Buradasınız

- TAHSİLAT GENEL TEBLİĞLERİ

Resmi Gazete No: 32653 Resmi Gazete Tarihi: Perşembe, 5 Eylül, 2024 Adı: UID:
İçerik:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “(mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dâhil)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümüne (2/v) alt bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.

“b) 1/10/2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere,

- 5018 sayılı Kanuna tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri kapsamında 5.000,- liranın üzerinde yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinin,”

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.1.) numaralı alt bölümünde yer alan ““2/a-i” alt bölümünde” ibaresi ““2/a-i” ve “2/b” alt bölümlerinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Bu Tebliğ 1/10/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “(mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dâhil)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümüne (2/v) alt bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.

“b) 1/10/2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere,

- 5018 sayılı Kanuna tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri kapsamında 5.000,- liranın üzerinde yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinin,”

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.1.) numaralı alt bölümünde yer alan ““2/a-i” alt bölümünde” ibaresi ““2/a-i” ve “2/b” alt bölümlerinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Bu Tebliğ 1/10/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “(mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dâhil)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümüne (2/v) alt bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.

“b) 1/10/2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere,

- 5018 sayılı Kanuna tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri kapsamında 5.000,- liranın üzerinde yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinin,”

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.1.) numaralı alt bölümünde yer alan ““2/a-i” alt bölümünde” ibaresi ““2/a-i” ve “2/b” alt bölümlerinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Bu Tebliğ 1/10/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 32631 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 13 Ağustos, 2024 Adı: UID:
İçerik:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri:A Sıra No:1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “II. İhtiyati Haciz” başlıklı bölümünün (7) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında ihtiyati haciz tatbik edilebilmesi için, vergi incelemesine yetkili memurlarca anılan Kanunun 9 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması amacıyla gerekli işlemlere başlanılarak yapılan ilk hesaplamalara göre teminat altına alınacak alacak konusunda bir tutarın belirlenmesi ve teminat alınması yönünde bu kişilerin talepte bulunması gerekmektedir. 12/11/2022 tarihli ve 32011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 27/5/2022 tarihli ve Esas No:2021/6, Karar No:2022/2 sayılı kararı nedeniyle vergi incelemesi tamamlanarak vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal etmesinden sonra maddenin bu bendine göre ihtiyati haciz kararı alınması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikalinden sonra 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde yer alan diğer gerekçelerden herhangi birinin bulunması halinde ihtiyati haciz tatbik edilebileceği tabiidir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün; (1), (2/a/iv) ve (5.4.) numaralı alt bölümlerinde yer alan “, kararname” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (4/i) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“i) Tür olarak; Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen tüm amme alacakları,”

MADDE 4- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.5.) numaralı alt bölümünün onuncu paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Ancak, muhasebe birimlerinin sorumlulukları kalkmamakla birlikte, harcama birimlerince de bu belge aranılabilir. Harcama birimlerince belgenin aranılması halinde, geçerlilik süresi de dikkate alınarak bu belgeye göre muhasebe birimlerince ödeme yapılır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (6.1.) numaralı alt bölümünde yer alan tabloya aşağıdaki satırlar eklenmiştir.     

2023

20.092,-

2024

31.837,-

MADDE 6- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “I. Tecil” başlıklı bölümünün (A/10) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

10. 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden belirlenen tecil faiz oranları aşağıda gösterilmiştir.

 

Genel Tebliğ No.

Uygulama Dönemi

Yıllık Oran (%)

409

25.01.2000 – 20.12.2000 tarihleri arasında

48

412

21.12.2000 – 30.03.2001 tarihleri arasında

36

416

31.03.2001 – 01.02.2002 tarihleri arasında

72

421

02.02.2002 – 11.11.2003 tarihleri arasında

60

429

12.11.2003 – 03.03.2005 tarihleri arasında

36

434

04.03.2005 – 27.04.2006 tarihleri arasında

30

438

28.04.2006 – 20.11.2009 tarihleri arasında

24

Seri:C Sıra No:1

21.11.2009 – 20.10.2010 tarihleri arasında

19

Seri:C Sıra No:2

21.10.2010 – 05.09.2018 tarihleri arasında

12

Seri:C Sıra No:3

06.09.2018 – 24.10.2019 tarihleri arasında

22

Seri:C Sıra No:4

25.10.2019 – 29.12.2019 tarihleri arasında

19

Seri:C Sıra No:5

30.12.2019 – 20.07.2022 tarihleri arasında

15

Seri:C Sıra No:6

21.07.2022 – 13.11.2023 tarihleri arasında

24

Seri:C Sıra No:7

14.11.2023 – 20.05.2024 tarihleri arasında

36

Seri:C Sıra No:8

21.05.2024 tarihinden itibaren

48

MADDE 7- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “III. Gecikme Zammı” başlıklı bölümünün (4) numaralı alt bölümünde yer alan tablonun son satırı yürürlükten kaldırılmış ve tabloya aşağıdaki satırlar eklenmiştir.

 “

1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

30.12.2019 – 20.07.2022 tarihleri arasında

1,6

5801 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

21.07.2022 – 13.11.2023 tarihleri arasında

2,5

7782 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

14.11.2023 – 20.05.2024 tarihleri arasında

3,5

8484 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

21.05.2024 tarihinden itibaren

4,5

MADDE 8- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” cümlesi “(İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile.)” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (4) numaralı alt bölümünün ikinci paragrafında yer alan “üçüncü” ibaresi “dördüncü” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (5) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

5. 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” hükmü, 2/8/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21/4/2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, ödeme emrine karşı açılan davaların reddi halinde haksız çıkma zammı alınmayacaktır.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, “I. Menkul malların haczi” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler ve aynı alt bölümün sonuna da aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

(Ek: 27.12.2023-7491/4 md.) Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 “7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen hüküm sonucunda haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenebilmesine imkan sağlanmıştır. Aynı maddede, elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına dair usul ve esasları belirlemeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

 Buna göre, elektronik alt yapıları uygun olan alacaklı amme idareleri, haciz zaptını elektronik ortamda düzenleyebilecektir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptında asgari 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinde belirlenen hususlara yer verilecektir. Haciz zaptı, yetkili memur tarafından mobil cihazlar aracılığıyla elektronik ortamda oluşturulacak ve haciz sırasında hazır bulunanlara imzalatılacaktır. Elektronik ortamda oluşturulan haciz zaptı, hazır bulunanların elektronik imza aracı bulunması durumunda bu araç kullanılmak suretiyle, bu aracın bulunmaması halinde ise ıslak imzayla ya da alacaklı amme idareleri tarafından belirlenecek usullerle ile imzalanacaktır.

 Haciz zaptının; elektronik ortamda düzenlenmesi, imzalanması, onaylanması, iletilmesi, elektronik ortamda düzenlenmesinin mümkün olmaması durumunda yapılacak işlemler ile elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin diğer hususlar alacaklı amme idareleri tarafından belirlenecektir.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, “II- Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi” başlıklı bölümünün (9) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

9. 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası, Anayasa Mahkemesinin 21/4/2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, üçüncü şahısların kendilerine tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı açtıkları davaların aleyhlerine sonuçlanması halinde haksız çıkma zammı alınmayacaktır.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “II-Gayrimenkullerin Satışı” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Komisyon, satışın gayrimenkulün bulunduğu yerdeki tahsil dairesinin satış mahalli yerine vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın satış mahallinde yapılmasına karar verebilir.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin, İkinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “II-Gayrimenkullerin Satışı” başlıklı bölümünün “4.2. İlanın Şekli” başlıklı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Gayrimenkul satışı, artırma tarihinden en az 15 gün önce başlamak şartıyla aşağıdaki usullerde ilan edilir.

1- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 750 bin liranın (bu tutar dâhil) altında olması halinde gayrimenkulün satış ilanı; tahsil dairesinin ilana mahsus alanlarına asılacaktır. Ayrıca, Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerinin bu ilanları, ilgili vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın ve Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitelerinde, diğer amme idarelerinin satış ilanları ise kendi internet sitelerinde, ihalenin bitimine kadar yayımlanacaktır. 

2- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 750 bin liranın üzerinde ancak 5 milyon liranın altında olması halinde, gayrimenkul satış ilanı; (1) numaralı bentte belirtilen ilandan başka gayrimenkulün bulunduğu yerde yayımlanan yerel bir gazetede veya internet haber sitesinde bir defa yayımlatılacaktır. Gayrimenkulün bulunduğu yerde yerel bir gazete veya internet haber sitesi merkezinin bulunmaması hâlinde satış ilanı, tahsil dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içinde bulunan başka bir yerdeki yerel bir gazete veya internet haber sitesinde yayımlatılacaktır.

3- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 5 milyon lira ve üzerinde olması halinde gayrimenkul satış ilanı; (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan esaslar çerçevesinde yapılan ilanlara ilave olarak Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliğine göre genel kategoride yer alan internet haber sitesinde bir defa yayımlatılacaktır. 

4- Bu bölümde, satış ilanının yapılacağı yerin tayini için esas alınan tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıl için 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarın 5 bin lirayı aşmayan kısmı dikkate alınmaz.

5- Gazeteler ve internet haber sitelerinden başka vasıtalarla yapılan ilanlarda ilanın yapıldığı ayrıca tanzim edilecek tutanakla belgelendirilecektir.”

MADDE 15- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “I. Elektronik Ortamda Satış” başlıklı bölümünün (3.2.) numaralı alt bölümünün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan “gazetede” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “gazetelerde” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16- Aynı Tebliğin Üçüncü Kısım, Üçüncü Bölüm, “II- Geçici 8 inci Madde” başlıklı bölümünün (1.1.) numaralı alt bölümünde yer alan “6322 ve 6456 sayılı Kanunlarla değişik geçici 8 inci maddesinde “31/12/2023” ibaresi “geçici 8 inci maddesinde “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 17- Bu Tebliğin 14 üncü ve 15 inci maddeleri 1/11/2024 tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 18- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri:A Sıra No:1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “II. İhtiyati Haciz” başlıklı bölümünün (7) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında ihtiyati haciz tatbik edilebilmesi için, vergi incelemesine yetkili memurlarca anılan Kanunun 9 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması amacıyla gerekli işlemlere başlanılarak yapılan ilk hesaplamalara göre teminat altına alınacak alacak konusunda bir tutarın belirlenmesi ve teminat alınması yönünde bu kişilerin talepte bulunması gerekmektedir. 12/11/2022 tarihli ve 32011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 27/5/2022 tarihli ve Esas No:2021/6, Karar No:2022/2 sayılı kararı nedeniyle vergi incelemesi tamamlanarak vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal etmesinden sonra maddenin bu bendine göre ihtiyati haciz kararı alınması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikalinden sonra 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde yer alan diğer gerekçelerden herhangi birinin bulunması halinde ihtiyati haciz tatbik edilebileceği tabiidir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün; (1), (2/a/iv) ve (5.4.) numaralı alt bölümlerinde yer alan “, kararname” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (4/i) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“i) Tür olarak; Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen tüm amme alacakları,”

MADDE 4- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.5.) numaralı alt bölümünün onuncu paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Ancak, muhasebe birimlerinin sorumlulukları kalkmamakla birlikte, harcama birimlerince de bu belge aranılabilir. Harcama birimlerince belgenin aranılması halinde, geçerlilik süresi de dikkate alınarak bu belgeye göre muhasebe birimlerince ödeme yapılır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (6.1.) numaralı alt bölümünde yer alan tabloya aşağıdaki satırlar eklenmiştir.     

2023

20.092,-

2024

31.837,-

MADDE 6- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “I. Tecil” başlıklı bölümünün (A/10) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

10. 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden belirlenen tecil faiz oranları aşağıda gösterilmiştir.

 

Genel Tebliğ No.

Uygulama Dönemi

Yıllık Oran (%)

409

25.01.2000 – 20.12.2000 tarihleri arasında

48

412

21.12.2000 – 30.03.2001 tarihleri arasında

36

416

31.03.2001 – 01.02.2002 tarihleri arasında

72

421

02.02.2002 – 11.11.2003 tarihleri arasında

60

429

12.11.2003 – 03.03.2005 tarihleri arasında

36

434

04.03.2005 – 27.04.2006 tarihleri arasında

30

438

28.04.2006 – 20.11.2009 tarihleri arasında

24

Seri:C Sıra No:1

21.11.2009 – 20.10.2010 tarihleri arasında

19

Seri:C Sıra No:2

21.10.2010 – 05.09.2018 tarihleri arasında

12

Seri:C Sıra No:3

06.09.2018 – 24.10.2019 tarihleri arasında

22

Seri:C Sıra No:4

25.10.2019 – 29.12.2019 tarihleri arasında

19

Seri:C Sıra No:5

30.12.2019 – 20.07.2022 tarihleri arasında

15

Seri:C Sıra No:6

21.07.2022 – 13.11.2023 tarihleri arasında

24

Seri:C Sıra No:7

14.11.2023 – 20.05.2024 tarihleri arasında

36

Seri:C Sıra No:8

21.05.2024 tarihinden itibaren

48

MADDE 7- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “III. Gecikme Zammı” başlıklı bölümünün (4) numaralı alt bölümünde yer alan tablonun son satırı yürürlükten kaldırılmış ve tabloya aşağıdaki satırlar eklenmiştir.

 “

1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

30.12.2019 – 20.07.2022 tarihleri arasında

1,6

5801 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

21.07.2022 – 13.11.2023 tarihleri arasında

2,5

7782 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

14.11.2023 – 20.05.2024 tarihleri arasında

3,5

8484 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

21.05.2024 tarihinden itibaren

4,5

MADDE 8- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” cümlesi “(İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile.)” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (4) numaralı alt bölümünün ikinci paragrafında yer alan “üçüncü” ibaresi “dördüncü” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (5) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

5. 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” hükmü, 2/8/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21/4/2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, ödeme emrine karşı açılan davaların reddi halinde haksız çıkma zammı alınmayacaktır.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, “I. Menkul malların haczi” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler ve aynı alt bölümün sonuna da aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

(Ek: 27.12.2023-7491/4 md.) Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 “7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen hüküm sonucunda haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenebilmesine imkan sağlanmıştır. Aynı maddede, elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına dair usul ve esasları belirlemeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

 Buna göre, elektronik alt yapıları uygun olan alacaklı amme idareleri, haciz zaptını elektronik ortamda düzenleyebilecektir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptında asgari 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinde belirlenen hususlara yer verilecektir. Haciz zaptı, yetkili memur tarafından mobil cihazlar aracılığıyla elektronik ortamda oluşturulacak ve haciz sırasında hazır bulunanlara imzalatılacaktır. Elektronik ortamda oluşturulan haciz zaptı, hazır bulunanların elektronik imza aracı bulunması durumunda bu araç kullanılmak suretiyle, bu aracın bulunmaması halinde ise ıslak imzayla ya da alacaklı amme idareleri tarafından belirlenecek usullerle ile imzalanacaktır.

 Haciz zaptının; elektronik ortamda düzenlenmesi, imzalanması, onaylanması, iletilmesi, elektronik ortamda düzenlenmesinin mümkün olmaması durumunda yapılacak işlemler ile elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin diğer hususlar alacaklı amme idareleri tarafından belirlenecektir.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, “II- Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi” başlıklı bölümünün (9) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

9. 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası, Anayasa Mahkemesinin 21/4/2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, üçüncü şahısların kendilerine tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı açtıkları davaların aleyhlerine sonuçlanması halinde haksız çıkma zammı alınmayacaktır.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “II-Gayrimenkullerin Satışı” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Komisyon, satışın gayrimenkulün bulunduğu yerdeki tahsil dairesinin satış mahalli yerine vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın satış mahallinde yapılmasına karar verebilir.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin, İkinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “II-Gayrimenkullerin Satışı” başlıklı bölümünün “4.2. İlanın Şekli” başlıklı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Gayrimenkul satışı, artırma tarihinden en az 15 gün önce başlamak şartıyla aşağıdaki usullerde ilan edilir.

1- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 750 bin liranın (bu tutar dâhil) altında olması halinde gayrimenkulün satış ilanı; tahsil dairesinin ilana mahsus alanlarına asılacaktır. Ayrıca, Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerinin bu ilanları, ilgili vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın ve Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitelerinde, diğer amme idarelerinin satış ilanları ise kendi internet sitelerinde, ihalenin bitimine kadar yayımlanacaktır. 

2- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 750 bin liranın üzerinde ancak 5 milyon liranın altında olması halinde, gayrimenkul satış ilanı; (1) numaralı bentte belirtilen ilandan başka gayrimenkulün bulunduğu yerde yayımlanan yerel bir gazetede veya internet haber sitesinde bir defa yayımlatılacaktır. Gayrimenkulün bulunduğu yerde yerel bir gazete veya internet haber sitesi merkezinin bulunmaması hâlinde satış ilanı, tahsil dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içinde bulunan başka bir yerdeki yerel bir gazete veya internet haber sitesinde yayımlatılacaktır.

3- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 5 milyon lira ve üzerinde olması halinde gayrimenkul satış ilanı; (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan esaslar çerçevesinde yapılan ilanlara ilave olarak Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliğine göre genel kategoride yer alan internet haber sitesinde bir defa yayımlatılacaktır. 

4- Bu bölümde, satış ilanının yapılacağı yerin tayini için esas alınan tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıl için 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarın 5 bin lirayı aşmayan kısmı dikkate alınmaz.

