla basılmasının gerekmesi hâlinde, ikinci çıktı mali bilgileri içermeyecek ve üzerinde "mali değeri yoktur" ibaresi yer alacaktır. Bu çıktıda bankacılık uygulamalarının gerektirdiği tüm bilgilerin yer alacağı tabiidir.

ÖKC fişi müşteri nüshasında bulunacak bilgiler aşağıda sayılmaktadır.

a) Baş tarafta mükellefin faaliyetinde kullandığı ve bankacılık sistemlerinde kayıtlı olan işletme adı (tabela unvanı), adı soyadı/unvanı, adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik/T.C. kimlik numarası ile telefon numarasının kolaylıkla yazılabileceği ve gerektiğinde güncellenebilecek bir kısım yer alır.

b) Diğer bilgilerden ayrı olarak tarih, müteselsil fiş numarası ve saat ("Fiş No" ve "Saat" ibareleri de olacak) bulunmalıdır.

c) Tarih ve müteselsil fiş numarası bir satıra, saat bir alt satıra veya aynı sıra dâhilinde alt alta yazılmalıdır.

ç) Müteselsil fiş numarası, belli bir limite kadar (en az bir milyon) devam edecek veya her günün sonunda "Z" raporu alındıktan sonra sıfırlanıp tekrar 1'den başlayarak ilerleyecek tarzda olmalıdır.

d) Katma değer vergisi (KDV) oranları dikkate alınarak departmanlara programlanan mal cinsleri ve vergi oranları ile vergi dâhil satış tutarları yer almalıdır.

e) Mal cinsleri en az beş harfle (karakterle) kısaltılarak, ancak anlaşılır bir şekilde gösterilmelidir.

f) Vergi oranları ile satış bedelinin birbirine karışmaması için bedelin sol başına (*) işareti konulmalıdır.

g) Alınan toplam katma değer vergisi "TOPKDV" veya "KDV", bunun hemen altında, vergi dâhil toplam satış tutarı "TOPLAM" veya "TOP" olarak gösterilir.

h) "TOPLAM" ve "TOPKDV" ifadeleri diğer bilgilerden ayırdedilebilmesi bakımından, büyük harflerle (çift yazılımlı), değişik renklerde veya iki çizgi arasında gösterilmelidir.

ı) Ödeme şekilleri (Nakit, Hediye Çeki, Kredi Kartı vesaire.) ile para üstü, "TOPLAM" dan sonra gelecek şekilde ayrıca gösterilmelidir.

i) Mükellefin Türk Ticaret Kanunu ve ilgili mevzuatına göre tacir sayılması hâlinde, Merkezi Tüzel Kişilik Bilgi Sistemi (MERSİS) numarası ile tescilli internet sitesinin adresi ekteki örneğe uygun olarak fişin orta kısmındaki alana yazılır. Bu durumda baş tarafta unvan olarak ticaret unvanının yer alması gerekir. Ticaret unvanı ve işletme adının tescili bakımından ilgili mevzuat hükümlerinin geçerli olduğu tabiidir.

j) Son kısımda mali sembol, firma kodu ve en az altı rakamdan oluşacak cihaz sicil numarası bulunmalıdır.

k) Bankacılık işlem bilgileri, fişin mali sembolden sonraki satırından itibaren başlayacak ve bu bölümde ulusal ve uluslararası kartlı ödeme kurallarına göre yazılması gereken bilgiler ile bankacılık uygulamalarının gerektirdiği bilgiler yer alacaktır. Bankaların kendi ihtiyaçları doğrultusunda ilave bilgilerin de yer alması mümkün bulunmaktadır. Mükellefin faaliyetinde kullandığı işletme adı (tabela unvanı), unvanı, adres ve tarih bilgileri, fişin mali bilgilerin yer aldığı baş tarafında bulunduğundan, bankacılık bilgilerinin bulunduğu bölümünde tekrar yer almamalıdır.

Banka POS harcama belgesinin (slip) işyeri nüshası, mevcut durumda olduğu gibi (EKÜ'ye kaydedilmeksizin) yeni nesil ÖKC fişinden ayrı bir belge olarak kâğıt ruloya basılacak ve bankacılık uygulamalarının gerektirdiği bilgileri ihtiva edecektir. Ancak bu belgenin işyeri nüshasının üzerinde, ilgili ÖKC'nin firma kodu, sicil numarası ve aynı işlemle ilgili üretilen ÖKC fişinin (hem mali bilgiler hem de bankacılık bilgilerini ihtiva eden müşteri nüshası) sıra numarasının da bulunması zorunludur. Ayrıca banka POS harcama belgelerinin üzerinde kolayca görülecek şekilde "mali değeri yoktur" ibaresinin yer alması gerekmektedir. İşyeri nüshasında, mal cinsleri, vergi oranları, KDV tutarı gibi mali bilgiler (toplam tutar hariç) yer verilmemelidir.

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 inci maddesiyle değişen paragraf; Yürürlük: 3/6/2015) Bu Tebliğ ile ihdas edilen ve bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişleri ile banka POS harcama belgesinin işyeri nüshası sadece yeni nesil ÖKC’nin yazıcısından basılacaktır.

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 1 inci maddesiyle değişen paragraf; Yürürlük: 3/6/2015) Bankacılık kartları ile yapılan ödeme karşılığında ÖKC fişi yerine fatura düzenlenmesinin söz konusu olduğu durumlarda, mali değeri olan ÖKC fişi yerine, satışın faturalı satış olduğunu belirten bir bilgi fişinin ÖKC’den düzenlenerek müşteriye verilmesi ve bu bilgi fişinde banka POS harcama bilgilerinin de gösterilmesi gerekmektedir. Bilgi fişinde bulunması gereken asgarî bilgiler ile bilgi fişinin düzenlenme usul ve esaslarına ilişkin hususlara Gelir İdaresi Başkanlığı Mesajlaşma Protokolü dokümanlarında yer verilir.(2)ÖKC fişleriyle ilgili işbu Tebliğde açıkça düzenlenen hususlar haricinde, 6/12/1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun ilgili mevzuatında yer alan düzenlemeler geçerlidir.

1.1. Uygulamaya Geçiş Süresi

(451 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen bölüm; Yürürlük: 3/6/2015)

Yetkili ÖKC firmalarının, 1/8/2014 tarihinden itibaren satacakları EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC’lerin yukarıda açıklandığı şekilde belge düzenleyecek özellikte olması zorunludur. Mezkûr tarihten evvel satılan ve anılan özellikleri ihtiva etmeyen EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC’leri kullanan mükellefler, cihazlarının üretici veya ithalatçısı olan yetkili ÖKC firmalarına müracaat ederek cihazlarını en geç 1/8/2014 tarihine kadar yukarıda sayılan özellikleri haiz hale getirtmeleri mecburidir. Yetkili firmaların bu talepleri yerine getirmeleri zorunludur. Yetkili ÖKC firmaları, basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ÖKC’ler için söz konusu zorunluluğu en geç 1/1/2016 tarihine kadar yerine getireceklerdir.

Faaliyetlerinde seyyar EFT-POS (banka POS) cihazı kullanan mükelleflere 1/10/2013 tarihinden itibaren EFT-POS özellikli yeni nesil ÖKC kullanma mecburiyeti getirildiğinden, bu mükelleflerin seyyar kullanım özelliği olan banka POS cihazı bulundurmamaları ve kullanmamaları gerekmektedir.
Basit/bilgisayar bağlantılı yeni nesil ÖKC kullanan mükelleflerin ise, işletmelerindeki harici banka POS cihazlarını 1/1/2016 tarihine kadar yetkili ÖKC firmaları aracılığıyla yeni nesil ÖKC’lere (Gelir İdaresi Başkanlığı Mesajlaşma Protokollerine uygun olarak) bağlatmaları zorunlu olup, bu tarihten sonra yeni nesil ÖKC’den bağımsız banka POS cihazlarını kullanmaları mümkün bulunmamaktadır. (3)

1.2. Cezai Müeyyide

Tebliğin bu bölümünde belirlenen usul ve esaslara riayet edilmemesi halinde ilgililere Vergi Usul Kanununda yer alan cezalar tatbik edilir.

(562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025)

2. Finansman Şirketleri, Tasarruf Finansman Şirketleri, Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşlarının Düzenleyeceği Belge (4)

(562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle kaldırılan paragraf; Yürürlük: 01.07.2024) (5)

6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları (6) banker kapsamında BSMV mükellefi olup, bunların yaptığı 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler BSMV'ye, bu işlemlerin dışında kalan diğer işlemleri ise KDV'ye tâbidir.

2.1. 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 2 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: Değişikliklerin tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları (7) BSMV'ye tâbi bütün hizmet veya satışlarını fatura yerine geçmek üzere aşağıdaki şartlara uygun olarak düzenleyecekleri dekontlarla tevsik ederler.

a) Dekontun önyüzünün, üst orta kısmına gelecek şekilde "Dekont (Finansman Şirketi)", (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) “Dekont (Tasarruf Finansman Şirketi)”, “Dekont (Ödeme Kuruluşu)” ya da “Dekont (Elektronik Para Kuruluşu) başlığı bulunur.

b) Dekontlar en az iki örnek olarak düzenlenir, ikiden fazla örnek olarak düzenlendiği takdirde her birinin kaçıncı örnek olduğu belirtilir.

c) Dekontu düzenleyen her şube veya birim itibariyle her hesap dönemi başından itibaren 1'den başlamak üzere düzenleme sırasına göre müteselsil sıra numarası verilir.

ç) Düzenlenecek dekontlarda en az aşağıdaki bilgilere yer verilir.

1) Finansman şirketinin (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) tasarruf finansman şirketinin, ödeme veya elektronik para kuruluşunun (ve şube) unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası,

2) Müşterinin adı-soyadı/unvanı, adresi, vergi dairesi ve T.C. kimlik numarası (vergi kimlik numarası),

3) Düzenleme tarihi,

4) İşin nev'i, miktarı, fiyatı ve tutarı,

5) Belgeyi düzenleyen finansman şirketi, (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3 üncü maddesiyle eklenen ibare; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025) tasarruf finansman şirketi, ödeme veya elektronik para kuruluşu yetkilisinin imzası.

d) Dekontlar BSMV'ye tâbi hizmet veya satışlarda BSMV yükümlülüğünün doğduğu anda düzenlenir. Bu şekilde düzenlenmeyen dekontlar hiç düzenlenmemiş sayılır.

e) Dekontların anlaşmalı matbaalara bastırılması veya notere tasdik ettirilmesi zorunlu bulunmamaktadır.

f) Bir ay içinde düzenlenen dekontlara ilişkin bilgilerin, takip eden ayın on beşinci günü sonuna kadar internet üzerinden, www.gib.gov.tr adresinde hizmet veren İnternet Vergi Dairesine, kullanıcı kodu, parola ve şifre kullanarak giriş yapmak suretiyle Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekmektedir.

2.2. Dekontlara sıra numarası verildikten sonra işlemden vazgeçilmesi veya düzenlenen belgede hatalı bilgilere yer verildiğinin anlaşılması halinde aşağıdaki şekilde işlem yapılır.

a) Belgenin hatalı düzenlendiği, işlemin muhasebe kayıtlarına alınmasından önce tespit edildiği takdirde belge iptal edilir. Ancak iptal edilen belge muhafaza edilerek talep halinde yetkili mercilere ibraz edilir.

b) Belge muhteviyatının muhasebe kayıtlarına alınmasından sonra düzeltmenin icap ettiği hallerde ise belge iptal edilmeyip bu kaydı düzeltici mahiyette yeni bir belgeye istinaden düzeltme kayıtları yapılır.

2.3. (562 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 4 üncü maddesiyle değişen bölüm; Yürürlük: tasarruf finansman şirketlerine ilişkin hükümleri 1/7/2024, ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkin hükümleri 1/1/2025)

6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren finansman ve tasarruf finansman şirketleri ile 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren ödeme ve elektronik para kuruluşları BSMV'ye tâbi işlemleri için dekont, BSMV’ye tabi olan işlemleri dışında kalan KDV'ye tâbi teslim ve hizmetleri için fatura düzenleyecektir. Ödeme ve elektronik para kuruluşları ise, faaliyetlerine göre bir, üç, altı ay veya bir yıl gibi belirli hesap devreleri itibariyle, devre sonlarında düzenlenen hesap bildirim cetveli (ekstre) ile bildirilmesi mutad olan BSMV’ye tabi işlemleri için dekont yerine aynı bilgileri taşımak şartı ile hesap bildirim cetveli (ekstre) düzenleyebilecektir. (8)

2.4. Tebliğin bu bölümü ile düzenlenme zorunluluğu getirilen (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 5 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:  12/06/2024) belgelerin (9) düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, aslı ile örneğinde farklı tutara yer verildiğinin veya gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde, her belge için ayrı ayrı olmak üzere Vergi Usul Kanununun 353/2 nci maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası, bir ay içinde düzenlenen (562Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 5 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük:  12/06/2024) söz konusu belgelere (10) ilişkin bilgilerin yukarıda belirtildiği şekilde gönderilmemesi veya süresinde gönderilmemesi veyahut eksik veya yanıltıcı bilgi gönderilmesi halinde de Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilir.

3. Yürürlük

Bu Tebliğin birinci bölümü yayımı tarihinde, ikinci bölümü ise 1/4/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Tebliğ olunur.

Ek için tıklayınız.

 

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

3/4/2014

28961

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazetelerin

Sıra No

Tebliğin Türü

Tarihi

Sayısı

1.

451

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

3/6/2015

29375

2.

