IV– İNCELEME VE TARHİYAT SAFHASINDA BULUNAN İŞLEMLERE İLİŞKİN HÜKÜMLER

4811 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak kapsama giren vergi türleri açısından, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanıldığı halde bu tarihe kadar tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine, Kanunun matrah artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, devam edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin %50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar aylık TEFE oranlarında, bu tarihten sonra geçen süreler için ise gecikme zammı oranında hesaplanacak gecikme faizi tutarının ödenmesi halinde vergi aslının %50’sinin, bu vergilere uygulanan gecikme faizinin ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden ve ayrıca vergi aslına bağlı olmayan cezaların kesilmesinden vazgeçilecektir.

Bu hükümden yararlanılabilmesi için ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı başvuruda bulunulması, ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere 12 ayda ve 6 eşit taksitte ödeme yapılması şarttır.
İştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında ise, cezaya muhatap olanların cezanın %20’sini, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemeleri halinde cezanın kalan %80’inin tahsilinden vazgeçilecektir. 

A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİ

            Kanunun 5 inci maddesi, matrah artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan ancak tamamlanmamış bulunan vergi incelemeleri, takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edileceğini öngördüğünden; bu madde hükümden yararlanmak için başvuru süresi, söz konusu işlemlerin tamamlanmasına bağlı olarak düzenlenmiştir. 

Madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergi ve kesilen cezalara ilişkin ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı olarak başvurmaları gerekmektedir.

Mükellefler bu madde hükmünden, adlarına yapılan tüm tarhiyatlar için yararlanabilecekleri gibi sadece talep edecekleri tür ve dönemler için de yararlanabileceklerdir.

B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ

4811 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihinden önce başlanıldığı halde bu tarihe kadar tamamlanamamış bulunan vergi incelemeleri ile takdir ve tarh işlemlerinin tamamlanması sonucu hesaplanan vergi ve ceza miktarı dikkate alınarak ödenecek tutar tespit edilecektir.

Tarh edilen verginin %50’si ile bu tutar üzerinden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar hesaplanacak TEFE tutarı ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizi tutarının, maddede öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, bu vergilere uygulanan gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Bu işlemler sonucu, vergi aslına bağlı olmayan bir cezanın kesilmesi gerektiği hallerde, ceza kesilmeyecektir.

İnceleme raporu veya takdir komisyonu kararı üzerine sadece vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği hallerde ise ( Örneğin, mahsup dönemi geçtikten sonra yapılan geçici vergi incelemeleri sonucu kesilen vergi ziyaı cezası gibi.) vergi aslına uygulanan gecikme faizi yerine bu Kanuna göre hesaplanacak tutarın, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu cezanın tahsilinden vazgeçilecektir.

ÖRNEK:8- Karşıyaka Vergi Dairesi mükelleflerinden (Y)’nin defter ve belgeleri Nisan/2002 vergilendirme dönemine ilişkin katma değer vergisi yönünden incelemeye alınmış ve 4811 sayılı Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla inceleme sonuçlanmamıştır. Ayrıca mükellef tarafından bu Kanun uyarınca matrah artırımında da bulunulmamıştır.

İnceleme sonucu düzenlenen vergi inceleme raporu 28 Mayıs 2003 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmiştir. Bu rapor üzerine mükellef adına 3.000.000.000.-TL Katma Değer Vergisi tarh edildiği ve 4.260.000.000.-TL vergi ziyaı cezası kesildiğine ilişkin vergi/ceza ihbarnamesinin 2 Ağustos 2003 tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında, mükellef (Y) 4811 sayılı Kanunun 5 inci maddesinden aşağıda belirtilen şekilde yararlanabilecektir.

Mükellef (Y), ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde 4811 sayılı Kanundan yararlanmak üzere yazılı başvuruda bulunacaktır.

Bu durumda, mükellefin 4811 sayılı Kanuna göre ödeyeceği tutar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Vergi aslının % 50’si olan 1.500.000.000.-TL’na;

-gecikme faizi yerine Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar TEFE oranları dikkate alınarak TEFE tutarı hesaplanacaktır.

TEFE Tutarı = 1.500.000.000 x %25,5
                     = 382.500.000.-TL’dır.

-Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten, ihbarnamenin tebliği üzerine dava açma süresinin son gününe kadar gecikme zammı oranları kullanılarak gecikme faizi hesaplanacaktır.