5- Gazeteler ve internet haber sitelerinden başka vasıtalarla yapılan ilanlarda ilanın yapıldığı ayrıca tanzim edilecek tutanakla belgelendirilecektir.”

MADDE 15- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “I. Elektronik Ortamda Satış” başlıklı bölümünün (3.2.) numaralı alt bölümünün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan “gazetede” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “gazetelerde” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16- Aynı Tebliğin Üçüncü Kısım, Üçüncü Bölüm, “II- Geçici 8 inci Madde” başlıklı bölümünün (1.1.) numaralı alt bölümünde yer alan “6322 ve 6456 sayılı Kanunlarla değişik geçici 8 inci maddesinde “31/12/2023” ibaresi “geçici 8 inci maddesinde “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 17- Bu Tebliğin 14 üncü ve 15 inci maddeleri 1/11/2024 tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 18- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri:A Sıra No:1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “II. İhtiyati Haciz” başlıklı bölümünün (7) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (1) numaralı bendi kapsamında ihtiyati haciz tatbik edilebilmesi için, vergi incelemesine yetkili memurlarca anılan Kanunun 9 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir amme alacağının salınması amacıyla gerekli işlemlere başlanılarak yapılan ilk hesaplamalara göre teminat altına alınacak alacak konusunda bir tutarın belirlenmesi ve teminat alınması yönünde bu kişilerin talepte bulunması gerekmektedir. 12/11/2022 tarihli ve 32011 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 27/5/2022 tarihli ve Esas No:2021/6, Karar No:2022/2 sayılı kararı nedeniyle vergi incelemesi tamamlanarak vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikal etmesinden sonra maddenin bu bendine göre ihtiyati haciz kararı alınması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, vergi inceleme raporunun vergi dairesine intikalinden sonra 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde yer alan diğer gerekçelerden herhangi birinin bulunması halinde ihtiyati haciz tatbik edilebileceği tabiidir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün; (1), (2/a/iv) ve (5.4.) numaralı alt bölümlerinde yer alan “, kararname” ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (4/i) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“i) Tür olarak; Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen tüm amme alacakları,”

MADDE 4- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.5.) numaralı alt bölümünün onuncu paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Ancak, muhasebe birimlerinin sorumlulukları kalkmamakla birlikte, harcama birimlerince de bu belge aranılabilir. Harcama birimlerince belgenin aranılması halinde, geçerlilik süresi de dikkate alınarak bu belgeye göre muhasebe birimlerince ödeme yapılır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (6.1.) numaralı alt bölümünde yer alan tabloya aşağıdaki satırlar eklenmiştir.     

2023

20.092,-

2024

31.837,-

MADDE 6- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “I. Tecil” başlıklı bölümünün (A/10) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

10. 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden belirlenen tecil faiz oranları aşağıda gösterilmiştir.

 

Genel Tebliğ No.

Uygulama Dönemi

Yıllık Oran (%)

409

25.01.2000 – 20.12.2000 tarihleri arasında

48

412

21.12.2000 – 30.03.2001 tarihleri arasında

36

416

31.03.2001 – 01.02.2002 tarihleri arasında

72

421

02.02.2002 – 11.11.2003 tarihleri arasında

60

429

12.11.2003 – 03.03.2005 tarihleri arasında

36

434

04.03.2005 – 27.04.2006 tarihleri arasında

30

438

28.04.2006 – 20.11.2009 tarihleri arasında

24

Seri:C Sıra No:1

21.11.2009 – 20.10.2010 tarihleri arasında

19

Seri:C Sıra No:2

21.10.2010 – 05.09.2018 tarihleri arasında

12

Seri:C Sıra No:3

06.09.2018 – 24.10.2019 tarihleri arasında

22

Seri:C Sıra No:4

25.10.2019 – 29.12.2019 tarihleri arasında

19

Seri:C Sıra No:5

30.12.2019 – 20.07.2022 tarihleri arasında

15

Seri:C Sıra No:6

21.07.2022 – 13.11.2023 tarihleri arasında

24

Seri:C Sıra No:7

14.11.2023 – 20.05.2024 tarihleri arasında

36

Seri:C Sıra No:8

21.05.2024 tarihinden itibaren

48

MADDE 7- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “III. Gecikme Zammı” başlıklı bölümünün (4) numaralı alt bölümünde yer alan tablonun son satırı yürürlükten kaldırılmış ve tabloya aşağıdaki satırlar eklenmiştir.

 “

1947 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

30.12.2019 – 20.07.2022 tarihleri arasında

1,6

5801 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

21.07.2022 – 13.11.2023 tarihleri arasında

2,5

7782 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

14.11.2023 – 20.05.2024 tarihleri arasında

3,5

8484 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı

21.05.2024 tarihinden itibaren

4,5

MADDE 8- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” cümlesi “(İptal fıkra: Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile.)” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (4) numaralı alt bölümünün ikinci paragrafında yer alan “üçüncü” ibaresi “dördüncü” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 10- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Birinci Bölüm, “III- Ödeme Emrine Dava Açılması” başlıklı bölümünün (5) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

5. 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” hükmü, 2/8/2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 21/4/2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, ödeme emrine karşı açılan davaların reddi halinde haksız çıkma zammı alınmayacaktır.”

MADDE 11- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, “I. Menkul malların haczi” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümünün ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümleler ve aynı alt bölümün sonuna da aşağıdaki paragraflar eklenmiştir.

(Ek: 27.12.2023-7491/4 md.) Haciz zaptı elektronik ortamda düzenlenebilir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

 “7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesiyle 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen hüküm sonucunda haciz zaptının elektronik ortamda düzenlenebilmesine imkan sağlanmıştır. Aynı maddede, elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına dair usul ve esasları belirlemeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

 Buna göre, elektronik alt yapıları uygun olan alacaklı amme idareleri, haciz zaptını elektronik ortamda düzenleyebilecektir. Elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptında asgari 6183 sayılı Kanunun 78 inci maddesinde belirlenen hususlara yer verilecektir. Haciz zaptı, yetkili memur tarafından mobil cihazlar aracılığıyla elektronik ortamda oluşturulacak ve haciz sırasında hazır bulunanlara imzalatılacaktır. Elektronik ortamda oluşturulan haciz zaptı, hazır bulunanların elektronik imza aracı bulunması durumunda bu araç kullanılmak suretiyle, bu aracın bulunmaması halinde ise ıslak imzayla ya da alacaklı amme idareleri tarafından belirlenecek usullerle ile imzalanacaktır.

 Haciz zaptının; elektronik ortamda düzenlenmesi, imzalanması, onaylanması, iletilmesi, elektronik ortamda düzenlenmesinin mümkün olmaması durumunda yapılacak işlemler ile elektronik ortamda düzenlenecek haciz zaptına ilişkin diğer hususlar alacaklı amme idareleri tarafından belirlenecektir.”

MADDE 12- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, İkinci Bölüm, “II- Üçüncü Şahıslardaki Menkul Malların, Alacak ve Hakların Haczi” başlıklı bölümünün (9) numaralı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

9. 6183 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası, Anayasa Mahkemesinin 21/4/2022 tarihli ve E.No:2021/119, K.No:2022/48 sayılı kararı ile iptal edildiğinden, üçüncü şahısların kendilerine tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı açtıkları davaların aleyhlerine sonuçlanması halinde haksız çıkma zammı alınmayacaktır.”

MADDE 13- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “II-Gayrimenkullerin Satışı” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Komisyon, satışın gayrimenkulün bulunduğu yerdeki tahsil dairesinin satış mahalli yerine vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın satış mahallinde yapılmasına karar verebilir.”

MADDE 14- Aynı Tebliğin, İkinci Kısım, Üçüncü Bölüm, “II-Gayrimenkullerin Satışı” başlıklı bölümünün “4.2. İlanın Şekli” başlıklı alt bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Gayrimenkul satışı, artırma tarihinden en az 15 gün önce başlamak şartıyla aşağıdaki usullerde ilan edilir.

1- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 750 bin liranın (bu tutar dâhil) altında olması halinde gayrimenkulün satış ilanı; tahsil dairesinin ilana mahsus alanlarına asılacaktır. Ayrıca, Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerinin bu ilanları, ilgili vergi dairesi başkanlığının/defterdarlığın ve Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitelerinde, diğer amme idarelerinin satış ilanları ise kendi internet sitelerinde, ihalenin bitimine kadar yayımlanacaktır. 

2- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 750 bin liranın üzerinde ancak 5 milyon liranın altında olması halinde, gayrimenkul satış ilanı; (1) numaralı bentte belirtilen ilandan başka gayrimenkulün bulunduğu yerde yayımlanan yerel bir gazetede veya internet haber sitesinde bir defa yayımlatılacaktır. Gayrimenkulün bulunduğu yerde yerel bir gazete veya internet haber sitesi merkezinin bulunmaması hâlinde satış ilanı, tahsil dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içinde bulunan başka bir yerdeki yerel bir gazete veya internet haber sitesinde yayımlatılacaktır.

3- Gayrimenkule biçilen rayiç değerin 5 milyon lira ve üzerinde olması halinde gayrimenkul satış ilanı; (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan esaslar çerçevesinde yapılan ilanlara ilave olarak Resmî İlan ve Reklam Yönetmeliğine göre genel kategoride yer alan internet haber sitesinde bir defa yayımlatılacaktır. 

4- Bu bölümde, satış ilanının yapılacağı yerin tayini için esas alınan tutarlar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere bir önceki yıl için 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarın 5 bin lirayı aşmayan kısmı dikkate alınmaz.

5- Gazeteler ve internet haber sitelerinden başka vasıtalarla yapılan ilanlarda ilanın yapıldığı ayrıca tanzim edilecek tutanakla belgelendirilecektir.”

MADDE 15- Aynı Tebliğin İkinci Kısım, Dördüncü Bölüm, “I. Elektronik Ortamda Satış” başlıklı bölümünün (3.2.) numaralı alt bölümünün birinci paragrafının ilk cümlesinde yer alan “gazetede” ibaresi ile ikinci cümlesinde yer alan “gazetelerde” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 16- Aynı Tebliğin Üçüncü Kısım, Üçüncü Bölüm, “II- Geçici 8 inci Madde” başlıklı bölümünün (1.1.) numaralı alt bölümünde yer alan “6322 ve 6456 sayılı Kanunlarla değişik geçici 8 inci maddesinde “31/12/2023” ibaresi “geçici 8 inci maddesinde “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 17- Bu Tebliğin 14 üncü ve 15 inci maddeleri 1/11/2024 tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 18- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 32552 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 21 Mayıs, 2024 Adı: UID:
İçerik:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetki kapsamında, yıllık %36 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %48 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %48 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %48 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetki kapsamında, yıllık %36 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %48 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %48 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %48 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetki kapsamında, yıllık %36 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %48 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %48 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %48 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 32369 Resmi Gazete Tarihi: Salı, 14 Kasım, 2023 Adı: UID:
İçerik:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, yıllık %24 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %36 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %36 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %36 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, yıllık %24 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %36 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %36 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %36 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, yıllık %24 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %36 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %36 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %36 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 32270 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 5 Ağustos, 2023 Adı: UID:
İçerik:

Kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğde, 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulamasına dair düzenlemeler yer almaktadır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi

MADDE 3- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde, COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığın ülkemizde ilk defa görüldüğü 11/3/2020 tarihi ile geçici 4 üncü maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi arasında geçen süre içerisinde işlenen fiiller için 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası verilmemesi, verilmiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olanların ise tahsilinden vazgeçilmesi ancak tahsil edilmiş olan idari para cezalarının iade edilmemesi yönünde hükümler yer almıştır.

Ancak, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” ibaresi 24/5/2023 tarihli ve 32200 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli ve E.S.: 2023/44, K.S.: 2023/71 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin verdiği karar sonrasında, anılan Kanunlar kapsamında verilen idari para cezalarına karşılık 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden önce yapılan ödemelerin iade edilmesini temin etmek üzere, 14/7/2023 tarihli ve 7456 sayılı 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesiyle 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesine “(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen idari para cezaları, 31/12/2024 tarihine kadar tahsilatı yapan idari birime yapılacak başvuru üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre iade edilir.” fıkrası eklenmiştir.

Bu hükme göre, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olan ve maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden önce tahsil edilmiş olan idari para cezaları, tahsilatı yapan idari birime 31/12/2024 tarihine kadar (bu tarih dâhil) başvurulması halinde iade edilecektir.

Başvuru

MADDE 4- (1) COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanun kapsamında verilen ve 9/11/2022 tarihinden önce tahsil edilen idari para cezasının iade edilebilmesi için bu Tebliğ ekinde yer alan dilekçenin doldurulması ve varsa idari yaptırım karar tutanağı ile ödeme belgesinin birer örneğinin dilekçeye eklenerek 31/12/2024 tarihine kadar ödemenin yapıldığı idari birime başvuruda bulunulması gerekmektedir.

(2) Başvurular ödemenin;

a) Vergi dairesine veya vergi dairesi adına banka/Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’ye yapılmış olması halinde, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden yapılabileceği gibi ödemenin yapıldığı vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer vergi daireleri aracılığıyla,

b) Cezayı veren birime hizmet veren muhasebe birimine, malmüdürlüğüne veya defterdarlık muhasebe müdürlüğüne yapılmış olması halinde, ödemenin yapıldığı muhasebe birimine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer muhasebe birimleri aracılığıyla,

yapılabilecektir.

Başvuru üzerine yapılacak işlemler

MADDE 5- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılacak başvuruların, tahsilatı yapan idari birim dışında başka bir vergi dairesine veya muhasebe birimine yapıldığının tespiti halinde, başvuru dilekçesi başvuruyu alan vergi dairesince/muhasebe birimince ilgili vergi dairesine/muhasebe birimine yazı ekinde gönderilecektir.

(2) İadeyi yapacak vergi dairesi/muhasebe birimi tarafından idari yaptırım karar tutanağı kontrol edilerek, cezanın 1593 sayılı Kanun veya 5326 sayılı Kanun kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmamaktan dolayı verildiğinin ve ödemenin 9/11/2022 tarihinden önce yapıldığının tespit edilmesi üzerine ödenmiş olan tutarlar iade edilecektir. İdari yaptırım karar tutanağının cezaya muhatap olan tarafından ibraz edilememesi ve iadeyi yapacak birimde de bir örneğinin bulunmaması halinde, iadeyi yapacak birim tarafından cezayı veren birim ile yazışma yapılmak suretiyle tutanağın temini, tutanağın bir örneğinin cezayı veren birimde bulunamaması halinde cezayı veren birimden bilgilerin temini üzerine gerekli kontroller yapılacaktır.

(3) Vergi dairelerince yapılacak iadelerde, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin on altıncı fıkrası dikkate alınacaktır.

(4) 1593 sayılı Kanun veya 5326 sayılı Kanun kapsamında verilmeyen veya bu Kanunlar kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması fiilinden farklı bir gerekçeyle verilen idari para cezaları 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamı dışındadır.

Diğer hususlar

MADDE 6- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince, 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanun kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığın ülkemizde ilk defa görüldüğü 11/3/2020 tarihi ile geçici 4 üncü maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi arasında geçen süre içerisinde işlenen fiiller için idari para cezası verilmemesi, verilmiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olanların ise tahsilinden vazgeçilmesi yönünde düzenleme yer aldığından, 9/11/2022 tarihinden sonra madde kapsamına giren idari para cezalarına karşılık tahsil edilmiş tutarların anılan maddenin bu Tebliğde açıklanan ikinci fıkrası ile ilişkilendirilmeksizin 25/11/2022 tarihli ve 32024 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 16)’nin 4 üncü maddesinde yapılan açıklamalar kapsamında iade edilmesi gerekmektedir.

Yürürlük

MADDE 7- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

İçerik 1:

Kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğde, 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulamasına dair düzenlemeler yer almaktadır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi

MADDE 3- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde, COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığın ülkemizde ilk defa görüldüğü 11/3/2020 tarihi ile geçici 4 üncü maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi arasında geçen süre içerisinde işlenen fiiller için 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası verilmemesi, verilmiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olanların ise tahsilinden vazgeçilmesi ancak tahsil edilmiş olan idari para cezalarının iade edilmemesi yönünde hükümler yer almıştır.

Ancak, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” ibaresi 24/5/2023 tarihli ve 32200 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli ve E.S.: 2023/44, K.S.: 2023/71 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin verdiği karar sonrasında, anılan Kanunlar kapsamında verilen idari para cezalarına karşılık 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden önce yapılan ödemelerin iade edilmesini temin etmek üzere, 14/7/2023 tarihli ve 7456 sayılı 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesiyle 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesine “(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen idari para cezaları, 31/12/2024 tarihine kadar tahsilatı yapan idari birime yapılacak başvuru üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre iade edilir.” fıkrası eklenmiştir.

Bu hükme göre, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olan ve maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden önce tahsil edilmiş olan idari para cezaları, tahsilatı yapan idari birime 31/12/2024 tarihine kadar (bu tarih dâhil) başvurulması halinde iade edilecektir.

Başvuru

MADDE 4- (1) COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanun kapsamında verilen ve 9/11/2022 tarihinden önce tahsil edilen idari para cezasının iade edilebilmesi için bu Tebliğ ekinde yer alan dilekçenin doldurulması ve varsa idari yaptırım karar tutanağı ile ödeme belgesinin birer örneğinin dilekçeye eklenerek 31/12/2024 tarihine kadar ödemenin yapıldığı idari birime başvuruda bulunulması gerekmektedir.