562

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği

12/6/2024

32574

 

(1)   Değişmeden önceki şekli:  21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında Türkiye'de kurulu finansman şirketlerine

 

(2) Değişmeden önceki şekli: Yeni nesil ÖKC'lerden EFT-POS özellikli olanlarda bu Tebliğ ile ihdas edilen ve bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişi ile banka POS harcama belgesinin işyeri nüshasının yazar kasanın yazıcısından basılacağı tabiidir. Diğer taraftan, EFT-POS özelliği olmayan yeni nesil ÖKC'lerde bankacılık bilgilerini de ihtiva eden ÖKC fişi yazar kasanın yazıcısından bastırılacak olup, banka POS harcama belgesinin işyeri nüshası ise POS cihazının veya yazar kasanın yazıcısından bastırılabilir.

Bankacılık kartları ile yapılan ödeme karşılığında ÖKC fişi yerine fatura düzenlenmesi söz konusu ise bu durumda yazar kasa fişi düzenlenmediğinden banka POS harcama belgelerinin müşteri nüshaları ve işyeri nüshalarının öteden beri devam eden uygulamaya göre düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak yeni nesil ÖKC'lerde kayıt oluşturulması gereken hallerde düzenlenecek belgelerin üzerinde (hem müşteri nüshası hem de işyeri nüshasında) diğer bilgilerin yanında ilgili faturanın tarih ve sayısı ile ÖKC'ye ait firma kodu, sicil numarası ve "mali değeri yoktur" ibaresi yer almalıdır. Faturanın elektronik olarak düzenlenmesi söz konusu ise Maliye Bakanlığınca belirlenecek usullere göre hareket edilmelidir.

(3) Değişmeden önceki şekli: Yetkili ÖKC firmalarının, 1/8/2014 tarihinden itibaren satacakları yeni nesil ÖKC'lerin yukarıda açıklandığı şekilde belge düzenleyecek özellikte olması zorunludur. Mezkûr tarihten evvel satılan ve anılan özellikleri ihtiva etmeyen yeni nesil ÖKC'leri kullanan mükellefler, cihazlarının üretici veya ithalatçısı olan yetkili ÖKC firmalarına müracaat ederek cihazlarını en geç 1/8/2014 tarihine kadar yukarıda sayılan özellikleri haiz hale getirtmeleri mecburidir. Yetkili firmaların bu talepleri yerine getirmeleri zorunludur.

(4) Değişmeden önceki şekli: 2. Finansman Şirketlerinin Düzenleyeceği Belge

(5) Kaldırılmadan önceki hali: 6361 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında Türkiye'de kurulu finansman şirketlerinin mezkûr Kanun hükümlerine tâbi olduğu, 39 uncu maddesinde ise finansman sözleşmesinin, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşme olduğu, kredi geri ödemelerinin adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapıldığı, finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmalarının ve finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesinin zorunlu olduğu hükümleri yer almaktadır.

(6) Değişmeden önceki hali: finansman şirketleri

(7) Değişmeden önceki hali: finansman şirketleri

(8) Değişmeden önceki hali: 6361 sayılı Kanun kapsamında faaliyet gösteren finansman şirketleri BSMV'ye tâbi işlemleri dışında kalan KDV'ye tâbi teslim ve hizmetlerinde fatura düzenlerler

(9) Değişmeden önceki hali: dekontun

(10) Değişmeden önceki hali: dekontlara


VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 435) İlk Haline Ulaşmak İçin Tıklayınız

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

  VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/151

 

Konusu

:

Deprem bölgelerinde bulunan mükelleflerin, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendi uyarınca belirlenen teminat verme sürelerinin uzatılması.

Tarihi

:

17/2/2023

Sayısı

:

VUK-151/2023-2

 

1. Giriş:

213 Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendindeki yetkiye dayanılarak, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında teminat verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerden, deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen illerde bulunanların, anılan Tebliğin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendi uyarınca vermeleri gereken teminatın verilme sürelerinin uzatılması bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci Maddesi Kapsamındaki Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması:

Deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen  illerdeki gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi yönünden mükellefiyeti bulunan adi ortaklıklardan, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca bu illerdeki 6/2/2023 tarihinden önce lisans almış ve teminat verme süresi bu tarihten sonra sona eren mükellefler ile (b) bendi kapsamındaki mükelleflerin teminat verme sürelerinin 31/8/2023 gününe (bu tarih dahil) kadar uzatılması uygun görülmüştür.

Duyurulur.

  

                                                                                                                                                                        Bekir BAYRAKDAR   

                                                                                                                                                                               Gelir İdaresi Başkanı

İçerik 1:

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

  VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/151

 

Konusu

:

Deprem bölgelerinde bulunan mükelleflerin, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendi uyarınca belirlenen teminat verme sürelerinin uzatılması.

Tarihi

:

17/2/2023

Sayısı

:

VUK-151/2023-2

 

1. Giriş:

213 Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendindeki yetkiye dayanılarak, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında teminat verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerden, deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen illerde bulunanların, anılan Tebliğin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendi uyarınca vermeleri gereken teminatın verilme sürelerinin uzatılması bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci Maddesi Kapsamındaki Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması:

Deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen  illerdeki gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi yönünden mükellefiyeti bulunan adi ortaklıklardan, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca bu illerdeki 6/2/2023 tarihinden önce lisans almış ve teminat verme süresi bu tarihten sonra sona eren mükellefler ile (b) bendi kapsamındaki mükelleflerin teminat verme sürelerinin 31/8/2023 gününe (bu tarih dahil) kadar uzatılması uygun görülmüştür.

Duyurulur.

  

                                                                                                                                                                        Bekir BAYRAKDAR   

                                                                                                                                                                               Gelir İdaresi Başkanı

İçerik 2:

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

  VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/151

 

Konusu

:

Deprem bölgelerinde bulunan mükelleflerin, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendi uyarınca belirlenen teminat verme sürelerinin uzatılması.

Tarihi

:

17/2/2023

Sayısı

:

VUK-151/2023-2

 

1. Giriş:

213 Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendindeki yetkiye dayanılarak, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında teminat verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerden, deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen illerde bulunanların, anılan Tebliğin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bendi uyarınca vermeleri gereken teminatın verilme sürelerinin uzatılması bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci Maddesi Kapsamındaki Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması:

Deprem nedeniyle mücbir sebep ilan edilen  illerdeki gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ile katma değer vergisi yönünden mükellefiyeti bulunan adi ortaklıklardan, 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca bu illerdeki 6/2/2023 tarihinden önce lisans almış ve teminat verme süresi bu tarihten sonra sona eren mükellefler ile (b) bendi kapsamındaki mükelleflerin teminat verme sürelerinin 31/8/2023 gününe (bu tarih dahil) kadar uzatılması uygun görülmüştür.

Duyurulur.

  

                                                                                                                                                                        Bekir BAYRAKDAR   

                                                                                                                                                                               Gelir İdaresi Başkanı

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

38418978-120[61-18/45]-E.10238

11.01.2021

Konu

:

Defter-Beyan Sistemine geçiş yapan basit usule tabi mükellefin, çalışan işçiler için işçilik giderlerini kayıtlarına alma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ve giderleştirilmesi hk.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

10.07.2018 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, minibüs işletmeciliği faaliyetiniz dolayısıyla basit usule tabi gelir vergisi mükellefi olduğunuz, basit usule tabi işletmelerin 2018 takvim yılı itibariyle defter beyan sistemine geçmeleri nedeniyle, basit usule tabi olan işletmelerde çalışan işçiler için işçilik giderlerinin defter beyan sistemine işlenme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ile işlenmesi halinde ne kadarlık kısmının gider yazılabileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde; "Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.

 

1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;

 

 ...

 

Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez." hükmüne yer verilmiştir.

 

Anılan Kanunun 37 inci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu Kanunda yazılı gerçek (bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

 

Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde, "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

 

Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.

 

.." hükmü yer almıştır.

 

Aynı Kanunun 40 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu hükümlere göre, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışan hizmet erbabının bu hizmeti neticesinde aldığı ücretin, Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi hükmü gereğince diğer ücret olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu ücret ödemelerinin de tamamının, Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince ücret gideri olarak basit usulde ticari kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Buna göre, basit usulde vergi mükellefi olan şahsınız yanında çalışan ve diğer ücretli olarak vergilendirilen hizmet erbabına ödediğiniz ücretlerin tamamı gider olarak dikkate alınabilecektir.

 

Öte yandan, 1/1/2018 tarihinde mükelleflerin hizmetine sunulan Defter-Beyan Sistemi, basit usule tabi mükelleflerin diğer ücretli olarak yanlarında çalıştırdıkları işçilere ilişkin "brüt ücret", "SGK işveren payı", "işveren işsizlik payı" gibi ödemelere ilişkin kayıtların nasıl ve ne şekilde yapılacağına yönelik yeni bir düzenleme getirmemiştir.

 

Bu kapsamda "diğer ücretli çalışanın" brüt ücreti Defter-Beyan Sisteminde "Muhasebe Bilgileri" başlığı altında "Gider Ekle" fonksiyonu kullanılarak "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü olarak "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" "normal alım" "gider kayıt türü" "çalışan-personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "brüt ücret" seçilerek kayıt yapılabilir.

 

Diğer taraftan, "SGK İşveren Payı" "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü olarak "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" "normal alım" "gider kayıt türü" "çalışan/personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "SGK işveren payı" seçilerek, "İşsizlik İşveren Payı" ise "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" ,"normal alım", "gider kayıt türü" ,"çalışan/personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "işsizlik işveren payı " seçilerek kayıt yapılabilir.

 

Defter-Beyan Sistemi internet adresi olan www.defterbeyan.gov.tr'de "Yardım" bölümü altında Sistemin kullanıma yönelik soru-cevap metinleri, kılavuzlar ve videolar yer almaktadır. Bahse konu bölümde "Personel Giderleri Nasıl Kaydedilir" soru-cevap metni yer aldığı gibi "Ücret Bordrosu" isimli video da 16/3/2018 tarihinde yayınlanmıştır.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

İmza                           

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

38418978-120[61-18/45]-E.10238

11.01.2021

Konu

:

Defter-Beyan Sistemine geçiş yapan basit usule tabi mükellefin, çalışan işçiler için işçilik giderlerini kayıtlarına alma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ve giderleştirilmesi hk.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

10.07.2018 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, minibüs işletmeciliği faaliyetiniz dolayısıyla basit usule tabi gelir vergisi mükellefi olduğunuz, basit usule tabi işletmelerin 2018 takvim yılı itibariyle defter beyan sistemine geçmeleri nedeniyle, basit usule tabi olan işletmelerde çalışan işçiler için işçilik giderlerinin defter beyan sistemine işlenme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ile işlenmesi halinde ne kadarlık kısmının gider yazılabileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde; "Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.

 

1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;

 

 ...

 

Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez." hükmüne yer verilmiştir.

 

Anılan Kanunun 37 inci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu Kanunda yazılı gerçek (bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

 

Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde, "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

 

Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.

 

.." hükmü yer almıştır.

 

Aynı Kanunun 40 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu hükümlere göre, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışan hizmet erbabının bu hizmeti neticesinde aldığı ücretin, Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi hükmü gereğince diğer ücret olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu ücret ödemelerinin de tamamının, Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince ücret gideri olarak basit usulde ticari kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Buna göre, basit usulde vergi mükellefi olan şahsınız yanında çalışan ve diğer ücretli olarak vergilendirilen hizmet erbabına ödediğiniz ücretlerin tamamı gider olarak dikkate alınabilecektir.

 

Öte yandan, 1/1/2018 tarihinde mükelleflerin hizmetine sunulan Defter-Beyan Sistemi, basit usule tabi mükelleflerin diğer ücretli olarak yanlarında çalıştırdıkları işçilere ilişkin "brüt ücret", "SGK işveren payı", "işveren işsizlik payı" gibi ödemelere ilişkin kayıtların nasıl ve ne şekilde yapılacağına yönelik yeni bir düzenleme getirmemiştir.

 

Bu kapsamda "diğer ücretli çalışanın" brüt ücreti Defter-Beyan Sisteminde "Muhasebe Bilgileri" başlığı altında "Gider Ekle" fonksiyonu kullanılarak "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü olarak "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" "normal alım" "gider kayıt türü" "çalışan-personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "brüt ücret" seçilerek kayıt yapılabilir.

 

Diğer taraftan, "SGK İşveren Payı" "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü olarak "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" "normal alım" "gider kayıt türü" "çalışan/personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "SGK işveren payı" seçilerek, "İşsizlik İşveren Payı" ise "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" ,"normal alım", "gider kayıt türü" ,"çalışan/personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "işsizlik işveren payı " seçilerek kayıt yapılabilir.

 

Defter-Beyan Sistemi internet adresi olan www.defterbeyan.gov.tr'de "Yardım" bölümü altında Sistemin kullanıma yönelik soru-cevap metinleri, kılavuzlar ve videolar yer almaktadır. Bahse konu bölümde "Personel Giderleri Nasıl Kaydedilir" soru-cevap metni yer aldığı gibi "Ücret Bordrosu" isimli video da 16/3/2018 tarihinde yayınlanmıştır.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

İmza                           

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

38418978-120[61-18/45]-E.10238

11.01.2021

Konu

:

Defter-Beyan Sistemine geçiş yapan basit usule tabi mükellefin, çalışan işçiler için işçilik giderlerini kayıtlarına alma zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ve giderleştirilmesi hk.

 

 

 

 

 

 

İlgi

:

10.07.2018 evrak kayıt tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, minibüs işletmeciliği faaliyetiniz dolayısıyla basit usule tabi gelir vergisi mükellefi olduğunuz, basit usule tabi işletmelerin 2018 takvim yılı itibariyle defter beyan sistemine geçmeleri nedeniyle, basit usule tabi olan işletmelerde çalışan işçiler için işçilik giderlerinin defter beyan sistemine işlenme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı ile işlenmesi halinde ne kadarlık kısmının gider yazılabileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinde; "Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.

 

1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;

 

 ...

 

Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez." hükmüne yer verilmiştir.