Gecikme Faizi = 1.500.000.000 x % 35
                         = 525.000.000.-TL’dır.
Buna göre ödenecek toplam tutar,

Vergi Aslının % 50’si               = 1.500.000.000.-TL
TEFE  Tutarı                                       =    382.500.000.-TL
Gecikme Faizi                         =    525.000.000.-TL
TOPLAM                                          = 2.407.500.000.-TL’dır.

Tahsilinden vazgeçilen tutar ise,

Vergi Aslının %50’si                            = 1.500.000.000.-TL
Gecikme Faizi                         = 3.150.000.000.-TL
Vergi Ziyaı Cezası                               = 4.260.000.000.-TL
TOPLAM                                          = 8.910.000.000.-TL’dır.

NOT: Örnekte gecikme faizi oranları %7 olarak dikkate alınmıştır.

Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihi itibarıyla Vergi Usul Kanununun tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere;

-başvuruda bulunulmuş henüz uzlaşma günü gelmemiş,
-uzlaşma sağlanamamış ancak vergi ve ceza ihbarnameleri Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tebliğ edilmemiş,

bulunan alacaklar için de bu madde hükmünden yararlanılabilecektir.

Bu durumda, tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması ya da mükelleflerin tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçmiş ve tarhiyata ilişkin olarak dava açmamış olması şarttır.

Bu safhada da ödenecek tutarın  tespitinde, tarhiyata ilişkin olarak düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamelerinde belirtilen tutarlar dikkate alınacaktır.

Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olarak Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihinden önce tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılacaktır.

Yapılan tarhiyat üzerine maddede öngörülen süre ve şekilde ödeme yapılması halinde madde hükmünden yararlanılabilecektir.

            Diğer taraftan, Kanunun 6 ncı maddesi hükümleri saklı kalmak şartıyla, vergi inceleme raporlarına veya takdir komisyonu kararlarına dayanmamakla birlikte, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanılmış, ancak bu tarih itibarıyla tamamlanamamış olan tarh işlemlerine de devam edilecek ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan bu tarhiyatlar için de 5 inci madde hükmünden yararlanılabilecektir.

            C- ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ

            Kanunun 5 inci maddesi hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yazılı başvuruda bulunmaları ve madde hükmüne göre ödenecek tutarı ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere 12 ayda 6 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.

            Madde hükmüne göre ödenecek tutarın ilk taksiti ihbarnamenin tebliğ edildiği ayı izleyen ayda, diğer taksitleri ikişer aylık devreler halinde, son taksiti ise 12 nci ayda ödenecektir.

            Örneğin, madde kapsamına giren bir tarhiyata ilişkin ihbarnamenin 18 Ağustos 2003  tarihinde tebliğ edildiği varsayıldığında, madde hükmüne göre ödenecek tutarın ilk taksiti Eylül/2003 ayında, diğer taksitleri ise sırasıyla Kasım/2003, Ocak, Mart, Mayıs, Ağustos/2004 aylarında ödenecektir.

D- MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANMANIN DİĞER ŞARTLARI

            1- Kanunun 5 inci maddesi kapsamına, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine konu vergiler girdiğinden, anılan maddede, madde hükmünün uygulanmasına esas olmak üzere incelemeye başlama ifadesine açıklık getirilmiştir.

            Buna göre, incelemeye başlama ifadesi;

-Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mükellef nezdinde işe başlama tutanağının düzenlenmesi,
 
-mükellefe davet veya defter ve belgelerin istenmesi yazısının tebliğ edilmiş olması,

-matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi ya da defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmiş olması,

hallerini kapsamaktadır.

            Madde metninde de açıkça ifade edildiği üzere, defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili olanlara ibrazı gerektiğinden, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce defter ve belgelerin vergi inceleme yetkisi olmayanlara ibrazı, vergi incelemesine başlama olarak kabul edilmeyecektir.

2- Mükelleflerin bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için dava açmamaları şarttır.

3- Madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, Vergi Usul Kanununun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanmaları mümkün değildir.

4- Düzeltme taleplerine ilişkin incelemelere devam edilecektir. Ancak, mükelleflerin düzeltme istediği yıl için 4811 sayılı Kanunun 7, 8 ve 9 uncu maddelerine göre matrah artırımında bulunmaları halinde, düzeltme talebinden vazgeçtikleri kabul edilerek bu tür incelemeler sürdürülmeyecektir.