(2) Başvurular ödemenin;

a) Vergi dairesine veya vergi dairesi adına banka/Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’ye yapılmış olması halinde, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden yapılabileceği gibi ödemenin yapıldığı vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer vergi daireleri aracılığıyla,

b) Cezayı veren birime hizmet veren muhasebe birimine, malmüdürlüğüne veya defterdarlık muhasebe müdürlüğüne yapılmış olması halinde, ödemenin yapıldığı muhasebe birimine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer muhasebe birimleri aracılığıyla,

yapılabilecektir.

Başvuru üzerine yapılacak işlemler

MADDE 5- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılacak başvuruların, tahsilatı yapan idari birim dışında başka bir vergi dairesine veya muhasebe birimine yapıldığının tespiti halinde, başvuru dilekçesi başvuruyu alan vergi dairesince/muhasebe birimince ilgili vergi dairesine/muhasebe birimine yazı ekinde gönderilecektir.

(2) İadeyi yapacak vergi dairesi/muhasebe birimi tarafından idari yaptırım karar tutanağı kontrol edilerek, cezanın 1593 sayılı Kanun veya 5326 sayılı Kanun kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmamaktan dolayı verildiğinin ve ödemenin 9/11/2022 tarihinden önce yapıldığının tespit edilmesi üzerine ödenmiş olan tutarlar iade edilecektir. İdari yaptırım karar tutanağının cezaya muhatap olan tarafından ibraz edilememesi ve iadeyi yapacak birimde de bir örneğinin bulunmaması halinde, iadeyi yapacak birim tarafından cezayı veren birim ile yazışma yapılmak suretiyle tutanağın temini, tutanağın bir örneğinin cezayı veren birimde bulunamaması halinde cezayı veren birimden bilgilerin temini üzerine gerekli kontroller yapılacaktır.

(3) Vergi dairelerince yapılacak iadelerde, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin on altıncı fıkrası dikkate alınacaktır.

(4) 1593 sayılı Kanun veya 5326 sayılı Kanun kapsamında verilmeyen veya bu Kanunlar kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması fiilinden farklı bir gerekçeyle verilen idari para cezaları 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamı dışındadır.

Diğer hususlar

MADDE 6- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince, 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanun kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığın ülkemizde ilk defa görüldüğü 11/3/2020 tarihi ile geçici 4 üncü maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi arasında geçen süre içerisinde işlenen fiiller için idari para cezası verilmemesi, verilmiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olanların ise tahsilinden vazgeçilmesi yönünde düzenleme yer aldığından, 9/11/2022 tarihinden sonra madde kapsamına giren idari para cezalarına karşılık tahsil edilmiş tutarların anılan maddenin bu Tebliğde açıklanan ikinci fıkrası ile ilişkilendirilmeksizin 25/11/2022 tarihli ve 32024 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 16)’nin 4 üncü maddesinde yapılan açıklamalar kapsamında iade edilmesi gerekmektedir.

Yürürlük

MADDE 7- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

İçerik 2:

Kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğde, 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulamasına dair düzenlemeler yer almaktadır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi

MADDE 3- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinde, COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığın ülkemizde ilk defa görüldüğü 11/3/2020 tarihi ile geçici 4 üncü maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi arasında geçen süre içerisinde işlenen fiiller için 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında idari para cezası verilmemesi, verilmiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olanların ise tahsilinden vazgeçilmesi ancak tahsil edilmiş olan idari para cezalarının iade edilmemesi yönünde hükümler yer almıştır.

Ancak, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde yer alan “tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” ibaresi 24/5/2023 tarihli ve 32200 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 5/4/2023 tarihli ve E.S.: 2023/44, K.S.: 2023/71 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin verdiği karar sonrasında, anılan Kanunlar kapsamında verilen idari para cezalarına karşılık 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden önce yapılan ödemelerin iade edilmesini temin etmek üzere, 14/7/2023 tarihli ve 7456 sayılı 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 24 üncü maddesiyle 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesine “(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen idari para cezaları, 31/12/2024 tarihine kadar tahsilatı yapan idari birime yapılacak başvuru üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre iade edilir.” fıkrası eklenmiştir.

Bu hükme göre, 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olan ve maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden önce tahsil edilmiş olan idari para cezaları, tahsilatı yapan idari birime 31/12/2024 tarihine kadar (bu tarih dâhil) başvurulması halinde iade edilecektir.

Başvuru

MADDE 4- (1) COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanun kapsamında verilen ve 9/11/2022 tarihinden önce tahsil edilen idari para cezasının iade edilebilmesi için bu Tebliğ ekinde yer alan dilekçenin doldurulması ve varsa idari yaptırım karar tutanağı ile ödeme belgesinin birer örneğinin dilekçeye eklenerek 31/12/2024 tarihine kadar ödemenin yapıldığı idari birime başvuruda bulunulması gerekmektedir.

(2) Başvurular ödemenin;

a) Vergi dairesine veya vergi dairesi adına banka/Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’ye yapılmış olması halinde, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) üzerinden yapılabileceği gibi ödemenin yapıldığı vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer vergi daireleri aracılığıyla,

b) Cezayı veren birime hizmet veren muhasebe birimine, malmüdürlüğüne veya defterdarlık muhasebe müdürlüğüne yapılmış olması halinde, ödemenin yapıldığı muhasebe birimine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer muhasebe birimleri aracılığıyla,

yapılabilecektir.

Başvuru üzerine yapılacak işlemler

MADDE 5- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında yapılacak başvuruların, tahsilatı yapan idari birim dışında başka bir vergi dairesine veya muhasebe birimine yapıldığının tespiti halinde, başvuru dilekçesi başvuruyu alan vergi dairesince/muhasebe birimince ilgili vergi dairesine/muhasebe birimine yazı ekinde gönderilecektir.

(2) İadeyi yapacak vergi dairesi/muhasebe birimi tarafından idari yaptırım karar tutanağı kontrol edilerek, cezanın 1593 sayılı Kanun veya 5326 sayılı Kanun kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmamaktan dolayı verildiğinin ve ödemenin 9/11/2022 tarihinden önce yapıldığının tespit edilmesi üzerine ödenmiş olan tutarlar iade edilecektir. İdari yaptırım karar tutanağının cezaya muhatap olan tarafından ibraz edilememesi ve iadeyi yapacak birimde de bir örneğinin bulunmaması halinde, iadeyi yapacak birim tarafından cezayı veren birim ile yazışma yapılmak suretiyle tutanağın temini, tutanağın bir örneğinin cezayı veren birimde bulunamaması halinde cezayı veren birimden bilgilerin temini üzerine gerekli kontroller yapılacaktır.

(3) Vergi dairelerince yapılacak iadelerde, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin on altıncı fıkrası dikkate alınacaktır.

(4) 1593 sayılı Kanun veya 5326 sayılı Kanun kapsamında verilmeyen veya bu Kanunlar kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması fiilinden farklı bir gerekçeyle verilen idari para cezaları 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamı dışındadır.

Diğer hususlar

MADDE 6- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince, 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanun kapsamında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla bu hastalığın ülkemizde ilk defa görüldüğü 11/3/2020 tarihi ile geçici 4 üncü maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi arasında geçen süre içerisinde işlenen fiiller için idari para cezası verilmemesi, verilmiş olan idari para cezalarının tebliğ edilmemesi, tebliğ edilmiş olanların ise tahsilinden vazgeçilmesi yönünde düzenleme yer aldığından, 9/11/2022 tarihinden sonra madde kapsamına giren idari para cezalarına karşılık tahsil edilmiş tutarların anılan maddenin bu Tebliğde açıklanan ikinci fıkrası ile ilişkilendirilmeksizin 25/11/2022 tarihli ve 32024 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 16)’nin 4 üncü maddesinde yapılan açıklamalar kapsamında iade edilmesi gerekmektedir.

Yürürlük

MADDE 7- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Eki için tıklayınız.

Resmi Gazete No: 32186 Resmi Gazete Tarihi: Çarşamba, 10 Mayıs, 2023 Adı: UID:
İçerik:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Cezayı veren birim: İdari para cezası vermeye yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile mahkeme ve Cumhuriyet savcısını,

b) Hususi kanun: İdari para cezasının düzenlendiği ilgili kanunu,

c) İdari para cezası: Kabahat karşılığında verilen parasal cezayı,

ç) İdari tedbirler: Kabahat karşılığında verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesini ve diğer tedbirleri,

d) İdari yaptırım: Kabahat karşılığında verilen idari para cezasını ve idari tedbiri,

e) İdari yaptırım kararı: Cezayı veren birimin idari yaptırıma ilişkin kararını veya tutanağını,

f) Kabahat: Hususi kanunda karşılığında idari yaptırım uygulanması öngörülen haksızlığı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanunun Niteliği, İdari Yaptırım Kararı ve Kesinleşme

Kanunun niteliği

MADDE 4- (1) 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, tüm idari para cezaları için genel usul kanunudur.

(2) İdari yaptırım kararlarında bulunması gereken hususlar, kararların tebliğ usulü, hususi kanunda hüküm bulunmaması koşuluyla idari yaptırıma ilişkin kanun yolu ve ödeme süresi, idari para cezalarının ödeme usulü, zamanaşımı, idari para cezalarının takibi ile gelir kaydedileceği yerler gibi konularda 5326 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.

(3) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

İdari yaptırım kararında yer alacak hususlar

MADDE 5- (1) İdari yaptırım kararında; hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik bilgisi (T.C. kimlik numarası, yabancı kimlik numarası, vergi kimlik numarası dahil) ve adresi, idari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili, bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak deliller, karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimlik bilgisi, fiilin işlendiği yer ve zaman, idari para cezasının tutarı, ödeme süresi, ödeme yeri, idari yaptırım kararına karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi, indirimli ödeme ve taksitlendirme talep etme hakkı, ödeme yapılmaması halinde uygulanacak müeyyideler yer alır.

(2) Tutanak tanzimi suretiyle verilen idari yaptırım kararlarında birinci fıkrada belirtilen bilgilere yer verilir.

Tebliğ usulü

MADDE 6- (1) İdari yaptırım kararı, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümlerine göre tebliğ edilir.

(2) İdari yaptırım kararları, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile cezayı veren birim arasında yapılan protokoller kapsamında, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesine göre kurulan teknik altyapı üzerinden elektronik ortamda tebliğ edilebilir.

(3) Elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu tebligatlar, 7201 sayılı Kanun uyarınca yapılmış tebligat yerine geçer.

Kesinleşme

MADDE 7- (1) Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması ve ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır. İdari para cezaları için kesinleşme; idari yaptırım kararına karşı kanun yoluna başvurulmaması, kanun yoluna başvurulduğu hallerde ise yargılama aşamalarının son bulmasıdır.

(2) İdari para cezaları aşağıdaki hallerde kesinleşir:

a) İdari para cezasına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması halinde, dava açma süresinin sonunda kesinleşir.

b) Hususi kanunlarında kanun yolu düzenlenmeyen idari para cezaları, tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulmadığı takdirde, bu sürenin bitiminde kesinleşir. Ancak, 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulması halinde;

1) Üçbin Türk Lirasına (bu tutar dahil) kadar idari para cezalarına ilişkin sulh ceza hakimliğinin karar tarihinde,

2) Üçbin Türk Lirasının (bu tutar hariç) üzerindeki idari para cezalarına ilişkin kararın taraflara tebliğini müteakip 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sürenin bitiminde, sulh ceza hakimliği kararına itiraz edilmesi halinde itirazı incelemeye yetkili sulh ceza hakimliğince verilen karar tarihinde,

idari para cezası kesinleşir.

c) Mahkemece yapılan kovuşturmada fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması nedeniyle mahkemece verilen idari para cezasına karşı 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen süre içinde itiraz yoluna başvurulmaması halinde bu sürenin sonunda; itiraz yoluna başvurulması durumunda ise yargılama aşamalarının son bulduğu tarihte idari para cezası kesinleşir.

ç) İdari para cezasına karşı başvurulabilecek kanun yolunun hususi kanununda düzenlenmiş olması halinde, bu düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle idari para cezalarının kesinleşmesi tespit edilir.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilebilmesi için bu cezaların kesinleşmesi gerekir. Ancak, 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının takibinde kesinleşme şartı aranmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarının Gelir Kaydı, Ödeme Süresi ve Yeri ile Takibi

Gelir kaydı

MADDE 8- (1) İdari para cezalarından;

a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilenler genel bütçeye,

b) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilenler, hususi kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel bütçeye,

c) Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilenler kendi bütçelerine,

gelir kaydedilir.

(2) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Ödeme süresi

MADDE 9- (1) İdari para cezaları, hususi kanunlarında belirtilen sürelerde ödenir. Ödeme süresi düzenlenmemiş olan idari para cezaları, idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Ödeme yeri

MADDE 10- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezaları, ödeme süresi içinde cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir. Şu kadar ki; cezayı veren birimin 5018 sayılı Kanun kapsamında olması halinde bunlara hizmet veren muhasebe birimine, cezayı veren birimin genel bütçe kapsamında olması halinde ise bunlara hizmet veren muhasebe birimine, malmüdürlüğüne ve defterdarlık muhasebe müdürlüğüne de ödenir.

(2) Ticaret Bakanlığı tarafından gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezaları, Ticaret Bakanlığına hizmet veren muhasebe birimleri başta olmak üzere vergi dairesi dışındaki genel bütçeli idarelere hizmet veren muhasebe birimlerine ödenir.

(3) Genel bütçe dışında gelir kaydedilecek idari para cezaları, cezayı veren birime ödenir.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, hususi kanun gereğince cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezaları, cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir.

(5) İdari para cezaları, tahsilat yetkileri bulunması halinde bankalar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) aracılığıyla da ödenebilir.

(6) Yabancı plakalı araçlarla işlenen kabahatler nedeniyle tatbik edilen idari para cezaları, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 115 inci maddesinin sekizinci fıkrası ile 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında yapılan düzenlemelere göre ödenir.

(7) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takip usulü ve takibe yetkili merci

MADDE 11- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarından süresinde ödenmeyen ve kesinleşenlerin, cezayı veren birim tarafından takibe yetkili vergi dairesine tebliğ tarihi bilgisiyle birlikte bildirilmesi üzerine bu cezalar 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(2) Ticaret Bakanlığınca gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezalarının süresinde ödenmemesi ve kesinleşmesi üzerine, bu cezalar Ticaret Bakanlığının ilgili tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(3) Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezaları, hususi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, kendileri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(4) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezaları, hususi kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde, genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.

(5) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanunda yer alan düzenleme nedeniyle cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde, cezayı veren birimin bildirimi üzerine, bu cezalar vergi dairesince kesinleşme şartı aranmadan 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(6) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takibe yetkili vergi dairesi ve takibe ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 12- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak süresinde ödenmemiş ve kesinleşmiş olan idari para cezaları, cezayı veren birim tarafından;

a) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine,

b) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

c) 2918 sayılı Kanun ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları ile 6001 sayılı Kanun kapsamında verilen idari para cezaları ve geçiş ücretleri borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

ç) (a), (b) ve (c) bentlerine göre takibe yetkili vergi dairesinin tespit edilememesi durumunda idari para cezası cezayı veren birimin bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

takip için bildirilir.

(2) Genel bütçe geliri olduğu halde, takip edilebilmesi için kesinleşmiş olma şartı hususi kanunla yapılan düzenleme ile kaldırılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine yetkili vergi dairesince kesinleşme şartı aranılmaksızın başlanır.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, takibi hususi kanun gereğince vergi dairelerince yapılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine başlanır.

(4) Vergi dairesine takip edilmek için bildirilen idari para cezalarına ilişkin kararlarda yer alması gereken hususların eksik olması halinde, eksiklerin tamamlanması amacıyla bu kararlar cezayı veren birime iade edilir.

(5) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarından takibi kesinleşme şartına bağlı olanların kesinleşmediğinin anlaşılması halinde, bu cezalar cezayı veren birime iade edilir.

(6) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarının takibine, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliğiyle başlanır.

(7) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararının kesinleşme tarihi, zamanaşımı süresinin takibi için vergi dairesi kayıtlarında izlenir.

(8) Takip için bildirilen idari para cezasının tam olarak tahsil edilmesi üzerine, vergi dairesince durum bir ay içinde cezaya veren birime bildirilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarında İndirim ve Taksitlendirme

İndirim

MADDE 13- (1) İdari para cezasının ödeme süresi içinde ödenmesi halinde, cezadan %25 oranında indirim yapılır. Ödeme süresi içinde idari para cezasının toplam %75’inin ödenmesi halinde indirim hakkından yararlanılır.

(2) İndirimli olarak yapılan ceza ödemeleri için düzenlenecek makbuzda idari para cezası tutarı, indirim tutarı ve tahsilat tutarı ayrı ayrı gösterilir.

(3) İdari para cezasının ödenmiş olması, idari yaptırım kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez.

Taksitlendirme

MADDE 14- (1) Cezaya muhatap olanın ekonomik durumunun müsait olmaması halinde idari para cezasının ödeme süresi içinde cezayı veren birimden, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi talep edilebilir.

(2) Taksitlendirme talebinin kabul edilmesi durumunda idari para cezası dört eşit taksitte ve birinci taksit idari para cezasının ödeme süresi içinde, geri kalan üç taksit ise idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde cezayı veren birim tarafından belirlenecek sürelerde ödenir.