 

Anılan Kanunun 37 inci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtildikten sonra ticari kazancın, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu Kanunda yazılı gerçek (bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edileceği hükme bağlanmıştır.

 

Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde, "47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.

 

Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.

 

.." hükmü yer almıştır.

 

Aynı Kanunun 40 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde de, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

 

Bu hükümlere göre, kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışan hizmet erbabının bu hizmeti neticesinde aldığı ücretin, Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi hükmü gereğince diğer ücret olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup, söz konusu ücret ödemelerinin de tamamının, Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi gereğince ücret gideri olarak basit usulde ticari kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Buna göre, basit usulde vergi mükellefi olan şahsınız yanında çalışan ve diğer ücretli olarak vergilendirilen hizmet erbabına ödediğiniz ücretlerin tamamı gider olarak dikkate alınabilecektir.

 

Öte yandan, 1/1/2018 tarihinde mükelleflerin hizmetine sunulan Defter-Beyan Sistemi, basit usule tabi mükelleflerin diğer ücretli olarak yanlarında çalıştırdıkları işçilere ilişkin "brüt ücret", "SGK işveren payı", "işveren işsizlik payı" gibi ödemelere ilişkin kayıtların nasıl ve ne şekilde yapılacağına yönelik yeni bir düzenleme getirmemiştir.

 

Bu kapsamda "diğer ücretli çalışanın" brüt ücreti Defter-Beyan Sisteminde "Muhasebe Bilgileri" başlığı altında "Gider Ekle" fonksiyonu kullanılarak "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü olarak "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" "normal alım" "gider kayıt türü" "çalışan-personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "brüt ücret" seçilerek kayıt yapılabilir.

 

Diğer taraftan, "SGK İşveren Payı" "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü olarak "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" "normal alım" "gider kayıt türü" "çalışan/personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "SGK işveren payı" seçilerek, "İşsizlik İşveren Payı" ise "Belge Bilgisi" bölümünde belge türü "diğer" seçeneği seçildikten sonra "Gider Kalemleri" bölümünde sırasıyla "alış türü" ,"normal alım", "gider kayıt türü" ,"çalışan/personel bordro giderleri" ve "gider kayıt alt türü" "işsizlik işveren payı " seçilerek kayıt yapılabilir.

 

Defter-Beyan Sistemi internet adresi olan www.defterbeyan.gov.tr'de "Yardım" bölümü altında Sistemin kullanıma yönelik soru-cevap metinleri, kılavuzlar ve videolar yer almaktadır. Bahse konu bölümde "Personel Giderleri Nasıl Kaydedilir" soru-cevap metni yer aldığı gibi "Ücret Bordrosu" isimli video da 16/3/2018 tarihinde yayınlanmıştır.

 

Bilgilerinize sunulur.

 

İmza                           

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

SİVAS VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

67630374-155[2019]-E.15681

17.08.2020

Konu

:

Döner Sermaye İşletmesine Bağlı Tüzel Kişiliği Bulunan Uygulama Otelinin Beyannameleri Üzerinden Damga Vergisi Muafiyeti ve Harici Banka Pos Cihazı Kullanma Mecburiyeti

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, İşletmenizin, … Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesine bağlı olarak ayrı tüzel kişiliğinin olduğu belirtilerek, bağlı olduğunuz vergi dairesine verilecek olan KDV, kurum geçici, kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerinde damga vergisi muafiyetinizin olup olmadığı ile konaklama hizmetinden yaptığınız tahsilatların tamamına fatura düzenlendiğinden mevcut yazar kasa pos cihazı haricinde bulunan banka pos cihazından tahsilat yaptığınızdan bahisle yapılan işlemin yazar kasa pos cihazından yapılmasının zorunlu olup olmadığı hususlarında görüş talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.

 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Taşıma ve Otel İşletmelerine Ait Belgeler" başlıklı 240 ıncı maddesinin (C) bendinde; "Günlük müşteri listeleri: Otel, motel ve pansiyon gibi konaklama yerleri, odaları, bölmeler ve yatak planlarına uygun olarak müteselsil seri ve sıra numaralı günlük müşteri listeleri düzenlerler ve işletmede bulundururlar.

   Bu listelerde aşağıdaki bilgiler bulunur:

  1. Mükellefin adı, soyadı, varsa ünvanı ve adresi,
  2. Oda numaraları yazılmak suretiyle müşterinin adı, soyadı ve oda ücreti,
  3. Düzenleme tarihi." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, 3100 Sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili 49 Seri No'lu Genel Tebliğin (A) bölümünün 5 inci bendinde; münhasıran günlük müşteri listesinde kayıtlı müşterilerine hizmet veren otel, motel ve pansiyon işletmecilerinin, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura veya perakende satış fişlerini düzenlemeleri şartıyla ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti dışında bırakılmalarının uygun görüldüğü açıklanmıştır.

 

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında ise, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden, "… satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları" kullanma mecburiyeti getirilmiştir." denilmektedir.

 

Aynı Genel Tebliğin 7 nci maddesinde, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan tebliğlerin ve diğer ikincil mevzuatın, bu Tebliğe ve 5 inci bölümde sayılan dokümanlara aykırı olmayan hükümlerinin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz uygulamaları bakımından uygulanmaya devam edeceği belirtilmektedir.

 

Ayrıca Yeni Nesil ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen mal teslimi veya hizmet ifalarında; ÖKC'lerden ÖKC fişleri haricinde "Bilgi Fişleri"nin düzenleneceği durumların ve bilgi fişlerinin düzenlenmesi sırasında uyulması gereken usul ve esasların belirlendiği, Başkanlığımız internet sitesinde de yayınlanmış olan "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz"un 9.1 numaralı ''Faturalı Satışlara İlişkin Olarak Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Düzenlenecek Bilgi Fişleri'' başlıklı bölümünde;

 

''YN ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen satışların, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 232. Maddesinde fatura düzenlenmesi mecburiyeti bulunan vergi mükelleflerine yapılmış olması veya müşterinin nihai tüketici olmakla beraber fatura istemesi ya da satış tutarının fatura düzenleme haddini aşması halinde; satıcının müşteriye fatura vermesi zorunludur. Bu şekilde düzenlenen/düzenlenecek faturalara istinaden YN ÖKC'den aşağıdaki örneklere ve açıklamalara uygun Bilgi Fişleri düzenlenecektir.'' açıklaması yer almaktadır.

 

Bu nedenlerle, otel, motel ve pansiyon işletmelerinin münhasıran günlük müşteri listesinde kayıtlı müşterilere verilen hizmetlerle ilgili olarak yapılacak tahsilatlarda Vergi Usul Kanunu'na göre belge düzenlenmiş olması şartıyla YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunmamakta, günlük müşteri listesinde kayıtlı olmayan müşterilere hizmet verilen kafeterya, restoran, bar gibi yerlerde yapılan tahsilat işlemleri ile ilgili olarak ise her bir tahsilat mahallinde ayrı ayrı YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunmakta olup, günlük müşteri listesinde kayıtlı olmayan müşterilerin ödemeyi resepsiyon mahallinde yapmaları halinde (münhasıran bu ödemelerin belgelendirilmesi için) resepsiyonda da YN ÖKC kullanılması gerekmektedir. YN ÖKC kullanılan mahallerde yapılan satış veya verilen hizmetler karşılığında müşteriye fatura verilmesi halinde, düzenlenen fatura ile ilgili olarak "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz"a göre YN ÖKC'den fatura bilgi fişinin düzenleneceği tabiidir.

 

DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

 

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 2/b fıkrası altında vergi beyannameleri bentler halinde sayılmak suretiyle belirlenmiş, (be) bendinde de damga vergisi beyannameleri hariç diğer vergi beyannamelerinin maktu damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Damga vergisi uygulaması bakımından Kanunda tanımı yapılan resmi dairelere bağlı olmakla birlikte ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine birden haiz olan kuruluşlar resmi daire olarak kabul edilmemekte, buna karşılık bu iki özellikten herhangi birisine sahip olmayan kuruluşlar bağlı oldukları resmi dairenin damga vergisi uygulaması bakımından tabi olduğu hükümlere tabi olmaktadırlar.

 

 Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde, bağlı olduğu kurumdan ayrı tüzel kişiliği ve iktisadilik vasfı bulunduğu anlaşılan İşletmenizin, damga vergisi uygulamasında resmi daire olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmayıp, vergi dairesine vereceğiniz vergi beyannamelerinin (damga vergisi beyannamesi hariç) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 2/b fıkrasına göre maktu damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İçerik 1:

T.C.

SİVAS VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

67630374-155[2019]-E.15681

17.08.2020

Konu

:

Döner Sermaye İşletmesine Bağlı Tüzel Kişiliği Bulunan Uygulama Otelinin Beyannameleri Üzerinden Damga Vergisi Muafiyeti ve Harici Banka Pos Cihazı Kullanma Mecburiyeti

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, İşletmenizin, … Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesine bağlı olarak ayrı tüzel kişiliğinin olduğu belirtilerek, bağlı olduğunuz vergi dairesine verilecek olan KDV, kurum geçici, kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerinde damga vergisi muafiyetinizin olup olmadığı ile konaklama hizmetinden yaptığınız tahsilatların tamamına fatura düzenlendiğinden mevcut yazar kasa pos cihazı haricinde bulunan banka pos cihazından tahsilat yaptığınızdan bahisle yapılan işlemin yazar kasa pos cihazından yapılmasının zorunlu olup olmadığı hususlarında görüş talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.

 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Taşıma ve Otel İşletmelerine Ait Belgeler" başlıklı 240 ıncı maddesinin (C) bendinde; "Günlük müşteri listeleri: Otel, motel ve pansiyon gibi konaklama yerleri, odaları, bölmeler ve yatak planlarına uygun olarak müteselsil seri ve sıra numaralı günlük müşteri listeleri düzenlerler ve işletmede bulundururlar.

   Bu listelerde aşağıdaki bilgiler bulunur:

  1. Mükellefin adı, soyadı, varsa ünvanı ve adresi,
  2. Oda numaraları yazılmak suretiyle müşterinin adı, soyadı ve oda ücreti,
  3. Düzenleme tarihi." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, 3100 Sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili 49 Seri No'lu Genel Tebliğin (A) bölümünün 5 inci bendinde; münhasıran günlük müşteri listesinde kayıtlı müşterilerine hizmet veren otel, motel ve pansiyon işletmecilerinin, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura veya perakende satış fişlerini düzenlemeleri şartıyla ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti dışında bırakılmalarının uygun görüldüğü açıklanmıştır.

 

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında ise, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden, "… satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları" kullanma mecburiyeti getirilmiştir." denilmektedir.

 

Aynı Genel Tebliğin 7 nci maddesinde, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan tebliğlerin ve diğer ikincil mevzuatın, bu Tebliğe ve 5 inci bölümde sayılan dokümanlara aykırı olmayan hükümlerinin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz uygulamaları bakımından uygulanmaya devam edeceği belirtilmektedir.

 

Ayrıca Yeni Nesil ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen mal teslimi veya hizmet ifalarında; ÖKC'lerden ÖKC fişleri haricinde "Bilgi Fişleri"nin düzenleneceği durumların ve bilgi fişlerinin düzenlenmesi sırasında uyulması gereken usul ve esasların belirlendiği, Başkanlığımız internet sitesinde de yayınlanmış olan "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz"un 9.1 numaralı ''Faturalı Satışlara İlişkin Olarak Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Düzenlenecek Bilgi Fişleri'' başlıklı bölümünde;

 

''YN ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen satışların, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 232. Maddesinde fatura düzenlenmesi mecburiyeti bulunan vergi mükelleflerine yapılmış olması veya müşterinin nihai tüketici olmakla beraber fatura istemesi ya da satış tutarının fatura düzenleme haddini aşması halinde; satıcının müşteriye fatura vermesi zorunludur. Bu şekilde düzenlenen/düzenlenecek faturalara istinaden YN ÖKC'den aşağıdaki örneklere ve açıklamalara uygun Bilgi Fişleri düzenlenecektir.'' açıklaması yer almaktadır.

 

Bu nedenlerle, otel, motel ve pansiyon işletmelerinin münhasıran günlük müşteri listesinde kayıtlı müşterilere verilen hizmetlerle ilgili olarak yapılacak tahsilatlarda Vergi Usul Kanunu'na göre belge düzenlenmiş olması şartıyla YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunmamakta, günlük müşteri listesinde kayıtlı olmayan müşterilere hizmet verilen kafeterya, restoran, bar gibi yerlerde yapılan tahsilat işlemleri ile ilgili olarak ise her bir tahsilat mahallinde ayrı ayrı YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunmakta olup, günlük müşteri listesinde kayıtlı olmayan müşterilerin ödemeyi resepsiyon mahallinde yapmaları halinde (münhasıran bu ödemelerin belgelendirilmesi için) resepsiyonda da YN ÖKC kullanılması gerekmektedir. YN ÖKC kullanılan mahallerde yapılan satış veya verilen hizmetler karşılığında müşteriye fatura verilmesi halinde, düzenlenen fatura ile ilgili olarak "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz"a göre YN ÖKC'den fatura bilgi fişinin düzenleneceği tabiidir.

 

DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

 

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 2/b fıkrası altında vergi beyannameleri bentler halinde sayılmak suretiyle belirlenmiş, (be) bendinde de damga vergisi beyannameleri hariç diğer vergi beyannamelerinin maktu damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Damga vergisi uygulaması bakımından Kanunda tanımı yapılan resmi dairelere bağlı olmakla birlikte ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine birden haiz olan kuruluşlar resmi daire olarak kabul edilmemekte, buna karşılık bu iki özellikten herhangi birisine sahip olmayan kuruluşlar bağlı oldukları resmi dairenin damga vergisi uygulaması bakımından tabi olduğu hükümlere tabi olmaktadırlar.

