Başlık | Almanya mukimi oyuncunun Türkiye'de elde ettiği gelirin vergilendirilmesi ve ödemelerde tevkifat yapılıp yapılmayacağı hk. | |||||||||||||||||||||
Tarih | 19/03/2014 | |||||||||||||||||||||
Sayı | 62030549-120[4-2013/516]-589 |
|||||||||||||||||||||
İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden, Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz ve reklam ve danışmanlık faaliyeti ile iştigal ettiğiniz belirtilerek, Türkiye’de çekilecek bir filmde oynamak üzere 5 günlüğüne Türkiye’ye gelecek olan Almanya mukimi bir sinema oyuncusuna şirketiniz tarafından yapılacak ödemelerde gelir vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, ayrıca, söz konusu kişinin dizi oyuncusu olarak Türkiye’de faaliyetini sürdürmesi halinde ne şekilde vergilendirileceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Mükellefler” başlıklı 3 üncü maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olangerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmış olup, “Türkiye’de Yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesinde; “Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır: 1. İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19'uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir); 2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)” hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanunun 6 ncı maddesinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmış olup, 7 nci maddesinde, dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edilme şartları, serbest meslek kazançlarında, serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesine bağlanmıştır. Aynı Kanunun 65 inci maddesinin birinci fıkrasında, serbest meslek faaliyetlerinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu; ikinci fıkrasında, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu; 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde de, maddenin birinci fıkrasında sayılanların yaptıkları serbest meslek ödemelerinden tevkifat yapacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre, yapılacak ödemelerin Türkiye vergi mevzuatı kapsamında serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, nakden veya hesaben yapılan ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2/b) numaralı alt bendine göre %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Anılan Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan serbest meslek kazançları için dar mükelleflerce yıllık beyanname verilmeyecektir. Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşmasının hükümleri 01/01/2011 tarihinden itibaren uygulanmaktadır. 1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi, bu Devlet eyalet ve herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle burada vergiye tabi olan herhangi bir kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle, o Devlette vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz. 2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir: a) bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan) Devletin bir mukimi kabul edilecektir; b) eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet belirlenemez ise veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir; c) eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir; d) eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya her iki Devletin de vatandaşı değil ise, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşma yoluyla çözeceklerdir. 3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, Akit Devletlerin yetkili makamları karşılıklı anlaşma yoluyla sorunu çözmeye ve Anlaşmanın söz konusu kişiye uygulanma biçimini belirlemeye gayret edeceklerdir. Böyle bir mutabakata varılamaması durumunda, söz konusu kişi, Anlaşma hükümleri uyarınca sağlanan menfaatlerden yararlanma açısından her iki Akit Devletin de mukimi kabul edilmeyecektir.” hükümleri yer almaktadır. Söz konusu Anlaşmanın “Sanatçı ve Sporcular” başlıklı 17 nci maddesinde, “1. 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının veya bir müzisyenin ya da bir sporcunun diğer Akit Devlette bu sıfatla icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bir sanatçının ya da sporcunun bu sıfatla icra ettiği şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisi adına değil de bir başkası adına tahakkuk ederse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette vergilendirilebilir. 3. Sanatçı veya sporcuların bir Akit Devlette icra ettikleri faaliyetlerden doğan gelire, bu Devlete yaptıkları ziyaretlerin tamamen veya önemli ölçüde, diğer Devletin, bir eyaletinin, politik alt bölümünün veya mahalli idaresinin kamusal fonlarından veya bu Diğer Devlette yardım kuruluşu olarak kabul edilen bir organizasyon tarafından finanse edilmesi halinde, 1 ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, elde edilen gelir, sadece gerçek kişinin mukimi olduğu Akit Devlette vergilendirilebilir.” hükümlerine yer verilmiştir. Buna göre, Anlaşmanın 17 nci maddesinin 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri kapsamında Almanya mukimi oyuncunun Türkiye'de çekilecek filmde oynaması karşılığında yapılacak doğrudan (bizzat kendisine) ve dolaylı (şirket, kurum, organizatör vb. aracılığıyla) ödemeleri vergilendirme hakkı, "Ticari Kazançlar"a ilişkin 7 nci, "Serbest Meslek Faaliyetleri"ne ilişkin 14 üncü ve "Bağımlı Kişisel Faaliyetler"e ilişkin 15 inci madde hükümlerine bakılmaksızın, iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde Türkiye'ye aittir. Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi" başlıklı 22 nci maddesinde ise Almanya'da mukim olanların 17 nci madde kapsamında elde edilen ve Türkiye'de vergilendirilen gelirleri için mahsup yöntemi öngörülmüş olduğundan, Türkiye'de ödenen vergi Almanya'da bu gelire ilişkin ödenecek vergiden mahsup edilebilecektir. Öte yandan, söz konusu kişinin Türkiye’de çalışmaya devam etmesi halinde, hangi ülkenin mukimi olduğu hususu Türkiye - Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 4 üncü maddesine göre belirlenecektir. Söz konusu kişi Türkiye mukimi de olsa, Almanya mukimi de olsa, Türkiye'deki faaliyetleri nedeniyle bu kişiye yapılacak ödemelerden tevkifat yapılacak olmakla birlikte, kişinin Türkiye mukimi olarak kabul edilmesi halinde elde edilen gelirleri Almanya'nın vergilendirme hakkı bulunmamaktadır. Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir. |