(3) 2918, 4925 ve 6001 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen idari para cezalarının 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi, ilgili vergi dairesine ödeme süresi içinde yapılacak başvuru ile talep edilir. Bu başvurular, vergi dairesince değerlendirilerek gerekli işlemler yapılır.

(4) 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre yapılacak taksitlendirmelerde, teminat ve tecil faizi aranmaz. Ancak, ödeme süresinde ödenmeyen idari para cezalarının taksitlendirilmiş ya da davaya konu edilmiş olması hususi kanunlarında öngörülen ek mali yükümlülüklerin tatbikine engel değildir.

(5) Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idari para cezasının kalan kısmı muaccel hale gelerek takip edilir. Ancak, takibi kesinleşme şartına bağlı olan idari para cezalarının taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle bu cezaların kalan kısmının takip edilebilmesi, cezanın kesinleşmiş olma şartına bağlıdır.

(6) 5326 sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitlendirme talebinin reddedilmesi, bu idari para cezası için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil talebinde bulunmaya ve bu talebin kabulüne engel teşkil etmez.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Tahsil Zamanaşımı ve Ölüm Halinin Cezaya Etkisi

Tahsil zamanaşımı

MADDE 15- (1) İdari para cezaları için tahsil zamanaşımı süreleri, 5326 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan hükümlere göre tespit edilir. Buna göre, idari para cezalarında tahsil zamanaşımı süreleri;

a) 10.000 TL’den az olanlar için 3,

b) 10.000 TL - 19.999 TL arasında olanlar için 4,

c) 20.000 TL - 49.999 TL arasında olanlar için 5,

ç) 50.000 TL ve üzeri olanlar için 7,

yıldır.

(2) Zamanaşımı süresi, idari para cezasının kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar.

(3) Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.

(4) 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen idari para cezaları için 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde yer alan haller, tahsil zamanaşımını kesen ve durduran haller olarak dikkate alınır. Zamanaşımının kesilmesinden sonra yeniden işleyecek olan süreler, birinci fıkraya göre belirlenmiş olan sürelerdir.

(5) Zamanaşımı süresinin zamanaşımını kesen ve durduran haller de dikkate alınmak kaydıyla dolması durumunda, idari para cezaları takip edilmez ve bu cezaların tahsilinden vazgeçilir. Ancak, bu sürelerden sonra rızaen yapılan ödemeler kabul olunur.

Ölüm halinde idari para cezaları hakkında yapılacak işlemler

MADDE 16- (1) Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idari para cezasına muhatap olan gerçek kişinin ölümü halinde bu cezalar mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(2) Gerçek kişi hakkında ölüm tarihinden önce veya sonra verilen ve takibi vergi dairesince yapılacak idari para cezalarının ölüm tarihinden sonra takip için vergi dairesine bildirilmesi halinde, bu cezalar vergi dairelerince cezayı veren birime iade edilir. Ölüm tarihinden önce takip için bildirilmiş olan idari para cezaları ise vergi dairesince mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari para cezasının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememesi durumunda, bu borcun ödenmesinden sorumlu olan gerçek kişi hakkında yapılan takip sürecinde bu kişinin ölmesi halinde, bu borç gerçek kişinin mirası reddetmemiş mirasçıları nezdinde takibe devam olunur.

(4) Adli para cezaları hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.

ALTINCI BÖLÜM

Tahsilatların Aktarılması ve İade İşlemleri

Genel bütçe geliri olan idari para cezası tahsilatlarının hazine hesaplarına aktarılması

MADDE 17- (1) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince yapılması halinde, tahsil edilen cezalar doğrudan bu idareler tarafından ilgili hesaba genel bütçe geliri olarak kaydedilir.

(2) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe dışındaki cezayı veren birimlerce yapılması halinde, tahsil edilen cezalar tahsil edildikleri ayı takip eden ayın yedinci günü, bu tarihin resmî tatile rastlaması halinde tatili izleyen ilk iş günü, mesai saati bitimine kadar idarenin bulunduğu yerde; tek vergi dairesi varsa bu vergi dairesine, birden fazla vergi dairesi varsa süreksiz vergileri tahsil etmekle görevli vergi dairesine yatırılır.

(3) İkinci fıkra uyarınca vergi dairesine yatırılması gereken idari para cezası tutarları ile birlikte, borçluların vergi kimlik numaraları/T.C. kimlik numaraları/yabancı kimlik numaraları, ad-soyad/unvanları, tahsilat tarihleri, idari para cezası tutarları, tahsilat tutarları, tahsilatların indirimli yapılması halinde bu durumu belirtir şerh ve tutar, tahsilata konu makbuzların seri sıra numaraları, tahsilat sırasında ek mali yükümlülük tahsil edilmiş ise bu tutarlara ilişkin bilgilerin ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle düzenlenecek listeler ilgili vergi dairesine gönderilir.

(4) İkinci fıkra kapsamında aktarılacak tutarlar vergi dairelerinin T.C. Ziraat Bankası nezdindeki hesabına da ödenebilir. Bu şekilde yapılan aktarıma ilişkin belgeler ile üçüncü fıkrada belirtilen bilgiler ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilir.

(5) İkinci fıkrada belirtilen sürede Hazine hesaplarına aktarılmayan tutarlar, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte vergi dairesince söz konusu Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.

İade işlemleri

MADDE 18- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının genel bütçe kapsamındaki birimler tarafından tahsil edilmesinden sonra iadesinin gerekmesi durumunda, iade işlemleri tahsilatı yapan birimler tarafından yerine getirilir. Ancak, bu Tebliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen idareler tarafından tahsil edilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının;

a) Hazine hesaplarına aktarılmadan önce iadesinin gerekmesi halinde, iade işlemleri tahsilatı yapan birim tarafından,

b) Hazine hesaplarına aktarılmasından sonra iadesinin gerekmesi halinde, idari para cezasının aktarıldığı vergi dairesi tarafından,

yerine getirilir.

(2) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının iade edilmesi gerektiği hallerde, iade işlemleri ilgili idarelerce yapılır.

(3) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanun gereğince vergi dairesince tahsil edilen idari para cezalarının iade işlemleri;

a) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmadan önce yapılmasının gerekmesi halinde tahsilatı yapan vergi dairesi tarafından,

b) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmasından sonra yapılmasının gerekmesi halinde idari para cezasının aktarıldığı idare tarafından,

yerine getirilir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Diğer hususlar

MADDE 19- (1) İdari yaptırım kararlarıyla ilgili olarak vergi dairelerine veya vergi daireleri tarafından ilgili yerlere yapılacak bildirimler, listeler dahil olmak üzere elektronik ortamda yapılabilir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğler

MADDE 20- (1) Aşağıdaki tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır:

a) 7/8/2004 tarihli ve 25546 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 432).

b) 20/5/2005 tarihli ve 25820 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 435).

c) 3/8/2005 tarihli ve 25895 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 436).

ç) 12/5/2007 tarihli ve 26520 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 442).

d) 18/5/2007 tarihli ve 26526 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 443).

e) 21/7/2022 tarihli ve 31899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 14).

Yürürlük

MADDE 21- (1) Bu Tebliğ 1/6/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 22- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Cezayı veren birim: İdari para cezası vermeye yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile mahkeme ve Cumhuriyet savcısını,

b) Hususi kanun: İdari para cezasının düzenlendiği ilgili kanunu,

c) İdari para cezası: Kabahat karşılığında verilen parasal cezayı,

ç) İdari tedbirler: Kabahat karşılığında verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesini ve diğer tedbirleri,

d) İdari yaptırım: Kabahat karşılığında verilen idari para cezasını ve idari tedbiri,

e) İdari yaptırım kararı: Cezayı veren birimin idari yaptırıma ilişkin kararını veya tutanağını,

f) Kabahat: Hususi kanunda karşılığında idari yaptırım uygulanması öngörülen haksızlığı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanunun Niteliği, İdari Yaptırım Kararı ve Kesinleşme

Kanunun niteliği

MADDE 4- (1) 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, tüm idari para cezaları için genel usul kanunudur.

(2) İdari yaptırım kararlarında bulunması gereken hususlar, kararların tebliğ usulü, hususi kanunda hüküm bulunmaması koşuluyla idari yaptırıma ilişkin kanun yolu ve ödeme süresi, idari para cezalarının ödeme usulü, zamanaşımı, idari para cezalarının takibi ile gelir kaydedileceği yerler gibi konularda 5326 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.

(3) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

İdari yaptırım kararında yer alacak hususlar

MADDE 5- (1) İdari yaptırım kararında; hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik bilgisi (T.C. kimlik numarası, yabancı kimlik numarası, vergi kimlik numarası dahil) ve adresi, idari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili, bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak deliller, karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimlik bilgisi, fiilin işlendiği yer ve zaman, idari para cezasının tutarı, ödeme süresi, ödeme yeri, idari yaptırım kararına karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi, indirimli ödeme ve taksitlendirme talep etme hakkı, ödeme yapılmaması halinde uygulanacak müeyyideler yer alır.

(2) Tutanak tanzimi suretiyle verilen idari yaptırım kararlarında birinci fıkrada belirtilen bilgilere yer verilir.

Tebliğ usulü

MADDE 6- (1) İdari yaptırım kararı, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümlerine göre tebliğ edilir.

(2) İdari yaptırım kararları, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile cezayı veren birim arasında yapılan protokoller kapsamında, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesine göre kurulan teknik altyapı üzerinden elektronik ortamda tebliğ edilebilir.

(3) Elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu tebligatlar, 7201 sayılı Kanun uyarınca yapılmış tebligat yerine geçer.

Kesinleşme

MADDE 7- (1) Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması ve ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır. İdari para cezaları için kesinleşme; idari yaptırım kararına karşı kanun yoluna başvurulmaması, kanun yoluna başvurulduğu hallerde ise yargılama aşamalarının son bulmasıdır.

(2) İdari para cezaları aşağıdaki hallerde kesinleşir:

a) İdari para cezasına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması halinde, dava açma süresinin sonunda kesinleşir.

b) Hususi kanunlarında kanun yolu düzenlenmeyen idari para cezaları, tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulmadığı takdirde, bu sürenin bitiminde kesinleşir. Ancak, 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulması halinde;

1) Üçbin Türk Lirasına (bu tutar dahil) kadar idari para cezalarına ilişkin sulh ceza hakimliğinin karar tarihinde,

2) Üçbin Türk Lirasının (bu tutar hariç) üzerindeki idari para cezalarına ilişkin kararın taraflara tebliğini müteakip 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sürenin bitiminde, sulh ceza hakimliği kararına itiraz edilmesi halinde itirazı incelemeye yetkili sulh ceza hakimliğince verilen karar tarihinde,

idari para cezası kesinleşir.

c) Mahkemece yapılan kovuşturmada fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması nedeniyle mahkemece verilen idari para cezasına karşı 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen süre içinde itiraz yoluna başvurulmaması halinde bu sürenin sonunda; itiraz yoluna başvurulması durumunda ise yargılama aşamalarının son bulduğu tarihte idari para cezası kesinleşir.

ç) İdari para cezasına karşı başvurulabilecek kanun yolunun hususi kanununda düzenlenmiş olması halinde, bu düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle idari para cezalarının kesinleşmesi tespit edilir.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilebilmesi için bu cezaların kesinleşmesi gerekir. Ancak, 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının takibinde kesinleşme şartı aranmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarının Gelir Kaydı, Ödeme Süresi ve Yeri ile Takibi

Gelir kaydı

MADDE 8- (1) İdari para cezalarından;

a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilenler genel bütçeye,

b) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilenler, hususi kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel bütçeye,

c) Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilenler kendi bütçelerine,

gelir kaydedilir.

(2) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Ödeme süresi

MADDE 9- (1) İdari para cezaları, hususi kanunlarında belirtilen sürelerde ödenir. Ödeme süresi düzenlenmemiş olan idari para cezaları, idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Ödeme yeri

MADDE 10- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezaları, ödeme süresi içinde cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir. Şu kadar ki; cezayı veren birimin 5018 sayılı Kanun kapsamında olması halinde bunlara hizmet veren muhasebe birimine, cezayı veren birimin genel bütçe kapsamında olması halinde ise bunlara hizmet veren muhasebe birimine, malmüdürlüğüne ve defterdarlık muhasebe müdürlüğüne de ödenir.

(2) Ticaret Bakanlığı tarafından gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezaları, Ticaret Bakanlığına hizmet veren muhasebe birimleri başta olmak üzere vergi dairesi dışındaki genel bütçeli idarelere hizmet veren muhasebe birimlerine ödenir.

(3) Genel bütçe dışında gelir kaydedilecek idari para cezaları, cezayı veren birime ödenir.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, hususi kanun gereğince cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezaları, cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir.

(5) İdari para cezaları, tahsilat yetkileri bulunması halinde bankalar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) aracılığıyla da ödenebilir.

(6) Yabancı plakalı araçlarla işlenen kabahatler nedeniyle tatbik edilen idari para cezaları, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 115 inci maddesinin sekizinci fıkrası ile 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında yapılan düzenlemelere göre ödenir.

(7) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takip usulü ve takibe yetkili merci

MADDE 11- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarından süresinde ödenmeyen ve kesinleşenlerin, cezayı veren birim tarafından takibe yetkili vergi dairesine tebliğ tarihi bilgisiyle birlikte bildirilmesi üzerine bu cezalar 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(2) Ticaret Bakanlığınca gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezalarının süresinde ödenmemesi ve kesinleşmesi üzerine, bu cezalar Ticaret Bakanlığının ilgili tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(3) Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezaları, hususi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, kendileri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(4) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezaları, hususi kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde, genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.

(5) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanunda yer alan düzenleme nedeniyle cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde, cezayı veren birimin bildirimi üzerine, bu cezalar vergi dairesince kesinleşme şartı aranmadan 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(6) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takibe yetkili vergi dairesi ve takibe ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 12- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak süresinde ödenmemiş ve kesinleşmiş olan idari para cezaları, cezayı veren birim tarafından;

a) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine,

b) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

c) 2918 sayılı Kanun ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları ile 6001 sayılı Kanun kapsamında verilen idari para cezaları ve geçiş ücretleri borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

ç) (a), (b) ve (c) bentlerine göre takibe yetkili vergi dairesinin tespit edilememesi durumunda idari para cezası cezayı veren birimin bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

takip için bildirilir.

(2) Genel bütçe geliri olduğu halde, takip edilebilmesi için kesinleşmiş olma şartı hususi kanunla yapılan düzenleme ile kaldırılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine yetkili vergi dairesince kesinleşme şartı aranılmaksızın başlanır.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, takibi hususi kanun gereğince vergi dairelerince yapılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine başlanır.

(4) Vergi dairesine takip edilmek için bildirilen idari para cezalarına ilişkin kararlarda yer alması gereken hususların eksik olması halinde, eksiklerin tamamlanması amacıyla bu kararlar cezayı veren birime iade edilir.

(5) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarından takibi kesinleşme şartına bağlı olanların kesinleşmediğinin anlaşılması halinde, bu cezalar cezayı veren birime iade edilir.

(6) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarının takibine, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliğiyle başlanır.

(7) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararının kesinleşme tarihi, zamanaşımı süresinin takibi için vergi dairesi kayıtlarında izlenir.

(8) Takip için bildirilen idari para cezasının tam olarak tahsil edilmesi üzerine, vergi dairesince durum bir ay içinde cezaya veren birime bildirilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarında İndirim ve Taksitlendirme

İndirim

MADDE 13- (1) İdari para cezasının ödeme süresi içinde ödenmesi halinde, cezadan %25 oranında indirim yapılır. Ödeme süresi içinde idari para cezasının toplam %75’inin ödenmesi halinde indirim hakkından yararlanılır.

(2) İndirimli olarak yapılan ceza ödemeleri için düzenlenecek makbuzda idari para cezası tutarı, indirim tutarı ve tahsilat tutarı ayrı ayrı gösterilir.

(3) İdari para cezasının ödenmiş olması, idari yaptırım kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez.

Taksitlendirme

MADDE 14- (1) Cezaya muhatap olanın ekonomik durumunun müsait olmaması halinde idari para cezasının ödeme süresi içinde cezayı veren birimden, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi talep edilebilir.

(2) Taksitlendirme talebinin kabul edilmesi durumunda idari para cezası dört eşit taksitte ve birinci taksit idari para cezasının ödeme süresi içinde, geri kalan üç taksit ise idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde cezayı veren birim tarafından belirlenecek sürelerde ödenir.

(3) 2918, 4925 ve 6001 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen idari para cezalarının 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi, ilgili vergi dairesine ödeme süresi içinde yapılacak başvuru ile talep edilir. Bu başvurular, vergi dairesince değerlendirilerek gerekli işlemler yapılır.

(4) 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre yapılacak taksitlendirmelerde, teminat ve tecil faizi aranmaz. Ancak, ödeme süresinde ödenmeyen idari para cezalarının taksitlendirilmiş ya da davaya konu edilmiş olması hususi kanunlarında öngörülen ek mali yükümlülüklerin tatbikine engel değildir.

(5) Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idari para cezasının kalan kısmı muaccel hale gelerek takip edilir. Ancak, takibi kesinleşme şartına bağlı olan idari para cezalarının taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle bu cezaların kalan kısmının takip edilebilmesi, cezanın kesinleşmiş olma şartına bağlıdır.