 

 Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde, bağlı olduğu kurumdan ayrı tüzel kişiliği ve iktisadilik vasfı bulunduğu anlaşılan İşletmenizin, damga vergisi uygulamasında resmi daire olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmayıp, vergi dairesine vereceğiniz vergi beyannamelerinin (damga vergisi beyannamesi hariç) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 2/b fıkrasına göre maktu damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İçerik 2:

T.C.

SİVAS VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

67630374-155[2019]-E.15681

17.08.2020

Konu

:

Döner Sermaye İşletmesine Bağlı Tüzel Kişiliği Bulunan Uygulama Otelinin Beyannameleri Üzerinden Damga Vergisi Muafiyeti ve Harici Banka Pos Cihazı Kullanma Mecburiyeti

 

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, İşletmenizin, … Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesine bağlı olarak ayrı tüzel kişiliğinin olduğu belirtilerek, bağlı olduğunuz vergi dairesine verilecek olan KDV, kurum geçici, kurumlar vergisi ve muhtasar beyannamelerinde damga vergisi muafiyetinizin olup olmadığı ile konaklama hizmetinden yaptığınız tahsilatların tamamına fatura düzenlendiğinden mevcut yazar kasa pos cihazı haricinde bulunan banka pos cihazından tahsilat yaptığınızdan bahisle yapılan işlemin yazar kasa pos cihazından yapılmasının zorunlu olup olmadığı hususlarında görüş talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.

 

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Taşıma ve Otel İşletmelerine Ait Belgeler" başlıklı 240 ıncı maddesinin (C) bendinde; "Günlük müşteri listeleri: Otel, motel ve pansiyon gibi konaklama yerleri, odaları, bölmeler ve yatak planlarına uygun olarak müteselsil seri ve sıra numaralı günlük müşteri listeleri düzenlerler ve işletmede bulundururlar.

   Bu listelerde aşağıdaki bilgiler bulunur:

  1. Mükellefin adı, soyadı, varsa ünvanı ve adresi,
  2. Oda numaraları yazılmak suretiyle müşterinin adı, soyadı ve oda ücreti,
  3. Düzenleme tarihi." hükmü yer almaktadır.

 

Öte yandan, 3100 Sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunla İlgili 49 Seri No'lu Genel Tebliğin (A) bölümünün 5 inci bendinde; münhasıran günlük müşteri listesinde kayıtlı müşterilerine hizmet veren otel, motel ve pansiyon işletmecilerinin, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerinde belirtilen fatura veya perakende satış fişlerini düzenlemeleri şartıyla ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyeti dışında bırakılmalarının uygun görüldüğü açıklanmıştır.

 

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 2 numaralı bölümünün son paragrafında ise, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesiyle Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden, "… satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (06.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları" kullanma mecburiyeti getirilmiştir." denilmektedir.

 

Aynı Genel Tebliğin 7 nci maddesinde, 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan tebliğlerin ve diğer ikincil mevzuatın, bu Tebliğe ve 5 inci bölümde sayılan dokümanlara aykırı olmayan hükümlerinin Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz uygulamaları bakımından uygulanmaya devam edeceği belirtilmektedir.

 

Ayrıca Yeni Nesil ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen mal teslimi veya hizmet ifalarında; ÖKC'lerden ÖKC fişleri haricinde "Bilgi Fişleri"nin düzenleneceği durumların ve bilgi fişlerinin düzenlenmesi sırasında uyulması gereken usul ve esasların belirlendiği, Başkanlığımız internet sitesinde de yayınlanmış olan "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz"un 9.1 numaralı ''Faturalı Satışlara İlişkin Olarak Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Düzenlenecek Bilgi Fişleri'' başlıklı bölümünde;

 

''YN ÖKC kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen satışların, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 232. Maddesinde fatura düzenlenmesi mecburiyeti bulunan vergi mükelleflerine yapılmış olması veya müşterinin nihai tüketici olmakla beraber fatura istemesi ya da satış tutarının fatura düzenleme haddini aşması halinde; satıcının müşteriye fatura vermesi zorunludur. Bu şekilde düzenlenen/düzenlenecek faturalara istinaden YN ÖKC'den aşağıdaki örneklere ve açıklamalara uygun Bilgi Fişleri düzenlenecektir.'' açıklaması yer almaktadır.

 

Bu nedenlerle, otel, motel ve pansiyon işletmelerinin münhasıran günlük müşteri listesinde kayıtlı müşterilere verilen hizmetlerle ilgili olarak yapılacak tahsilatlarda Vergi Usul Kanunu'na göre belge düzenlenmiş olması şartıyla YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunmamakta, günlük müşteri listesinde kayıtlı olmayan müşterilere hizmet verilen kafeterya, restoran, bar gibi yerlerde yapılan tahsilat işlemleri ile ilgili olarak ise her bir tahsilat mahallinde ayrı ayrı YN ÖKC kullanma mecburiyeti bulunmakta olup, günlük müşteri listesinde kayıtlı olmayan müşterilerin ödemeyi resepsiyon mahallinde yapmaları halinde (münhasıran bu ödemelerin belgelendirilmesi için) resepsiyonda da YN ÖKC kullanılması gerekmektedir. YN ÖKC kullanılan mahallerde yapılan satış veya verilen hizmetler karşılığında müşteriye fatura verilmesi halinde, düzenlenen fatura ile ilgili olarak "Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlardan Bilgi Fişleri Düzenlenmesine Dair Usul ve Esaslara İlişkin Teknik Kılavuz"a göre YN ÖKC'den fatura bilgi fişinin düzenleneceği tabiidir.

 

DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

 

Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar" başlıklı bölümünün 2/b fıkrası altında vergi beyannameleri bentler halinde sayılmak suretiyle belirlenmiş, (be) bendinde de damga vergisi beyannameleri hariç diğer vergi beyannamelerinin maktu damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Damga vergisi uygulaması bakımından Kanunda tanımı yapılan resmi dairelere bağlı olmakla birlikte ayrı tüzel kişilik ve iktisadilik vasıflarından her ikisine birden haiz olan kuruluşlar resmi daire olarak kabul edilmemekte, buna karşılık bu iki özellikten herhangi birisine sahip olmayan kuruluşlar bağlı oldukları resmi dairenin damga vergisi uygulaması bakımından tabi olduğu hükümlere tabi olmaktadırlar.

 

 Yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde, bağlı olduğu kurumdan ayrı tüzel kişiliği ve iktisadilik vasfı bulunduğu anlaşılan İşletmenizin, damga vergisi uygulamasında resmi daire olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmayıp, vergi dairesine vereceğiniz vergi beyannamelerinin (damga vergisi beyannamesi hariç) 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun 2/b fıkrasına göre maktu damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

88342184-130-E.1614

27.01.2020

Konu

:

Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları

 

 

  

İlgi

:

02/02/2018 tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Mesleki Yeterlilik Kurumundan almış olduğu yetkiye istinaden mesleki yeterlilik belgesini alması zorunlu olan işçileri çalıştıran firmalara sınav ve belgelendirme hizmeti verdiği, talepte bulunan firmaya sınava katılan işçi sayısına göre belgelendirme ve sınav ücretinin fatura edildiği, sınavda başarılı olan kişilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla karşılandığı, talepte bulunan firmaya daha önce toplam işçi sayısına göre fatura edilen belgelendirme bedelinden sınav sonucu başarılı olan işçilere isabet eden tutarlar için Mesleki Yeterlilik Kurumunca karşılanacak bedele istinaden hizmeti alan firmadan iade faturası alındığı, alınan iade faturasının kayıtlara gider olarak kaydedildiği ve katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapıldığı, iade faturasının bir örneği ile ilgili firmaya iade edilen bedele ilişkin ödeme dekontunun Mesleki Yeterlilik Kurumuna gönderildiği ve iade faturasının KDV dahil toplam bedelinin anılan Kurum tarafından Şirketinize ödendiği belirtilerek, Mesleki Yeterlilik Kurumunca Şirketinize ödenen tutarın KDV'nin konusuna girip girmeyeceği ile bu tutarın Ba-Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

a) Belge Düzeni Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

-231 inci maddesinin beşinci fıkrasında faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

-232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu; yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (1.1.2018'den itibaren) 1.000,-TL'yi geçmesi veya bedeli (1.1.2018'den itibaren) 1.000,-TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp mal teslimine ve/veya hizmet ifasına bağlı olduğundan, faturanın esas olarak mal teslimi ve/veya hizmet ifasından itibaren en geç yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, Mesleki Yeterlilik Kurumundan aldığınız yetkiye istinaden, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin faturanın Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, söz konusu ödemelerin tevsikinin sözleşme, makbuz, dekont vb. evrak ile yapılabilmesi mümkün bulunmakta olup, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereğince bu belgelerin muhafaza ve istenildiğinde ibraz edilmesi gerektiği tabiidir.

b) Form Ba-Bs Bildirimi Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile, mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmış olup Tebliğin "1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler" başlıklı bölümünün;

- (1.2.1) maddesinde; "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir."

- (1.2.2.) maddesinde; "Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir."

- (1.2.4.) maddesinde ise "Bir kişi veya kurumdan yapılan alışların kısmen veya tamamen iade edilmesi durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kuruma yapılan satış olarak dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde, bir kişi veya kuruma yapılan satışlardan bir kısmının veya tamamının iade alınması durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kurumdan yapılan alış olarak dikkate alınacaktır."

açıklamaları yer almaktadır.

Bu kapsamda, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin olarak Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenen faturaların Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna Vergi Usul Kanunu uygulamasında iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmadığından, fatura düzenlenmemesi halinde bu bedellerin Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen faturaların 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

- 4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından verilen sınav ve belgelendirme hizmetine ilişkin düzenlenen faturalarda 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince KDV hesaplanması gerekmekte olup, hizmet bedelinin bir kısmının veya tamamının Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize ödenmesinin bu duruma etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, daha önce Şirketinizden belgelendirme hizmeti talebinde bulunan firmalara düzenlenen faturalarda hesaplanan KDV'nin, iade faturası almak suretiyle düzeltilmesi (bu faturalardaki KDV'nin indirim konusu yapılması) mümkün değildir. Bu kapsamda, Mesleki Yeterlilik Kurumundan tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak da tekrar KDV hesaplanmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

88342184-130-E.1614

27.01.2020

Konu

:

Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları

 

 

  

İlgi

:

02/02/2018 tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Mesleki Yeterlilik Kurumundan almış olduğu yetkiye istinaden mesleki yeterlilik belgesini alması zorunlu olan işçileri çalıştıran firmalara sınav ve belgelendirme hizmeti verdiği, talepte bulunan firmaya sınava katılan işçi sayısına göre belgelendirme ve sınav ücretinin fatura edildiği, sınavda başarılı olan kişilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla karşılandığı, talepte bulunan firmaya daha önce toplam işçi sayısına göre fatura edilen belgelendirme bedelinden sınav sonucu başarılı olan işçilere isabet eden tutarlar için Mesleki Yeterlilik Kurumunca karşılanacak bedele istinaden hizmeti alan firmadan iade faturası alındığı, alınan iade faturasının kayıtlara gider olarak kaydedildiği ve katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapıldığı, iade faturasının bir örneği ile ilgili firmaya iade edilen bedele ilişkin ödeme dekontunun Mesleki Yeterlilik Kurumuna gönderildiği ve iade faturasının KDV dahil toplam bedelinin anılan Kurum tarafından Şirketinize ödendiği belirtilerek, Mesleki Yeterlilik Kurumunca Şirketinize ödenen tutarın KDV'nin konusuna girip girmeyeceği ile bu tutarın Ba-Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

a) Belge Düzeni Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

-231 inci maddesinin beşinci fıkrasında faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

-232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu; yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (1.1.2018'den itibaren) 1.000,-TL'yi geçmesi veya bedeli (1.1.2018'den itibaren) 1.000,-TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp mal teslimine ve/veya hizmet ifasına bağlı olduğundan, faturanın esas olarak mal teslimi ve/veya hizmet ifasından itibaren en geç yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, Mesleki Yeterlilik Kurumundan aldığınız yetkiye istinaden, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin faturanın Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, söz konusu ödemelerin tevsikinin sözleşme, makbuz, dekont vb. evrak ile yapılabilmesi mümkün bulunmakta olup, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereğince bu belgelerin muhafaza ve istenildiğinde ibraz edilmesi gerektiği tabiidir.

b) Form Ba-Bs Bildirimi Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile, mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmış olup Tebliğin "1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler" başlıklı bölümünün;

- (1.2.1) maddesinde; "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir."

- (1.2.2.) maddesinde; "Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir."

- (1.2.4.) maddesinde ise "Bir kişi veya kurumdan yapılan alışların kısmen veya tamamen iade edilmesi durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kuruma yapılan satış olarak dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde, bir kişi veya kuruma yapılan satışlardan bir kısmının veya tamamının iade alınması durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kurumdan yapılan alış olarak dikkate alınacaktır."

açıklamaları yer almaktadır.

