Başlık Kanada mukimi firmadan alınan sunucuların çalışması için gerekli fiziksel altyapıya yönelik hizmetlerin vergilendirilmesi
Tarih

09/11/2015

Sayı 38418978-125[30-14/17]-1246

 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

 

Sayı

:

38418978-125[30-14/17]-1246

09/11/2015

Konu

:

Kanada mukimi firmadan alınan sunucuların çalışması için gerekli fiziksel altyapıya yönelik hizmetlerin vergilendirilmesi

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuzu ve madencilik faaliyeti ile iştigal ettiğinizi, bulut bilişim sektöründe hizmet veren bir hosting firması olan Kanada mukimi ... firmasından kurumunuza sunucuların çalışması için gerekli fiziksel altyapının sağlanması için belirli hizmetleri alacağınızı belirterek, alınacak hizmetler karşılığında Kanada mukimi firmaya yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

             5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; birinci maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanların, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye'de bir işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, (c) bendinde, Türkiye'de elde edilen serbest meslek kazançlarının, (e) bendinde de Türkiye'de elde edilen diğer kazanç ve iratların dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

            Anılan Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellef kurumların iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümlerin uygulanacağı; ikinci fıkrasında dar mükellefiyete tabi kurumların ticari veya zirai kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümlerin uygulanacağı, ancak bu kazanç ve iratların Türkiye'de yapılmakta olan ticari veya zirai faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancının bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

            Aynı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olup anılan fıkranın (b) bendinde serbest meslek kazançları üzerinden (2009/14593 sayılı BKK ile petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan %5, diğerlerinden %20); ikinci fıkrasında ise ticarî veya ziraî kazanca dâhil olup olmadığına bakılmaksızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında nakden veya hesaben ödenen veya tahakkuk ettirilen bedeller üzerinden (2009/14593 sayılı BKK ile %20) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hüküm altına alınmış olup, ticari kazançlar ise tevkifata tabi kazanç ve iratlar arasında sayılmamıştır.

             ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN

            29.04.2011 tarih ve 27919 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kanada Hükümeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması" 01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın "Gayrimaddi Hak Bedelleri" başlıklı 12 nci maddesinde;

            "1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

            2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.

            3. Bu maddede kullanılan "gayrimaddi hak bedelleri" terimi, sinema filmleri ile radyo veya televizyon kayıtları dahil olmak üzere edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı, kullanım hakkı veya satışı karşılığında veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı ya da kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeyi ifade eder."

            4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, bu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır.

            5. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun ya da olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan yükümlülük ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve bu gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.

            ..."

            hükümlerine yer verilmiştir.

            Buna göre, Kanada mukimi şirketten alınan sunucu sağlanması hizmeti karşılığında yapılacak ödemeler, 3 üncü fıkra kapsamında yer alan "sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı ya da kullanım hakkı" kapsamında gayrimaddi hak bedeli olarak değerlendirilecek olup, söz konusu ödemeleri vergilendirme hakkı 1 inci fıkra uyarınca Kanada'ya aittir. Ancak, söz konusu ödemeler üzerinden kaynak devlet olarak Türkiye'nin de vergi alma hakkı bulunmakta olup, Türkiye'nin iç mevzuatına göre yapılacak bu vergilendirme ödemelerin gerçek lehtarının Kanada mukimi olması durumunda 2 nci fıkra uyarınca gayri maddi hak bedelinin gayrı safi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır. Söz konusu ödemelere iç mevzuatımızda daha düşük bir oranın uygulanması halinde iç mevzuatımızda belirlenen bu düşük oranın uygulanacağı tabiidir.

            Aynı Anlaşmanın "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi"ne ilişkin 23 üncü maddesinin 1 nci fıkrası (a) bendi hükmü gereğince, söz konusu ödemeler için Türkiye'de bu şekilde ödenen vergi, Kanada'da ödenecek bu gelire ilişkin vergiden mahsup edilmek suretiyle aynı gelir üzerinden iki defa vergi alınması önlenmiş olacaktır.

            Diğer taraftan, sunucuların çalışması için gerekli fiziksel altyapının sağlanmasına yönelik olarak verilen teknik destek, güncelleme, bakım, onarım vb. hizmetler, sunucu tahsis edilmesine ilişkin sözleşmede yer alması ve ayrı bir fiyat olarak belirtilmemesi durumunda yine söz konusu Anlaşmanın 12 inci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. Söz konusu hizmetler için ayrı bir bedel belirlenmiş olması durumunda ise bu hizmetler, esasen serbest meslek faaliyeti niteliğinde olup Anlaşmanın birer örneği ekli "İşyeri"ne ilişkin 5 inci ve "Ticari Kazançlar"a ilişkin 7 inci maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

            Kanada mukimi bir teşebbüse ait kazanç, söz konusu teşebbüs Türkiye'de yer alan bir işyeri vasıtasıyla faaliyette bulunmadıkça, yalnızca Kanada'da vergilendirilecektir. Dolayısıyla, Kanada mukimi teşebbüsün Türkiye'ye gelmeksizin Kanada'da icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergilendirme hakkı yalnızca Kanada'ya ait olacaktır.

            Anlaşmanın 5 inci maddesinin 3 üncü fıkrasının (b) bendi uyarınca, Kanada mukimi teşebbüs tarafından, çalışanları veya bu amaçla görevlendirilen diğer gerçek kişiler aracılığıyla Türkiye'de ifa edilen ve herhangi bir 12 aylık dönemde Türkiye içinde toplam 183 günü aşan bir süre veya sürelerde devam eden danışmanlık hizmetleri de dahil hizmet tedarikleri (aynı veya bağlı proje için) nedeniyle Türkiye'de iş yerinin oluştuğu kabul edilecektir.

            Kanada mukimi bir teşebbüsün Türkiye'de serbest meslek faaliyetinde bulunması durumunda Türkiye'de bir işyerinin oluşup oluşmadığının belirlenmesi açısından gerekli olan 183 günlük sürenin tespitinde;

            - teşebbüsün, Türkiye'de, Anlaşma'nın 5/3-b) bendinde bahsedilen aynı veya bağlı projeler kapsamında hizmet ifasında bulunması halinde sürenin bir bütün olarak, ayrı projeler kapsamında hizmet ifasında bulunması halinde ise her bir proje süresinin ayrı ayrı;

            - her bir projeye ilişkin faaliyetin, söz konusu teşebbüsün Türkiye'ye gönderdiği birden fazla personel tarafından icra edilmesi halinde ise her bir personelin Türkiye'de kaldıkları sürelerin toplamının dikkate alınması gerekmektedir.

            Faaliyetin Türkiye'de icra edilmesi durumunda, yaptıkları serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan vergi sorumluları, tevkifat yükümlülüğünün doğduğu sırada, istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmama durumunu bilemeyeceğinden söz konusu ödemeler üzerinden vergi tevkifatını yapmak durumundadırlar.

            Kendilerine yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılan teşebbüsler Anlaşma hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceklerdir.

            Söz konusu Kanada şirketinin Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmesi için, Kanada yetkili makamlarından alacağı Kanada'da mukim olduğunu gösterir bir belgenin (mukimlik belgesi) aslı ile birlikte Türkçe tercümesinin Noterce veya Kanada'daki Türk Konsolosluklarından tasdikli bir örneğini, Türkiye'de vergi tevkifatı yapılmasının gerektiği durumlarda vergi sorumlularına, diğer durumlarda ilgili vergi dairesine ibraz etmesi gerekmektedir. Mukimlik belgesinin ibraz edilmemesi durumunda iç mevzuatımız hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.

            Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

           

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.