(6) 5326 sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitlendirme talebinin reddedilmesi, bu idari para cezası için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil talebinde bulunmaya ve bu talebin kabulüne engel teşkil etmez.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Tahsil Zamanaşımı ve Ölüm Halinin Cezaya Etkisi

Tahsil zamanaşımı

MADDE 15- (1) İdari para cezaları için tahsil zamanaşımı süreleri, 5326 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan hükümlere göre tespit edilir. Buna göre, idari para cezalarında tahsil zamanaşımı süreleri;

a) 10.000 TL’den az olanlar için 3,

b) 10.000 TL - 19.999 TL arasında olanlar için 4,

c) 20.000 TL - 49.999 TL arasında olanlar için 5,

ç) 50.000 TL ve üzeri olanlar için 7,

yıldır.

(2) Zamanaşımı süresi, idari para cezasının kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar.

(3) Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.

(4) 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen idari para cezaları için 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde yer alan haller, tahsil zamanaşımını kesen ve durduran haller olarak dikkate alınır. Zamanaşımının kesilmesinden sonra yeniden işleyecek olan süreler, birinci fıkraya göre belirlenmiş olan sürelerdir.

(5) Zamanaşımı süresinin zamanaşımını kesen ve durduran haller de dikkate alınmak kaydıyla dolması durumunda, idari para cezaları takip edilmez ve bu cezaların tahsilinden vazgeçilir. Ancak, bu sürelerden sonra rızaen yapılan ödemeler kabul olunur.

Ölüm halinde idari para cezaları hakkında yapılacak işlemler

MADDE 16- (1) Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idari para cezasına muhatap olan gerçek kişinin ölümü halinde bu cezalar mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(2) Gerçek kişi hakkında ölüm tarihinden önce veya sonra verilen ve takibi vergi dairesince yapılacak idari para cezalarının ölüm tarihinden sonra takip için vergi dairesine bildirilmesi halinde, bu cezalar vergi dairelerince cezayı veren birime iade edilir. Ölüm tarihinden önce takip için bildirilmiş olan idari para cezaları ise vergi dairesince mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari para cezasının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememesi durumunda, bu borcun ödenmesinden sorumlu olan gerçek kişi hakkında yapılan takip sürecinde bu kişinin ölmesi halinde, bu borç gerçek kişinin mirası reddetmemiş mirasçıları nezdinde takibe devam olunur.

(4) Adli para cezaları hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.

ALTINCI BÖLÜM

Tahsilatların Aktarılması ve İade İşlemleri

Genel bütçe geliri olan idari para cezası tahsilatlarının hazine hesaplarına aktarılması

MADDE 17- (1) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince yapılması halinde, tahsil edilen cezalar doğrudan bu idareler tarafından ilgili hesaba genel bütçe geliri olarak kaydedilir.

(2) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe dışındaki cezayı veren birimlerce yapılması halinde, tahsil edilen cezalar tahsil edildikleri ayı takip eden ayın yedinci günü, bu tarihin resmî tatile rastlaması halinde tatili izleyen ilk iş günü, mesai saati bitimine kadar idarenin bulunduğu yerde; tek vergi dairesi varsa bu vergi dairesine, birden fazla vergi dairesi varsa süreksiz vergileri tahsil etmekle görevli vergi dairesine yatırılır.

(3) İkinci fıkra uyarınca vergi dairesine yatırılması gereken idari para cezası tutarları ile birlikte, borçluların vergi kimlik numaraları/T.C. kimlik numaraları/yabancı kimlik numaraları, ad-soyad/unvanları, tahsilat tarihleri, idari para cezası tutarları, tahsilat tutarları, tahsilatların indirimli yapılması halinde bu durumu belirtir şerh ve tutar, tahsilata konu makbuzların seri sıra numaraları, tahsilat sırasında ek mali yükümlülük tahsil edilmiş ise bu tutarlara ilişkin bilgilerin ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle düzenlenecek listeler ilgili vergi dairesine gönderilir.

(4) İkinci fıkra kapsamında aktarılacak tutarlar vergi dairelerinin T.C. Ziraat Bankası nezdindeki hesabına da ödenebilir. Bu şekilde yapılan aktarıma ilişkin belgeler ile üçüncü fıkrada belirtilen bilgiler ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilir.

(5) İkinci fıkrada belirtilen sürede Hazine hesaplarına aktarılmayan tutarlar, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte vergi dairesince söz konusu Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.

İade işlemleri

MADDE 18- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının genel bütçe kapsamındaki birimler tarafından tahsil edilmesinden sonra iadesinin gerekmesi durumunda, iade işlemleri tahsilatı yapan birimler tarafından yerine getirilir. Ancak, bu Tebliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen idareler tarafından tahsil edilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının;

a) Hazine hesaplarına aktarılmadan önce iadesinin gerekmesi halinde, iade işlemleri tahsilatı yapan birim tarafından,

b) Hazine hesaplarına aktarılmasından sonra iadesinin gerekmesi halinde, idari para cezasının aktarıldığı vergi dairesi tarafından,

yerine getirilir.

(2) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının iade edilmesi gerektiği hallerde, iade işlemleri ilgili idarelerce yapılır.

(3) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanun gereğince vergi dairesince tahsil edilen idari para cezalarının iade işlemleri;

a) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmadan önce yapılmasının gerekmesi halinde tahsilatı yapan vergi dairesi tarafından,

b) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmasından sonra yapılmasının gerekmesi halinde idari para cezasının aktarıldığı idare tarafından,

yerine getirilir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Diğer hususlar

MADDE 19- (1) İdari yaptırım kararlarıyla ilgili olarak vergi dairelerine veya vergi daireleri tarafından ilgili yerlere yapılacak bildirimler, listeler dahil olmak üzere elektronik ortamda yapılabilir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğler

MADDE 20- (1) Aşağıdaki tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır:

a) 7/8/2004 tarihli ve 25546 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 432).

b) 20/5/2005 tarihli ve 25820 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 435).

c) 3/8/2005 tarihli ve 25895 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 436).

ç) 12/5/2007 tarihli ve 26520 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 442).

d) 18/5/2007 tarihli ve 26526 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 443).

e) 21/7/2022 tarihli ve 31899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 14).

Yürürlük

MADDE 21- (1) Bu Tebliğ 1/6/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 22- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Cezayı veren birim: İdari para cezası vermeye yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile mahkeme ve Cumhuriyet savcısını,

b) Hususi kanun: İdari para cezasının düzenlendiği ilgili kanunu,

c) İdari para cezası: Kabahat karşılığında verilen parasal cezayı,

ç) İdari tedbirler: Kabahat karşılığında verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesini ve diğer tedbirleri,

d) İdari yaptırım: Kabahat karşılığında verilen idari para cezasını ve idari tedbiri,

e) İdari yaptırım kararı: Cezayı veren birimin idari yaptırıma ilişkin kararını veya tutanağını,

f) Kabahat: Hususi kanunda karşılığında idari yaptırım uygulanması öngörülen haksızlığı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanunun Niteliği, İdari Yaptırım Kararı ve Kesinleşme

Kanunun niteliği

MADDE 4- (1) 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, tüm idari para cezaları için genel usul kanunudur.

(2) İdari yaptırım kararlarında bulunması gereken hususlar, kararların tebliğ usulü, hususi kanunda hüküm bulunmaması koşuluyla idari yaptırıma ilişkin kanun yolu ve ödeme süresi, idari para cezalarının ödeme usulü, zamanaşımı, idari para cezalarının takibi ile gelir kaydedileceği yerler gibi konularda 5326 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.

(3) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

İdari yaptırım kararında yer alacak hususlar

MADDE 5- (1) İdari yaptırım kararında; hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik bilgisi (T.C. kimlik numarası, yabancı kimlik numarası, vergi kimlik numarası dahil) ve adresi, idari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili, bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak deliller, karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimlik bilgisi, fiilin işlendiği yer ve zaman, idari para cezasının tutarı, ödeme süresi, ödeme yeri, idari yaptırım kararına karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi, indirimli ödeme ve taksitlendirme talep etme hakkı, ödeme yapılmaması halinde uygulanacak müeyyideler yer alır.

(2) Tutanak tanzimi suretiyle verilen idari yaptırım kararlarında birinci fıkrada belirtilen bilgilere yer verilir.

Tebliğ usulü

MADDE 6- (1) İdari yaptırım kararı, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümlerine göre tebliğ edilir.

(2) İdari yaptırım kararları, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile cezayı veren birim arasında yapılan protokoller kapsamında, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesine göre kurulan teknik altyapı üzerinden elektronik ortamda tebliğ edilebilir.

(3) Elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu tebligatlar, 7201 sayılı Kanun uyarınca yapılmış tebligat yerine geçer.

Kesinleşme

MADDE 7- (1) Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması ve ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır. İdari para cezaları için kesinleşme; idari yaptırım kararına karşı kanun yoluna başvurulmaması, kanun yoluna başvurulduğu hallerde ise yargılama aşamalarının son bulmasıdır.

(2) İdari para cezaları aşağıdaki hallerde kesinleşir:

a) İdari para cezasına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması halinde, dava açma süresinin sonunda kesinleşir.

b) Hususi kanunlarında kanun yolu düzenlenmeyen idari para cezaları, tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulmadığı takdirde, bu sürenin bitiminde kesinleşir. Ancak, 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulması halinde;

1) Üçbin Türk Lirasına (bu tutar dahil) kadar idari para cezalarına ilişkin sulh ceza hakimliğinin karar tarihinde,

2) Üçbin Türk Lirasının (bu tutar hariç) üzerindeki idari para cezalarına ilişkin kararın taraflara tebliğini müteakip 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sürenin bitiminde, sulh ceza hakimliği kararına itiraz edilmesi halinde itirazı incelemeye yetkili sulh ceza hakimliğince verilen karar tarihinde,

idari para cezası kesinleşir.

c) Mahkemece yapılan kovuşturmada fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması nedeniyle mahkemece verilen idari para cezasına karşı 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen süre içinde itiraz yoluna başvurulmaması halinde bu sürenin sonunda; itiraz yoluna başvurulması durumunda ise yargılama aşamalarının son bulduğu tarihte idari para cezası kesinleşir.

ç) İdari para cezasına karşı başvurulabilecek kanun yolunun hususi kanununda düzenlenmiş olması halinde, bu düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle idari para cezalarının kesinleşmesi tespit edilir.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilebilmesi için bu cezaların kesinleşmesi gerekir. Ancak, 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının takibinde kesinleşme şartı aranmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarının Gelir Kaydı, Ödeme Süresi ve Yeri ile Takibi

Gelir kaydı

MADDE 8- (1) İdari para cezalarından;

a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilenler genel bütçeye,

b) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilenler, hususi kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel bütçeye,

c) Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilenler kendi bütçelerine,

gelir kaydedilir.

(2) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Ödeme süresi

MADDE 9- (1) İdari para cezaları, hususi kanunlarında belirtilen sürelerde ödenir. Ödeme süresi düzenlenmemiş olan idari para cezaları, idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Ödeme yeri

MADDE 10- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezaları, ödeme süresi içinde cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir. Şu kadar ki; cezayı veren birimin 5018 sayılı Kanun kapsamında olması halinde bunlara hizmet veren muhasebe birimine, cezayı veren birimin genel bütçe kapsamında olması halinde ise bunlara hizmet veren muhasebe birimine, malmüdürlüğüne ve defterdarlık muhasebe müdürlüğüne de ödenir.

(2) Ticaret Bakanlığı tarafından gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezaları, Ticaret Bakanlığına hizmet veren muhasebe birimleri başta olmak üzere vergi dairesi dışındaki genel bütçeli idarelere hizmet veren muhasebe birimlerine ödenir.

(3) Genel bütçe dışında gelir kaydedilecek idari para cezaları, cezayı veren birime ödenir.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, hususi kanun gereğince cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezaları, cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir.

(5) İdari para cezaları, tahsilat yetkileri bulunması halinde bankalar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) aracılığıyla da ödenebilir.

(6) Yabancı plakalı araçlarla işlenen kabahatler nedeniyle tatbik edilen idari para cezaları, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 115 inci maddesinin sekizinci fıkrası ile 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında yapılan düzenlemelere göre ödenir.

(7) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takip usulü ve takibe yetkili merci

MADDE 11- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarından süresinde ödenmeyen ve kesinleşenlerin, cezayı veren birim tarafından takibe yetkili vergi dairesine tebliğ tarihi bilgisiyle birlikte bildirilmesi üzerine bu cezalar 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(2) Ticaret Bakanlığınca gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezalarının süresinde ödenmemesi ve kesinleşmesi üzerine, bu cezalar Ticaret Bakanlığının ilgili tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(3) Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezaları, hususi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, kendileri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(4) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezaları, hususi kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde, genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.

(5) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanunda yer alan düzenleme nedeniyle cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde, cezayı veren birimin bildirimi üzerine, bu cezalar vergi dairesince kesinleşme şartı aranmadan 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(6) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takibe yetkili vergi dairesi ve takibe ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 12- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak süresinde ödenmemiş ve kesinleşmiş olan idari para cezaları, cezayı veren birim tarafından;

a) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine,

b) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

c) 2918 sayılı Kanun ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları ile 6001 sayılı Kanun kapsamında verilen idari para cezaları ve geçiş ücretleri borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

ç) (a), (b) ve (c) bentlerine göre takibe yetkili vergi dairesinin tespit edilememesi durumunda idari para cezası cezayı veren birimin bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

takip için bildirilir.

(2) Genel bütçe geliri olduğu halde, takip edilebilmesi için kesinleşmiş olma şartı hususi kanunla yapılan düzenleme ile kaldırılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine yetkili vergi dairesince kesinleşme şartı aranılmaksızın başlanır.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, takibi hususi kanun gereğince vergi dairelerince yapılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine başlanır.

(4) Vergi dairesine takip edilmek için bildirilen idari para cezalarına ilişkin kararlarda yer alması gereken hususların eksik olması halinde, eksiklerin tamamlanması amacıyla bu kararlar cezayı veren birime iade edilir.

(5) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarından takibi kesinleşme şartına bağlı olanların kesinleşmediğinin anlaşılması halinde, bu cezalar cezayı veren birime iade edilir.

(6) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarının takibine, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliğiyle başlanır.

(7) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararının kesinleşme tarihi, zamanaşımı süresinin takibi için vergi dairesi kayıtlarında izlenir.

(8) Takip için bildirilen idari para cezasının tam olarak tahsil edilmesi üzerine, vergi dairesince durum bir ay içinde cezaya veren birime bildirilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarında İndirim ve Taksitlendirme

İndirim

MADDE 13- (1) İdari para cezasının ödeme süresi içinde ödenmesi halinde, cezadan %25 oranında indirim yapılır. Ödeme süresi içinde idari para cezasının toplam %75’inin ödenmesi halinde indirim hakkından yararlanılır.

(2) İndirimli olarak yapılan ceza ödemeleri için düzenlenecek makbuzda idari para cezası tutarı, indirim tutarı ve tahsilat tutarı ayrı ayrı gösterilir.

(3) İdari para cezasının ödenmiş olması, idari yaptırım kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez.

Taksitlendirme

MADDE 14- (1) Cezaya muhatap olanın ekonomik durumunun müsait olmaması halinde idari para cezasının ödeme süresi içinde cezayı veren birimden, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi talep edilebilir.

(2) Taksitlendirme talebinin kabul edilmesi durumunda idari para cezası dört eşit taksitte ve birinci taksit idari para cezasının ödeme süresi içinde, geri kalan üç taksit ise idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde cezayı veren birim tarafından belirlenecek sürelerde ödenir.

(3) 2918, 4925 ve 6001 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen idari para cezalarının 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi, ilgili vergi dairesine ödeme süresi içinde yapılacak başvuru ile talep edilir. Bu başvurular, vergi dairesince değerlendirilerek gerekli işlemler yapılır.

(4) 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre yapılacak taksitlendirmelerde, teminat ve tecil faizi aranmaz. Ancak, ödeme süresinde ödenmeyen idari para cezalarının taksitlendirilmiş ya da davaya konu edilmiş olması hususi kanunlarında öngörülen ek mali yükümlülüklerin tatbikine engel değildir.

(5) Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idari para cezasının kalan kısmı muaccel hale gelerek takip edilir. Ancak, takibi kesinleşme şartına bağlı olan idari para cezalarının taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle bu cezaların kalan kısmının takip edilebilmesi, cezanın kesinleşmiş olma şartına bağlıdır.

(6) 5326 sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitlendirme talebinin reddedilmesi, bu idari para cezası için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil talebinde bulunmaya ve bu talebin kabulüne engel teşkil etmez.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Tahsil Zamanaşımı ve Ölüm Halinin Cezaya Etkisi

Tahsil zamanaşımı

MADDE 15- (1) İdari para cezaları için tahsil zamanaşımı süreleri, 5326 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan hükümlere göre tespit edilir. Buna göre, idari para cezalarında tahsil zamanaşımı süreleri;

a) 10.000 TL’den az olanlar için 3,

b) 10.000 TL - 19.999 TL arasında olanlar için 4,

c) 20.000 TL - 49.999 TL arasında olanlar için 5,

ç) 50.000 TL ve üzeri olanlar için 7,

yıldır.

(2) Zamanaşımı süresi, idari para cezasının kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar.