Bu kapsamda, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin olarak Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenen faturaların Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna Vergi Usul Kanunu uygulamasında iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmadığından, fatura düzenlenmemesi halinde bu bedellerin Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen faturaların 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

- 4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından verilen sınav ve belgelendirme hizmetine ilişkin düzenlenen faturalarda 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince KDV hesaplanması gerekmekte olup, hizmet bedelinin bir kısmının veya tamamının Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize ödenmesinin bu duruma etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, daha önce Şirketinizden belgelendirme hizmeti talebinde bulunan firmalara düzenlenen faturalarda hesaplanan KDV'nin, iade faturası almak suretiyle düzeltilmesi (bu faturalardaki KDV'nin indirim konusu yapılması) mümkün değildir. Bu kapsamda, Mesleki Yeterlilik Kurumundan tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak da tekrar KDV hesaplanmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

88342184-130-E.1614

27.01.2020

Konu

:

Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Ücretlerinde KDV Uygulamaları

 

 

  

İlgi

:

02/02/2018 tarihli özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Mesleki Yeterlilik Kurumundan almış olduğu yetkiye istinaden mesleki yeterlilik belgesini alması zorunlu olan işçileri çalıştıran firmalara sınav ve belgelendirme hizmeti verdiği, talepte bulunan firmaya sınava katılan işçi sayısına göre belgelendirme ve sınav ücretinin fatura edildiği, sınavda başarılı olan kişilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla karşılandığı, talepte bulunan firmaya daha önce toplam işçi sayısına göre fatura edilen belgelendirme bedelinden sınav sonucu başarılı olan işçilere isabet eden tutarlar için Mesleki Yeterlilik Kurumunca karşılanacak bedele istinaden hizmeti alan firmadan iade faturası alındığı, alınan iade faturasının kayıtlara gider olarak kaydedildiği ve katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapıldığı, iade faturasının bir örneği ile ilgili firmaya iade edilen bedele ilişkin ödeme dekontunun Mesleki Yeterlilik Kurumuna gönderildiği ve iade faturasının KDV dahil toplam bedelinin anılan Kurum tarafından Şirketinize ödendiği belirtilerek, Mesleki Yeterlilik Kurumunca Şirketinize ödenen tutarın KDV'nin konusuna girip girmeyeceği ile bu tutarın Ba-Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

a) Belge Düzeni Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

-231 inci maddesinin beşinci fıkrasında faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

-232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu; yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (1.1.2018'den itibaren) 1.000,-TL'yi geçmesi veya bedeli (1.1.2018'den itibaren) 1.000,-TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp mal teslimine ve/veya hizmet ifasına bağlı olduğundan, faturanın esas olarak mal teslimi ve/veya hizmet ifasından itibaren en geç yedi gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, Mesleki Yeterlilik Kurumundan aldığınız yetkiye istinaden, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin faturanın Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Bununla birlikte, söz konusu ödemelerin tevsikinin sözleşme, makbuz, dekont vb. evrak ile yapılabilmesi mümkün bulunmakta olup, Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri gereğince bu belgelerin muhafaza ve istenildiğinde ibraz edilmesi gerektiği tabiidir.

b) Form Ba-Bs Bildirimi Yönünden:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile, mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulmuştur.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmış olup Tebliğin "1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler" başlıklı bölümünün;

- (1.2.1) maddesinde; "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir."

- (1.2.2.) maddesinde; "Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" nun Tablo II alanında bildirilecektir."

- (1.2.4.) maddesinde ise "Bir kişi veya kurumdan yapılan alışların kısmen veya tamamen iade edilmesi durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kuruma yapılan satış olarak dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde, bir kişi veya kuruma yapılan satışlardan bir kısmının veya tamamının iade alınması durumunda, bu iadeler söz konusu kişi ve kurumdan yapılan alış olarak dikkate alınacaktır."

açıklamaları yer almaktadır.

Bu kapsamda, Şirketinize başvuran firmaların işçilerinin belgelendirilmesi hizmetine ilişkin olarak Şirketiniz tarafından hizmetten yararlanan firma adına düzenlenen faturaların Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, yapılan sınav sonucunda başarılı olan işçilerin belgelendirme ücretlerinin Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanması ve bu bedelin Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize aktarımına ilişkin teşviki alan firma tarafından Şirketinize, Şirketiniz tarafından da Mesleki Yeterlilik Kurumuna Vergi Usul Kanunu uygulamasında iade faturası düzenlenmesine gerek bulunmadığından, fatura düzenlenmemesi halinde bu bedellerin Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak fatura düzenlenmesi halinde düzenlenen faturaların 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

- 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

- 4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından verilen sınav ve belgelendirme hizmetine ilişkin düzenlenen faturalarda 3065 sayılı Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince KDV hesaplanması gerekmekte olup, hizmet bedelinin bir kısmının veya tamamının Türkiye İş Kurumu tarafından Mesleki Yeterlilik Kurumu aracılığıyla Şirketinize ödenmesinin bu duruma etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, daha önce Şirketinizden belgelendirme hizmeti talebinde bulunan firmalara düzenlenen faturalarda hesaplanan KDV'nin, iade faturası almak suretiyle düzeltilmesi (bu faturalardaki KDV'nin indirim konusu yapılması) mümkün değildir. Bu kapsamda, Mesleki Yeterlilik Kurumundan tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak da tekrar KDV hesaplanmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim. 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ USUL GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[229-2015/VUK-1-19283]-167075

22.02.2019

Konu

:

Yabancı bayraklı gemilere verilen acentelik hizmetlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni ile Form Ba ve Form Bs'de bildirimi

 

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin yabancı bayraklı gemilere acentelik hizmeti veren firma olduğunu, gemilerin bazı ihtiyaçlarını yurt dışından sipariş vermek ve ödemelerini yapmak suretiyle kendi firmalarının havalimanı gümrüğüne getirttiğini, sipariş edilen malların faturasının geminin bağlı bulunduğu firma adına düzenlendiğini, faturaya geminin ismi ve acente olarak şirketinizin unvanının yazıldığı, gemiler Türk karasularına girdiğinde geminin bağlı bulunduğu firmanın tarafınıza bilgi vererek malın gümrükten çekilip gemiye teslim edilmesini talep ettiğini, firmanızın malı gümrükten çekmek ve teslim etmek için yaptığı masrafları üstlendiğini, bu masrafları ve acentelik komisyon hizmetini faturalandırdığını, alıcı firma olarak gümrük beyannamesinde acentenizin gözüktüğünü belirterek, gümrük beyannamesindeki gelir vergisi matrahı ya da KDV matrahı tutarlarının firma adına "BA formu"nda beyan edilmesinin gerekip gerekmediği hususlarında görüş talep etmektesiniz.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderleri indirim konusu yapılabilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço usulüne göre ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, kurumunuz tarafından yabancı bayraklı gemiler için Türk karasuları içerisinde gemi sahibi adına yapılan harcamaların, esas itibariyle öz sermayenizde gerçek bir artışa neden olmaması ve yabancı ulaştırma kurumunun kazancının tespitinde dikkate alınacak olması nedeniyle kurumunuz kazancıyla ilişkilendirilmeksizin takip edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu hizmetler karşılığı kurumunuza ödenen komisyonların ise kurum kazancına dahil edilerek beyan edileceği tabiidir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Faturanın Tarifi" başlıklı 229 uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

Aynı Kanunun "Fatura Nizamı" başlıklı 231 inci maddesinin 5 no'lu fıkrasında; "Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir, bu süre içinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.",

Kanunun "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232 nci maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;

1-Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2-Serbest meslek erbabına,

3-Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,

4-Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

5- Vergiden muaf esnafa,

Sattıkları emtia veya yaptırdıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler." hükümleri yer almaktadır.

Bununla birlikte, Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Aynı Tebliğin 1.2 Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler kısmında; 1.2.1. "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.

1.2.2. Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve /veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, 'Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)' ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise 'Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin Bildirim Formu (Form Bs)'nun Tablo II alanında bildirilecektir." açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yabancı bayraklı gemilere verdiğiniz acentelik hizmetine istinaden, hizmet bedeli üzerinden hizmetin verildiği tarihten itibaren azami (7) yedi gün içerisinde fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

Acenteliğini yaptığınız yabancı bayraklı gemilere liman işletmesi tarafından verilen hizmetler nedeniyle şirketinizce üstlenilen masraflara ilişkin faturaların şirketiniz adına düzenlenmesi halinde masrafların aktarımı amacıyla acenteliğini yaptığınız gemi ya da yük sahibine adına fatura düzenlemeniz mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan şirketiniz adına düzenlenen belgelerin 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Ba bildirim formu ile bildirileceği, şirketinizce düzenlenen belgelerin söz konusu Tebliğde belirlenen haddi aşması halinde Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.        

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ USUL GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[229-2015/VUK-1-19283]-167075

22.02.2019

Konu

:

Yabancı bayraklı gemilere verilen acentelik hizmetlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni ile Form Ba ve Form Bs'de bildirimi

 

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin yabancı bayraklı gemilere acentelik hizmeti veren firma olduğunu, gemilerin bazı ihtiyaçlarını yurt dışından sipariş vermek ve ödemelerini yapmak suretiyle kendi firmalarının havalimanı gümrüğüne getirttiğini, sipariş edilen malların faturasının geminin bağlı bulunduğu firma adına düzenlendiğini, faturaya geminin ismi ve acente olarak şirketinizin unvanının yazıldığı, gemiler Türk karasularına girdiğinde geminin bağlı bulunduğu firmanın tarafınıza bilgi vererek malın gümrükten çekilip gemiye teslim edilmesini talep ettiğini, firmanızın malı gümrükten çekmek ve teslim etmek için yaptığı masrafları üstlendiğini, bu masrafları ve acentelik komisyon hizmetini faturalandırdığını, alıcı firma olarak gümrük beyannamesinde acentenizin gözüktüğünü belirterek, gümrük beyannamesindeki gelir vergisi matrahı ya da KDV matrahı tutarlarının firma adına "BA formu"nda beyan edilmesinin gerekip gerekmediği hususlarında görüş talep etmektesiniz.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderleri indirim konusu yapılabilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço usulüne göre ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, kurumunuz tarafından yabancı bayraklı gemiler için Türk karasuları içerisinde gemi sahibi adına yapılan harcamaların, esas itibariyle öz sermayenizde gerçek bir artışa neden olmaması ve yabancı ulaştırma kurumunun kazancının tespitinde dikkate alınacak olması nedeniyle kurumunuz kazancıyla ilişkilendirilmeksizin takip edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu hizmetler karşılığı kurumunuza ödenen komisyonların ise kurum kazancına dahil edilerek beyan edileceği tabiidir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Faturanın Tarifi" başlıklı 229 uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

Aynı Kanunun "Fatura Nizamı" başlıklı 231 inci maddesinin 5 no'lu fıkrasında; "Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir, bu süre içinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.",

Kanunun "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232 nci maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;

1-Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2-Serbest meslek erbabına,

3-Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,

4-Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

5- Vergiden muaf esnafa,

Sattıkları emtia veya yaptırdıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler." hükümleri yer almaktadır.

Bununla birlikte, Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Aynı Tebliğin 1.2 Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler kısmında; 1.2.1. "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.

1.2.2. Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve /veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, 'Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)' ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise 'Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin Bildirim Formu (Form Bs)'nun Tablo II alanında bildirilecektir." açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yabancı bayraklı gemilere verdiğiniz acentelik hizmetine istinaden, hizmet bedeli üzerinden hizmetin verildiği tarihten itibaren azami (7) yedi gün içerisinde fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

Acenteliğini yaptığınız yabancı bayraklı gemilere liman işletmesi tarafından verilen hizmetler nedeniyle şirketinizce üstlenilen masraflara ilişkin faturaların şirketiniz adına düzenlenmesi halinde masrafların aktarımı amacıyla acenteliğini yaptığınız gemi ya da yük sahibine adına fatura düzenlemeniz mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan şirketiniz adına düzenlenen belgelerin 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Ba bildirim formu ile bildirileceği, şirketinizce düzenlenen belgelerin söz konusu Tebliğde belirlenen haddi aşması halinde Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.        

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

MÜKELLEF HİZMETLERİ USUL GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

 

 

 

Sayı

:

11395140-105[229-2015/VUK-1-19283]-167075

22.02.2019

Konu

:

Yabancı bayraklı gemilere verilen acentelik hizmetlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni ile Form Ba ve Form Bs'de bildirimi

 

 

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin yabancı bayraklı gemilere acentelik hizmeti veren firma olduğunu, gemilerin bazı ihtiyaçlarını yurt dışından sipariş vermek ve ödemelerini yapmak suretiyle kendi firmalarının havalimanı gümrüğüne getirttiğini, sipariş edilen malların faturasının geminin bağlı bulunduğu firma adına düzenlendiğini, faturaya geminin ismi ve acente olarak şirketinizin unvanının yazıldığı, gemiler Türk karasularına girdiğinde geminin bağlı bulunduğu firmanın tarafınıza bilgi vererek malın gümrükten çekilip gemiye teslim edilmesini talep ettiğini, firmanızın malı gümrükten çekmek ve teslim etmek için yaptığı masrafları üstlendiğini, bu masrafları ve acentelik komisyon hizmetini faturalandırdığını, alıcı firma olarak gümrük beyannamesinde acentenizin gözüktüğünü belirterek, gümrük beyannamesindeki gelir vergisi matrahı ya da KDV matrahı tutarlarının firma adına "BA formu"nda beyan edilmesinin gerekip gerekmediği hususlarında görüş talep etmektesiniz.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, Kanunun 1 inci maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum kazancının tespit edilmesinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi yanında Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderleri indirim konusu yapılabilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço usulüne göre ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, kurumunuz tarafından yabancı bayraklı gemiler için Türk karasuları içerisinde gemi sahibi adına yapılan harcamaların, esas itibariyle öz sermayenizde gerçek bir artışa neden olmaması ve yabancı ulaştırma kurumunun kazancının tespitinde dikkate alınacak olması nedeniyle kurumunuz kazancıyla ilişkilendirilmeksizin takip edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu hizmetler karşılığı kurumunuza ödenen komisyonların ise kurum kazancına dahil edilerek beyan edileceği tabiidir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Faturanın Tarifi" başlıklı 229 uncu maddesinde; "Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.",

Aynı Kanunun "Fatura Nizamı" başlıklı 231 inci maddesinin 5 no'lu fıkrasında; "Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir, bu süre içinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.",

Kanunun "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232 nci maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler;

1-Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,

2-Serbest meslek erbabına,

3-Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,

4-Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,

5- Vergiden muaf esnafa,

Sattıkları emtia veya yaptırdıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler." hükümleri yer almaktadır.

