Başlık | Danimarka mukimi şirkete yapılacak temettü ödemelerinden hangi oranda tevkifat yapılacağı. |
|||||||||||||||||||||
Tarih | 17/06/2016 |
|||||||||||||||||||||
Sayı | 62030549-125[30-2016/53]-81767 | |||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı olan şirketiniz tarafından hisselerinizin % 90'ına sahip Danimarka'da mukim … isimli şirkete temettü ödeneceği belirtilerek, Türkiye - Danimarka Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasına göre yapılacak ödeme üzerinden hangi oranda kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Tam ve Dar Mükellefiyet" başlıklı 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; "Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayanlar, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler." hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmü yer almakta olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye'de bir iş yeri veya daimî temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden bu Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, hükümleri 01/01/1991 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti ile Danimarka Krallığı Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının "Temettüler" başlıklı 10 uncu maddesinde; "(1) Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. (2) Bununla beraber, söz konusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Akit Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden kişi temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır: a) Temettü elde eden, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25'ini elinde tutan bir şirket ise (ortaklıklar hariç) gayrisafi temettü tutarının yüzde 15'i; b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde 20'si. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu sınırlamaların uygulama şeklini karşılıklı anlaşma ile belirleyeceklerdir. 3. Bu maddede kullanılan "temettü" terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya diğer haklardan veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanısıra dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer kurum haklarından elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri kapsar. 4. Diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan, bir Akit Devlet şirketinin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Akit Devlette, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden de vergilendirilebilir ve bu şekilde alınacak vergi, bu maddenin 2 nci fıkrasının (a) bendinde öngörülen oranın % 50'sini aşmayacaktır. 5. Bir Akit Devlet mukimi olan gerçek temettü lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bir Türkiye mukimi, Danimarka'da yer alan bir sabit yeri kullanarak Danimarka'da serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve sözkonusu temettü elde ediş olayı ile bu işyerinin ya da sabit yerin arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci madde veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır. 6. Akit Devletlerden birinin mukimi olan bir şirket diğer Akit Devlette kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer Devlet, bu şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz. Bunun istisnasını, sözkonusu temettülerin bu diğer Devletin mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması oluşturur. Aynı şekilde bu diğer Devlet, bu şirketin dağıtılmayan kazançları üzerinde de bir dağıtılmayan kazanç vergisi alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazançtan oluşması durumu değiştirmez. Bu fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Devlet bu maddenin 4 üncü fıkrasına göre vergi alabilir." düzenlemesi yapılmıştır. Buna göre, şirketiniz tarafından Danimarka'da mukim şirkete yapılacak temettü ödemesini vergileme hakkı Danimarka'ya ait olmakla birlikte; Anlaşmanın 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Türkiye'nin de gayrisafi temettü tutarının % 15'ini aşmamak üzere bu geliri iç mevzuat hükümleri çerçevesinde vergilendirme hakkı bulunmaktadır. 10 uncu maddenin dördüncü fıkrası hükmü ise, bu fıkrada yapılan düzenleme şube kazançları ile ilgili olduğundan, başvurunuza konu temettü gelirlerinin vergilendirilmesinde uygulanmayacaktır. Söz konusu temettü gelirleri dolayısıyla Türkiye'de vergi ödenmesi durumunda, Türkiye - Danimarka Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Yöntemleri" başlıklı 22 nci maddesi uyarınca Türkiye'de ödenen vergi, Danimarka'da ödenecek vergiden mahsup edilebilecektir. Temettü gelirlerinin vergilendirilmesinde iç mevzuatımızda daha düşük bir vergi oranının öngörülmesi halinde, Türkiye'de yapılacak vergilemede bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir. Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Danimarka şirketinin Danimarka'da tam mükellef olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini Danimarka yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlaması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Danimarka'daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğini vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz etmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimizin uygulanacağı tabiidir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. |