(3) Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.

(4) 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen idari para cezaları için 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde yer alan haller, tahsil zamanaşımını kesen ve durduran haller olarak dikkate alınır. Zamanaşımının kesilmesinden sonra yeniden işleyecek olan süreler, birinci fıkraya göre belirlenmiş olan sürelerdir.

(5) Zamanaşımı süresinin zamanaşımını kesen ve durduran haller de dikkate alınmak kaydıyla dolması durumunda, idari para cezaları takip edilmez ve bu cezaların tahsilinden vazgeçilir. Ancak, bu sürelerden sonra rızaen yapılan ödemeler kabul olunur.

Ölüm halinde idari para cezaları hakkında yapılacak işlemler

MADDE 16- (1) Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idari para cezasına muhatap olan gerçek kişinin ölümü halinde bu cezalar mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(2) Gerçek kişi hakkında ölüm tarihinden önce veya sonra verilen ve takibi vergi dairesince yapılacak idari para cezalarının ölüm tarihinden sonra takip için vergi dairesine bildirilmesi halinde, bu cezalar vergi dairelerince cezayı veren birime iade edilir. Ölüm tarihinden önce takip için bildirilmiş olan idari para cezaları ise vergi dairesince mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari para cezasının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememesi durumunda, bu borcun ödenmesinden sorumlu olan gerçek kişi hakkında yapılan takip sürecinde bu kişinin ölmesi halinde, bu borç gerçek kişinin mirası reddetmemiş mirasçıları nezdinde takibe devam olunur.

(4) Adli para cezaları hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.

ALTINCI BÖLÜM

Tahsilatların Aktarılması ve İade İşlemleri

Genel bütçe geliri olan idari para cezası tahsilatlarının hazine hesaplarına aktarılması

MADDE 17- (1) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince yapılması halinde, tahsil edilen cezalar doğrudan bu idareler tarafından ilgili hesaba genel bütçe geliri olarak kaydedilir.

(2) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe dışındaki cezayı veren birimlerce yapılması halinde, tahsil edilen cezalar tahsil edildikleri ayı takip eden ayın yedinci günü, bu tarihin resmî tatile rastlaması halinde tatili izleyen ilk iş günü, mesai saati bitimine kadar idarenin bulunduğu yerde; tek vergi dairesi varsa bu vergi dairesine, birden fazla vergi dairesi varsa süreksiz vergileri tahsil etmekle görevli vergi dairesine yatırılır.

(3) İkinci fıkra uyarınca vergi dairesine yatırılması gereken idari para cezası tutarları ile birlikte, borçluların vergi kimlik numaraları/T.C. kimlik numaraları/yabancı kimlik numaraları, ad-soyad/unvanları, tahsilat tarihleri, idari para cezası tutarları, tahsilat tutarları, tahsilatların indirimli yapılması halinde bu durumu belirtir şerh ve tutar, tahsilata konu makbuzların seri sıra numaraları, tahsilat sırasında ek mali yükümlülük tahsil edilmiş ise bu tutarlara ilişkin bilgilerin ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle düzenlenecek listeler ilgili vergi dairesine gönderilir.

(4) İkinci fıkra kapsamında aktarılacak tutarlar vergi dairelerinin T.C. Ziraat Bankası nezdindeki hesabına da ödenebilir. Bu şekilde yapılan aktarıma ilişkin belgeler ile üçüncü fıkrada belirtilen bilgiler ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilir.

(5) İkinci fıkrada belirtilen sürede Hazine hesaplarına aktarılmayan tutarlar, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte vergi dairesince söz konusu Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.

İade işlemleri

MADDE 18- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının genel bütçe kapsamındaki birimler tarafından tahsil edilmesinden sonra iadesinin gerekmesi durumunda, iade işlemleri tahsilatı yapan birimler tarafından yerine getirilir. Ancak, bu Tebliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen idareler tarafından tahsil edilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının;

a) Hazine hesaplarına aktarılmadan önce iadesinin gerekmesi halinde, iade işlemleri tahsilatı yapan birim tarafından,

b) Hazine hesaplarına aktarılmasından sonra iadesinin gerekmesi halinde, idari para cezasının aktarıldığı vergi dairesi tarafından,

yerine getirilir.

(2) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının iade edilmesi gerektiği hallerde, iade işlemleri ilgili idarelerce yapılır.

(3) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanun gereğince vergi dairesince tahsil edilen idari para cezalarının iade işlemleri;

a) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmadan önce yapılmasının gerekmesi halinde tahsilatı yapan vergi dairesi tarafından,

b) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmasından sonra yapılmasının gerekmesi halinde idari para cezasının aktarıldığı idare tarafından,

yerine getirilir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Diğer hususlar

MADDE 19- (1) İdari yaptırım kararlarıyla ilgili olarak vergi dairelerine veya vergi daireleri tarafından ilgili yerlere yapılacak bildirimler, listeler dahil olmak üzere elektronik ortamda yapılabilir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğler

MADDE 20- (1) Aşağıdaki tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır:

a) 7/8/2004 tarihli ve 25546 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 432).

b) 20/5/2005 tarihli ve 25820 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 435).

c) 3/8/2005 tarihli ve 25895 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 436).

ç) 12/5/2007 tarihli ve 26520 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 442).

d) 18/5/2007 tarihli ve 26526 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 443).

e) 21/7/2022 tarihli ve 31899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 14).

Yürürlük

MADDE 21- (1) Bu Tebliğ 1/6/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 22- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 32115 Resmi Gazete Tarihi: Cumartesi, 25 Şubat, 2023 Adı: UID:
İçerik:

MADDE 1- (1) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılacak “borcun bulunmadığını gösterir belge talepleri” için 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım Dördüncü Bölümünün “I. Tecil” alt başlıklı bölümünün (9) numaralı bölümünün (e) bölümünde düzenlenmiş olan “tecil edilen borç tutarının %10’u ödenmedikçe ilgili tahsil dairesine borcu bulunmadığını gösteren yazının verilmemesi” şartının aranılmaması uygun görülmüştür.

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

MADDE 1- (1) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılacak “borcun bulunmadığını gösterir belge talepleri” için 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım Dördüncü Bölümünün “I. Tecil” alt başlıklı bölümünün (9) numaralı bölümünün (e) bölümünde düzenlenmiş olan “tecil edilen borç tutarının %10’u ödenmedikçe ilgili tahsil dairesine borcu bulunmadığını gösteren yazının verilmemesi” şartının aranılmaması uygun görülmüştür.

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

MADDE 1- (1) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılacak “borcun bulunmadığını gösterir belge talepleri” için 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım Dördüncü Bölümünün “I. Tecil” alt başlıklı bölümünün (9) numaralı bölümünün (e) bölümünde düzenlenmiş olan “tecil edilen borç tutarının %10’u ödenmedikçe ilgili tahsil dairesine borcu bulunmadığını gösteren yazının verilmemesi” şartının aranılmaması uygun görülmüştür.

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 32107 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 17 Şubat, 2023 Adı: UID:
İçerik:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in  Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılacak ödemeler için aranılmayacaktır.”

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in  Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılacak ödemeler için aranılmayacaktır.”

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in  Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Vadesi geçmiş borcun bulunmadığına ilişkin belge aranılması zorunluluğu, 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler nedeniyle 31/7/2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılacak ödemeler için aranılmayacaktır.”

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Resmi Gazete No: 26526 Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 18 Mayıs, 2007 Adı: UID:
İçerik:

 

             Bilindiği gibi, 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun, "Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları" başlıklı 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 21/7/1953 tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun1  hükümlerine göre takip edilen borçlarının teciline yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

             Diğer taraftan, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının onaylanması, kabulü ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca çıkarılan "Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelik" 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

             Bu Tebliğde, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının, "Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları" açısından uygulanmasına yönelik açıklamalar yapılmaktadır.

 

             I - KANUN HÜKMÜ

             Söz konusu Kanun hükmü aşağıda yer almaktadır.

             "Finansal yeniden yapılandırma  çerçeve anlaşmaları

             MADDE 3- ...

             (3) Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan; elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçları ile Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanunî faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilir. Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılır."

 

             II - YÖNETMELİK DÜZENLEMESİ

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına yönelik olarak Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelikte yer alan düzenleme aşağıdaki şekildedir.

             "Borçların tecili

             MADDE 11- (1) Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış ve Kanunun   3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında borçları bulunan KOBİ’ler, sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte borçlarının tecili için ilgili kurumlara başvurabilirler."

 

             III - UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

             A - KAPSAM

             1- Madde Hükmünden Yararlanabilecek Borçlular

             Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde KOBİ; iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler şeklinde tanımlanmıştır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (ı) bendinde de KOBİ’nin (banka ve mali kurumlar nezdinde);

             "Donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış tarihi ile 31/10/2006 tarihi arasındaki dönemde, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeleri" ifade ettiği belirtilmiştir.

             5569 sayılı Kanunun Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları başlıklı 3 üncü maddesi incelendiğinde, bankalar ile diğer mali kurumların ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin alacaklarını bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırabilmeleri için genel şartları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmiş Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamalarının şart olarak belirlendiği görülmektedir.

             Nitekim aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamayanlar (bankalar ve diğer mali kurumlar) tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

             Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında da, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, maddede belirtilen diğer borçlarının tecil edilebileceği hükmüne yer verildiğinden, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında hazırlanmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini, borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla imzalayan KOBİ’ler  yararlanabilecektir.

             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında borcu olmakla birlikte, bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumların Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayamayan KOBİ’lerin, madde ile getirilen tecil müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.

             Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’ler yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları ile ilgili olarak, haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu2 ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar için bu madde hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

             Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ’lerin, Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında, KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatından doğan borçları için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

             2- Alacağın Türü

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Madde hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden, Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım yapılmayacaktır.

             3- Alacağın Vadesi

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, "…31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan…" ibaresi yer almaktadır.

             Buna göre, 31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil başvuru tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil edilebilecektir.

             Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme alacaklarının anılan Kanun kapsamında tecili mümkün bulunmamaktadır.

 

             B- UYGULAMA ESASLARI

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

             1- Başvuru Süresi ve Şekli

             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine ekteki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.

             Buna göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ’lerin, bu tarihten sonra yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.

             Diğer taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum" hali ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli olacaktır.

             Aynı il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına eklemeleri zorunludur.

             Madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kapsama giren toplam borçları için talepte bulunabilecekleri gibi sadece istedikleri dönem ve  türler açısından da talepte bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı ile birlikte fer’ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden borcu olan KOBİ’lerin, bu madde hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

             5569 sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi halinde ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.

             2- Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak Tecil Faizi Oranı

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Buna göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;

             a- Teminat aranılmayacaktır.

             b- Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami;

             -10.000,- YTL’ye kadar olan borçlara 12 ay,

             -10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16 ay,

             -50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,

             süre ile tecil yapılabilecektir. Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate alınacaktır.

             c- Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.

             d- Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları dikkate alınacaktır.

             e- Bu Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.

             Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenmektedir.

             Anılan madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.

             Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki  kanuni faiz oranına göre işlem yapılacaktır.

             3- Borç Tutarının Tespiti

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde bulunan KOBİ’lerin, tecilini talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacaktır.

             Tecil talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih dahil), ayrı ayrı her bir takside ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen süre için kanuni faiz oranında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve taksitlerle birlikte tahsil edilecektir.

             Kanuni faiz oranı esas alınarak hesap edilecek tecil faizi, taksit tutarları üzerinden 370 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde hesaplanacaktır.

             a- 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kalan taksit tutarlarının bu madde kapsamında tecilini talep edebilirler.

             Bu durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil başvuruları kabul edilen KOBİ’lerin, daha önce tecil şartlarına uygun olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacak, ancak kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin talep tarihi dikkate alınarak bu tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağı gibi, bu Tebliğin B-2 bölümünde belirtilen süreler de aşılmayacaktır.

             Örnek 1- Borçlu (A) 20/01/2006 tarihinde müracaat ederek, 20.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Şubat 2006 ayından başlamak ve 20 ayda 20 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 15 taksidi süresinde ödedikten sonra, 15/05/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 5.000,00 YTL için Tebliğin B-2 bölümündeki düzenleme dikkate alınacak ancak, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği tarih dikkate alındığında iki yıllık süre aşılamayacağından, borçluya en fazla Haziran 2007 ayından başlamak üzere 8 ay süre verilebilecektir. Bununla birlikte son taksidin en geç 18/01/2008 tarihinde ödenmesi gerekmektedir.

             Örnek 2- Borçlu (B) 20/12/2006 tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006) tarihi dikkate alındığında anılan maddede düzenlenen iki yıllık süreyi aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

             Bu şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil talep tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.

             Daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 sayılı Kanun kapsamına giren borçlar ile vadesi 31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların birlikte tecil edilmiş olması durumunda, borçlu KOBİ’nin talep etmesi halinde, söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar olarak ayrıştırılması, kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kapsama girmeyen borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam ettirilmesi gerekmektedir.

             b- Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce yapılan tecil talepleri

             Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz sonuçlandırılamamış olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş sayılacak, 5569 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem yapılacaktır.

             Ancak, daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı Kanun kapsamına girmeyen borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirileceği tabiidir.

 

             C- VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerden, ekteki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra, bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile KOBİ’ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan sözleşmelere istinaden 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.

             2- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin tecil talepleri, amme alacağının nev’i ve tutarına bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükleri/ Malmüdürlükleri tarafından değerlendirilerek, bu tebliğde yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.

             3- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil edilen borçlar için borçlulara; ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca gönderilecek yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer verilecektir.

             4- Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan başlatılacak, her ayın son iş günü taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.

             Öte yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme günlerinden önceki bir tarihte ödeme yapılmak istenilmesi halinde, ödeme planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir.

 

             IV - DİĞER HUSUSLAR

             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.

             Buna göre, anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilen borçlarına karşılık ödemede bulunan KOBİ’lerin mal varlığına daha önce tatbik edilmiş bulunan hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların kamu alacağını karşılayacak değerde olması halinde, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.

             Diğer taraftan, anılan madde çerçevesinde borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin bu borçları taksitlendirilerek ödeme planına bağlanmış olacağından, haklarında bu borçlar nedeniyle uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak yapılan satış işlemlerinin durdurulması gerekmektedir. Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını isteyen KOBİ’lerin talepleri ise borcu karşılayacak tutarda teminat gösterilmesi suretiyle yerine getirilebilecektir. Aynı uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı tabiidir.

             Öte yandan, borçları anılan Kanun gereğince taksitlendirilen borçluların, taksit ödemeleri konusunda bu tebliğde öngörülen koşullara uymamaları halinde tecil ihlal edilmiş olacağından cebri takibat işlemlerine devam edileceği tabiidir.

             2- 5569 sayılı Kanun uyarınca motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer amme alacaklarının da tecili uygun görülmüş olmakla birlikte, bu türden borçları tecil edilmiş KOBİ’lerin, maliki oldukları taşıta ilişkin fenni muayene yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri veya satış ya da devir yapabilmeleri için tecil edilen borçlarını defaten ödemeleri gerekmektedir.

             3- 5569 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları bu Kanuna göre taksitlendirilen borçlular tarafından, vergi borcu olmadığına dair yazı istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak değerlendirilmeyerek gerekli yazı verilecektir.

             4- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında yapılan taksitlendirmelerde, taksitlendirme süresi içerisinde 2 (iki) den fazla taksidin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu durumda, amme borçlusunun taksitlendirme süresi içinde 3 üncü bir taksidi ödememesi veya eksik ödemesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacağından, borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri takibat işlemlerine başlanılacaktır.

             Taksitlendirme süresi içerisinde ödenmeyen ve tecilin ihlaline neden olmayan taksitlerin (en fazla 2) ödendiği tarih itibarıyla hesap edilecek kanuni faiz ile birlikte tam ödenmesi halinde, daha önce ödenmemiş olan bu taksitler, taksitlendirme süresinin geri kalanında tecilin ihlaline ilişkin değerlendirmede dikkate alınmayacaktır.

             Ancak, tecilin geçerli sayılması için taksitlendirme süresinin sonunda ödenmemiş taksit tutarının bulunmaması şarttır.

             Diğer taraftan, tecilin ihlal edilmiş olması durumunda, ödenen kanuni faizler, tecil edilen borçların; gecikme zammı uygulanan alacaklardan olması halinde gecikme zammına, gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan olması halinde ise borcun aslına mahsup edilecektir.

             Tebliğ olunur.

 

———————————

1 28/7/1953 tarihli ve 8469 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

2 10/1/1961 tarihli ve 10703 - 10705 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Eki İçin Tıklayınız

İçerik 1:

 

             Bilindiği gibi, 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun, "Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları" başlıklı 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 21/7/1953 tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun1  hükümlerine göre takip edilen borçlarının teciline yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

             Diğer taraftan, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının onaylanması, kabulü ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca çıkarılan "Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelik" 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

             Bu Tebliğde, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının, "Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları" açısından uygulanmasına yönelik açıklamalar yapılmaktadır.

 

             I - KANUN HÜKMÜ

             Söz konusu Kanun hükmü aşağıda yer almaktadır.

             "Finansal yeniden yapılandırma  çerçeve anlaşmaları

             MADDE 3- ...

             (3) Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan; elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçları ile Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanunî faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilir. Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılır."

