III– KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN KAMU ALACAKLARINA İLİŞKİN HÜKÜMLER 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde “1. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Vergi Mahkemeleri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatlarda, vergilerin % 50’si ile bu tutara gecikme zammı ve gecikme faizi yerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay için belirlediği toptan eşya fiyat endeksinin aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın; dokuz eşit taksitte Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim, Aralık 2003 ayları ile Şubat, Nisan, Haziran 2004 ayları sonuna kadar tamamen ödenmesi, dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin % 50’sinin, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. 2. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bölge idare mahkemeleri nezdinde itiraza veya Danıştay nezdinde temyize ilişkin olarak dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış tarhiyatlarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınır. Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın; a) Terkin kararı olması halinde, mükelleflerin bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ilk tarhiyata esas alınan verginin % 20’si ile bu tutara gecikme zammı ve gecikme faizi yerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay için belirlediği toptan eşya fiyat endeksinin aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, (1) numaralı fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla, verginin kalan % 80’inin, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının, b) Tasdik veya tadilen tasdik kararı olması halinde, tasdik edilen verginin tamamı ile bu tutara gecikme zammı ve gecikme faizi yerine bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünün her ay için belirlediği toptan eşya fiyat endeksinin aylık oranı esas alınarak hesaplanacak tutarın, (1) numaralı fıkrada belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve vergi cezalarına uygulanan gecikme zamlarının tamamının, Tahsilinden vazgeçilir. Ancak, verilen en son kararın bozma kararı olması halinde (a) bendi hükmü, kısmen onama kısmen bozma kararı olması halinde ise onanan kısım için (b) bendi, bozulan kısım için ise (a) bendi hükmü uygulanır. ................” A- BAŞVURU SÜRESİ VE ŞEKLİMadde hükmünün uygulanabilmesi için, Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihi itibarıyla Vergi Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri veya Danıştay nezdinde, dava açılmış veya dava açma süresi geçmemiş bulunan ikmalen, res’en veya idarece yapılmış tarhiyat bulunması ya da anılan maddenin (6) numaralı fıkrası uyarınca ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere ilişkin dava açılmış olması gerekmektedir. Kanunun 3 üncü maddesinde başvuru süresi konusunda bir düzenleme yer almamakla beraber, Kanunun 21 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, 3 üncü maddeden yararlanmak için başvuru süresi 31 Mart 2003 tarihi olarak belirlenmiştir. Buna göre, madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin, davadan vazgeçtiklerine ilişkin 2 örnek olarak hazırladıkları dilekçelerini 31 Mart 2003 tarihi mesai saati bitimine kadar ilgili vergi dairelerine vermeleri gerekmektedir. Açılan davalardan vazgeçilmesine ve yeni dava açılmamasına ilişkin dilekçe örneği ekte (EK:3) yer almaktadır. Vergi dairelerince dilekçenin bir örneği derhal davanın bulunduğu yargı merciine gönderilecektir. Birden fazla dava dosyası bulunan mükellefler dilekçelerinde, hangi dava dosyası için Kanun hükümlerinden yararlanmak istediklerini belirteceklerdir. Tüzel kişilik adına açılan davalar ile ilgili olarak madde hükmünden yararlanmak istenilmesi halinde, tüzel kişilik adına davadan vazgeçilmesi zorunlu olduğundan, tüzel kişiliği kanunen temsile yetkili olmayan kişilerin davadan vazgeçmelerine imkan bulunmamaktadır. B- ALACAK TUTARININ TESPİTİ 1- Kanunun Yürürlüğe Girdiği 27/2/2003 Tarihi İtibarıyla Vergi Mahkemeleri Nezdinde Dava Açılmış veya Dava Açma Süresi Geçmemiş Alacaklar Kanunun 3 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamına ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih (bu tarih dahil) itibarıyla Vergi Mahkemesi nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir. Bu safhada vergiler henüz tahakkuk etmemiş olduğundan, madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması halinde, dava konusu yapılmış olan vergiler, ilk tarhiyat tutarına göre ihbarnamenin tebliğ edildiği tarih esas alınarak dava açma süresinin son günü itibarıyla tahakkuk ettirilecek, bu tarihten itibaren 1 ay sonrası ise vade tarihi olacaktır. Madde hükmüne göre, vergi aslının %50’si ile bu tutara; yukarıda belirtilen şekilde belirlenen tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak hesaplanması gereken gecikme zammı ve gecikme faizi yerine hesaplanacak TEFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi, dava açılmaması ve açılan davalardan vazgeçilmesi şartıyla vergilerin %50’sinin, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Vergi Mahkemesinde dava açma süresi geçmemiş olan vergilere gecikme faizi yerine TEFE tutarı, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar hesaplanacaktır. Madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, Vergi Mahkemeleri nezdinde devam eden dava sırasında vergilerini tahakkuk etmeden önce ödemiş olmaları halinde, tahsil edilen bu tutarlar Kanunun 20 nci maddesine dayanılarak 3 üncü madde hükmüne göre ödenmesi gereken vergi ve TEFE tutarına mahsup edilecek, kalan tutar 6183 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi de gözönünde bulundurularak red ve iade edilecektir. ÖRNEK:7- Terme Vergi Dairesi mükelleflerinden (Z)’nin defter ve belgelerinin Ağustos/2000 vergilendirme dönemi gelir (stopaj) vergisi yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporu 11/4/2001 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal etmiştir. Söz konusu rapora istinaden mükellef adına 2.000.000.000.-TL Gelir (Stopaj) Vergisi tarh edilmiş ve 2.330.000.000.-TL vergi ziyaı cezası kesilmiştir. Bu tarhiyata ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi, 16/5/2001 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiş, yapılan tarhiyata süresinde vergi mahkemesi nezdinde dava açılmış ve henüz mahkemece bir karar verilmemiştir. Mükellef (Z)’nin, bu safhada Kanundan yararlanmak üzere öngörülen süre ve şekilde başvurması ve vergi aslının %50’si ile bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak TEFE tutarını 9 eşit taksitte ödemesi halinde, verginin %50’si ile gecikme zammı ve gecikme faizi ile vergi cezaları ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir. Buna göre, örnek olayda gecikme faizi hesaplanan süre, gecikme faizi tutarı, bu süre için hesaplanan TEFE oranı ve TEFE tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.
Gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine hesaplanan TEFE oranları ve TEFE tutarları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.
Ödenecek Tutar : Gelir (Stp) Vergisi : 1.000.000.000.-TL Tahsilinden Vazgeçilen Alacak : Gelir (Stp) Vergisi : 1.000.000.000.-TL 2- Kanunun Yürürlüğe Girdiği 27/2/2003 Tarihi İtibarıyla, Bölge İdare Mahkemeleri Nezdinde İtiraza veya Danıştay Nezdinde Temyize Konu Edilmiş ya da Bu Mercilerde Dava Açma Süresi Geçmemiş Alacaklar Kanunun 3 üncü maddesinin (2) numaralı fıkrası kapsamına; ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilmiş olup Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemiş bulunan vergiler girmektedir. Bu fıkra hükmüne göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacaktır. a) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş en son kararın terkin kararı olması halinde Madde hükmünden yararlanılması için ilk tarhiyata esas olan verginin %20’si ile bu tutara uygulanan gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanacak TEFE tutarının, Kanunda öngörülen şekilde ödenmesi şartıyla; verginin kalan %80’inin, gecikme zammının, gecikme faizinin, vergi cezalarının ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Madde hükmüne göre ödenecek vergi aslı ve TEFE tutarının tespitinde bu Tebliğin III-B/1 bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır. Bu safhadaki vergilere karşılık daha önce tahsilat yapılmış olması halinde de aynı bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır. b) Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş en son kararın tasdik veya tadilen tasdik kararı olması halinde Tasdik edilen verginin tamamı ile bu tutara ilişkin gecikme zammı ve gecikme faizi yerine hesaplanacak TEFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi halinde, gecikme zammı, gecikme faizi ile vergi cezaları ve bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Vergi Mahkemesinin tasdik veya tadilen tasdik kararı üzerine hesaplanmış olan vergilerin Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması halinde, Kanun hükmüne göre ödenecek tutar bu Tebliğin II-B/3 bölümündeki açıklamalara göre tespit edilecektir. -Bozma kararı olması halinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin III- B/2-a bölümüne göre tespit edilecektir. -Kısmen onama, kısmen bozma kararı olması halinde, onanan kısım için ödenecek tutar, bu Tebliğin III-B/2-b bölümündeki, bozulan kısım için III-B/2-a bölümündeki açıklamalara göre tespit edilecektir. 3- Kanunun Yürürlüğe Girdiği 27/2/2003 Tarihi İtibarıyla Sadece Vergi Cezalarına Karşı Açılan Davalar Kanunun 3 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, ihbarnamenin tebliği üzerine sadece vergi cezalarına karşı dava açılmış olması halinde; -vergi aslına bağlı cezalarda bu cezaların bağlı olduğu verginin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmiş olması ya da Kanunun 2 nci maddesine göre ödenmesi şartına bağlı olarak, -vergi aslına bağlı olmayan cezalara karşı dava açılmış olması durumunda ise herhangi bir şart aranmaksızın, tahsilinden vazgeçilecektir. Kanunun bu hükmü, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen ve bu tarih itibarıyla dava açma süresi geçmemiş olan vergi cezaları için de uygulanacaktır. 4- İştirak, Teşvik ve Yardım Fiilleri Nedeniyle Kesilen Vergi Ziyaı Cezaları Kanunun 3 üncü maddesinin (4) numaralı fıkrasında, iştirak, teşvik ve yardım fiilleri nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Buna göre, belirtilen fiiller nedeniyle cezaya muhatap olan ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu konuda yargı mercilerinde dava açan ya da dava açma süresi geçmemiş olan kişilerin, cezanın %20’sini Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemeleri, dava açmamaları veya açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla, cezanın kalan %80’inin ve bunlara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir. Bu hükme göre ödenecek ceza tutarının tespitinde, Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yargı mercilerince verilmiş en son karar dikkate alınacaktır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Vergi Mahkemesinde dava açılmış ya da dava açma süresi geçmemişse veya terkin ya da bozma kararı verilmişse ödenecek tutar ilk tarhiyata göre belirlenecektir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, 213 sayılı Kanunun uzlaşma hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar da 3 üncü madde hükmünden yararlanılarak ödenebilecektir. Bu durumda, Tebliğin III-B/1 bölümünde belirtilen şekilde işlem yapılacaktır. Bu takdirde, mükelleflerin uzlaşma talebinden vazgeçmeleri ve dava açmamaları şarttır. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere karşı dava açılmış olması ve mükelleflerin madde hükmünden yararlanmak istemeleri halinde de Kanunun 3 üncü maddesi uygulanacağından, ödenecek tutar bu bölümde yer alan açıklamalara göre tespit edilecektir. C- ÖDEME SÜRESİ VE ŞEKLİ Kanunun 3 üncü maddesine göre ödenecek tutarların, 9 eşit taksitte Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim, Aralık 2003 ayları ile Şubat, Nisan, Haziran 2004 aylarında ödenmesi gerekmektedir. Kanunun 21 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden ilk taksit için Şubat/2003 ayı olarak belirlenen ödeme süresi 31 Mart 2003 tarihi mesai saati bitimine kadar uzatılmıştır. D- MADDE HÜKMÜNDEN YARARLANMANIN DİĞER ŞARTLARI 1- 4811 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin (7) numaralı fıkrası uyarınca, 3 üncü madde hükmünden yararlanmak üzere başvuruda bulunan mükelleflerin, madde hükmünden yararlandıkları vergi türlerinden, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tahakkuk edenlerini vadelerinde ödemeleri şarttır. Bu fıkra hükmünün uygulaması ile ilgili açıklamalar bu Tebliğin II/D bölümünde yapılmış olup bu madde uygulamasında da aynı şekilde işlem yapılacaktır. 2- 4811 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin (7) numaralı fıkrası uyarınca, 3 üncü madde hükmünden yararlananlar, ayrıca Vergi Usul Kanununun uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma ve vergi cezalarında indirim hükümlerinden yararlanamayacaktır. E- DİĞER HUSUSLAR 1- Mükelleflerce Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi halinde idarece de dava açılmayacak, açılmış davalar sürdürülmeyecektir. 2- Mükelleflerce Vergi Mahkemesine açılmış olan davadan vazgeçilmesine rağmen, Kanun hükümlerine uygun olarak ödeme yapılmamış olması halinde, ilk tarhiyata esas teşkil eden vergi ve ceza tutarları ile gecikme zammı ve gecikme faizleri 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilecektir. Gecikme zamlarının, kamu alacağının vade tarihinden tahsil tarihine kadar geçen süre için hesaplanacağı tabiidir. 3- Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihi itibarıyla Vergi Mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş bulunan kararlar, mükellefler tarafından kabul edilerek dava sona erdirilmiş, ancak idarece tek taraflı olarak dava bir üst yargı merciinde sürdürülmüş ise mükelleflerin bu Kanundan yararlanmak üzere yazılı başvuruda bulunmaları halinde, idarece de açılmış davalardan vazgeçilecektir. Kanun hükümlerine uygun ödeme yapılmaması halinde ilk tarhiyata esas alınan tutarlar takip ve tahsil edilecektir. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihi itibarıyla yargı merciince verilmiş en son kararın tasdik kararı olması halinde bu karar üzerine hesaplanan tutarlar esas alınarak tahsilata devam edilecektir. 4- 27/2/2003 tarihi itibarıyla madde kapsamına giren alacaklar hakkında verilmiş olan en son kararın terkin kararı olması halinde, madde hükmünden yararlanmak üzere yazılı başvuruda bulunan mükellefler hakkında idarece açılmış davalardan vazgeçilecektir. Bu durumda mükellefçe Kanun hükümlerine göre ödeme yapılmadığı takdirde ilk tarhiyata göre belirlenen tutarlar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilecektir. 5- Ödeme emri tebliği üzerine açılan davalar ile ilgili olarak, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce dava konusu ödeme emri ile istenilen kamu alacağının tarhiyatına ilişkin karar verilmiş olması ve davanın Kanunun yürürlüğe girdiği 27/2/2003 tarihi itibarıyla devam ediyor olması halinde, bu mükellefler söz konusu davalara konu kamu alacakları ile ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanabileceklerdir. Ancak, ödeme emrine karşı Vergi Mahkemesinde açılan ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce karar verilmemiş olan davalar ise Kanunun 2 nci maddesi kapsamında değerlendirilecektir. |