Bununla birlikte, Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Aynı Tebliğin 1.2 Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler kısmında; 1.2.1. "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.

1.2.2. Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve /veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, 'Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)' ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise 'Mal ve Hizmet Satışlarına ilişkin Bildirim Formu (Form Bs)'nun Tablo II alanında bildirilecektir." açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yabancı bayraklı gemilere verdiğiniz acentelik hizmetine istinaden, hizmet bedeli üzerinden hizmetin verildiği tarihten itibaren azami (7) yedi gün içerisinde fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

Acenteliğini yaptığınız yabancı bayraklı gemilere liman işletmesi tarafından verilen hizmetler nedeniyle şirketinizce üstlenilen masraflara ilişkin faturaların şirketiniz adına düzenlenmesi halinde masrafların aktarımı amacıyla acenteliğini yaptığınız gemi ya da yük sahibine adına fatura düzenlemeniz mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan şirketiniz adına düzenlenen belgelerin 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Ba bildirim formu ile bildirileceği, şirketinizce düzenlenen belgelerin söz konusu Tebliğde belirlenen haddi aşması halinde Bs bildirim formu ile bildirileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.        

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

45404237-135[17-8] - 217695

24.10.2018

Konu

:

Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş taşıtların ihracı

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin … marka araçların sıfır satışını ve servis hizmetlerini yürüttüğü, Libya'dan 200 adet sıfır araç siparişi alındığı, sipariş edilen araçların ithal edilerek direkt yurt dışına ihraç edileceği için Türkiye'de kayıt ve tescilinin yapılmayacağı ve araçların toplam satış bedelinin nakit olarak tahsil edileceği belirtilerek, yapılacak olan ihracat işleminin Özel Tüketim Vergisinin konusuna girip girmeyeceği ile nakit olarak tahsil edilecek olan bedellerin Vergi Usul Kanunu kapsamında tevsik zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 A-ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun (1/1-b) maddesinde, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabının bir defaya mahsus olmak üzere  ÖTV'ye tabi olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun (2/1-b) maddesine göre, "ilk iktisap", (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini ifade etmektedir.

Öte yandan, mezkur Kanunun (5/1) maddesinde; bu Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimlerinin; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarıyla ÖTV'den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükmün uygulanmasında yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade etmektedir. Ayrıca malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirmek üzere yurt içinde teslimi ihracat sayılmamaktadır.

Söz konusu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (II/A) bölümünde belirlenmiş olup, mezkur Tebliğin (II/A/1.1.) bölümünde, kayıt ve tescile tabi olan taşıtlardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların ÖTV mükellefleri tarafından ihracında Türkiye'de ilk iktisap söz konusu olmadığından, bu malların ihracının ÖTV'nin konusuna girmeyeceği, ihraç edilen bu taşıtlara ilişkin beyanname de verilmeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre, Şirketiniz tarafından yurt dışından ithal edilerek doğrudan Libya'ya ihracatı gerçekleştirilecek olan kayıt ve tescile tabi taşıtların, Türkiye'de kayıt ve tescil ettirilmemesi ve ilk iktisabının gerçekleşmemiş olması kaydıyla, ihracı ÖTV'nin konusuna girmemektedir.

 B-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketince düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının 1/8/2003-1/1/2016 tarihleri arasındaki tahsilat ve ödemeler bakımından uygulama usul ve esasları 320, 323, 324, 332 ve 400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; söz konusu tarihten sonraki tahsilat ve ödemeler bakımından uygulama usul ve esasları ise 469 ve 479 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, mevcut uygulamaya ilişkin açıklamaların yer aldığı 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbaplarının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine aynı Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Buna göre, bahse konu uygulama kapsamında, ihracat bedellerinin tahsilatına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan yetki çerçevesinde herhangi bir düzenleme veya belirleme yapılmadığından, başvurunuzda bahsi geçen ihracat bedeli tahsilatlarının, aracı finansal kuruluşlar (5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) aracılığı ile yapılması ve bunlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

45404237-135[17-8] - 217695

24.10.2018

Konu

:

Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş taşıtların ihracı

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin … marka araçların sıfır satışını ve servis hizmetlerini yürüttüğü, Libya'dan 200 adet sıfır araç siparişi alındığı, sipariş edilen araçların ithal edilerek direkt yurt dışına ihraç edileceği için Türkiye'de kayıt ve tescilinin yapılmayacağı ve araçların toplam satış bedelinin nakit olarak tahsil edileceği belirtilerek, yapılacak olan ihracat işleminin Özel Tüketim Vergisinin konusuna girip girmeyeceği ile nakit olarak tahsil edilecek olan bedellerin Vergi Usul Kanunu kapsamında tevsik zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 A-ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun (1/1-b) maddesinde, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabının bir defaya mahsus olmak üzere  ÖTV'ye tabi olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun (2/1-b) maddesine göre, "ilk iktisap", (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini ifade etmektedir.

Öte yandan, mezkur Kanunun (5/1) maddesinde; bu Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimlerinin; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarıyla ÖTV'den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükmün uygulanmasında yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade etmektedir. Ayrıca malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirmek üzere yurt içinde teslimi ihracat sayılmamaktadır.

Söz konusu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (II/A) bölümünde belirlenmiş olup, mezkur Tebliğin (II/A/1.1.) bölümünde, kayıt ve tescile tabi olan taşıtlardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların ÖTV mükellefleri tarafından ihracında Türkiye'de ilk iktisap söz konusu olmadığından, bu malların ihracının ÖTV'nin konusuna girmeyeceği, ihraç edilen bu taşıtlara ilişkin beyanname de verilmeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre, Şirketiniz tarafından yurt dışından ithal edilerek doğrudan Libya'ya ihracatı gerçekleştirilecek olan kayıt ve tescile tabi taşıtların, Türkiye'de kayıt ve tescil ettirilmemesi ve ilk iktisabının gerçekleşmemiş olması kaydıyla, ihracı ÖTV'nin konusuna girmemektedir.

 B-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketince düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının 1/8/2003-1/1/2016 tarihleri arasındaki tahsilat ve ödemeler bakımından uygulama usul ve esasları 320, 323, 324, 332 ve 400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; söz konusu tarihten sonraki tahsilat ve ödemeler bakımından uygulama usul ve esasları ise 469 ve 479 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, mevcut uygulamaya ilişkin açıklamaların yer aldığı 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbaplarının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine aynı Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Buna göre, bahse konu uygulama kapsamında, ihracat bedellerinin tahsilatına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan yetki çerçevesinde herhangi bir düzenleme veya belirleme yapılmadığından, başvurunuzda bahsi geçen ihracat bedeli tahsilatlarının, aracı finansal kuruluşlar (5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) aracılığı ile yapılması ve bunlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

45404237-135[17-8] - 217695

24.10.2018

Konu

:

Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş taşıtların ihracı

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; Şirketinizin … marka araçların sıfır satışını ve servis hizmetlerini yürüttüğü, Libya'dan 200 adet sıfır araç siparişi alındığı, sipariş edilen araçların ithal edilerek direkt yurt dışına ihraç edileceği için Türkiye'de kayıt ve tescilinin yapılmayacağı ve araçların toplam satış bedelinin nakit olarak tahsil edileceği belirtilerek, yapılacak olan ihracat işleminin Özel Tüketim Vergisinin konusuna girip girmeyeceği ile nakit olarak tahsil edilecek olan bedellerin Vergi Usul Kanunu kapsamında tevsik zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 A-ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun (1/1-b) maddesinde, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabının bir defaya mahsus olmak üzere  ÖTV'ye tabi olduğu hükme bağlanmış olup, aynı Kanunun (2/1-b) maddesine göre, "ilk iktisap", (II) sayılı listedeki mallardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların kullanılmak üzere ithalini, müzayede yoluyla veya kayıt ve tescil edilmiş olsa dahi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre iade edilenler de dahil motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanmasını, aktife alınmasını veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesini ifade etmektedir.

Öte yandan, mezkur Kanunun (5/1) maddesinde; bu Kanuna ekli listelerdeki malların ihracat teslimlerinin; teslimin yurt dışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olması şartlarıyla ÖTV'den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hükmün uygulanmasında yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade etmektedir. Ayrıca malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirmek üzere yurt içinde teslimi ihracat sayılmamaktadır.

Söz konusu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (II/A) bölümünde belirlenmiş olup, mezkur Tebliğin (II/A/1.1.) bölümünde, kayıt ve tescile tabi olan taşıtlardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların ÖTV mükellefleri tarafından ihracında Türkiye'de ilk iktisap söz konusu olmadığından, bu malların ihracının ÖTV'nin konusuna girmeyeceği, ihraç edilen bu taşıtlara ilişkin beyanname de verilmeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre, Şirketiniz tarafından yurt dışından ithal edilerek doğrudan Libya'ya ihracatı gerçekleştirilecek olan kayıt ve tescile tabi taşıtların, Türkiye'de kayıt ve tescil ettirilmemesi ve ilk iktisabının gerçekleşmemiş olması kaydıyla, ihracı ÖTV'nin konusuna girmemektedir.

 B-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin banka, benzeri finans kurumları, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketince düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının 1/8/2003-1/1/2016 tarihleri arasındaki tahsilat ve ödemeler bakımından uygulama usul ve esasları 320, 323, 324, 332 ve 400 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde; söz konusu tarihten sonraki tahsilat ve ödemeler bakımından uygulama usul ve esasları ise 469 ve 479 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, mevcut uygulamaya ilişkin açıklamaların yer aldığı 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbaplarının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine aynı Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Buna göre, bahse konu uygulama kapsamında, ihracat bedellerinin tahsilatına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan yetki çerçevesinde herhangi bir düzenleme veya belirleme yapılmadığından, başvurunuzda bahsi geçen ihracat bedeli tahsilatlarının, aracı finansal kuruluşlar (5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) aracılığı ile yapılması ve bunlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

21152195-35-02-83375

16.10.2017

Konu

:

Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın tapu kayıtlarında trampa edilmesi işleminin KVK,VUK,KDV ve Diğer Vergiler yönünden değerlendirilmesi.

 

 

             İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirket merkezi olarak kullanılmak üzere 2009 yılı Haziran ayında bir dükkan satın alındığı, ancak numarataj işlemi sırasında yapılan yanlışlık nedeniyle aynı binada bulunan daha büyük bir dükkanın tapuda sehven şirketiniz adına tescil işleminin yapıldığı, bu yanlışlığın tapuda düzeltilmesi için herhangi bir para alışverişi olmadan yapılacak takas işleminde fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, 8.000,00 TL üzeri tevsik zorunluluğu kapsamında bulunup bulunulmadığı ile KDV ve Kurumlar Vergisi yükümlülüğü yönünden Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi talep edilmiştir.

            Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

             Buna göre, şirketinizin 2009 yılının Haziran ayında aldığı dükkana ait kapı numaralarının belediye görevlilerince 2011 yılının Eylül ayında verilmesi neticesinde, satın aldığınızı düşündüğünüz dükkan ile tapuda şirketiniz adına tescil edilen dükkanın kapı numarasının farklı olduğunun anlaşılması üzerine tapu kayıtlarında düzeltme işlemi yapılmış olup satın almış olduğunuz ve fiilen de kullandığınız dükkanlarda değişiklik olmaksızın sadece tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi amacıyla tapuda yapılan bu düzeltme işlemleri neticesinde, herhangi bir taşınmazın elden çıkarılmasının söz konusu olmaması sebebiyle vergiyi doğuran olaydan bahsedilemiyeceğinden kurumlar vergisi kapsamında değerlendirilecek bir kazanç oluşmayacaktır.

 

            Öte yandan, yapılan işlemlerde muvazaa olduğunun anlaşılması halinde gerekli cezai işlemlerin yapılacağı tabiidir.

 

              Vergi Usul Kanunu Yönünden

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmış, 328 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise devir ve trampanın satış hükmünde olduğu hükmüne yer verilmiştir.

 

            Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığına; mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.

 

            Bu yetkiye istinaden yayımlanan 459 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu ve uygulamaya ilişkin esasları açıklanmıştır. Söz konusu Tebliğde; tevsik zorunluluğu kapsamında olanların (Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbabı, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlar, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, vergiden muaf esnaf), kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmalarının ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

 

            Mezkur Tebliğin 4.2. bölümünde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin, sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde ve tapu sicil müdürlüklerinde yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin ve 6362 sayılı Kanun uyarınca kurulan Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde yer alan Kıymetli Madenler Piyasasında işlem yapma yetkisi verilenlerin, faaliyet konuları kapsamında yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğunun bulunmadığı hususu açıklanmıştır.

 

            Buna göre;

 

            - Satın aldığınızı düşündüğünüz işyeri ile tapuda şirketiniz adına tescil edilen işyeri numarasının farklı olması nedeniyle bu yanlışlığın tapuda trampa yoluyla düzeltilmesi işleminde alıcı ve satıcının karşılıklı olarak fatura düzenlemeleri gerekmektedir.

 

            - Tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların banka veya posta idareleri aracı kılınarak yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

              Harçlar Kanunu  Yönünden

         492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/a fıkrasında; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu harcın oranı 20/09/2012 tarih ve 2012/3735 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 22/09/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere binde 20 olarak belirlenmiştir.

            Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcı, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanacaktır.

             Öte yandan, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 283 üncü maddesinde "Satış sözleşmesine ilişkin hükümler, mal değişim sözleşmesine de uygulanır; buna göre taraflardan her biri, vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey bakımından alıcı durumundadır." hükmü yer almaktadır.

            Buna göre, tapuda kayıtlı iki ya da daha fazla gayrimenkulün karşılıklı olarak takas edilmesinde sahiplerinin her biri hem alıcı hem de satıcı durumunda olduklarından devredilen gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir bedeli üzerinden 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/(a) fıkrası gereğince harca tabi tutulması gerekmektedir.

             Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden

             3065 sayılı KDV Kanununun;

            1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

            2/1 inci maddesinde; teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,

            Buna göre, tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi işleminde 3065 sayılı KDV Kanununun 2/1 inci maddesine göre herhangi bir teslim söz konusu olmadığından, yapılan düzeltme işlemi KDV Kanununun 1/1 nci maddesine göre KDV nin konusuna girmemektedir.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.                                                                                

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

21152195-35-02-83375

16.10.2017

Konu

:

Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın tapu kayıtlarında trampa edilmesi işleminin KVK,VUK,KDV ve Diğer Vergiler yönünden değerlendirilmesi.

 

 

             İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirket merkezi olarak kullanılmak üzere 2009 yılı Haziran ayında bir dükkan satın alındığı, ancak numarataj işlemi sırasında yapılan yanlışlık nedeniyle aynı binada bulunan daha büyük bir dükkanın tapuda sehven şirketiniz adına tescil işleminin yapıldığı, bu yanlışlığın tapuda düzeltilmesi için herhangi bir para alışverişi olmadan yapılacak takas işleminde fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, 8.000,00 TL üzeri tevsik zorunluluğu kapsamında bulunup bulunulmadığı ile KDV ve Kurumlar Vergisi yükümlülüğü yönünden Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi talep edilmiştir.

            Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

             Buna göre, şirketinizin 2009 yılının Haziran ayında aldığı dükkana ait kapı numaralarının belediye görevlilerince 2011 yılının Eylül ayında verilmesi neticesinde, satın aldığınızı düşündüğünüz dükkan ile tapuda şirketiniz adına tescil edilen dükkanın kapı numarasının farklı olduğunun anlaşılması üzerine tapu kayıtlarında düzeltme işlemi yapılmış olup satın almış olduğunuz ve fiilen de kullandığınız dükkanlarda değişiklik olmaksızın sadece tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi amacıyla tapuda yapılan bu düzeltme işlemleri neticesinde, herhangi bir taşınmazın elden çıkarılmasının söz konusu olmaması sebebiyle vergiyi doğuran olaydan bahsedilemiyeceğinden kurumlar vergisi kapsamında değerlendirilecek bir kazanç oluşmayacaktır.

 

            Öte yandan, yapılan işlemlerde muvazaa olduğunun anlaşılması halinde gerekli cezai işlemlerin yapılacağı tabiidir.

 

              Vergi Usul Kanunu Yönünden

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmış, 328 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise devir ve trampanın satış hükmünde olduğu hükmüne yer verilmiştir.

 

            Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığına; mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.

 

            Bu yetkiye istinaden yayımlanan 459 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu ve uygulamaya ilişkin esasları açıklanmıştır. Söz konusu Tebliğde; tevsik zorunluluğu kapsamında olanların (Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbabı, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlar, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, vergiden muaf esnaf), kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmalarının ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

 

            Mezkur Tebliğin 4.2. bölümünde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin, sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde ve tapu sicil müdürlüklerinde yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin ve 6362 sayılı Kanun uyarınca kurulan Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde yer alan Kıymetli Madenler Piyasasında işlem yapma yetkisi verilenlerin, faaliyet konuları kapsamında yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğunun bulunmadığı hususu açıklanmıştır.

 

            Buna göre;

 

            - Satın aldığınızı düşündüğünüz işyeri ile tapuda şirketiniz adına tescil edilen işyeri numarasının farklı olması nedeniyle bu yanlışlığın tapuda trampa yoluyla düzeltilmesi işleminde alıcı ve satıcının karşılıklı olarak fatura düzenlemeleri gerekmektedir.

 

            - Tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların banka veya posta idareleri aracı kılınarak yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

              Harçlar Kanunu  Yönünden

         492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/a fıkrasında; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu harcın oranı 20/09/2012 tarih ve 2012/3735 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 22/09/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere binde 20 olarak belirlenmiştir.

            Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcı, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanacaktır.

             Öte yandan, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 283 üncü maddesinde "Satış sözleşmesine ilişkin hükümler, mal değişim sözleşmesine de uygulanır; buna göre taraflardan her biri, vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey bakımından alıcı durumundadır." hükmü yer almaktadır.

            Buna göre, tapuda kayıtlı iki ya da daha fazla gayrimenkulün karşılıklı olarak takas edilmesinde sahiplerinin her biri hem alıcı hem de satıcı durumunda olduklarından devredilen gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir bedeli üzerinden 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/(a) fıkrası gereğince harca tabi tutulması gerekmektedir.

             Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden

             3065 sayılı KDV Kanununun;

            1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

            2/1 inci maddesinde; teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,

            Buna göre, tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi işleminde 3065 sayılı KDV Kanununun 2/1 inci maddesine göre herhangi bir teslim söz konusu olmadığından, yapılan düzeltme işlemi KDV Kanununun 1/1 nci maddesine göre KDV nin konusuna girmemektedir.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.                                                                                

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

21152195-35-02-83375

16.10.2017

Konu

:

Şirket aktifine kayıtlı taşınmazın tapu kayıtlarında trampa edilmesi işleminin KVK,VUK,KDV ve Diğer Vergiler yönünden değerlendirilmesi.

 

 

             İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirket merkezi olarak kullanılmak üzere 2009 yılı Haziran ayında bir dükkan satın alındığı, ancak numarataj işlemi sırasında yapılan yanlışlık nedeniyle aynı binada bulunan daha büyük bir dükkanın tapuda sehven şirketiniz adına tescil işleminin yapıldığı, bu yanlışlığın tapuda düzeltilmesi için herhangi bir para alışverişi olmadan yapılacak takas işleminde fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, 8.000,00 TL üzeri tevsik zorunluluğu kapsamında bulunup bulunulmadığı ile KDV ve Kurumlar Vergisi yükümlülüğü yönünden Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi talep edilmiştir.

            Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir.

             Buna göre, şirketinizin 2009 yılının Haziran ayında aldığı dükkana ait kapı numaralarının belediye görevlilerince 2011 yılının Eylül ayında verilmesi neticesinde, satın aldığınızı düşündüğünüz dükkan ile tapuda şirketiniz adına tescil edilen dükkanın kapı numarasının farklı olduğunun anlaşılması üzerine tapu kayıtlarında düzeltme işlemi yapılmış olup satın almış olduğunuz ve fiilen de kullandığınız dükkanlarda değişiklik olmaksızın sadece tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi amacıyla tapuda yapılan bu düzeltme işlemleri neticesinde, herhangi bir taşınmazın elden çıkarılmasının söz konusu olmaması sebebiyle vergiyi doğuran olaydan bahsedilemiyeceğinden kurumlar vergisi kapsamında değerlendirilecek bir kazanç oluşmayacaktır.

 

            Öte yandan, yapılan işlemlerde muvazaa olduğunun anlaşılması halinde gerekli cezai işlemlerin yapılacağı tabiidir.

 

              Vergi Usul Kanunu Yönünden

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmış, 328 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise devir ve trampanın satış hükmünde olduğu hükmüne yer verilmiştir.

 

            Aynı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile Maliye Bakanlığına; mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisi verilmiştir.

 

            Bu yetkiye istinaden yayımlanan 459 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu ve uygulamaya ilişkin esasları açıklanmıştır. Söz konusu Tebliğde; tevsik zorunluluğu kapsamında olanların (Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, serbest meslek erbabı, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlar, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler, vergiden muaf esnaf), kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmalarının ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmelerinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.

 

            Mezkur Tebliğin 4.2. bölümünde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin, sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde, noterlerde ve tapu sicil müdürlüklerinde yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin ve 6362 sayılı Kanun uyarınca kurulan Borsa İstanbul A.Ş. bünyesinde yer alan Kıymetli Madenler Piyasasında işlem yapma yetkisi verilenlerin, faaliyet konuları kapsamında yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğunun bulunmadığı hususu açıklanmıştır.

 

            Buna göre;

 

            - Satın aldığınızı düşündüğünüz işyeri ile tapuda şirketiniz adına tescil edilen işyeri numarasının farklı olması nedeniyle bu yanlışlığın tapuda trampa yoluyla düzeltilmesi işleminde alıcı ve satıcının karşılıklı olarak fatura düzenlemeleri gerekmektedir.

 

            - Tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatların banka veya posta idareleri aracı kılınarak yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

              Harçlar Kanunu  Yönünden

         492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/a fıkrasında; gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (Cebri icra veya şuyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlâklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Söz konusu harcın oranı 20/09/2012 tarih ve 2012/3735 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 22/09/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere binde 20 olarak belirlenmiştir.

            Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcı, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanacaktır.

             Öte yandan, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 283 üncü maddesinde "Satış sözleşmesine ilişkin hükümler, mal değişim sözleşmesine de uygulanır; buna göre taraflardan her biri, vermeyi üstlendiği şey bakımından satıcı, kendisine verilmesi üstlenilen şey bakımından alıcı durumundadır." hükmü yer almaktadır.

            Buna göre, tapuda kayıtlı iki ya da daha fazla gayrimenkulün karşılıklı olarak takas edilmesinde sahiplerinin her biri hem alıcı hem de satıcı durumunda olduklarından devredilen gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir bedeli üzerinden 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı tarifenin I-20/(a) fıkrası gereğince harca tabi tutulması gerekmektedir.

             Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden

             3065 sayılı KDV Kanununun;

            1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

            2/1 inci maddesinde; teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu,

            Buna göre, tapu kayıtlarının gerçek duruma uygun hale getirilmesi işleminde 3065 sayılı KDV Kanununun 2/1 inci maddesine göre herhangi bir teslim söz konusu olmadığından, yapılan düzeltme işlemi KDV Kanununun 1/1 nci maddesine göre KDV nin konusuna girmemektedir.

             Bilgi edinilmesini rica ederim.                                                                                

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 


Sayı

:

67854564-105[1741][5475]-62048

07.02.2018

Konu

:

e- Faturaya Geçişte Brüt Satış Hasılatının hesabında; Alıştan İadelerin, Alış İskontolarının, Fiyat Farklarının ve Taşıt Satışlarının Dikkate Alınıp Alınamayacağı Hk.

 


           
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; ilimiz ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizin 2015 yılı brüt satış hasılatının 9.825.218,67.-TL olduğu, ilgili yıl alıştan iade tutarının 48.640,69.-TL, alış iskontoları tutarının 95.640,22.-TL,  fiyat farkları tutarının 50.062,72.-TL ve taşıt satışlarına ait tutarın 158.755,30.-TL olduğu, brüt satış hasılatına bu tutarların dahil edilmesi halinde e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu için belirlenen 10 Milyon TL sınırını aştığı belirtilerek, brüt satış hasılatının hesabında; söz konusu alıştan iadelerin, alış iskontolarının, fiyat farklarının ve taşıt satışlarının dikkate alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.

 

            454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Kullanma Zorunluluğu Getirilen Mükellefler" başlıklı 2'nci bölümünde, "421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.

 

            a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.

 

            ...

 

            (a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren,...elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

 

            Bu düzenlemeye göre 2014 veya müteakip hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadırlar.

 

            Diğer taraftan, mükellefler muhasebenin temel kavramlarına, muhasebe politikalarının açıklanması ve mali tablolar ilkelerine, tekdüzen hesap planı ve işleyişine ilişkin yapılan düzenlemelere uymaları gerekmektedir.

 

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde, mükelleflerin muhasebe sistemlerinde uymakla yükümlü bulundukları kurallar belirlenmiş ve brüt satışlar; "İşletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal yada hizmetler karşılığında alınan yada tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsar. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara Katma Değer Vergisi dahil edilemez." şeklinde açıklanmıştır.

 

            Dolayısıyla, brüt satış hasılatının hesaplanmasında, ilgili yıl gelir tablosunda yer alan bütün satışları gösteren brüt satış hasılatının dikkate alınması gerekmektedir.

 

            İşletmelerin muhasebe kayıtlarında duran varlıklarından"254-Taşıtlar" hesabında bulunan taşıtların satılması halinde doğacak kar veya zararların dönem sonu hesapları olan "679-Diğer Olağan Dışı Gelir ve Karlar" veya 689-Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar" hesaplarında izlemeleri gerektiğinden bu satışların işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

 

            İşletmelerin muhasebe kayıtlarında stoklardan "153-Ticari Mallar" hesabında bulunan ticari malların herhangi bir değişikliğe tabi tutulmadan satmak amacı ile işletmeye alınan emtia ve benzeri kalemlerin olduğu, herhangi bir nedenle ambardan çekilmesinde ise maliyet bedeli ile alacak kaydedildiği dikkate alındığında,iade edilen emtianın maliyet bedeli ile alacak kaydedilmesi gerektiğinden bilanço kalemleri arasında yapılan bu değişiklikler işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

 

            İşletmenin aldığı emtia ile ilgili olarak fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (alış iskontosu, fiyat farkı, hasılat primi, satış primi gibi adlarla) yapılan iskontolar esas itibariyle işletmenin dönem sonu hesapları olan "602 Diğer Gelirler" hesabında izlenmesi gerektiğinden bu iskontoların işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmesi, ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların veya alınması gerekenden farklı bir fiyattan alındığı sonradan belirlenen emtia ile ilgili oluşan fiyat farkı  tutarlarının ise brüt satışlar ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.    

  

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; brüt satış hasılatının hesaplanmasında; alış iadelerinin, taşıt satışlarının ve ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların veya alınması gerekenden farklı bir fiyattan alındığı sonradan belirlenen emtia ile ilgili oluşan fiyat farkı tutarlarının dikkate alınması mümkün bulunmamakta olup yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında alış iskontosu, fiyat farkı, hasılat primi, satış primi gibi adlarla yapılan alış iskontolarının dikkate alınması gerekmektedir.