 

             II - YÖNETMELİK DÜZENLEMESİ

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına yönelik olarak Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelikte yer alan düzenleme aşağıdaki şekildedir.

             "Borçların tecili

             MADDE 11- (1) Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış ve Kanunun   3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında borçları bulunan KOBİ’ler, sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte borçlarının tecili için ilgili kurumlara başvurabilirler."

 

             III - UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

             A - KAPSAM

             1- Madde Hükmünden Yararlanabilecek Borçlular

             Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde KOBİ; iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler şeklinde tanımlanmıştır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (ı) bendinde de KOBİ’nin (banka ve mali kurumlar nezdinde);

             "Donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış tarihi ile 31/10/2006 tarihi arasındaki dönemde, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeleri" ifade ettiği belirtilmiştir.

             5569 sayılı Kanunun Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları başlıklı 3 üncü maddesi incelendiğinde, bankalar ile diğer mali kurumların ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin alacaklarını bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırabilmeleri için genel şartları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmiş Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamalarının şart olarak belirlendiği görülmektedir.

             Nitekim aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamayanlar (bankalar ve diğer mali kurumlar) tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

             Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında da, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, maddede belirtilen diğer borçlarının tecil edilebileceği hükmüne yer verildiğinden, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında hazırlanmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini, borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla imzalayan KOBİ’ler  yararlanabilecektir.

             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında borcu olmakla birlikte, bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumların Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayamayan KOBİ’lerin, madde ile getirilen tecil müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.

             Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’ler yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları ile ilgili olarak, haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu2 ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar için bu madde hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

             Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ’lerin, Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında, KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatından doğan borçları için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

             2- Alacağın Türü

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Madde hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden, Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım yapılmayacaktır.

             3- Alacağın Vadesi

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, "…31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan…" ibaresi yer almaktadır.

             Buna göre, 31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil başvuru tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil edilebilecektir.

             Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme alacaklarının anılan Kanun kapsamında tecili mümkün bulunmamaktadır.

 

             B- UYGULAMA ESASLARI

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

             1- Başvuru Süresi ve Şekli

             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine ekteki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.

             Buna göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ’lerin, bu tarihten sonra yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.

             Diğer taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum" hali ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli olacaktır.

             Aynı il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına eklemeleri zorunludur.

             Madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kapsama giren toplam borçları için talepte bulunabilecekleri gibi sadece istedikleri dönem ve  türler açısından da talepte bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı ile birlikte fer’ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden borcu olan KOBİ’lerin, bu madde hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

             5569 sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi halinde ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.

             2- Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak Tecil Faizi Oranı

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Buna göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;

             a- Teminat aranılmayacaktır.

             b- Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami;

             -10.000,- YTL’ye kadar olan borçlara 12 ay,

             -10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16 ay,

             -50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,

             süre ile tecil yapılabilecektir. Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate alınacaktır.

             c- Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.

             d- Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları dikkate alınacaktır.

             e- Bu Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.

             Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenmektedir.

             Anılan madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.

             Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki  kanuni faiz oranına göre işlem yapılacaktır.

             3- Borç Tutarının Tespiti

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde bulunan KOBİ’lerin, tecilini talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacaktır.

             Tecil talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih dahil), ayrı ayrı her bir takside ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen süre için kanuni faiz oranında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve taksitlerle birlikte tahsil edilecektir.

             Kanuni faiz oranı esas alınarak hesap edilecek tecil faizi, taksit tutarları üzerinden 370 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde hesaplanacaktır.

             a- 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kalan taksit tutarlarının bu madde kapsamında tecilini talep edebilirler.

             Bu durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil başvuruları kabul edilen KOBİ’lerin, daha önce tecil şartlarına uygun olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacak, ancak kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin talep tarihi dikkate alınarak bu tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağı gibi, bu Tebliğin B-2 bölümünde belirtilen süreler de aşılmayacaktır.

             Örnek 1- Borçlu (A) 20/01/2006 tarihinde müracaat ederek, 20.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Şubat 2006 ayından başlamak ve 20 ayda 20 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 15 taksidi süresinde ödedikten sonra, 15/05/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 5.000,00 YTL için Tebliğin B-2 bölümündeki düzenleme dikkate alınacak ancak, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği tarih dikkate alındığında iki yıllık süre aşılamayacağından, borçluya en fazla Haziran 2007 ayından başlamak üzere 8 ay süre verilebilecektir. Bununla birlikte son taksidin en geç 18/01/2008 tarihinde ödenmesi gerekmektedir.

             Örnek 2- Borçlu (B) 20/12/2006 tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006) tarihi dikkate alındığında anılan maddede düzenlenen iki yıllık süreyi aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

             Bu şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil talep tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.

             Daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 sayılı Kanun kapsamına giren borçlar ile vadesi 31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların birlikte tecil edilmiş olması durumunda, borçlu KOBİ’nin talep etmesi halinde, söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar olarak ayrıştırılması, kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kapsama girmeyen borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam ettirilmesi gerekmektedir.

             b- Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce yapılan tecil talepleri

             Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz sonuçlandırılamamış olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş sayılacak, 5569 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem yapılacaktır.

             Ancak, daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı Kanun kapsamına girmeyen borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirileceği tabiidir.

 

             C- VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerden, ekteki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra, bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile KOBİ’ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan sözleşmelere istinaden 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.

             2- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin tecil talepleri, amme alacağının nev’i ve tutarına bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükleri/ Malmüdürlükleri tarafından değerlendirilerek, bu tebliğde yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.

             3- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil edilen borçlar için borçlulara; ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca gönderilecek yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer verilecektir.

             4- Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan başlatılacak, her ayın son iş günü taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.

             Öte yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme günlerinden önceki bir tarihte ödeme yapılmak istenilmesi halinde, ödeme planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir.

 

             IV - DİĞER HUSUSLAR

             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.

             Buna göre, anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilen borçlarına karşılık ödemede bulunan KOBİ’lerin mal varlığına daha önce tatbik edilmiş bulunan hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların kamu alacağını karşılayacak değerde olması halinde, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.

             Diğer taraftan, anılan madde çerçevesinde borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin bu borçları taksitlendirilerek ödeme planına bağlanmış olacağından, haklarında bu borçlar nedeniyle uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak yapılan satış işlemlerinin durdurulması gerekmektedir. Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını isteyen KOBİ’lerin talepleri ise borcu karşılayacak tutarda teminat gösterilmesi suretiyle yerine getirilebilecektir. Aynı uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı tabiidir.

             Öte yandan, borçları anılan Kanun gereğince taksitlendirilen borçluların, taksit ödemeleri konusunda bu tebliğde öngörülen koşullara uymamaları halinde tecil ihlal edilmiş olacağından cebri takibat işlemlerine devam edileceği tabiidir.

             2- 5569 sayılı Kanun uyarınca motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer amme alacaklarının da tecili uygun görülmüş olmakla birlikte, bu türden borçları tecil edilmiş KOBİ’lerin, maliki oldukları taşıta ilişkin fenni muayene yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri veya satış ya da devir yapabilmeleri için tecil edilen borçlarını defaten ödemeleri gerekmektedir.

             3- 5569 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları bu Kanuna göre taksitlendirilen borçlular tarafından, vergi borcu olmadığına dair yazı istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak değerlendirilmeyerek gerekli yazı verilecektir.

             4- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında yapılan taksitlendirmelerde, taksitlendirme süresi içerisinde 2 (iki) den fazla taksidin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu durumda, amme borçlusunun taksitlendirme süresi içinde 3 üncü bir taksidi ödememesi veya eksik ödemesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacağından, borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri takibat işlemlerine başlanılacaktır.

             Taksitlendirme süresi içerisinde ödenmeyen ve tecilin ihlaline neden olmayan taksitlerin (en fazla 2) ödendiği tarih itibarıyla hesap edilecek kanuni faiz ile birlikte tam ödenmesi halinde, daha önce ödenmemiş olan bu taksitler, taksitlendirme süresinin geri kalanında tecilin ihlaline ilişkin değerlendirmede dikkate alınmayacaktır.

             Ancak, tecilin geçerli sayılması için taksitlendirme süresinin sonunda ödenmemiş taksit tutarının bulunmaması şarttır.

             Diğer taraftan, tecilin ihlal edilmiş olması durumunda, ödenen kanuni faizler, tecil edilen borçların; gecikme zammı uygulanan alacaklardan olması halinde gecikme zammına, gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan olması halinde ise borcun aslına mahsup edilecektir.

             Tebliğ olunur.

 

———————————

1 28/7/1953 tarihli ve 8469 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

2 10/1/1961 tarihli ve 10703 - 10705 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Eki İçin Tıklayınız

İçerik 2:

 

             Bilindiği gibi, 30.12.2006 tarihli ve 26392 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanunun, "Finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları" başlıklı 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalayan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 21/7/1953 tarihli 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun1  hükümlerine göre takip edilen borçlarının teciline yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

             Diğer taraftan, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının onaylanması, kabulü ve uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca çıkarılan "Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelik" 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

             Bu Tebliğde, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının, "Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları" açısından uygulanmasına yönelik açıklamalar yapılmaktadır.

 

             I - KANUN HÜKMÜ

             Söz konusu Kanun hükmü aşağıda yer almaktadır.

             "Finansal yeniden yapılandırma  çerçeve anlaşmaları

             MADDE 3- ...

             (3) Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, 31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan; elektrik, doğalgaz, telefon veya su kullanımından kaynaklanan borçları ile Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri ile sosyal güvenlik kurumlarına olan ve 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun veya tâbi oldukları mevzuat hükümlerine göre takip edilen borçları, ilgililerin sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde başvurmaları halinde, teminat aranmaksızın kanunî faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebilir. Bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizler, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılır."

 

             II - YÖNETMELİK DÜZENLEMESİ

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına yönelik olarak Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmelikte yer alan düzenleme aşağıdaki şekildedir.

             "Borçların tecili

             MADDE 11- (1) Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış ve Kanunun   3 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında borçları bulunan KOBİ’ler, sözleşme tarihinden itibaren iki ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte borçlarının tecili için ilgili kurumlara başvurabilirler."

 

             III - UYGULAMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

             A - KAPSAM

             1- Madde Hükmünden Yararlanabilecek Borçlular

             Kanunun "Tanımlar" başlıklı 2 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (e) bendinde KOBİ; iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler şeklinde tanımlanmıştır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarının Onaylanması, Kabulü ve Uygulanmasına İlişkin Genel Şartlar Hakkında Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinin (ı) bendinde de KOBİ’nin (banka ve mali kurumlar nezdinde);

             "Donuk veya şüpheli alacaklar hesabına intikal etmiş kredi borçlarının ilk açılış tarihi ile 31/10/2006 tarihi arasındaki dönemde, iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden veya yıllık net satış hasılatı ya da bilanço aktif toplamı yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeleri" ifade ettiği belirtilmiştir.

             5569 sayılı Kanunun Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları başlıklı 3 üncü maddesi incelendiğinde, bankalar ile diğer mali kurumların ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ile Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası Anonim Şirketinin alacaklarını bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırabilmeleri için genel şartları Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından belirlenmiş Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamalarının şart olarak belirlendiği görülmektedir.

             Nitekim aynı maddenin (2) numaralı fıkrasının son cümlesinde, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmalarını imzalamayanlar (bankalar ve diğer mali kurumlar) tarafından yapılacak sözleşme ve işlemler için bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.

             Aynı maddenin (3) numaralı fıkrasında da, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları hükümleri kapsamında düzenlenecek finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini imzalamış KOBİ’lerin, maddede belirtilen diğer borçlarının tecil edilebileceği hükmüne yer verildiğinden, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca anılan Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmaları kapsamında hazırlanmış olan finansal yeniden yapılandırma sözleşmelerini, borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla imzalayan KOBİ’ler  yararlanabilecektir.

             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine, anılan Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında borcu olmakla birlikte, bankalar ve/veya diğer mali kurumlara borçlarının olmaması ya da borçlu oldukları bankalar ve/veya diğer mali kurumların Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasını imzalamaması nedeniyle finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayamayan KOBİ’lerin, madde ile getirilen tecil müessesesinden yararlanma imkanı bulunmamaktadır.

             Diğer taraftan, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası ile getirilen düzenlemelerden, yalnızca finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalayan KOBİ’ler yararlanabileceğinden, bu işletmelerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları ile ilgili olarak, haklarında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu2 ile 6183 sayılı Kanunda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle takibat yapılan mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişilerin, sorumlu oldukları tutarlar için bu madde hükmünden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

             Ayrıca, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış KOBİ’lerin, Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamındaki borçları dışında, KOBİ kapsamında olsun ya da olmasın üçüncü şahıslara olan kefaletlerinden, ortaklıklarından, kanuni temsilci sıfatlarından kaynaklanan borçları ile mirasçı sıfatından doğan borçları için Kanun hükmünden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

             2- Alacağın Türü

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, KOBİ’lerin Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen borçlarının tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Madde hükmünde, alacağın türüne yönelik herhangi bir sınırlama getirilmediğinden, Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından bu kapsamda yapılacak tecillerde, amme alacaklarının türü açısından herhangi bir ayırım yapılmayacaktır.

             3- Alacağın Vadesi

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, "…31/10/2006 tarihine kadar vadesi geldiği halde ödenmemiş bulunan…" ibaresi yer almaktadır.

             Buna göre, 31/10/2006 tarihine kadar (bu tarih hariç) vadesi geldiği halde, tecil başvuru tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan amme alacakları tecil edilebilecektir.

             Dolayısıyla, vadesi 31/10/2006 ve daha sonraki bir tarihe rastlayan amme alacaklarının anılan Kanun kapsamında tecili mümkün bulunmamaktadır.

 

             B- UYGULAMA ESASLARI

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının uygulamasına ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır.

             1- Başvuru Süresi ve Şekli

             Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde, sözleşmenin bir örneği ile birlikte bağlı bulundukları vergi dairelerine ekteki örneğe uygun dilekçe ile yazılı olarak müracaat ederek tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmaları gerekmektedir.

             Buna göre, finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalamış olmakla birlikte, sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurarak tecil ve taksitlendirme talebinde bulunmayan KOBİ’lerin, bu tarihten sonra yapacakları başvurular dikkate alınmayacaktır.

             Diğer taraftan, anılan fıkra hükmünde, kapsam dahilindeki işletmelerin "çok zor durum" hali ile ilgili bir düzenleme yer almadığından, vergi dairelerine yapılacak tecil ve taksitlendirme başvurularında, "Erteleme ve Taksitlendirme Talep ve Değerlendirme Formu" aranılmayacak, yazılı olarak yapılacak başvuruya sadece finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin bir örneğinin eklenmesi yeterli olacaktır.

             Aynı il veya farklı illerde birden fazla vergi dairesine olan borçları için madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’lerin, her bir vergi dairesine ayrı ayrı yazılı başvuruda bulunmaları ve sözleşmenin bir örneğini de başvurularına eklemeleri zorunludur.

             Madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kapsama giren toplam borçları için talepte bulunabilecekleri gibi sadece istedikleri dönem ve  türler açısından da talepte bulunabileceklerdir. Bu durumda, tecil taleplerinin alacak aslı ile birlikte fer’ilerini de içermesi şartı aranılacaktır. Ancak, motorlu taşıtlar vergisinden borcu olan KOBİ’lerin, bu madde hükmünden yararlanmak üzere her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur.

             5569 sayılı Kanun uyarınca yapılacak başvuruların, posta yoluyla yapılması mümkün olup, bu takdirde başvuru dilekçelerinin taahhütlü posta veya APS ile gönderilmesi halinde postaya verildiği tarih, adi postayla gönderilmesi halinde ise vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih başvuru tarihi olarak dikkate alınacaktır.

             2- Tecil Süresi, Teminat ve Uygulanacak Tecil Faizi Oranı

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, madde kapsamına alınan borçların, teminat aranmaksızın kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle yirmidört aya kadar tecil edilebileceği belirtilmiştir.

             Buna göre, anılan fıkra kapsamında yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde;

             a- Teminat aranılmayacaktır.

             b- Başvuru tarihini izleyen aydan itibaren (bu tarih dahil) azami;

             -10.000,- YTL’ye kadar olan borçlara 12 ay,

             -10.001,-YTL ila 50.000 YTL arasındaki borçlara 16 ay,

             -50.001,-YTL ve üzeri borçlara 22 ay,

             süre ile tecil yapılabilecektir. Ancak, amme borçlusu tarafından daha kısa süreli tecil talep edilmesi halinde talep edilen süre dikkate alınacaktır.

             c- Tecil kapsamına alınan borçlar, belirlenen sürelere göre aylık eşit taksitler halinde ve faiz ödemesi yapılacak şekilde yapılandırılacaktır.

             d- Verilecek sürelerin hesabında her bir vergi dairesine yapılacak başvuru ve her başvuru dilekçesi ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Başvuru dilekçesinde tutar belirtilmemesi halinde borçlunun başvuru yaptığı daireye olan tüm borçları dikkate alınacaktır.

             e- Bu Kanun uyarınca yapılacak tecillerde, başvuru tarihi itibarıyla uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi hesaplanacaktır.

             Kanuni faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1 inci maddesine göre belirlenmektedir.

             Anılan madde hükmünün Bakanlar Kuruluna verdiği yetkiye istinaden bu oran; 19/12/2005 tarihli ve 2005/9831 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/1/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yıllık %9 olarak belirlenmiştir.

