Başlık Şirketin yurtdışında vereceği mühendislik hizmetinden dolayı ilgili ülkenin mukimi kişilerden alacağı işcilik hizmeti için ödenecek ücretlerden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile belge düzeni hk.
Tarih 09/12/2014
Sayı 11395140-105[238-2012/VUK-1- . . .]--2611

 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

11395140-105[238-2012/VUK-1- . . .]--2611

09/12/2014

Konu

:

Şirketin yurtdışında vereceği mühendislik hizmetinden dolayı ilgili ülkenin mukimi kişilerden alacağı işcilik hizmeti için ödenecek ücretlerden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile belge düzeni hk.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kurumunuzun elektrik elektronik mühendisliği faaliyetinde bulunduğu, Irak, Fas, Almanya, Tunus, Polonya ve Avusturya gibi ülkelerde mühendislik hizmetinde bulunurken bu ülkelerin mukimi kişilerden işçilik hizmeti alacağını belirterek, bu ülkelerin mukimi kişilere yapılacak ücret ödemelerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile belge düzeni konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 6’ncı maddesinde, Türkiye'de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanun'un 7’nci maddesinde ise; "Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur:

…..

3. Ücretlerde:

a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;

b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi

…..

Bu maddenin 3'üncü, 4'üncü, 5'inci ve 7'inci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır. " hükmüne yer verilmiştir.

Kanun'un 61’inci maddesi ile ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanun’un 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış, birinci bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) Kanun’un 103 ve 104’üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, Türkiye - Fas Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.2007, Türkiye - Almanya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.2011, Türkiye - Tunus Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.1988, Türkiye - Polonya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması 01.01.1998, Türkiye -  Avusturya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması ise 01.01.2010 tarihlerinden itibaren uygulanmaktadır.

Yurtdışında yürütülen mühendislik hizmeti sırasında Fas, Almanya, Tunus, Polonya ve Avusturya mukimi olan kişilerden işçilik hizmeti alınması karşılığında bu kişilere yapılacak olan ücret ödemelerinin, Türkiye’nin, Fas, Almanya, Tunus, Polonya ve Avusturya ile akdetmiş olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının 15 inci maddelerinin 1 inci fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, Fas, Almanya, Tunus, Polonya ve Avusturya mukimi bir kişinin, bir hizmet dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet Türkiye’de ifa edilmedikçe, yalnızca kişinin mukimi olduğu devlette vergilendirilecek olup, bu kişilerin Türkiye dışında verecekleri hizmetler için Türkiye’nin vergilendirme hakkı bulunmamaktadır.

Ancak, söz konusu ülke mukimlerinin elde ettikleri kazanç veya iratların ilgili Anlaşmalar çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için mukimi oldukları ülkenin yetkili makamlarından mukimlik belgesi almaları ve bu belgenin aslı ile noter veya bu ülkedeki Türk konsolosluklarınca tasdikli Türkçe tercümesinin bir örneğini vergi sorumlularına ibraz etmeleri gerekmektedir. Vergi sorumluları teslim aldıkları söz konusu mukimlik belgelerini gerektiğinde yetkili makamlara ibraz etmek üzere muhafaza edeceklerdir. Mukimlik belgesinin ibraz edilememesi durumunda ise ilgili Anlaşma hükümleri yerine iç mevzuat hükümlerimiz uygulanacaktır.

Diğer taraftan, Türkiye ile Irak arasında akdedilmiş olan bir Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması bulunmaması nedeniyle Irak mukimi olan kişilerden alınan işçilik hizmeti karşılığında bu kişilere yapılacak olan ücret ödemelerinin Türkiye'de Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 103 ve 104'üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 238’inci maddesinde; işverenlerin, her ay ödedikleri ücretler için ücret bordrosu tutmaya mecbur oldukları, Gelir Vergisi Kanunu'na göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmayacağı, ücret bordrolarında bulunması zorunlu bilgilerin neler olduğu belirtilerek, bordronun hangi aya ait olduğunun baş tarafında gösterileceği, bir aya ait bordronun ertesi ayın yirminci gününe kadar hazırlanıp tarihlenerek, müessese sahibi veya müdürü ile bordroyu tanzim eden memur tarafından imzalanacağı ve işverenlerin ücret bordrolarını, yukarıda sayılan esaslara uymak şartıyla diledikleri şekilde tanzim edebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, yurt dışında mukim kişilere yapılan ücret ödemeleri için kurumunuzca ücret bordrosu düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumunuzun Fas, Almanya, Tunus, Polonya ve Avusturya’da mukim şahıslardan almış olduğu işçilik hizmeti karşılığında anılan şahıslara ödenen tutar ücret olarak değerlendirilmekte olup, Fas, Almanya, Tunus, Polonya ve Avusturya’da işçilik hizmeti veren kişilerin bu hizmeti tamamen bu ülkelerde vermesi durumunda, Türkiye'de herhangi bir vergilendirme yapılmayacaktır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 

 

 

 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.