 

            Bu nedenle, 2015 yılına ait alış iskonto tutarı olan 95.640,22.-TL ile fiyat farkları tutarı olan 50.062,72.-TL'nin belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşılmasına ilişkin olması halinde, bu tutarlar 9.825.218,67.-TL brüt satış hasılatına ilave edilse dahi toplam tutarın (9.970.921,61.-TL); 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu için belirlenen 10 Milyon TL sınırını aşmaması nedeniyle şirketinizin e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

            Bilgi edinilmesini rica ederim.             

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 


Sayı

:

67854564-105[1741][5475]-62048

07.02.2018

Konu

:

e- Faturaya Geçişte Brüt Satış Hasılatının hesabında; Alıştan İadelerin, Alış İskontolarının, Fiyat Farklarının ve Taşıt Satışlarının Dikkate Alınıp Alınamayacağı Hk.

 


           
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; ilimiz ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizin 2015 yılı brüt satış hasılatının 9.825.218,67.-TL olduğu, ilgili yıl alıştan iade tutarının 48.640,69.-TL, alış iskontoları tutarının 95.640,22.-TL,  fiyat farkları tutarının 50.062,72.-TL ve taşıt satışlarına ait tutarın 158.755,30.-TL olduğu, brüt satış hasılatına bu tutarların dahil edilmesi halinde e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu için belirlenen 10 Milyon TL sınırını aştığı belirtilerek, brüt satış hasılatının hesabında; söz konusu alıştan iadelerin, alış iskontolarının, fiyat farklarının ve taşıt satışlarının dikkate alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.

 

            454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Kullanma Zorunluluğu Getirilen Mükellefler" başlıklı 2'nci bölümünde, "421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.

 

            a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.

 

            ...

 

            (a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren,...elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

 

            Bu düzenlemeye göre 2014 veya müteakip hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadırlar.

 

            Diğer taraftan, mükellefler muhasebenin temel kavramlarına, muhasebe politikalarının açıklanması ve mali tablolar ilkelerine, tekdüzen hesap planı ve işleyişine ilişkin yapılan düzenlemelere uymaları gerekmektedir.

 

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde, mükelleflerin muhasebe sistemlerinde uymakla yükümlü bulundukları kurallar belirlenmiş ve brüt satışlar; "İşletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal yada hizmetler karşılığında alınan yada tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsar. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara Katma Değer Vergisi dahil edilemez." şeklinde açıklanmıştır.

 

            Dolayısıyla, brüt satış hasılatının hesaplanmasında, ilgili yıl gelir tablosunda yer alan bütün satışları gösteren brüt satış hasılatının dikkate alınması gerekmektedir.

 

            İşletmelerin muhasebe kayıtlarında duran varlıklarından"254-Taşıtlar" hesabında bulunan taşıtların satılması halinde doğacak kar veya zararların dönem sonu hesapları olan "679-Diğer Olağan Dışı Gelir ve Karlar" veya 689-Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar" hesaplarında izlemeleri gerektiğinden bu satışların işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

 

            İşletmelerin muhasebe kayıtlarında stoklardan "153-Ticari Mallar" hesabında bulunan ticari malların herhangi bir değişikliğe tabi tutulmadan satmak amacı ile işletmeye alınan emtia ve benzeri kalemlerin olduğu, herhangi bir nedenle ambardan çekilmesinde ise maliyet bedeli ile alacak kaydedildiği dikkate alındığında,iade edilen emtianın maliyet bedeli ile alacak kaydedilmesi gerektiğinden bilanço kalemleri arasında yapılan bu değişiklikler işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

 

            İşletmenin aldığı emtia ile ilgili olarak fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (alış iskontosu, fiyat farkı, hasılat primi, satış primi gibi adlarla) yapılan iskontolar esas itibariyle işletmenin dönem sonu hesapları olan "602 Diğer Gelirler" hesabında izlenmesi gerektiğinden bu iskontoların işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmesi, ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların veya alınması gerekenden farklı bir fiyattan alındığı sonradan belirlenen emtia ile ilgili oluşan fiyat farkı  tutarlarının ise brüt satışlar ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.    

  

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; brüt satış hasılatının hesaplanmasında; alış iadelerinin, taşıt satışlarının ve ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların veya alınması gerekenden farklı bir fiyattan alındığı sonradan belirlenen emtia ile ilgili oluşan fiyat farkı tutarlarının dikkate alınması mümkün bulunmamakta olup yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında alış iskontosu, fiyat farkı, hasılat primi, satış primi gibi adlarla yapılan alış iskontolarının dikkate alınması gerekmektedir.

 

            Bu nedenle, 2015 yılına ait alış iskonto tutarı olan 95.640,22.-TL ile fiyat farkları tutarı olan 50.062,72.-TL'nin belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşılmasına ilişkin olması halinde, bu tutarlar 9.825.218,67.-TL brüt satış hasılatına ilave edilse dahi toplam tutarın (9.970.921,61.-TL); 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu için belirlenen 10 Milyon TL sınırını aşmaması nedeniyle şirketinizin e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

            Bilgi edinilmesini rica ederim.             

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

 


Sayı

:

67854564-105[1741][5475]-62048

07.02.2018

Konu

:

e- Faturaya Geçişte Brüt Satış Hasılatının hesabında; Alıştan İadelerin, Alış İskontolarının, Fiyat Farklarının ve Taşıt Satışlarının Dikkate Alınıp Alınamayacağı Hk.

 


           
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden; ilimiz ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirketinizin 2015 yılı brüt satış hasılatının 9.825.218,67.-TL olduğu, ilgili yıl alıştan iade tutarının 48.640,69.-TL, alış iskontoları tutarının 95.640,22.-TL,  fiyat farkları tutarının 50.062,72.-TL ve taşıt satışlarına ait tutarın 158.755,30.-TL olduğu, brüt satış hasılatına bu tutarların dahil edilmesi halinde e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu için belirlenen 10 Milyon TL sınırını aştığı belirtilerek, brüt satış hasılatının hesabında; söz konusu alıştan iadelerin, alış iskontolarının, fiyat farklarının ve taşıt satışlarının dikkate alınıp alınamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.

 

            454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Kullanma Zorunluluğu Getirilen Mükellefler" başlıklı 2'nci bölümünde, "421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.

 

            a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.

 

            ...

 

            (a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren,...elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.

 

            Bu düzenlemeye göre 2014 veya müteakip hesap dönemi brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadırlar.

 

            Diğer taraftan, mükellefler muhasebenin temel kavramlarına, muhasebe politikalarının açıklanması ve mali tablolar ilkelerine, tekdüzen hesap planı ve işleyişine ilişkin yapılan düzenlemelere uymaları gerekmektedir.

 

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 ve mükerrer 257'nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak düzenlenen 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde, mükelleflerin muhasebe sistemlerinde uymakla yükümlü bulundukları kurallar belirlenmiş ve brüt satışlar; "İşletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal yada hizmetler karşılığında alınan yada tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsar. Satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadeleri brüt satışlar içinde gösterilir. Brüt Satışlara Katma Değer Vergisi dahil edilemez." şeklinde açıklanmıştır.

 

            Dolayısıyla, brüt satış hasılatının hesaplanmasında, ilgili yıl gelir tablosunda yer alan bütün satışları gösteren brüt satış hasılatının dikkate alınması gerekmektedir.

 

            İşletmelerin muhasebe kayıtlarında duran varlıklarından"254-Taşıtlar" hesabında bulunan taşıtların satılması halinde doğacak kar veya zararların dönem sonu hesapları olan "679-Diğer Olağan Dışı Gelir ve Karlar" veya 689-Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar" hesaplarında izlemeleri gerektiğinden bu satışların işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

 

            İşletmelerin muhasebe kayıtlarında stoklardan "153-Ticari Mallar" hesabında bulunan ticari malların herhangi bir değişikliğe tabi tutulmadan satmak amacı ile işletmeye alınan emtia ve benzeri kalemlerin olduğu, herhangi bir nedenle ambardan çekilmesinde ise maliyet bedeli ile alacak kaydedildiği dikkate alındığında,iade edilen emtianın maliyet bedeli ile alacak kaydedilmesi gerektiğinden bilanço kalemleri arasında yapılan bu değişiklikler işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

 

            İşletmenin aldığı emtia ile ilgili olarak fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (alış iskontosu, fiyat farkı, hasılat primi, satış primi gibi adlarla) yapılan iskontolar esas itibariyle işletmenin dönem sonu hesapları olan "602 Diğer Gelirler" hesabında izlenmesi gerektiğinden bu iskontoların işletmenin brüt satışları ile ilişkilendirilmesi, ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların veya alınması gerekenden farklı bir fiyattan alındığı sonradan belirlenen emtia ile ilgili oluşan fiyat farkı  tutarlarının ise brüt satışlar ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.    

  

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; brüt satış hasılatının hesaplanmasında; alış iadelerinin, taşıt satışlarının ve ticari teamüllere uygun miktardaki iskontoların veya alınması gerekenden farklı bir fiyattan alındığı sonradan belirlenen emtia ile ilgili oluşan fiyat farkı tutarlarının dikkate alınması mümkün bulunmamakta olup yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında alış iskontosu, fiyat farkı, hasılat primi, satış primi gibi adlarla yapılan alış iskontolarının dikkate alınması gerekmektedir.

 

            Bu nedenle, 2015 yılına ait alış iskonto tutarı olan 95.640,22.-TL ile fiyat farkları tutarı olan 50.062,72.-TL'nin belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşılmasına ilişkin olması halinde, bu tutarlar 9.825.218,67.-TL brüt satış hasılatına ilave edilse dahi toplam tutarın (9.970.921,61.-TL); 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu için belirlenen 10 Milyon TL sınırını aşmaması nedeniyle şirketinizin e-defter tutma ve e-fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu bulunmamaktadır.

 

            Bilgi edinilmesini rica ederim.             

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Resmi Gazete No: Resmi Gazete Tarihi: Adı: UID:
İçerik:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

53445970-105[27-9-2017/478]-132277

30.10.2017

Konu

:

Perakende et ticareti yapanların tahsilat ve ödemelerinde tevsik zorunluluğu

 

 

İlgi : 19.07.2017 tarih ve 133245 evrak kayıt no.lu özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda et perakende ticareti (sakatat, av ve kümes hayvanı etleri ile kasaplar dahil) faaliyetinde bulunduğunuzdan bahisle, 7.000 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerinizin 480 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğ ile 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenen (ğ) bendi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Bu kapsamda, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler" başlıklı bölümüne, 480 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle de, 1/7/2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, "ğ) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin," bendi eklenmiştir.

Buna göre, 5174 sayılı Kanun kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirerek gerçekleştirdiğiniz gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden yaptığınız alımlara ilişkin tahsilat ve ödemeler, bahse konu tevsik zorunluluğu kapsamında olmayacak, aksi halde ise söz konusu tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar aracılığı ile yapılması zorunlu olacaktır.

Bunun yanı sıra, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (4.2) bölümü kapsamında olmayan alımlarınız ile satışlarınıza ait tahsilat ve ödemelerinizin, bahse konu Genel Tebliğde belirlenen usul ve esaslar dahilinde aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunlu olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi kapsamında ceza tatbik edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 1:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

53445970-105[27-9-2017/478]-132277

30.10.2017

Konu

:

Perakende et ticareti yapanların tahsilat ve ödemelerinde tevsik zorunluluğu

 

 

İlgi : 19.07.2017 tarih ve 133245 evrak kayıt no.lu özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda et perakende ticareti (sakatat, av ve kümes hayvanı etleri ile kasaplar dahil) faaliyetinde bulunduğunuzdan bahisle, 7.000 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerinizin 480 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğ ile 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenen (ğ) bendi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Bu kapsamda, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler" başlıklı bölümüne, 480 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle de, 1/7/2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, "ğ) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin," bendi eklenmiştir.

Buna göre, 5174 sayılı Kanun kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirerek gerçekleştirdiğiniz gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden yaptığınız alımlara ilişkin tahsilat ve ödemeler, bahse konu tevsik zorunluluğu kapsamında olmayacak, aksi halde ise söz konusu tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar aracılığı ile yapılması zorunlu olacaktır.

Bunun yanı sıra, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (4.2) bölümü kapsamında olmayan alımlarınız ile satışlarınıza ait tahsilat ve ödemelerinizin, bahse konu Genel Tebliğde belirlenen usul ve esaslar dahilinde aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunlu olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi kapsamında ceza tatbik edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

İçerik 2:

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı

:

53445970-105[27-9-2017/478]-132277

30.10.2017

Konu

:

Perakende et ticareti yapanların tahsilat ve ödemelerinde tevsik zorunluluğu

 

 

İlgi : 19.07.2017 tarih ve 133245 evrak kayıt no.lu özelge talep formu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda et perakende ticareti (sakatat, av ve kümes hayvanı etleri ile kasaplar dahil) faaliyetinde bulunduğunuzdan bahisle, 7.000 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerinizin 480 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğ ile 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenen (ğ) bendi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat Edici Kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de, mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL'yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Bu kapsamda, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "4.2. Kapsamda Olmayan Tahsilat ve Ödemeler" başlıklı bölümüne, 480 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle de, 1/7/2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, "ğ) Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, 18/5/2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlarına ilişkin tahsilat ve ödemelerin," bendi eklenmiştir.

Buna göre, 5174 sayılı Kanun kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dahilinde tescil ettirerek gerçekleştirdiğiniz gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden yaptığınız alımlara ilişkin tahsilat ve ödemeler, bahse konu tevsik zorunluluğu kapsamında olmayacak, aksi halde ise söz konusu tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar aracılığı ile yapılması zorunlu olacaktır.

Bunun yanı sıra, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (4.2) bölümü kapsamında olmayan alımlarınız ile satışlarınıza ait tahsilat ve ödemelerinizin, bahse konu Genel Tebliğde belirlenen usul ve esaslar dahilinde aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılması zorunlu olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesi kapsamında ceza tatbik edileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Sayfalar