             Kanuni faiz oranında değişiklik yapılmadığı sürece, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası çerçevesinde yapılacak tecillerde uygulanacak tecil faizi oranı yıllık %9 olacaktır. Ancak, taksitlendirme süresi içerisinde kanuni faiz oranının düşmesi halinde bu değişiklik dikkate alınacak, yükselmesi halinde ise başvuru tarihindeki  kanuni faiz oranına göre işlem yapılacaktır.

             3- Borç Tutarının Tespiti

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasına göre tecil talebinde bulunan KOBİ’lerin, tecilini talep ettikleri borç asıllarına (gecikme zammı tatbik edilen amme alacakları için), vade tarihinden tecil talep tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre gecikme zammı hesaplanacaktır.

             Tecil talebinin kabul edilmesi halinde ise borca, tecil talep tarihinden (bu tarih dahil), ayrı ayrı her bir takside ödeme tarihine kadar (bu tarih dahil) geçen süre için kanuni faiz oranında tecil faizi (yıllık %9) uygulanacak ve taksitlerle birlikte tahsil edilecektir.

             Kanuni faiz oranı esas alınarak hesap edilecek tecil faizi, taksit tutarları üzerinden 370 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliğinde açıklanan esaslar çerçevesinde hesaplanacaktır.

             a- 5569 sayılı Kanun kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçlar

             5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmekle birlikte, finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi çerçevesinde tecil edilip de tecil şartlarına uygun ödenmekte olan borçları için anılan madde hükmünden yararlanmak isteyen KOBİ’ler, kalan taksit tutarlarının bu madde kapsamında tecilini talep edebilirler.

             Bu durumda, 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil başvuruları kabul edilen KOBİ’lerin, daha önce tecil şartlarına uygun olarak ödedikleri taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacak, ancak kalan borçları için verilecek sürenin hesabında, daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca yapılan tecilin talep tarihi dikkate alınarak bu tarihten itibaren anılan maddede belirtilen iki yıllık süre aşılmayacağı gibi, bu Tebliğin B-2 bölümünde belirtilen süreler de aşılmayacaktır.

             Örnek 1- Borçlu (A) 20/01/2006 tarihinde müracaat ederek, 20.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Şubat 2006 ayından başlamak ve 20 ayda 20 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 15 taksidi süresinde ödedikten sonra, 15/05/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 5.000,00 YTL için Tebliğin B-2 bölümündeki düzenleme dikkate alınacak ancak, 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği tarih dikkate alındığında iki yıllık süre aşılamayacağından, borçluya en fazla Haziran 2007 ayından başlamak üzere 8 ay süre verilebilecektir. Bununla birlikte son taksidin en geç 18/01/2008 tarihinde ödenmesi gerekmektedir.

             Örnek 2- Borçlu (B) 20/12/2006 tarihinde müracaat ederek, 72.000,00 YTL borcunun taksitlendirilmesini talep etmiş, söz konusu borç Ocak 2007 ayından başlamak ve 18 ayda 18 eşit taksitte ödenmek üzere tecil ve taksitlendirilmiştir.

             Borçlu, 6 taksidi süresinde ödedikten sonra, 21/07/2007 tarihinde bağlı olduğu vergi dairesine müracaat ederek, mevcut tecilin geçerli sayılması ve kalan taksit tutarlarının 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiştir.

             Bu durumda, borçluya verilecek süre hesaplanırken, kalan taksit tutarlarının toplamı olan 48.000,00 YTL dikkate alınarak Ağustos 2007 ayından başlamak üzere azami 16 ay süre verilebilecektir. Bu süre, borçlunun 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca borçlarının tecilini talep ettiği müracaat (20/12/2006) tarihi dikkate alındığında anılan maddede düzenlenen iki yıllık süreyi aşmamaktadır. Dolayısıyla kalan taksit tutarlarının 16 eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

             Bu şekilde tecil edilen borçlar için, 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil talep tarihine (bu tarih hariç) kadar geçen süre için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca belirlenen oranda, bu tarihten itibaren de uygulanmakta olan kanuni faiz oranında tecil faizi uygulanacaktır.

             Daha önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca 5569 sayılı Kanun kapsamına giren borçlar ile vadesi 31/10/2006 tarihi ve daha sonraya rastlayan borçların birlikte tecil edilmiş olması durumunda, borçlu KOBİ’nin talep etmesi halinde, söz konusu borçların 5569 sayılı Kanun kapsamına giren ve girmeyen borçlar olarak ayrıştırılması, kapsama giren borçlar için yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde yeni bir ödeme planı hazırlanması, kapsama girmeyen borçlarla ilgili tecilin ise o tecil için öngörülen şartlar çerçevesinde devam ettirilmesi gerekmektedir.

             b- Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce yapılan tecil talepleri

             Finansal yeniden yapılandırma sözleşme tarihinden önce 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca başvuruda bulunulan, ancak 5569 sayılı Kanun kapsamında yapılan tecil başvuru tarihi itibarıyla henüz sonuçlandırılamamış olan tecil talepleri, 5569 sayılı Kanun kapsamındaki borçlar için reddedilmiş sayılacak, 5569 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan tecil başvurusu üzerine işlem yapılacaktır.

             Ancak, daha önce yapılan tecil başvurusu içerisinde vade tarihi itibarıyla 5569 sayılı Kanun kapsamına girmeyen borçların da olması halinde, bu borçların 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi uyarınca ayrıca değerlendirileceği tabiidir.

 

             C- VERGİ DAİRELERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER

             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerden, ekteki örneğe uygun dilekçenin yanı sıra, bankalar ve/veya diğer mali kurumlarla borçlu sıfatıyla imzalamış oldukları finansal yeniden yapılandırma sözleşmeleri aranılacaktır.

             Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalayan bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile KOBİ’ler arasında imzalanmış sözleşmeler için bu Kanun hükümleri uygulanacağından, Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması imzalamamış bankalar ve/veya diğer mali kurumlar ile yapılan sözleşmelere istinaden 5569 sayılı Kanun uyarınca yapılan tecil talepleri bu Kanun kapsamında değerlendirmeye alınmayacaktır.

             2- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasından yararlanmak üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin tecil talepleri, amme alacağının nev’i ve tutarına bakılmaksızın Vergi Dairesi Müdürlükleri/ Malmüdürlükleri tarafından değerlendirilerek, bu tebliğde yapılan açıklamalara göre sonuçlandırılacaktır.

             3- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında tecil edilen borçlar için borçlulara; ödenecek taksit tutarının, faiz tutarının ve taksitlerin vade tarihlerini gösteren yazı tebliğ edilecektir. Ayrıca gönderilecek yazıda, teminat gösterilmesi istenilmeyecek, tecil edilen borçların tecil şartlarına uygun ödenmemesi halinde, tecil şartlarının ihlal edilmiş olacağı ve amme alacağının cebren takip ve tahsil edileceği hususuna yer verilecektir.

             4- Borçlulara verilecek ödeme planlarında, ilk taksit başvuruyu izleyen aydan başlatılacak, her ayın son iş günü taksit ödeme günü olarak belirtilecektir.

             Öte yandan, borçlular tarafından, ödeme planlarında yer alan taksit ödeme günlerinden önceki bir tarihte ödeme yapılmak istenilmesi halinde, ödeme planında ilgili taksit için öngörülen ödeme tarihine göre hesaplanan faiz tutarı yerine, tahsil günü itibarıyla hesaplanacak faiz tutarının dikkate alınması ve buna göre tahsilat yapılması gerekmektedir.

 

             IV - DİĞER HUSUSLAR

             1- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasında, bu kapsamdaki borçlar nedeniyle daha önce uygulanmış hacizlerin, yapılan ödemelere paralel olarak kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.

             Buna göre, anılan madde kapsamında tecil ve taksitlendirilen borçlarına karşılık ödemede bulunan KOBİ’lerin mal varlığına daha önce tatbik edilmiş bulunan hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların kamu alacağını karşılayacak değerde olması halinde, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacaktır.

             Diğer taraftan, anılan madde çerçevesinde borçlarını ödemek üzere başvuruda bulunan KOBİ’lerin bu borçları taksitlendirilerek ödeme planına bağlanmış olacağından, haklarında bu borçlar nedeniyle uygulanmış hacizler ve bu hacizlere dayanılarak yapılan satış işlemlerinin durdurulması gerekmektedir. Daha önce tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasını isteyen KOBİ’lerin talepleri ise borcu karşılayacak tutarda teminat gösterilmesi suretiyle yerine getirilebilecektir. Aynı uygulamanın istihkak ve alacak hacizleri için de yapılacağı tabiidir.

             Öte yandan, borçları anılan Kanun gereğince taksitlendirilen borçluların, taksit ödemeleri konusunda bu tebliğde öngörülen koşullara uymamaları halinde tecil ihlal edilmiş olacağından cebri takibat işlemlerine devam edileceği tabiidir.

             2- 5569 sayılı Kanun uyarınca motorlu taşıtlara ilişkin vergi ve diğer amme alacaklarının da tecili uygun görülmüş olmakla birlikte, bu türden borçları tecil edilmiş KOBİ’lerin, maliki oldukları taşıta ilişkin fenni muayene yaptırabilmeleri, denize ve uçuşa elverişlilik belgesi alabilmeleri veya satış ya da devir yapabilmeleri için tecil edilen borçlarını defaten ödemeleri gerekmektedir.

             3- 5569 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları bu Kanuna göre taksitlendirilen borçlular tarafından, vergi borcu olmadığına dair yazı istenilmesi halinde, vergi dairelerince bu borçlar muaccel borç olarak değerlendirilmeyerek gerekli yazı verilecektir.

             4- 5569 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamında yapılan taksitlendirmelerde, taksitlendirme süresi içerisinde 2 (iki) den fazla taksidin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu durumda, amme borçlusunun taksitlendirme süresi içinde 3 üncü bir taksidi ödememesi veya eksik ödemesi halinde tecil ihlal edilmiş sayılacağından, borçlu hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebri takibat işlemlerine başlanılacaktır.

             Taksitlendirme süresi içerisinde ödenmeyen ve tecilin ihlaline neden olmayan taksitlerin (en fazla 2) ödendiği tarih itibarıyla hesap edilecek kanuni faiz ile birlikte tam ödenmesi halinde, daha önce ödenmemiş olan bu taksitler, taksitlendirme süresinin geri kalanında tecilin ihlaline ilişkin değerlendirmede dikkate alınmayacaktır.

             Ancak, tecilin geçerli sayılması için taksitlendirme süresinin sonunda ödenmemiş taksit tutarının bulunmaması şarttır.

             Diğer taraftan, tecilin ihlal edilmiş olması durumunda, ödenen kanuni faizler, tecil edilen borçların; gecikme zammı uygulanan alacaklardan olması halinde gecikme zammına, gecikme zammı uygulanmayan alacaklardan olması halinde ise borcun aslına mahsup edilecektir.

             Tebliğ olunur.

 

———————————

1 28/7/1953 tarihli ve 8469 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

2 10/1/1961 tarihli ve 10703 - 10705 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Eki İçin Tıklayınız

Resmi Gazete No: 32024 TEBLİĞ Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanl Resmi Gazete Tarihi: Cuma, 25 Kasım, 2022 Adı: UID:
İçerik:

Kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğde, 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin uygulamasına dair açıklamalar yer almaktadır.

7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi

MADDE 2- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında “24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla 11/3/2020 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların tahsilinden vazgeçilir. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce işlenen söz konusu kabahatler için idari para cezası verilmez, tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, 11/3/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ile 7420 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi (bu tarih hariç) arasında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanuna göre idari para cezası verilmesini gerektiren kabahatleri işleyen kişilere idari para cezası verilmeyecek, verilmiş olanlar tebliğ edilmeyecek ve tebliğ edilmiş olanlar tahsil edilmeyecektir. Ancak, bu kişilerden 7420 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden (bu tarih hariç) önce tahsil edilen idari para cezaları iade edilmeyecektir.

Ceza vermeye yetkili olanlarca yapılacak işlemler

MADDE 3- (1) COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanuna göre verilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin olarak 11/3/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ile 9/11/2022 tarihi (bu tarih hariç) arasında işlenen fiiller hakkında ceza vermeye yetkili olanlarca ilgililerin başvurusu aranılmaksızın;

a) İdari yaptırım kararı düzenlenmemesi,

b) Düzenlenmiş idari yaptırım kararlarının tebliğ edilmemesi,

c) Tebliğ edilmiş idari para cezalarının takip için vergi dairelerine bildirilmemesi,

gerekmektedir.

Vergi dairelerince yapılacak işlemler

MADDE 4- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olan ve takip için ilgili vergi dairesine bildirilmiş idari para cezalarından maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanlar terkin edilecek ve takip işlemleri sonlandırılacaktır.

(2) Madde kapsamında olan idari para cezalarına yönelik olarak 9/11/2022 tarihinden (bu tarih hariç) önce yapılmış ödemeler iade edilmeyecektir.

Ancak, bu alacaklarla ilgili olarak 9/11/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) sonra yapılmış ödemelerin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası dikkate alınarak iade edileceği tabiidir.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 1:

Kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğde, 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin uygulamasına dair açıklamalar yer almaktadır.

7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi

MADDE 2- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında “24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla 11/3/2020 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların tahsilinden vazgeçilir. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce işlenen söz konusu kabahatler için idari para cezası verilmez, tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, 11/3/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ile 7420 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi (bu tarih hariç) arasında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanuna göre idari para cezası verilmesini gerektiren kabahatleri işleyen kişilere idari para cezası verilmeyecek, verilmiş olanlar tebliğ edilmeyecek ve tebliğ edilmiş olanlar tahsil edilmeyecektir. Ancak, bu kişilerden 7420 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden (bu tarih hariç) önce tahsil edilen idari para cezaları iade edilmeyecektir.

Ceza vermeye yetkili olanlarca yapılacak işlemler

MADDE 3- (1) COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanuna göre verilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin olarak 11/3/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ile 9/11/2022 tarihi (bu tarih hariç) arasında işlenen fiiller hakkında ceza vermeye yetkili olanlarca ilgililerin başvurusu aranılmaksızın;

a) İdari yaptırım kararı düzenlenmemesi,

b) Düzenlenmiş idari yaptırım kararlarının tebliğ edilmemesi,

c) Tebliğ edilmiş idari para cezalarının takip için vergi dairelerine bildirilmemesi,

gerekmektedir.

Vergi dairelerince yapılacak işlemler

MADDE 4- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olan ve takip için ilgili vergi dairesine bildirilmiş idari para cezalarından maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanlar terkin edilecek ve takip işlemleri sonlandırılacaktır.

(2) Madde kapsamında olan idari para cezalarına yönelik olarak 9/11/2022 tarihinden (bu tarih hariç) önce yapılmış ödemeler iade edilmeyecektir.

Ancak, bu alacaklarla ilgili olarak 9/11/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) sonra yapılmış ödemelerin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası dikkate alınarak iade edileceği tabiidir.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

İçerik 2:

Kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğde, 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 4 üncü maddesinin uygulamasına dair açıklamalar yer almaktadır.

7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi

MADDE 2- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında “24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında COVID-19 salgın hastalığının ülkemizde yayılmasını önlemek amacıyla 11/3/2020 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgilisine tebliğ edilmemiş olan idari para cezaları tebliğ edilmez, tebliğ edilmiş olanların tahsilinden vazgeçilir. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce işlenen söz konusu kabahatler için idari para cezası verilmez, tahsil edilmiş olan idari para cezaları iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, 11/3/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ile 7420 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi (bu tarih hariç) arasında COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanuna göre idari para cezası verilmesini gerektiren kabahatleri işleyen kişilere idari para cezası verilmeyecek, verilmiş olanlar tebliğ edilmeyecek ve tebliğ edilmiş olanlar tahsil edilmeyecektir. Ancak, bu kişilerden 7420 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihinden (bu tarih hariç) önce tahsil edilen idari para cezaları iade edilmeyecektir.

Ceza vermeye yetkili olanlarca yapılacak işlemler

MADDE 3- (1) COVID-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirlere uyulmaması nedeniyle 1593 sayılı Kanun ile 5326 sayılı Kanuna göre verilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin olarak 11/3/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ile 9/11/2022 tarihi (bu tarih hariç) arasında işlenen fiiller hakkında ceza vermeye yetkili olanlarca ilgililerin başvurusu aranılmaksızın;

a) İdari yaptırım kararı düzenlenmemesi,

b) Düzenlenmiş idari yaptırım kararlarının tebliğ edilmemesi,

c) Tebliğ edilmiş idari para cezalarının takip için vergi dairelerine bildirilmemesi,

gerekmektedir.

Vergi dairelerince yapılacak işlemler

MADDE 4- (1) 7420 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında olan ve takip için ilgili vergi dairesine bildirilmiş idari para cezalarından maddenin yürürlüğe girdiği 9/11/2022 tarihi itibarıyla tahsil edilmemiş olanlar terkin edilecek ve takip işlemleri sonlandırılacaktır.

(2) Madde kapsamında olan idari para cezalarına yönelik olarak 9/11/2022 tarihinden (bu tarih hariç) önce yapılmış ödemeler iade edilmeyecektir.

Ancak, bu alacaklarla ilgili olarak 9/11/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) sonra yapılmış ödemelerin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası dikkate alınarak iade edileceği tabiidir.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Sayfalar